Kütübü Sitte
Pages: 1
Temizlik Bahsi taharet 9 By: sumeyye Date: 01 Mayýs 2010, 15:21:52
AÇIKLAMA:



Nesâî´nin bir rivayetinde bu yaðýn donmuþ olduðu tasrih edilir. Ulemâ, donmuþ yaða herhangi bir necâset düþerse, o kýsmýn atýlmasýyla geri kalan kýsmýn yenileceðini söylemiþtir. "Ancak derler, yaða düþen pislikten yaðýn geri kalan kýsmýna herhangi bir eser, bir parça sirâyet etmediðinden emin olmak gerekir. Böyle bir sirâyet endiþesi varsa, emâre görülürse tamamý atýlýr."

Yað sývý ise, hükümde ihtilâf edilmiþtir.

* Cumhur, necâsetin deðmesiyle yaðýn tamamiyle kirleneceðine hükmeder. Zührî, Evzâî, Ahmed gibi bazýlarý muhalefet etmiþtir. Ahmed Ýbnu Hanbel mâyi bir þeye pislik düþtüðü takdirde, (tad, koku, renk gibi) bir deðiþiklik olursa kirleneceðini söylemiþtir. Ýmam Mâlik´ten de buna yakýn bir rivayette bulunulmuþtur.

* Ebû Hanîfe, "Böyle bir mâyinin yenilmesi içilmesi caiz deðildir, satýþý ve kandilde yakýlmasý câizdir" demiþtir.

* Þâfiî hazretleri, "Yenmesi de satýlmasý da câiz deðildir, kandilde yakýlabilir" demiþtir.[77]



ـ3529 ـ7ـ وفي أخرى له عن أبي سعيد رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رسولَ اللّهِ # مَرَّ بِغَُمٍ يَسْلُخُ شَاةً وَمَا يُحْسِنُ، فقَالَ لَهُ رَسُولُ اللّهِ #: تَنَحَّ حَتّى أُرِيكَ، فَأدْخَلَ يَدَهُ بَيْنَ الجِلْدِ وَاللَّحْمِ فَدَخَسَ بِهَا حَتَّى دَخَلَتْ إلى ا“بْطِ، ثُمَّ مَضى فَصَلّى لِلنَّاسِ وَلَمْ يَتَوَضَّأ[.زاد في رواية: »يَعْنِى لَمْ يَمَسَّ مَاءً«.»الدَّخَسُ« بخاء معجمة: الدس .

7. (3529)- Yine Ebû Dâvud´da Ebû Saîd (radýyallahu anh)´tan kaydedilen bir rivayette denir ki: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir koyunu beceriksizce yüzmekte olan bir köleye uðramýþtý. Ona:

"Çekil de sana göstereyim!" dedi. Derhal elini deri ile et arasýna soktu. Elini, bütün kolu koltuða kadar derinin altýnda kalacak þekilde ilerletti. Sonra gidip abdest almadan halka namaz kýldýrdý."

Bir rivayette, "Yani suya deðmedi" ziyadesi vardýr.[78]



AÇIKLAMA:



Burada abdest almadan, "elini yýkamadan" demektir. Nitekim bir rivayette gelen ziyade bu hususu tasrih etmektedir. Sadedinde olduðumuz hadis, piþmemiþ ete elin deðmesi halinde yýkama mecburiyeti olup olmadýðýný belirtme sadedinde vârid olmuþtur. Görüldüðü üzere, taze ete deðmekle el yýkama zarureti hâsýl olmuyor.[79]



BEÞÝNCÝ FASIL

DERÝLER HAKKINDA


ـ3530 ـ1ـ عن مرثد بن عبداللّه اليزنى قال: ]رَأيْتُ عَلى ابْنِ وَعْلَةَ السَّبَائِىِّ فَرْواً فَمَسَسْتُهُ، فقَالَ: مَالَكَ تَمَسُّهُ، قَدْ سَألْتُ ابنَ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما؟ فَقُلْتُ لَهُ: إنَّا نَكُونُ بِالْمَغْربِ، وَمَعَنَا الْبَرْبرُ وَالمَجُوسُ نُوْتَى بِالْكَبْشِ وَقَدْ ذَبَحُوهُ، وَنَحْنُ َ نَأكُلُ ذَبَائِحَهُمْ، وَيَأتُونَنَا بِالسِّقَاءِ يَجْعَلُونَ فِيهِ الْوَدَكَ، فقَالَ ابنُ عَبَّاسِ: قَدْ سَألْنَا رسولَ اللّهِ # عَنْ ذلِكَ فَقَالَ: دِبَاغُهُ طَهُورُهُ[. أخرجه الستة إ البخاري، وهذا لفظ مسلم.وفي رواية للنسائى: »وَلَهُمْ قِرَبٌ يَكُونُ فِيهَا اللَّبَنُ وَالمَاءُ وَذَكَرَ نَحْوَهُ«.»الْوَدَكُ«: دسم اللحم .



1. (3530)- Mersed Ýbnu Abdillah el-Yezenî anlatýyor: "Ýbnu Va´le es-Sebâî´nin üzerinde bir kürk gördüm ve elimle dokundum. Bana:

"Kürke niye elini deðdin?"dedi. Ben bu hususta Ýbnu Abbâs (radýyallahu anh)´ya sordum ve dedim ki: "Biz Maðrib´te yaþýyoruz. Bizimle birlikte Berberîler ve Mecusîler de var. Onlar bize kestikleri koyunu getiriyorlar. Kestiklerini yemiyoruz. Bize, içerisine iç yaðý konmuþ deriden mâmul daðarcýk getiriyorlar (bunu kabul edelim mi)?" Ýbnu Abbâs cevaben dedi ki:

"Bundan biz de Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a sormuþtuk: "Derinin debbaðlanmasý onun temizliðidir" buyurdular."[80]

Nesâî´nin bir rivayetinde þöyle gelmiþtir: "Onlarýn, içerisinde süt ve su bulunan kýrbalarý (deriden mamul su kaplarý) var..." gerisi yukarýdaki gibi..[81]



ـ3531 ـ2ـ وعن ابن عباس رَضِيَ اللّهُ عَنْهما: ]أنَّ رسولَ اللّهِ # مَرَّ بِشَاةٍ مَيْتَةٍ



فقَالَ: هََّ انْتَفَعْتُمْ بِإهَابِهَا؟ قَالُوا: إنَّهَا مَيْتَةٌ. قالَ: إنَّمَا حُرَّمَ أكْلُهَا[.وفي أخرى: »هََّ أخَذْتُمْ إهَابَهَا فَدَبَغْتُمُوهُ فَانْتَفَعْتُمْ بِهِ«. أخرجه الستة إ أبا داود، وهذا لفظ الشيخين.»ا“هَابُ«: الجلد قبل الدباغ .



2. (3531)- Ýbnu Abbâs (radýyallahu anhümâ) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ölmüþ (ve terkedilmiþ) bir koyuna rastlamýþtý.

"Bunun derisinden faydalanmýyor musunuz?" buyurdular. Oradakiler:

"Ama bu meytedir (leþdir, istifâdesi caiz deðildir)"dediler. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Meytenin yenmesi haramdýr!" buyurdular."

Bir baþka rivayette: "Bunun derisini alýp, debbaðlayarak istifâde etmiyor musunuz?" demiþtir.[82]



ـ3532 ـ3ـ وعن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]سُئِلَ رسولُ اللّهِ # عَنْ ذَكَاةِ المَيْتَةِ، فَقَالَ: ذَكَاةُ المَيْتَةِ دِبَاغُهَا[. أخرجه ا‘ربعة إ الترمذي، وهذا لفظ النسائي، جعل الدباغ بمنزلة الذبح ‘ن المذبوح طاهر .



3. (3532)- Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a meytenin zekâtýndan (kendiliðinden ölen hayvanýn derisinin nasýl temiz kýlýnacaðýndan) sorulmuþtu.

"Meytenin zekâtý (temiz kýlýnmasý) onun debbaðlanmasýdýr" diye cevap verdi."[83]



AÇIKLAMA:



1- Kaydettiðimiz bu hadisler, Ýslâmî usule uymadan öldürülen veya kendiliðinden ölen hayvanlarýn, etlerinin yenilmesi haram olsa da derilerinden istifâde edilebileceðini ifade eder. Bu çeþit hayvanlarýn derilerinin debbaðlanmasý, o hayvanýn tezkiyesi hükmüne geçmektedir. Tezkiye, hayvanýn þerî usule göre kesilmesi, böylece etinin temiz kýlýnmasý demektir. Normalde tezkiye edilmeyen hayvanýn eti gibi derisi de temiz deðildir. Ancak, derisi debbaðlanýp iþlendi mi, tezkiye edilmiþ olmakta ve kullanýlmasý helâl hâle gelmektedir.

2- Ancak, ulemânýn debbaðlama ile derinin tezkiyesi meselesinde farklý görüþler ileri sürdüðünü bilelim:

1) Þâfiî´ye göre köpek ve hýnzýr dýþýndaki bütün hayvan meytelerinin derileri debbaðlanmak suretiyle temizlenir. Derinin içi de dýþý da temizdir, kuru veya mâyi her çeþit eþya ve yiyecek maddesi, içine konabilir. Eti yenen yenmeyen hayvan derisi arasýnda da bir fark yoktur. Hz. Ali ve Abdullah Ýbnu Mes´ud´un da bu görüþte olduðu rivâyet edilmiþtir.

2) Debbaðlama deriyi temizlemez. Ömer Ýbnu´l-Hattâb, oðlu Abdullah, Hz. Âiþe (radýyallahu anhüm ecmâîn) bu görüþtedirler. Ahmed Ýbnu Hanbel´in iki rivayetinden meþhur olaný böyle olduðu gibi, Ýmam Mâlik´ ten gelen iki rivayetten biri de böyledir.

3) Debbaðlamakla eti yenen hayvanlarýn meytelerinin derisi temizlenir, yenmeyenlerinki temizlenmez. Evzâî, Ýbnu´l-Mübârek, Ebû Sevr, Ýshak Ýbnu Râhûye bu görüþtedir.

4) Hýnzýr dýþýnda bütün meytelerin derileri, debbaðlamakla temizlenir. Bu Ebû Hanîfe´nin görüþüdür.

5) Bütün derilerin dýþý temizlenir, fakat içi temizlenmez. Dolayýsýyla kurularda kullanýlýr, ýslak ve yaþ þeylerde kullanýlmazlar. Üstünde namaz kýlýnýr, içinde kýlýnmaz. Ýmam Mâlik´in meþhur görüþü budur.

6) Herþey, köpek ve hýnzýr dahil hem içiyle hem dýþýyla temizlenir. Ebû Dâvud-u Zâhirî´nin ve diðer Zâhirîlerin görüþüdür. Ebû Yusuf´un da böyle söylediði hikaye edilmiþtir.

7) Meytenin derisinden, debbaðlanmadan da istifade edilebilir. Onlarýn hem yaþ, hem kuru her çeþit eþya koymada kullanýlmasý caizdir. Bu da Zührî´nin görüþüdür. Nevevî, bu görüþün þazz olduðunu, iltifat edilmemesi gerektiðini söyler.

3- Bâzý hadislerde debbaðlama ameliyesi kesme yerine konulmuþtur (3532). Çünkü debbaðlanýnca, deri kesilmiþ gibi temiz olmaktadýr.

4- Bu hadislerde, sünnetle Kur´an´ýn tahsis edileceðine delil bulunmuþtur. Çünkü meytenin haram olduðunu bildiren حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ (Mâide 3) âyeti meytenin her parçasýna þâmildir: Et, deri, yün vs... Hadis, âyetin yasaðýný "yeme"ye tahsis etmiþtir.[84]



ـ3533 ـ4ـ وعن سودة بنت زمعة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]مَاتَتْ لَنَا شَاةٌ فَدَبَغْنَا مَسْكهَا ثُمَّ مَازِلْنَا نَنْبِذُ فيهِ حَتّى صَارَ شَنّاً[. أخرجه البخاري والنسائي.»المَسْكُ« بفتح الميم: الجلد. »وَالشَّنُّ«: القربة البالية.



4. (3533)- Sevde Bintu Zem´a (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Bizim bir koyunumuz öldü. Derisini debbaðladýk. Sonra eskiyinceye kadar içerisinde nebîz yaptýk."[85]



ـ3534 ـ5ـ وعن عبداللّه بن عكيم رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رَسُولَ اللّهِ # كَتَبَ إلى جُهَيْنَةَ قَبْلَ مَوْتِهِ بِشَهْرٍ: َ تَنْتَفِعُوا مِنَ المَيْتَةِ بِإهَابٍ وََ عَصَبٍ[. أخرجه أصحاب السنن. وفي رواية الترمذي: »قَبْلَ مَوْتِهِ بِشَهْرَيْنِ« .



5. (3534)- Abdullah Ýbnu Ukeym (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ölümünden bir ay önce Cüheyne kabilesine þöyle yazdý:

"Meytenin ne deri ne de sinirinden istifâde etmeyin."[86]

Tirmizî´nin rivayetinde: "Ölümünden iki ay önce..." þeklinde gelmiþtir.[87]



radyobeyan