Temizlik Bahsi taharet 7 By: sumeyye Date: 01 Mayýs 2010, 15:20:27
AÇIKLAMA:
Bu iki rivayet, pis yoldan geçildiði veya pis bir þeye basýldýðý takdirde, temiz bir yerden geçme hâlinde, ayakkabýnýn bu temiz yerlere deðerek temizleneceðini ifade ediyor, yeter ki ayakkabý üzerinde pislik eseri gözükmesin.
Hattâbî, Meâlim´de, Evzâî´nin bu meselelerde ikinci hadisin zâhirini esas aldýðýný, "Ayakkabý veya meste bulaþan pisliðin temizlenmesi için, topraða sürtülmesinin yeterli olacaðýný, onunla namaz kýlýnabileceðini söylediðini" kaydeder. Ýbrahim Nehâî´nin bu durumda, ayakkabý veya mestte pislikten ne bir koku ve ne de bir eser kalmadýðý hususunda emin oluncaya kadar silmeye devam ettiði rivayet edilmiþtir.
Ýmam Þâfiî bu meselede þöyle demiþtir: "Necasetler ister yerde, ister elbise veya ayakkabýda olsun su ile yýkanmadýkça çýkmaz."
Bagavî der ki: "Ulemâ, çoðunluk itibariyle bu hadisin zahiriyle hükmetmiþ ve: "Bir ayakkabý veya mestin ekseriyetine bir pislik bulaþsa, toprakla ovulup necasetin çoðunlukla çýkarýlmasý halinde temizdir, onunla namaz kýlýnabilir" demiþtir. Þâfiî´nin eski görüþü de budur. Yeni görüþünde su ile yýkanmasýný þart koþar."
Bazý fakihler, ayakkabýnýn sert olmasý sebebiyle pisliði emmiyeceði, dolayýsýyla hükmün yaþ ve kuru her iki pisliðe þâmil olduðu görüþünü benimsemiþlerdir. Hadisin zâhiri de mutlak olup, her ikisini de içine almaktadýr.[54]
ـ3515 ـ10ـ وعن ابن عباس رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ]إذَا مَرَّ ثَوْبُكَ، أوْ وَطِئْتَ قَذَاراً رَطْباً فَاغْسِلْهُ، وَإنْ كَانَ يَابِساً فََ عَلَيْكَ[. أخرجه رزين .
10. (3515)- Ýbnu Abbâs (radýyallahu anhümâ) diyor ki: "Elbisen yaþ bir pisliðe deðdi ise veya öylesi bir necâsete ayakkabýnla bastý isen, o pisliði su ile yýka. Pislik kuru ise, bir beis yok."[55]
AÇIKLAMA:
Rivayet hüküm itibariyle öncekilere benzemektedir.
ÝKÝNCÝ FASIL
MENÝ HAKKINDA
ـ3516 ـ1ـ عن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]كنْتُ أغْسِلُ الجَنَابَةَ مِنْ ثَوْبِ رَسولِ اللّهِ # فَيَخْرُجُ إلى الصََّةِ، وَإنَّ بُقَعَ المَاءِ في ثَوْبِهِ[. أخرجه الخمسة، وهذا لفظ الشيخين .
1. (3516)- Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn elbisesine bulaþan meniyi yýkýyordum. O, elbisesinde ýslak kýsým (kurumamýþ) olduðu halde namaza giderdi."[56]
ـ3517 ـ2ـ ولمسلم في أخرى: ]أنَّ رَجًُ نَزَلَ بِعَائِشَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْها، فَأصْبَحَ يَغْسِلُ ثَوْبَهُ، فقَالَتْ عَائِشَةُ: إنَّمَا كَانَ يُجْزِيكَ أنْ تَغْسِلَ مَكَانَهُ، فإنْ لَمْ تَرَهُ نَضَحْتَ حَوْلَهُ، لَقَدْ رَأيْتُنِى أفْرُكُهُ مِنْ ثَوْبِ رسولِ اللّهِ # فَرْكاً فَيُصَلِّى فِيهِ[.وفي أخرى: ]وَلَقَدْ رَأيْتُنى، وَإنِّى ‘حُكُّهُ مِنْ ثَوْبِ رسولِ اللّهِ # يَابِساً بِظُفْرِى[ .
2. (3517)- Müslim´in bir diðer rivayetinde þöyle gelmiþtir: "Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ)´ya bir zât misafir oldu. Adam sabahleyin, elbisesini yýkamaya baþladý. Hz. Âiþe ona:
"Sana, (meni) bulaþan yeri [gördüysen] orasýný yýkaman kâfi idi, göremediðin takdirde etrafýný yýkardýn. Ben, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn elbisesinden (meni bulaþýðýný) ovalamak suretiyle çýkardýðýmý biliyorum. O, (bir de yýkamaksýzýn) onun içinde namaz kýlardý."
Bir diðer rivayette þöyle gelmiþtir: "Ýyi biliyorum kurumuþ meni bulaþýðýný Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn çamaþýrýndan týrnaðýmla kazýyarak çýkarýyordum."[57]
AÇIKLAMA:
1- Elbiseye meni bulaþtýðý takdirde onun nasýl temizleneceðini bu iki rivayet göstermektedir:
* Bulaþtýðý yerin yýkanmasý... Bu henüz kurumamýþ olma haliyle ilgilidir. Elbisenin bulaþýk kýsmýnýn su ile yýkanmasý yeterlidir.
* Ovalamak suretiyle... Bu kurumuþ olma halinde temizleme usulüdür. Ovalamada bulaþýk kýsým, su kullanýlmadan çamaþýr kendi kendine sürtülerek meni eserinin küçük parçacýklar halinde dökülmesini saðlamaktan ibarettir. Hz. Âiþe, kuru bulaþýðýn ovalama yerine týrnakla kazýnmasý suretiyle de çýkarýlabileceðini belirtmektedir.
2- Ovalama veya kazýma suretiyle meninin temizleme kolaylýðý, meninin necislik durumu hakkýndaki anlayýþtan gelir. Âlimler meni necis midir deðil midir, münakaþa etmiþtir.
* Hanefîlerle, Mâlikîlere göre necistir. Ancak Ebû Hanîfe merhum, meninin kuru olmasý halinde elbisenin ovalanmasýný temizlik için yeterli gördüðü halde Ýmam Mâlik, yaþ da olsa kuruda olsa mutlaka yýkanmasý gerektiðini söyler. Meninin necis olduðunu söylemekle beraber, yýkanmadan namaz kýlýnmýþ olduðu takdirde namazýn iadesinin gerekmiyeceðini söyleyen âlim de çýkmýþtýr: Leys ve Hasan Ýbnu Hayy gibi.
* Þâfiîlere ve Hanbelîlere göre meni temizdir. Dâvud-u Zâhirî´nin de böyle hükmettiði bilinmektedir. Ashab´tan Hz. Ali, Sa´d Ýbnu Ebî Vakkas, Abdullah Ýbnu Ömer ve Hz. Âiþe (radýyallahu anhüm)´ün de bu görüþte olduðu rivayet edilmiþtir.
Þunu hemen belirtmek isteriz: Meniye necis diyenler, onun yýkandýðýný gösteren hadisleri esas almýþlardýr. Necis deðil diyenler de ovalamakla temizleneceðini ifade eden hadisleri esas almýþlardýr. Þeriat-ý garrâmýz ruhsat ve kolaylýk dinidir. Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtu vesselâm) bu meselede de ruhsat murad etmiþ olmalý ki, ihtaflý beyanlarda bulunmuþtur.
* Nevevî, hayvan menisinin hükmü hakkýnda da açýklamada bulunur:
** Köpek, domuz ve onlarýn menisinden doðan hayvanlarýn menisi kesinlikle necistir.Diðer hayvanlarýn menisi hakkýnda üç görüþ var:
*** Eti yensin yenmesin bu hayvanlarýn menisi temizdir.
*** Hepsi necistir.
*** Eti yenenlerin menisi temiz, yenmeyenlerinki necistir.
3- Âlimler hadisten þu hükmü de çýkarmýþlardýr: Kadýnlar, kocalarýn elbisesini yýkamak gibi kadýný ilgilendiren hizmetleri yaparlar. Bu, sünnete uyan âdâb ve iyi geçimin de yoludur.
4- Önder durumundaki büyüklerin hususi halleri ve hattâ istihya duyulan meseleleri, ibret alýnmasý, örnek tutulmasý maksadýyla baþkalarýna anlatýlabilir. Ashab, bu mülâhaza ile Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´la ilgili pekçok teferruatý anlatmaktan çekinmemiþtir.[58]
ـ3518 ـ3ـ وعن يحيى بن عبدالرحمن بن حاطب: ]أنَّهُ اعْتَمَر مَعَ عُمَرَ بنِ الخَطَّابِ رَضِيَ اللّهُ عَنْه في رَكْبٍ فِيهِمْ عَمْرُو بنُ العَاصِ، وَإنَّ عُمَرَ عَرَّسَ بِبَعْضِ الطَّرِيقِ قَرِيباً مِنْ بَعْضِ الْمِيَاهِ، فَاحْتَلَمَ عُمَرُ بنُ الخَطَّابِ، وَقَدْ كَادَ أنْ يُصْبِحَ فَلَمْ يَجِدْ مَعَ الرَّكَبِ مَاءً فَرَكِبَ حَتّى جَاءَ المَاءَ، فَجَعَلَ يَغْسِلُ مَا رَأى مِنْ ذلِكَ احْتَِمِ حَتّى أسْفَرَ، فقَالَ لَهُ عَمْرُو بنُ الْعَاصِ: أصْبَحْتَ، وَمَعَنَا ثِيَابٌ، فَدَعْ ثَوْبَكَ يُغْسَلُ، فقَالَ عُمَرُ: وا عَجَباً لَكَ يَا ابنَ الْعَاصِ، لَئِنْ كُنْتَ تَجِدُ ثِياباً أفَكُلُّ النَّاسِ يَجِدُ ثِيَاباً؟ واللّهِ لَوْ فَعَلْتُهَا لَكَانَتْ سُنَّةً، بَلْ أغْسِلُ مَا رَأيْتُ وَأنْضَحُ مَا لَمْ أرَهُ[. أخرجه مالك .
3. (3518)- Yahya Ýbnu Abdirrahman Ýbni Hâtýb´ýn anlattýðýna göre, Hz. Ömer (radýyallahu anh)´la -içerisinde Amr Ýbnu´l-Âs (radýyallahu anh)´ýn da bulunduðu bir cemaatle birlikte umre yapmýþtýr- sefer esnasýnda su kaynaklarýndan birine yakýn olan bir yolda Hz. Ömer, sabaha doðru mola verdi. (Herkes gibi kendisi de yattý. Bu esnada) ihtimal oldu. Sabah olunca kafilede, (yýkanmasý için yeterli) su bulunamadý. Hayvanýný binip (yakýnýndaki) suya kadar geldi. Derhal bu ihtilâmdan kalan meni bulaþýðýný yýkamaya baþladý. Derken ortalýk aðardý. Amr Ýbni´l-Âs (radýyallahu anh), Hz. Ömer´e:
"Sabah oldu. Yanýmýzda temiz elbise var, þu elbiseni (yýkamayý) býrak, bilahare yýkanýr" dedi. Ancak Hz. Ömer kendisine:
"Ey Ýbnu´l-Âs, hayret doðrusu! Yani sen elbise buldun diye herkes elbise mi bulacak? Allah´a yemin olsun ben senin söylediðini yapsam bu bir sünnet olur. Hayýr, ben gördüðüm (meniyi) yýkarým ve görmediðime de su çiler (temizlenmiþ addeder)im!"dedi."[59]
AÇIKLAMA:
Hadiste Hz. Ömer´in elbisesi üzerinde görülen meni bulaþýðýný yýkamakta olduðu, görülmeyen kýsýmlarý da terkettiði anlaþýlmaktadýr. Amr Ýbnu´l-Âs: "Sabah vakti oldu, yanýmýzda yedek temiz çamaþýr var, sana ondan verelim giy, elbisenin tamamý bilahare yýkansýn!" teklifinde bulunur.
Ancak Ebû´l-Velid el-Bâcî´nin belirttiði üzere, Resûlullah´ýn "Size benim sünnetime, benden sonra da Hülafa-i Râþidîn´in sünnetine uymak düþer" hadisinin ümmette hâsýl ettiði tesir sebebiyle gönüllerde tuttuðu makamýn derecesini iyi bilen Hz. Ömer, fevkalâde bir þuur ve ferasetle bu teklifi kabul etmiyor ve ümmete böyle bir durumda uymasý gereken pratik ve kolay yol ne ise onu gösteriyor: "Gözle görülen meni bulaþýðýný yýkayýp geri tarafa da su çilemek suretiyle temizliðine hükmetmek..."
Ebû´l-Velid el-Bâcî, bu hadise dayanarak Mâlikî mezhebinde "su çileme" iþinin vacib olduðunu belirtir: "Çünkü der, vakit daralmýþken, halka hemen namaz kýldýrma iþi varken, bunu tehir etmek, ancak namaza mani vacib bir iþ sebebiyle olur." Ebû Hanîfe ve Þâfiî rahimehümullah: "Þüpheye dayanýlarak su çilemek gerekmez, görülmeyen bulaþýk, yok farzedilir, çamaþýrýnýn geri kalan kýsmýnýn temizliðine hükmedilir" demiþlerdir.[60]
ـ3519 ـ4ـ وعن ابن عباس رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ]إنَّمَا المَنِىُّ بِمَنْزِلَةِ المُخَاطِ فَامِطْهُ عَنْكَ وَلَوْ بِإذْخِرَةٍ[. أخرجه الترمذي بغير إسناد .
4. (3519)- Ýbnu Abbâs (radýyallahu anhümâ) buyurmuþtur ki: "Meni, sümük menzilesindendir. Öyleyse bunu kendinden, izhir otuyla da olsa sil at!"[61]