Habib-i Neccar Camisi
Habib-i Neccar Camisi
Antakya’da bulunan tarihi cami. Anadolu’da yapýlan ilk camii olarak bilinir. Camii Roma dönemine ait bir pagan tapýnaðýnýn üzerine inþa edilmiþtir. Günümüzdeki cami Osmanlý dönemi eseridir, etrafý medrese odalarý ile çevrilidir. Avlusunda 19.yy eseri bir þadýrvan bulunur. Caminin kuzeydoðu köþesinde Ýsa’nýn havarilerinden Yunus (Yuhanna) ve Yahya(Pavlos) ile onlara ilk inanan ve þehit edilen ilk kiþi olan Antakyalý Habib-i Neccar’ýn türbesi bulunur.
Antakya þehri, Ýslam Devleti’nin lideri Halife Ömer’in komutanlarýndan Ebu Ubeyde Bin Cerrah tarafýndan 636 yýlýnda fethedildiði dönemde fethin simgesi olarak, Habib-i Neccar ve Ýsa’nýn iki havarisinin mezarýnýn bulunduðu yerde, bir cami inþa edilmiþtir. 1098 yýlýnda Haçlýlar’ýn eline geçen ve 1099’da Antakya Prensliði halini alan þehri Memluk Sultaný Melik Zahir Baybars fethedince camiyi yeniden yaptýrmýþtýr. Caminin medrese duvarlarýnda üzerinde Baybars’ýn adý olan bir kitabe vardýr. Depremlerden zarar gören cami ve minaresi birçok kez yenilenmiþtir.
Habib-i Neccar Kýssasý
Kýssaya gore, M.S. 40’lý yýllarda (Ýsa), havarilerinden Yunus (Yuhanna) ve Yahya’yý (Pavlus)Antakya’ya gönderir. Bu iki elçi Antakya'ya girerken koyunlarýný otlatan marangoz Habib-i Neccar ile karþýlaþýr (neccar, marangoz demektir). Neccar, yatalak oðlunun elçiler tarafýndan iyileþtirilmesi üzerine Ýsa'nýn getirdiði dine iman eder. Ancak Antakyalýlar elçileri hoþ karþýlamaz ve onlarý hapse atarlar. Ýsa, bunun üzerine Barnabas’ý þehre üçüncü elçi olarak gönderir. Elçilerin tüm çabalarýna raðmen halk Ýsa’nýn dinine inanmaz ve onlarý öldürmeyi planlar. Bunu öðrenen Habib-i Neccar, þehre giderek Antakyalýlara "Sizden hiçbir ücret talep etmeden Hakk dinini anlatan bu elçilerin söylediklerine uyun" diye seslenir. Ýsa'nýn elçileri de, Habib-i Neccar da iþkence altýnda þehit olurlar. Bu olay Kur'an’ýn Yasin suresinde anlatýlmaktadýr.
Kaynakça : wikipedia