Aile Hukuku ve Biz By: rabia Date: 30 Nisan 2010, 02:00:55
Aile Hukuku ve Biz
Aile hukukunda, en önce sabýr ve metanet ikinci olarak da idrak gerekir. Samimi bir þekilde noksaný kabul edip, herkesi olduðu sýfatta görmek yani…
Ýnsanlar hastalýktan þikayet edip doktora gittiðinde, doktorun kýzmayarak teþhis ve tedavi ettiði gibi, aile hukukunda da müminler aile fertlerine akrabalýk derecelerine göre sabýr ve metanet göstermelidirler.
Nasýl ki öksürene kýzmayýp, bir hap veya þurupla tedavi yolu gösterilirse, insanlarýn kötü ahlâktan kaynaklanan günahlarýnýn da nefsanî birer hastalýk olduðu bilinmeli; sabýrla, anlayýþla bilmediði gösterilerek, öðrenmediðini öðreterek, yanlýþýný düzelterek tedavi edilmelidir.
Benim anlayýþýma göre hanýmým, hanýmýn anlayýþýna göre ben olamaz. Ayný ana-babanýn evlatlarý birbirinden farklý olduklarý gibi, insanlarýn da ilim, idrak, kültür ve sosyal bakýmdan farklýlýklarý vardýr.
Bütün aile fertlerinin kâmil olan aile reisi gibi olmalarý mümkün deðildir. Mühim olan gönlüne göre yar seçmek deðil, nasibine düþeni yar etmektir. Olduðu gibi kabul etmektir.
Þöyle düþünüyorum: Ben yirmi-otuz senedir bu büyüklerin yolunda nefsimi ýslaha çalýþýyorum. Aklým, idrakim okuduðum ilme göre oldu mu? Hayýr, olmadý. Aradýðýmý buldum mu? Hayýr!.. Þu halde ben kendime sahip olup terbiye edememiþken, ayný kemalâtý hanýmýmdan, kýzýmdan, oðlumdan, damadýmdan ya da kayýnvalidemden beklemek akýl kârý mýdýr? Ýnsanýn kendine hükmü geçmezken niçin çoluk çocuðuna kýzar?
Aile fertleri bir elin parmaklarý gibidir. Her birinin iþi, görevi farklýdýr. El iþ görürken bir parmak diðer parmaðýn iþine karþý durmaz, birbirine yardýmcý olur.
Aile hukuku da böyledir. Biri diðerinin iþine yardýmcý olmalý, birbirinin anlayýþýný hoþ görmeli ve birbirini terbiye etmelidir. Binanýn tuðlalarý birbirine destek verdiði, kubbe kenar duvarlarýnýn baðlandýðý gibi aile fertleri de reisinin etrafýnda kenetlenip kubbe gibi baðlanmalýdýr.
Küsmek bir þey kazandýrmaz. Öfkelenip darýlmak iþi çözmez. Bilgisizlik ise beladýr. Önce bilgi, sonra sabýr, daha sonra da bildiklerini metanetle yavaþ yavaþ uygulamak ister.
Aile reisi aile hukukunu en güzel biçimde önce kendisi uygulamalýdýr. Ailesine “Yalan söyleme!” diyen baba yalancýlýk ederse bu sözü boþa gider. “Ömrünü boþa geçirme!” diyen baba ömrünü kahvelerde geçirirse oðlu onu dinlemez.
Þu halde bilgisizlik ve cehalet Ýslâm’ýn en büyük düþmaný, bela ve musibetin tohumudur. Onun için Allah, Peygamberine “Oku” emrini vermiþtir. Bu emir Ümmet-i Muhammed’e ebediyen vazifedir. Oku, öðren, tatbik et, kurtuluþa ulaþ…
Allah Tealâ, Kur’an-ý Kerim’de örnek olarak Nuh a.s.’ýn ve Lût a.s.’ýn hanýmlarýný þöyle anlatmýþtýr:
“…Onlar, kullarýmýzdan iki iyi kulun nikâhý altýnda iken onlara karþý hainlik edip inkârlarýný gizlemiþlerdi de iki peygamber Allah’tan gelen azabý onlardan savamamýþtý. O iki kadýna: ‘Cehenneme girenlerle beraber siz de girin!’ dendi.” (Tahrim, 10)
Ýki iyi kul, iki peygamberdir. Nuh a.s. ve Lut a.s.’dýr. Hanýmlarý kâfir idiler. Nuh a.s.’ýn hanýmý, peygambere cinnet isnat eder, deli demekten çekinmezdi. Lut a.s.’ýn hanýmý ise düþkünlerle, açýktan günah iþleyenlerle oturur kalkardý. Her ikisi de kocalarýna iman etmiþ görünmelerine raðmen iman etmemiþlerdi. Sonuçta ikisi de helâk oldular.
Bu kadýnlar, kocalarý olan iki ulu peygamber cennet ve cemal ile müþerref olurken, kâfirlerle beraber cehenneme düþtüler. Peygamberin nikahlarýnda bulunmalarý onlara fayda vermedi.
Bu kýssada özellikle bugünün hanýmlarý için büyük dersler vardýr. Ailenin bütün fertleri ilâhi gerçekler karþýsýnda kendi durumunu samimiyetle gözden geçirmeli ve aile hukukunun gereðine göre hareket etmelidir.