Hibe By: armi Date: 27 Nisan 2010, 17:09:06
Hibe
ـ5788 ـ1ـ عن ابن عبّاس وابن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنهم قا: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: َ يَحِلُّ لِرَجُلٍ أنْ يُعْطِيَ عَطيةَ أوْ يَهَبَ هِبَةً ثُمَّ يَرْجِعَ فِيهَا إَّ الوَالِدُ فِيمَا يُعْطِي وَلَدَهُ[ .
1. (5788)- Ýbnu Abbas ve Ýbnu Ömer (radýyallahu anhüm) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Bir kimse bir atiyyede bulunur veya bir hibede bulunursa, sonradan atiyye ve hibesinden rücu etmesi ona helal olmaz, sadece baba çocuðuna yaptýðý baðýþtan dönebilir."[1]
ـ5789 ـ2ـ وفي رواية: ]الّذِي يَرْجِعُ في عَطِيَّتِهِ أوْ هِبَتِهِ كَالْكَلْبِ يَعُودُ فِي قَيْئِهِ[. أخرجه أصحاب السنن .
2. (5789)- Bir rivayette: "Atiyye veya hibesinden dönen, kusmuðuna dönen köpek, gibidir" denmiþtir." [Ebu Davud, Büyû 83, (3539); Tirmizî, Büyû 52, (1299); Nesâî, Hibe 2, (6, 265); Ýbnu Mace, Hibe 2, (2377).][2]
AÇIKLAMA:
Nevevî´nin tasrih ettiði üzere, bu rivayet, kabzedilen hibe, sadaka gibi her çeþit baðýþtan rücu etmenin haram olduðu hususunda açýktýr. Sadece baba, çocuðuna yaptýðý baðýþtan dönebilir. Zevi´l-erhamdan kardeþler, amcalar vs.´ler de hibelerinden dönemezler, haramdýr. Ýmam Þafii, Malik ve Evzai bu görüþtedir.
* Ebu Hanife ve diðer bir kýsým ulema, "hibeden dönmeyi maalkerahe caiz" addetmiþlerdir. Bu görüþü Tahavi þöyle açýklar: "Hadisteki "kusmuðuna dönme" tabiri, kusmuk haram olduðu için, her ne kadar tahrimi iktiza etse de kusmuðuna dönen köpeðe benzemesi adem-i tahrime delalet eder. Çünkü köpek kulluk vazifesiyle mükellef deðildir ve dolayýsýyla kusmuðu ona haram deðildir. Öyleyse hadisten murad, köpeðin fiiline benzemekten kaçýnmaktýr." Tahavi´nin bu yorumunu bazý alimler tenkid etmiþlerdir. [3]
ـ5790 ـ3ـ وللخمسة عنه مرفوعاً: ]لَيْسَ لَنَا مَثَلُ السُّوءِ الّذِي يَعُودُ في هِبَتِهِ كَالْكَلْبِ يَقِيءُ ثُمَّ يَرْجِعُ في قَيْئِهِ[ .
3. (5790)- Yine Ýbnu Abbas (radýyallahu anhümâ)´dan merfu olarak þu hadis kaydedilmiþtir: "Kusmuðuna rücu eden köpek gibi hibesinden dönen kimsenin kötü örneði bize yakýþmaz." [Buharî, Hibe 14, 30, Hiyel 14; Müslim, Hibat 5 , (1622); Ebu Davud, Büyû 83, (3538); Tirmizî, Büyû 62, (1298); Nesâî, Hibe 2, (6, 265).][4]
ـ5791 ـ4ـ وعن النعمان بن بشير رَضِيَ اللّهُ عَنهما: ]أنَّ أبَاهُ أتى بِهِ النّبِيَّ # فقَالَ: يَا رَسُولَ اللّهِ! إنِّى نَحَلْتُ ابْنِي هذَا غَُماً. فَقَالَ #: أكُلَّ وَلَدِكَ نَحْلَتَهُ مِثْلَ هذَا؟ قَالَ: َ. قَالَ: فَأرْجِعْهُ[. أخرجه الستة.»النِّحلةُ« العطية والهبة .
4. (5791)- Nu´man Ýbnu Beþir (radýyallahu anhümâ)´in anlattýðýna göre, "babasý onu (Nu´man´ý) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a getirmiþ ve: "Ey Allah´ýn Resulü! Ben bu oðluma bir köle baðýþladým! [Sen bu baðýþýma þahid ol]" demiþtir. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Her çocuðuna böyle bir baðýþta bulundun mu?" diye sormuþ, babasý "hayýr!" deyince: "Öyleyse baðýþýndan dön!" emretmiþtir." [Buharî, Hibe 2, 11, Þehadat 9; Müslim, Hibat 9, (1623); Muvatta, Akdiye 39, (2, 751); Ebu Davud, Büyû 85, (3542, 3543, 3544, 3545); Tirmizî, Ahkam 30, (1367); Nesâî, Nahl 1, (6, 558-261).][5]
AÇIKLAMA:
1- Bu hadis, muhtelif tariklerden farklý ziyadelerle gelmiþtir. Bazýlarýnda, Beþir (radýyallahu anh)´in, oðlu Nu´man´a yaptýðý baðýþa þahid kýlmak üzere Aleyhissalâtu vesselâm´ýn yanýna geldiði, Resulullah´ýn onun meramýný dinledikten ve diðer çocuklarýna benzer bir baðýþta bulunmadýðýný sorup öðrendikten sonra:
"Hayýr! Ben þahidlik yapmam. Onlarýn sana karþý saygýda eþit olmalarý seni mesrur etmez mi?" dedi. Beþir´den "Elbette eder!" cevabýný alýnca:
"Öyleyse bu baðýþ olmaz!" buyurduðu nakledilir.
Bir diðer rivayette, Beþir´i Resulullah´a, onu bu hibeye þahid kýlmak üzere gönderen Beþir´in hanýmýdýr. Resulullah´ýn Beþir´e bir rivayetteki cevabý þöyledir:
"(Diðer çocuklarýna da baðýþlamadý isen) öyleyse beni þahid kýlma, zira ben zulme þahidlik edemem."
2- Babanýn, çocuklarýndan birine, diðerlerine vermediði bir baðýþta bulunabilir mi meselesi ulema arasýnda münakaþalýdýr. Sadedinde olduðumuz hadisin zahiri haram olduðunu ifade etmektedir. Tavus, Atâ, Mücahid, Urve, Ýbnu Cüreyc, Ýbrahim Nehai, Ahmed, Ýshak ve bu meyanda Zahiriyye ulemasý, böyle bir baðýþýn batýl olacaðýný söylerler ve verilenin geri alýnmasý gereðine hükmederler.
Ebu Hanife, Þafii -bir rivayette Ahmed, Ebu Yusuf, Ýmam Muhammed- böyle bir baðýþýn caiz olacaðýna kanidirler. Hadiste geçen "geri al" emri vücub ifade etmez, fazilet ve ihsan kabilindendir. Bu görüþ mensuplarý görüþlerini Resulullah´tan yapýlan baþka rivayetlere dayandýrýrlar.[6]
ـ5792 ـ5ـ وعن ابن عمرو بن العاص رَضِيَ اللّهُ عَنهما قال: ]لَمَّا فَتَحَ النَّبىّ # مَكَّةَ، قَامَ خَطِيباً فقَالَ: أَ َ يُجوزُ ‘مْرأةٍ عَطِيَّةٌ إَّ بإذْنِ زَوْجِهَا[ .
5. (5792)- Ýbnu Amr Ýbni´l-As anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Mekke´yi fethettiði zaman þu hitabede bulundu:
"Bilesiniz! Kocasýnýn izni olmadan bir kadýnýn (kocasýnýn malýndan) baðýþta bulunmasý caiz deðildir."[7]
ـ5793 ـ6ـ وفي رواية: ]َ يَجُوزُ ‘مْرَأةٍ في مَالِهَا إذَا مَلَكَ زَوْجُهَا عِصْمَتَهَا[. أخرجه أبو داود والنسائي .
6. (5793)- Bir baþka rivayette de þöyle gelmiþtir: "Kocasýnýn nikahýnda olduðu müddetçe, bir kadýna malýndan hibede bulunmasý caiz deðildir." [Ebu Davud, Büyû 86, (3546, 3547).][8]
AÇIKLAMA:
Abdullah Ýbnu Amr´dan gelen bu rivayetler, kadýnýn kocasýndaki tasarruf yetkisine temas etmektedir: Kadýn baðýþ, hibe gibi tasarrufta bulunabilmesi için kocasýndan izin almalýdýr. Bu izin olmadan yapacaðý tasarruf caiz deðildir. Fakihler, yasaðýn tahrimî olduðunu belirtirler.
Ýkinci rivayetin metninde geçen في مَالِهَا ibaresinde zamir müennestir. Dolayýsýyla zahirî mana þöyle olur: "Kocasýnýn nikahýnda olduðu müddetçe kadýn, kendi malýndan hibede bulunamaz." Bu durumda, sadece kocasýnýn malýnda deðil, kendi malýnda da kadýnýn, kocasýndan izin almadan tasarrufta bulunmamasý gerekmektedir.
Fukahadan bazýlarý, bu zahiri esas alarak evli kadýnýn kendi malýnda tasarrufta bulunabilmesi için kocasýndan izin almasý gereðine hükmetmiþdir. Bu görüþ mensuplarý, bu kýsýtlamaya, kadýnýn aklý noksanlýðýný gösterirler. Tavus ve Ýmam Malik, kadýnýn kendine ait malýn üçte birinde dilediði gibi tasarruf hakkýnýn varlýðýný söylemiþtir. Üçte birden fazlayý taþacak tasarruf kocasýyla istiþaresiz olamaz.
Ancak cumhur, hadisi baþka rivayetlere dayanarak te´vil eder. Bu çoðunluða göre, "Kadýnýn elinin altýnda bulunan koca malý" maksuddur. "Kendi malýndan" diye kadýna nisbeti, malýn kadýnýn tasarrufu altýnda bulunmasý sebebiyledir. Dolayýsýyla kadýn, kendi malýnda, dilediði gibi tasarruf edebilir, yeter ki sefihe olmasýn. Eðer sefihe veya gayr-ý reþide olursa caiz deðildir. Nitekim sahih rivayetlerde Resulullah´ýn kadýnlara hitap ederek: "Ey kadýnlar cemaati! Allah yolunda sadaka verin!" demiþ ve yardým talep etmiþ, kadýnlar yüzük, küpe, bilezik gibi... kýymetli eþyalarýný Bilal´in eteðine atmýþlar, bunu yaparken kocalarýndan izin almamýþlardýr. Ýbnu Hacer, "Cumhurun kitap ve sünnette gelmiþ pek çok delili vardýr" der. [9]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/252.
[2] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/252.
[3] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/252.
[4] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/253.
[5] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/253.
[6] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/253-254.
[7] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/254.
[8] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/254.
[9] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 16/254-255.
radyobeyan