Lukata buluntular 3 By: sumeyye Date: 27 Nisan 2010, 10:13:54
AÇIKLAMA:
Bu hadise dayanarak "az" sayýlan (yani kýymeti fazla olmayan) buluntu eþyalarýn bir yýl ilan edilmeden kullanýlabileceðine hükmedilmiþtir. Baðavî, Þerhu´s-Sünne´de: "Bu hadiste, az´ýn ilan edilmeyeceðine delil vardýr" der.[11]
ـ5310 ـ6ـ وعن عامر الشّعْبى قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَنْ وَجَدَ دَابَّة قَدْ عَجِزَ عَنْهَا أهْلُهَا أنْ يَعْلِفُوهَا فَسَيَّبُوهَا فأخَذَهَا فأحْيَاهَا فَهِيَ لَهُ[. أخرجه أبو داود .
6. (5310)- Amiru´þ-Þa´bî rahimehullah der ki: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim, sahibinin beslemekten aciz kalarak býrakýverdiði bir hayvan bulur da, onu alýp ihya edecek olursa o onun olur." [Ebu Davud, Büyû 77, (3524, 3525).][12]
AÇIKLAMA:
1- Bu hadis, yürümekten aciz kalmasý sebebiyle sahibinin salýverdiði hayvaný bir hamiyet sahibi, su ve gýda vermek suretiyle canlandýrýp aktif hale getirdiði takdirde, bu hayvanýn, bakan kimseye ait olacaðý belirtilmektedir. Ahmed Ýbnu Hanbel ve Ýshak Ýbnu Rahuye, bu hadise dayanarak: "Sahibi hayvaný helak olmaya terketmiþ idiyse, bu ihya edene aittir" demiþlerdir. Ancak bir kýsým fukaha da hayvanýn mülkiyetinin asýl sahibinden acz sebebiyle düþmeyeceðine hükmetmiþ, bunun lukata ahkamýna tabi olacaðýný söylemiþtir. Öyleyse, sahibi geldiði takdirde, alan kimse bunu vermek zorundadýr.
2- Hadis, hayvanýn, bakmaya aciz kalýndýðý takdirde helak olmak üzere çöle, kýra salýverilmesinin caiz olacaðýna da delil kýlýnmýþtýr. Þafii ve ashabý: "Hayvaný beslemesi veya satmasý veya kýra salývermesi, sahibine vacibtir. Bunlardan birini yapmamakta inad ederse mecbur edilir" demiþtir. Ebu Hanife ve ashabý ise: "Bu aðaçta olduðu gibi kesin bir emir þeklinde deðil, Istýslah (iyileþtirme) olarak talep edilir" demiþtir. Ruh sahiplerinin aðaçtan ayrý olacaðý söylenerek cevaplandýrýlmýþtýr.
Doðru olaný þudur: Eðer hayvan, eti yenen cinsten ise, sahibinin onu kesip muhtaçlara yedirmesi gerekir.
Ýbnu Raslan: "Sakatlýk gibi bir sebeple kullanýlmaz hale gelen hayvaný salývermesi sahibine caiz olmaz, nafaka vermesi vacibtir" der.
Müslümanlarýn hayvan haklarý karþýsýndaki titizliðini görme bakýmýndan bu yorumlarýn ayrý bir ehemmiyeti vardýr.[13]
ـ5311 ـ7ـ وعن أبي هريرة وأنسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قاَ: ]مَرَّ رَسُولُ اللّهِ # بِتَمْرَةٍ في الطَّرِيقِ. فقَالَ: لَوَْ أنِّى أخْشى أنْ تَكُونَ مِنَ الصَّدَقَةِ ‘كَلْتُهَا[. أخرجه الشيخان وأبو داود .
7. (5311)- Hz. Ebu Hureyre ve Hz. Enes (radýyallahu anhümâ) anlatýyorlar: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yolda giderken bir hurma tanesine rastlamýþtý. "Eðer sadakadan (düþmüþ) olacaðýndan korkmasaydým bunu yerdim!" buyurdular." [Buhârî, Büyû 4, Lukata 6; Müslim, Zekat 165, (1071); Ebu Davud, Zekat 29, (1651).][14]
AÇIKLAMA:
1- Alimler, bu hadise dayanarak yolda bulunan, yenecek þeylerin lukata (buluntu) ahkamýna tabi olmayacaðý, ilan etmek, sahibini aramak gerekmeyeceði, hemen alýnýp yenebileceði hükmünü çýkarmýþlardýr.
2- Resulullah "sadaka" malýndan düþmüþ olabilir diye almýyor. Çünkü sadaka malý Resulullah´a ve Al-i Beytine haramdýr. Aleyhissalâtu vesselâm, hediye kabul ederdi, fakat sadaka almazdý.
3- Resulullah´ýn bu hurma tanesi için "...yerdim" buyurmasý, nimete hürmet ve ta´zim içindir. Þu halde, yolda bulunan nimet, tepilip geçilmemeli, imkan nisbetinde alýnýp yenmelidir.
4- Hadiste, bir þeyin helal olup olmayacaðýndan tereddüt edildiði takdirde muttakilerin ondan kaçýnmasý gerektiðine de bir irþad vardýr.[15]
ـ5312 ـ8ـ وعن عبدالرّحمنِ بن عثمان التّيْمِى قال: ]نَهى رَسُولُ اللّهِ # عَنْ لُقَطَةِ الْحَاجِّ[. أخرجه مسلم وأبو داود .
8. (5312)- Abdurrahman Ýbnu Osman et-Teymî anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) hacýnýn lukatasýný nehyetti." [Müslim, Lukata 11, (1724); Ebu Davud, Lukata 1, (1719).][16]
AÇIKLAMA:
Sahiheyn´de merfu olarak: "Mekke´de bulunan bir yitik, ilan için olmadýkça alýnmasý helal olmaz" buyrulmuþtur. Bu sahih hadise dayanan cumhur sadedinde olduðumuz hadisteki nehyi, "temellük için alma"ya hamletmiþ, "ilan etmek için almak haram deðildir" demiþtir. Hacýlarýn yitiði üzerinde durulmasý, bunun sahibine ulaþma imkanýnýn mevcudiyetine baðlanmýþtýr.
Ýbnu Battal, Mekke´nin bu meselede diðerlerinden farklý olmadýðýný söyler. Ona göre Mekke üzerinde hususen durulmasý, ilan meselesinde mübalaða içindir. Çünkü hacý memleketine döner, çoðunluk durumda bir daha Mekke´ye uðramaz, öyleyse yitiði bulan kiþi, ilanda mübalaða etmek zorundadýr.
Þunu da belirtelim ki, bu hadisi, "Mekke´de bulunan yitiði, sahibi buluncaya kadar almak caiz deðildir" þeklindeki yorumu Hanefî fakiherden Ýbnu´l-Hümâm tenkid eder ve: "Bu manada, hadisle þu zamanda amel edilmez. Çünkü Mekke´de, terkedilenin yerinde kalmasý þöyle dursun, Ka´be´nin çevresinde hýrsýzlýk artmýþtýr" der. Bu yorum, muahhar alimlerin takdirini kazanmýþtýr.
Münzirî þunu söyler: "Sahih olan þudur: "Kiþi, Harem´de bir yitik bulursa, onu, sahibi için muhafaza ve ilan gayesiyle almalýdýr. Bu, diðer memleketlerde bulunan yitiklere muhaliftir. Çünkü onlarýn temellük için alýnmasý da caizdir. Mamafih birkýsým alimler de Mekke´nin buluntularý ile diðer memleketlerin buluntularý arasýnda fark olmadýðýný söylemiþtir."[17]
ـ5313 ـ9ـ وعن ابن مسعودٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّهُ اشْتَرى جَارِيَةً فَفَقَدَ صَاحِبَهَا فَالْتَمَسَ سَنَة فَلَمْ يُوجَدْ فأخَذَ إبْنُ مَسْعُودٍ يُعْطِى الدِّرْهَمَ وَالدِّرْهَمَيْنِ، وَيَقُولُ: اللّهُمَّ عَنْ فَُنٍ، فإنْ أتَى فَلي وَعَلَيّ، وَقَالَ: هكَذَا فَافْعَلُوا بِاللُّقَطَةِ إذَا لَمْ تَجِدُوا صَاحِبَهَا[. أخرجه البخاري تعليقاً .
9. (5313)- Ýbnu Mes´ud (radýyallahu anh)´un anlattýðýna göre: "[Yedi yüz dirheme] bir cariye satýn almýþ ve (borcunu ödemeden) sahibini kaybetmiþtir. Bir yýl sahibini arayan Ýbnu Mes´ud onu bulamaz ve bu parayý, bir dirhem, iki dirhem þeklinde parça parça vermeye baþlar ve: "Ey Allahým, bunu falanca adýna sadaka kabul et! Eðer adam gelirse sadaka benim adýma olacak, borç da uhdemde kalacak!" der. Ýbnu Mes´ud der ki:
"Sahibini bulamadýðýnýz buluntu hakkýnda böyle hareket edin!" [Buhârî, Talak 22, (Tercümede (bab baþlýðýnda) muallak olarak kaydedilmiþtir).][18]
AÇIKLAMA:
Ýbnu Mes´ud´la ilgili Buhârî´nin bu muallak rivayeti, sahibi bulunmayan buluntu (lukata) hakkýnda takip edilmesi uygun düþecek bir yol gösterilmektedir: Buluntunun bedelini, sahibi adýna tasadduk etmek.
Buna benzer bir vak´a þöyle cereyan eder: Bir zat, Mekke´de esvab satýn alýr, ancak bedelini ödemeden, kalabalýk sebebiyle satýcýyý kaybeder ve bulamaz. Durumu, gelip Ýbnu Abbas´a sorar: Ýbnu Abbas þöyle der: "Gelecek sene ayný yerde satýcýný ara, borcunu ilan et. Bulabilirsen ödersin, bulamazsan bu borcu tasadduk et. Eðer sonradan gelirse, onu muhayyer býrak. Kendi adýna sadaka olmasýný kabul ederse mesele yok, kabul etmezse borcu ona ödersin, sevabý senin adýna sadaka olmuþ olur." [19]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/93.
[2] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/93-94.
[3] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/94-95.
[4] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/95-96.
[5] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/96-97.
[6] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/98.
[7] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/98-99.
[8] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/100.
[9] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/100.
[10] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/101.
[11] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/101.
[12] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/101.
[13] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/101-102.
[14] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/102.
[15] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/102.
[16] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/102-103.
[17] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/103.
[18] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/103-104.
[19] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 15/104.
radyobeyan