Benimle Risalelerde sohbet edebilirsiniz By: neslinur Date: 27 Nisan 2010, 00:59:34
Bismillahirrahmanirrahim
Aziz, sýddýk, mübarek kardeþlerim ve hizmet-i Kur'aniye ve imaniyede ihlaslý ve kuvvetli ve þanlý arkadaþlarým,
Cenab-ý Hakka hadsiz þükür ve hamd ederim ki, Ýhtiyarlar Risalesindeki ümidimi ve Müdafaat Risalesindeki iddiamý sizinle tasdik ettirdi.
Evet, (Ezelden ebede kadar bütün zerreler sayýsýnca Allah'a hamd olsun.) sizinle otuz bine mukabil gelen otuz Abdurrahman'ý, belki yüz otuz, belki bin yüz otuz Abdurrahman'ý Risaletü'n-Nur'a ihsan etti.
Hem unutulmayan, her vakit yanýmda bulunan kardeþlerim, Risale-i Nur'a sizin gibi pek ciddi sahip ve muhafýz ve vâris ve hakikatbin ve kýymetþinas zatlarýn benim yerimde benden daha kuvvetli, ihlaslý olarak vazife-i Kur'aniye ve imaniyede çalýþtýklarýný gördüðümden, kemal-i ferah ve sürur ve itminan ve istirahat-i kalble ecelimi ve mevtimi ve kabrimi karþýlýyorum, bekliyorum.
Ben, sizi yazýlarýnýzda ve hatýrýmdan çýkmayan hidematýnýzda günde müteaddit defalar görüyorum. Ve size olan iþtiyakýmý tatmin ediyorum. Siz de bu biçare kardeþinizi risalelerde görüp sohbet edebilirsiniz.
Ehl-i hakikatin sohbetine zaman, mekân mâni olmaz; manevi radyo hükmünde biri þarkta, biri garpta, biri dünyada, biri berzahta olsa da rabýta-i Kur'aniye ve imaniye onlarý birbiriyle konuþturur.
Mâþaallah, barekallah!.. "Kerâmât-ý Aleviye"nin Risaletü'n-Nur'a imzasýný bu zamanda tam tasdik ettiren kerâmât-ý kalem-i Alevî (Ali) ve Kur'an'a çok kýymettar hizmeti ve Mucizat-ý Ahmediyenin (a.s.m.) harika bir kerametini gözlere gösteren ve Kur'an'ýn altýn bir anahtarý olan kalem-i Hüsrevî deðil yalnýz bizleri, belki ruhânîleri ve melekleri de sevindiriyorlar.
Bu defa elmas kalemli mübarekler tarafýndan bir sual var. Þimdilik cevap elimde deðil. Eðer elime verilse, size gelir. Hergün hatýrýmda bulunan Rüþtü, Refet, Süleyman, B. M. ve H. K. ve Abdullah ve sair isimlerini beyan etmediðim kýymettar kardeþlerimle hususi konuþmadýðýmdan gücenmesinler. Çünkü hizmetinizin azameti ve ehemmiyeti ve muârýzlarýn kuvveti ve þeytaneti nispetinde ihtiyata ve dikkate mecburuz.
Hafýz Ali ile Hüsrev'in birbirleriyle ciddi bir mahviyet içinde kardeþlik irtibatlarý, Risale-i Ýhlâsýn tam sýrrýna mazhar olduðunuzu bana ihsas etti, ümitlerimi fevkalade kuvvetlendirdi.
Ben daha ziyade yazacaktým, fakat þimdi birisi postahaneye gitmek üzere olduðu için acele ettiðinden kýsa kestim. (Kastamonu Lahikasý)
Duanýza muhtaç
Said Nursî SÖZLÜK:
BÂREKÂLLAH : Allah ne mübârek yaratmýþ; Allah hayýrlý ve bereketli kýlsýn.
HAKÝKATBÎN : Hakîkati gören, hakîkati anlayan ve hakîkate inanan.
HAMD : Allah'a hamd etme; Onu övme,medhetme, þükür.
HÝDEMÂT : Hizmetler, vazifeler, hizmetliler.
ÝSTÝRAHAT-Ý KALB : Kalbin rahatlamasý.
ÝÞTÝYAK : Aþýrý istek, ihtiyaç duymak.
ÝTMÝNÂN : Ýnanma, tam olarak bilme, kararlýlýk, tatmin olmuþluk.
KABR : (Kabir) Mezar. Merkad. Ölünün topraða gömüldüðü yer.
KEMÂL-Ý FERAH : Mükemmel bir sevinç, neþe
KERÂMÂT-I ALEVÎYE : Hz. Ali'nin (r.a.) kerâmetleri.
KIYMETÞÝNAS : Kadir kýymet bilen.
MAHVÝYET : Tevâzu, alçak gönüllülük.
MÂÞAALLAH : Allah'ýn istediði gibi.
MAZHAR : Nâil olma, þereflenme, kavuþma, ortaya çýkma ve görünme yeri.
MEVT : Ölüm; hayatýn sona ermesi.
MUÂRIZ : Karþý, zýd, ters.
MUHÂFIZ : Koruyan.
MUKABÝL : Karþý, karþýlýk olarak, bedel.
MÜBÂREK : Bereketlenmiþ, uðurlu, hayýrlý.
MÜTEADDÝD : Pekçok. Türlü türlü, çeþitli.
RÂBITA-Ý KUR'ÂNÝYE : Kur'ân'ýn baðý.
RÛHÂNÎ : Cisim olmayýp gözle görülmeyen cin ve melâike gibi bir mahlûk; ruhâ âit; ruhtan meydana gelmiþ melek.
SIDDIK : Dürüst
SÜRUR : Neþe, sevinç.
VÂRÝS : Mirasçý, kendisine miras düþen, vefât eden birisinin mal ve mülkünü kullanmaya yetkili olan.
VAZÝFE-Ý KURANÝYE : Kur’anýn emrettiði vazifesi.