Gasb By: sumeyye Date: 25 Nisan 2010, 11:45:39
Gasb
ـ4319 ـ1ـ عَنْ أبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمنِ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْها قَالَتْ: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَنْ ظَلَمَ قِيدَ شِبْرٍ مِنَ ا‘رْضِ طُوِّقَهُ مِنْ سَبْعِ أرْضِينَ[. أخرجه الشيخان .
1. (4319)- Ebû Seleme Ýbnu Abdirrahmân Hz.Âiþe (radýyallahu anhâ)´ dan anlattýðýna göre Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) þöyle buyurdu: "Kim (gasben baþkasýnýn) arazisine bir karýþ haksýz tecavüz ederse yedi kat yerin dibine kadar boynuna dolandýrýlarak cezalandýrýlýr)." [Buhârî Bed´ül-Halk 2, Mezâlim 13; Müslim, Müsâkat 142, (1612).][1]
ـ4320 ـ2ـ وفي أخرى لِلْبُخَارِىّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ: ]مَنْ أخَذَ شِبْراً مِنَ ا‘رْضِ بِغَيْرِ حَقٍّ خُسِفَ بِهِ يَوْمَ الْقيَامَةِ إلى سَبْعِ أرْضِينَ[. »الْقِيدُ« بِكَسْرِ الْقَافِ: الْقِدْرُ .
2. (4320)- Buhârî´nin Ýbnu Ömer (radýyallahu anhümâ)´dan kaydettiði diðer bir rivayette þöyle buyrulmuþtur: "Kim, araziden haksýz olarak bir karýþlýk yer alýrsa, Kýyamet günü, onunla yedi kat yere batýrýlýr." [Buhârî, Mezâlim 13, Bed´ü´l-Halk 2.][2]
AÇIKLAMA:
1- Gasb, baþkasýnýn malýný zulmen ve tecâvüzen almaktýr. Kitabýmýz, gasbla ilgili olarak iki hadis kaydetmiþtir. Her ikisi de arazi gasbýyla ilgilidir. Þunu bilelim ki, gasb kelimesi sadece arazi ile ilgili olarak kullanýlmaz, her çeþit malýn zulmen alýnmasý gasb´týr.
2- Hadiste karýþ (þibr) kelimesi kullanýlarak zulmen alýnan þeye terettüp edecek vaîde maruz kalmada alýnan þeyin az veya çok olmasýnýn farketmediðine iþaret edilmiþtir. Bir kimse haksýzlýkla bir baþkasýnýn malýný bile bile aldý mý, aldýðý þey ne kadar az da olsa ciddi bir tehdide maruzdur, büyük bir cezaya müstehak olmuþtur. Bazý hadislerde "Gasbettiði þeyi boynuna takmýþ olarak gelir" buyrulmuþtur. Bu, kýyamet gününde kiþinin gâsýb oluþunun Mahþer halký önünde teþhiri demektir, rezil rüzvay kýlýnmasý demektir.
Müslim´in bir rivayetinde geldiðine göre Ervâ Bintu Üveys adýnda bir kadýn, Emeviler devrinde Saîd Ýbnu Zeyd´i, Mervân´a þikayet ederek, Said´in evinden bir kýsmýn kendine ait olduðunu söylemiþtir. Saîd Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn: "Kim baþkasýnýn arazisinden haksýz olarak bir karýþ alacak olsa kýyamet günü, yedi kat yerin dibine kadar boynuna dolanacak" dediðini iþittim" diyerek evi kadýna býrakýr, ancak þöyle bir bedduada bulunur: "Allahým eðer bu kadýn yalancý ise gözünü kör et, kabrini de evinde yap!" Hadisi rivayet eden ravi der ki: "Sonra ben bu kadýný kör olmuþ, eller ile duvarý yoklarken gördüm." Ben Said Ýbnu Zeyd´in bedduasýna uðradým" diyordu. O bu þekilde el yordamýyla yürürken, önüne çýkan bir kuyuya düþüp ölmüþ ve kuyu ona kabir olmuþ."
3- Birinci hadiste geçen طَوِّقَه kelimesi farklý manalarda açýklanmýþtýr. Hattabi iki manayý nazara verir:
1) Kýyamet günü, zulmen gasbettiði þeyi Mahþer yerine kadar taþýmaya mecbur edilir. Böylece, o haram mal, boynunda bir halka gibi olur.
2) Yedi kat yerin altýna batýrýlýr böylece her bir arz tabakasý, bu halde boynunda ayrý bir halka teþkil eder. Bu manayý ikinci hadis te´yid eder. Zira bu hadisin metni gasýbýn yedi kat yerin altýna batýrýlacaðýný zikretmektedir.
Hadisin tevilinde baþka manalar üzerinde de durulmuþtur: Bazýlarý, birinci manayý benimsemekle beraber ilave ederler: Hepsini taþýdýktan sonra, tamamý boynuna bir halka halinde konulur. Boynu, bu malýn tamamýný istiab edecek þekilde büyütülür.
Taberî ve Ýbnu Hibbân´ýn bir rivayetinde þöyle buyrumuþtur: Ya´la Ýbnu Mürre Resulullah´tan naklediyor: "Kim araziden bir karýþ gasbederse, Allah onu, yedikat yeri, sonuncu kata kadar kazmaya mecbur eder. Sonra Kýyamet günü onu boynuna yükler ve insanlarýn hesabý görülünceye kadar (o vaziyette tutar)." Bu manayý teyid eden bir baþka hadiste "Müslümanlarýn yolundan bir karýþ gasbeden kimse, Kýyamet günü, o parçayý yedi kat arzýn altýna kadar boynunda taþýr." Bu manada bir baþka hadis, zekatla ilgili olarak gelmiþtir. "Bir deveyi zimmetine geçiren, Kýyamet günü o deveyi boynuna takmýþ olarak getirilir."
Þu halde, boynuna takýlýrdan murad, gasbedilen þeyin, boynuna bir halka olarak konmasýdýr. Tabii ki bunu taþýmaya gücü yetmeyecek ve dolayýsýyle o gasbý sebebiyle ona azab edilecektir. Nitekim, rüyada görmediði þeyi görmüþ gibi yalan söyleyerek rüya uyduran hakkýnda da "arpa"yý düðümleme cezasý verileceði ifade edilmiþtir.
Hadisin te´vilinde bir baþka ihtimal þudur: "Gasbedilen þeyin yüklenmesi" demek, "günahýn yüklenmesi" demektir. Yani, mezkur zulüm, gasýbýn boynuna yapýþmýþ kalmýþtýr, týpký günahýn yapýþýp kalmasý gibi. Bu te´vil þu âyetin manasýna muvafýktýr: "Her insanýn boynuna iþlediklerini dolarýz ve Kýyamet günü açýlmýþ bulacaðý kitabý önüne çýkarýrýz" (Ýsra, 13).
Ýbnu Hacer, ilk kaydedilen tevil hususunda Ebû´l-Feth el-Kuþeyrî´nin cezmettiðini, Baðavi´nin de bunu sahih bulduðunu belirttikten sonra; bütün bu tevillerin doðru olmasýnýn da caiz olduðunu belirterek tahlilini sonuçlar: "Muhtemeldir ki, bu cinayetin sahibine, bu sýfatlarýn hepsi farklý farklý uygulanacaktýr. Yahut da bu cinayeti iþleyenler kýsým kýsýmdýr: Bazýlarý bu þekillerden biriyle, bazýlarý diðeriyle, yaptýðý cinayetin derecesine muvafýk olarak cezalandýrýlacaktýr." Ýbnu Ebû Þeybe´nin, Ebû Malik el-Eþ´arî´den nakline göre: "Kýyamet günü Allah nazarýnda "en büyük" hýrsýzlýk bir kiþinin gasbettiði bir zirâlýk arazidir. Yedi kat arzla birlikte boynuna yüklenir."
Þu halde gasbýn hepsi ayný aðýrlýkta bir suç deðil, aralarýnda derece farklarý var.[3]
3- Bazý Fevâid:
* Hadis, zulüm ve gasbýn haram olduðunu ifade eder.
* Gasbýn cezasý pek aðýrdýr.
* Arazi gasbý büyük günahlardandýr.
Burada þunu belirtelim ki: Arazi gasbýnýn büyük günahlardan olmasý, hadiste ifade edilmemiþ ise de Kurtubî, büyük günahlar hakkýnda zikredilenler ölçüsünde þiddetli vaid zikredilmiþ olmasýndan hareketle, bunun da ayný sýnýfta olmasý gerektiðini istidlal etmiþtir.
* Kim bir araziye malik olmuþsa, onun derinliklerine de, arzýn öbür tarafýna varýncaya kadar mâlik olur. Arazisinde bir baþkasý izinsiz olarak kuyu, kanal vs. kazamaz.
* Arzýn zahirine mâlik olan, bâtýnýna da orada her ne varsa, sabit taþ, binalar, madenler vs. malik olur. Kiþi mâlik olduðu arazide kuyu vs. açarak dilediði kadar derinliklere inebilir, yeter ki yanýndaki komþusuna zarar vermesin.
* Þarih Dâvudi´ye göre, arz, bir biri üstünde, ayrýlmasý kabil olmayan yedi kattýr. Eðer ayrýlsa idi, sadece gasbettiði tabakanýn boynuna yüklenmesi kâfi gelirdi, çünkü bu tabaka mütâkip tabakadan ayrýlabiliyor idi. Aralarý ayrýlamadýðý için yedi tabaka birden yüklenmiþ olmaktadýr.
* Yedi arz, semavat gibi tabakalar halindedir. Bu mana þu âyetin zahirine muvafýktýr: "Yedi göðü ve "yerden de bir o kadarýný" yaratan Allah´týr." (Talâk 12). Ancak, bazý âlimler "yedi arz"la yedi iklim´in (bölge´nin) kasdedildiðini söylemiþtir. Fakat bu ikinci tevil makul deðildir. Çünkü böyle olsaydý, gasýb´ýn boynuna diðer iklimlerin (bölgelerin) birer karýþýný dolamak mümkün olmazdý. [4]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 12/303.
[2] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 12/303.
[3] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 12/303-305.
[4] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 12/305-306.