Astronomi ve Uzay Teknolojileri
Pages: 1
Houston, bir sorunumuz var! By: armi Date: 15 Nisan 2010, 16:09:40
Apollo 13 mürettebatý, 40 yýl önce bu hafta baþladýklarý ve aksilikler yüzünden bri ölüm-kalým mücadelesine dönüþen uzay maceralarýný tamamlayýp Dünya'ya döndüler.

Ýstikameti Ay olan Apollo 13 uzay aracýnýn mürettebatý, tam 40 yýl önce bu hafta yola çýkmalarýndan çok kýsa süre sonra ölümcül sorunlar zinciriyle karþý karþýya kalmýþtý. Önce oksijen tanký patlamýþ, ardýndan uzay aracýnýn iletiþim cihazlarý da dahil neredeyse dörtte üçü çalýþmaz hale gelmiþti. Patlama, yaþam destek ve elektrik ünitelerini büyük ölçüde tahrip etmiþti.

Astronotlardan Jim Lovell’ýn meþhur “Houston, bir sorunumuz var” cümlesiyle yer istasyonuna bildirdiði arýzalar son derece dramatik bir mücadele örneðini tetikledi ve uzayýn derinliklerinde hayata veda edeceði tahmin edilen üç astronot Dünya’ya dönmeyi baþardý.


Mürettebatýn bugün hayatta olan iki üyesi Jim Lovell ve Fred Haise, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’ndeki 40. yýl anma törenlerinde baþlarýndan geçenleri “en baþarýlý baþarýsýzlýk örneklerinden biri” þeklinde yorumladý. Ay’a belki inenemiþlerdi ama muhteþem bir dirayet, çalýþma, iþbirliði ve cesaret örneði sergileyerek, pratikte neredeyse bir hurdaya dönen Apollo 13’le Dünya’ya dönebildiler.

Þimdi 82 yaþýnda olan ekip lideri Lovell’a göre, heyecanla baþladýklarý Ay yolculuðunun sinirleri mahveden bir ölüm-kalým mücadelesine dönüþmesi aslýnda “çok baþarýlý bir baþarýsýzlýk hikayesi” ortaya çýkardý. Mücadeleyi kazanýp Dünya’ya dönmek, Lovell’ýn sözleriyle, “insanýn neredeyse kesin olan bir faciayý bir baþarý hikayesine dönüþtürme becerisini” gösterdi.


Apollo 13’teki oksijen tanký, yola çýkýldýktan iki gün sonra infilak etti. Lovell, Haise ve Jack Swigert, sorunun ciddiyetinin henüz farkýnda deðiilerdi. “Tankýn patladýðýný farkettiðimizde ilk aklýmýza gelen Ay’a inemeyecek olduðumuzdu” diyen Lovell bu nedenle büyük hayal kýrýklýðý yaþadýklarýný belirtiyor.

Tehlikenin büyüklüðü kýsa süre sonra farkediyorlar. Lovell, Texas’taki Johnson Uzay Merkezi’yle telsiz baðlantýsý kurup tarihe geçen o ünlü cümlesini sarfediyor: “Houston, bir sorunumuz var”.

Lovell þöyle devam ediyor: “Ýki ya da üç yakýt hücresi bozulmuþtu. Ýki oksijen tanký da iþlevsizdi. Telsiz baðlantýmýz kopmuþ, bilgisayarlarýmýz uzun süre çalýþmamýþtý. Pek çok durum için önceden tatbikat yapmýþtýk ama bu kadarýný beklemiyorduk.”

Sorunun ortaya çýkmasýný izleyen beþ gün boyunca astronotlar ve uzay merkezi, birbiriniz izleyen sorunlar zinciriyle boðuþtu; su ve yiyecekleri idareli kullanýyor, düþen kabin ýsýsýna uyum göstermeye çalýþýyor, bir yandan da hem tamirat hem geri dönüþ planlarý yapýyordu.



Bir sorun çýkar çýkmaz hemen o anda, bazen oylama yaparak, çözüm bulmaya çalýþýyorduk. Soðukkanlýlýk ve hýzlý hareket etmek iþe yaradý” diyor Lovell. Sonuçta ekip komuta modülünü atmosfere sokmayý baþarmýþ ve kapsül 17 Nisan 1970’te Pasifik Okyanusu’na düþmüþtü.

Apollo 13 mürettebatýnýn kapsülden sað salim çýkarak USS Iwo Jima gemisine çýkýþý, dünyanýn pek çok yerinde canlý izlendi. New York Grand Central Station tren garýnda toplanan binlerce Amerikalý, o aný çýðlýk ve alkýþlarla karþýladý. Çok dramatik ve medyatik bir insan hikayesine imza atan üçlü, birer ulusal kahramana dönüþtü.



Lovell, 11 yýllýk astronotluk kariyerinde hiç Ay’a gitmedi. NASA’da ayrýldýktan sonra telekomünikasyon sektörüne geçti. Haise, kariyerini havacýlýk sanayiinde sürdürdü. Swigert ise siyasete atýldý ve 1982’de Kongre üyeliðine seçildi. Ancak ne yazýk ki yeni görevine baþlayamadan kemik kanserinden yaþamýný yitirdi.

radyobeyan