Kütübü Sitte
Pages: 1
Kaplar By: sumeyye Date: 15 Nisan 2010, 11:15:57
Kaplar


ÝPEÐÝN YASAKLANMA SEBEBÝ

KAPLARLA ÝLGÝLÝ BÖLÜM


ـ1ـ عن حذيفة رَضِىَ اللّهُ عنهُ قال: ]سَمِعْتُ رَسُولُ اللّهِ # يَقُول: َتَلْبَسُوا الحَرِيرَ وََ الدِّيبَاجَ، وَ َتَشْرَبُوا في آنيةِ الذَّهَبِ وََ الْفَضِّةِ، وََ تَأكُلُوا فِي صِحَافِهمَا، فإنّها لهم في الدنيا ولكم في اŒخرةِ[. أخرجه الخمسة .



1. (143)- Huzeyfe (radýyallahu anh) anlatýyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn þöyle dediðini iþittim: "Ýpek ve Ýbriþim elbise giymeyin. Altýn ve gümüþ kaplardan su içmeyin, onlarda yemek yemeyin. Zira bu iki þey dünyada onlar (kâfirler), âhirette de sizin içindir."[1]



AÇIKLAMA:



Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn sâhib-i sýrrý olarak meþhur olan Huzeyfe (radýyallahu anh) Medâin þehrinde bulunduðu sýrada bir mecliste otururken su istiyor. Bir mecûsî suyu gümüþ tas içerisinde getirince, yüce sahâbî Hz. Huzeyfe (radýyallahu anh), bunu fýrlatýp attýktan sonra: "Seni gümüþ kapla getirmekten kaç sefer menettim, sen hâlâ bu kapla getiriyorsun" diyerek sertçe çýkýþýyor ve arkadan yukarýdan kaydedilen yasaðý Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn buyrduðunu rivayet ediyor.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn bu ve emsâli pek çok rivayetlerinde ipek ve ipekliden mamul kumaþ ve eþyalar ile, altýn ve gümüþten mâmul eþyalarýn kullanýlmasý hakkýnda bazý hükümler beyan ediyor. Bunlarý þöyle hülasa edebiliriz.

1- Ýpekten mamul elbiseler erkekler için haramdýr. Hadiste harir ve dîbâc kelimeleriyle ifade edilmiþtir. Harir, argaç ve direzisi (erîþi) ipek olan kumaþtýr. Dîbâc da yine ipekten mâmul kalýnca kumaþtýr.

Bu konu üzerine gelen rivayetlerde ihtilaflý durumlar vardýr. Bazý rivayetler sahâbeden 20 kadýnýn ipekli elbise giydiðini, hattâ bizzat Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn ipekli kumaþý bazýlarýna giydirdiðini ifade eder. Bu sebeple ipekli giyme hususunda mezheplerin görüþleri az çok farklýlýk arzeder. Selâmet Yollarý´nda þöyle hülâsa edilir:

a) Hanefîler´e göre: Erkeklere ipek elbise giymek haramdýr. Yalnýz dört parmak geniþliðinde ipekle, eriþi (direzisi) ipek, arkacý baþka ipekten dokumalarý giyebilirler. Harplerde ise Ýmameyn´e göre halis ipek giymek câizdir. Ýpekli döþek, yaygý ve saire üzerine oturmak ve dayanmak; ipekten perde yapmak câizdir.

b) Þâfiîler´e göre: Erkeklere ipek elbise giymek haram olduðu gibi, ipek üzerinde oturmak ve dayanmak da haramdýr. Ancak, ipeðin üzerine pamuk vesaireden yapýlan bir perde konulursa, oturmak ve dayanmak câiz olabilir. Hatta giyim eþyasýnda ipeðin üzerine baþka bir þeyden yapýlma astar dikilmezse giymek caiz deðildir. Bu babda hâlis ipekle ekserisi ipek olan kumaþ arasýnda bir fark yoktur. Yalnýz zarurette ipek giymek câiz olur.

c) Hanbelîler´den rivayet edilen meþhur kavle göre: Ýpek üzerinde uyumak, oturmak ve ipeðe dayanmak, ondan perde vesâire yapmak haramdýr. Yalnýz Kâbe´yi ipekle kaplamak helâldir.

d) Mâlikîler´e göre: Bir eziyetten veya hastalýktan dolayý bile olsa ipekli giymek, üzerine oturmak, dayanmak, hatta üzerine baþka bir þey yaymak suretiyle de olsa câiz deðildir. Yalnýz bazýlarýna göre üzerine oturmak ve dayanmak mübahtýr. Pencere perdesi yapmak bilittifak câizdir. Kadýnlara ise giymesi helal olunca, üzerinde oturmak vesâire, evleviyetle ve her mezhebe göre helâldir."[2]


Ynt: Kaplar By: sumeyye Date: 15 Nisan 2010, 11:16:27
ÝPEÐÝN YASAKLANMA SEBEBÝ:






Ýpeðin kadýnlara serbest olduðu halde erkeklere yasak edilmesinin sebebi mevzubahs olunca umumiyetle iki hususa dikkat çekilir:

1- Ýpekli, büyüklenmeye, böbürlenmeye sebep olur. Ýslâm bunu hoþ görmediði için ipekliyi yasaklamýþtýr.

2- Zinet ve süs vâsýtasýdýr. Erkeðe süs yaraþmaz, ona merdlik ve cesâret yaraþýr.

Dinimizin, kýyafete giren bu yasaðýnda baþka hikmetlerin de olabileceði nazardan uzak tutulmamalý, yukarýdaki sebeplerin mevzubahs olamýyacaðý þartlarda bile haramlýðýn devam ettiði bilinmelidir.

3- Huzeyfe (radýyallahu anh) hadisinin ikinci kýsmý altýn ve gümüþ kaplarýn kullanýlmasýný yasaklamýþtýr. Buradaki yasaðýn tahrîm ifade ettiðinde ulema icma eder. Hadiste bu kaplarýn "yemek ve içmek" de kullanýlmasý yasaklandýðý için, yeme-içme dýþýnda bir maksadla kullanýlmasý da söz konusu edilmiþ ve gerek erkek ve gerek kadýna haram olduðu belirtilmiþtir. Buhurdan, kaþýk, misk kutusu, abdest ibriði ve leðeni vs. olarak kullanýlmalarý haramdýr. Bu hususta icmadan bile bahsedilmiþtir. Fakat Ebu Yusuf; "mekruhtur" derken Ýmam Muhammed bazý kayýtlarla tecviz etmiþ ve bir kavlinde: "Bunlarla tezeyyünde nimeti izhar var" demiþtir.

Mevzumuzla ilgili diðer bir husus, kapkacaktaki altýn ve gümüþün miktarýdýr. Zira bir kap, altýn veya gümüþle kaplanmýþ, iþlenmiþ veya imal edildiði maddesine karýþtýrýlmýþ veya bunlarla yaldýzlanmýþ olabilir. Bu hususta Sübülü´s-Selam´da þu açýklamaya yer verilir: "altýn ve gümüþ yaldýzlý kablarýn hükmü dahi ihtilaflýdýr. Bazýlarýna göre, eðer altýn ve gümüþ, kabdan ayrýlýp alýnabiliyorsa kullanýlmasý icmâen haramdýr. Çünkü altýný ve gümüþü kullanmýþ sayýlýr. Fakat ayrýlmasý mümkün deðilse haram deðildir. Altýn ve gümüþ kaplama kabdan yeyip içmek icmâen câizdir."

4- Hadisler, altun ve gümüþün zinet olarak kulanýlmasýný, ipeðin elbise olarak giyilmesini kadýnlara haram etmemiþtir. Bu husustaki haramlar erkeðedir. Altun ve gümüþten mâmul eþyalarýn kullanýlmasý kadýn erkek her iki cinse de haramdýr.

5- Erkeklere haram olan ipekliler erkek çocuklarýna da haram mý? suâline kesin cevap verilememiþtir. Haram diyen âlim var ise de, çocuk mükellef olmadýðý için haram denemiyeceði belirtilmiþtir. Ancak terbiye açýsýndan erkeklerin, daha çocukluktan itibaren kýlýk kýyafet vs. de hususî terbiye ile alýþtýrýlmalarý esastýr. Binaenaleyh haram denmese de mekruh olmaktan hâli deðildir.

6- Yüzük meselesi: Kadýnlara altýn ve gümüþ yüzük helâldir. Bu hususta hiçbir ihtilaf yok. Erkeklere de gümüþ yüzük helâldir. Ancak erkeklere altýn yüzük haram mý helal mi meselesi biraz ihtilaflýdýr. Esah olan haram olmasýdýr.

Helâl olduðunu söyleyen fakihler Bera Ýbnu Âzib´in (radýyallahu anh) parmaðýnda altýn yüzük taþýdýðýna dair rivayete dayanýr. Bera hazretlerine bu yüzüðü niçin taþýdýðý sorulunca: Bu yüzük, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn bana taktýðý bir hediyedir. Bana bizzat takýp þunu söyledi:

"Allah ve Resûlünün ihsan ettikleri bu yüzüðü kullan!"

Bu rivayet altun yüzüðün helâl olduðunu ifade ederse de haram olduðunu söyleyenler daha güçlü delil getirirler. Usul-i hadiste geçen: "Ýki rivayet teâruz eder, bunlardan biri haram, diðeri de helâl olduðunu ifâde ederse, ihtiyaten, haram ifâde eden tercîh olunur" kaidesine göre burada altun yüzüðün tahrimini ifâde eden rivayetler esas alýnacaktýr.

Bir de, ibâhe ifade eden Berâ hadisinin mensuh olabileceði de söylenmiþse de bu zayýf bir delildir çünkü, bunun sorulmasý bile tahrime raðmen nasýl takýyorsun? mânasýný taþýr ve muahhar olduðunu gösterir.

Altundan mâmul niþan yüzüðünü erkeklerin kullanmasýna câizdir diyen olmuþtur. Bunlar daha ziyade: a) Niþan yüzüðünün tefahur için deðil teberrük ve örfî bir zaruret olarak takýldýðý, b) Bu maksadla kullanýlan altun miktarca az olacaðý için israf sayýlmayacaðý gerekçesinden hareket ederek cevazýna hükmederler. "Haram deðildir" dense bile kerâhetten hâli olmayacaðý da nazardan uzak tutulmamalýdýr. Çünkü tahrim hükmünde illet, þeriatýn nehyidir. Diðer iki husus bu nehyin maslahat ve hikmetleri cümlesindendir. Þeriat, yasak koyarken maslahatlarýn hepsini tâdâd etmez bir veya birkaçýný bazan zikreder. Bu zikredilen maslahat(lar) illet yerine konulursa azim hataya düþülür.

Ayrýca, niþan yüzüðünün örfî bir zaruret olduðu söz götüren bir husustur. Herþeyden önce ne Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in sünnetinde, ne de selef-i sâlihin´in örfünde yoktur. Ümmet-i Muhammed´e sonradan girmiþ bir bid´attýr. Bunun bid´ayý hasene olduðunu söyleyenlere sükut edilse bile câiz olan gümüþ veya platin gibi bir baþka madenden yapýlmasý pekalâ mümkün iken, haramlýðý sarîh ve sâbit olan altuna fetva verilmesini diyanet ve takva ile baðdaþtýramýyoruz. "Câiz maal kerahe" sözü mesuliyeti biraz daha hafifletebilir.[3]



ـ2ـ وعن أم سلمة رَضِىَ اللّهُ عنها قالت: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: الَّذِى يَشْرَبُ في إنَاءِ الفضةِ إنّمَا يُجَرْجرُ في بطْنِهِ نَارَ جهنّمَ[. أخرجه الثثة.ولمسلم في أخرى: مَن شربَ في إناءٍ من ذهبٍ أو فضةٍ .



2. (144)- Ümmü Seleme (radýyallahu anhâ) anlatýyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Gümüþ kaptan su içen, karnýna cehennem ateþi dolduruyor demektir"

Müslim´in bir diðer rivayetinde þöyle denir: "Kim altýn veya gümüþ bir kaptan içerse..."[4]



Ynt: Kaplar By: sumeyye Date: 15 Nisan 2010, 11:16:51
AÇIKLAMA:





Hadiste "dolduruyor" diye tercüme ettiðimiz kelimenin aslý Yücerciru´dur ve bu þarýldatýyor mânasýna gelir. Her ne kadar bu rivayette sâdece gümüþ zikredilmiþ ise de -önceki 143 numaralý hadis ile, Müslim´ den kaydedilen ziyadede görüldüðü üzere- bazýlarýnda altun da zikredilir. Binaenaleyh, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) altun ve gümüþ kaplardan yiyip içmeyi mideye cehennem ateþini þarýldatmaya teþbih buyuruyor. Yâni, gýrtlaktan geçen her þeyi, cehennem ateþinden yakýcý bir mâyinin mideye iniþine benzetiyor. Maksad, haramlýðýn þiddetini ifadedir.[5]



ـ3ـ وعن جابر رَضِىَ اللّهُ عنه قال: ]كُنّا نغرُو مع رَسُولِ اللّهِ # فنُصيبُ من آنيةِ المشركينِ وأسقَيتِهِمْ ونَسْتَمْتَعُ بهَا فَ يعِيبُ ذلكَ عليْنَا[. أخرجه أبو داود .



3. (145)- Hz. Cabir (radýyallahu anh) anlatýyor: "Biz Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´le birlikte gazveye çýkmýþtýk. Savaþ sonunda elde ettiðimiz ganîmetler arasýnda müþriklerin kapkacak ve su kaplarý da vardý. Biz bunlarý kullanýyorduk. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hiç bir zaman niye kullanýyorsunuz diye ayýplamadý."[6]



AÇIKLAMA:



147 numaralý hadiste gelecektir.[7]



ـ4ـ وعن أبى ثعلبة الخشنى رَضِىَ اللّهُ عنه قال: ]قلتُ يَا رَسُولُ اللّهِ إنّا بأرضِ قومٍ أهلِ كتابٍ أنَأكُلُ في آنيتهم؟ قال: إنْ وجدتُمْ غيرَ آنيتهمْ فَ تَأكُلُوا فِيهَا، فإنْ لمْ تَجِدُوا فاغْسِلُوهَا وَكُلوا فِيهَا[. أخرجه أبو داود والترمذى، واللفظ له وصححه .



4. (146)- Ebu Sa´lebe el-Huþenî (radýyallahu anh) diyor ki: "Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´e

"Ey Allah´ýn Raûlü, biz Ehli Kitab´ýn yaþadýðý bir yerdeyiz. Onlarýn kap kacaklarýndan yiyip içebilir miyiz?" diye sordum. Dedi ki:

"Onlarýnkinden baþka kapkacak bulabilirseniz onlarýnkinden yemeyin. Baþka birþey bulamazsanýz onlarý yýkadýktan sonra kullanýn."[8]



ـ5ـ وعن ابن عمر رَضِىَ اللّهُ عنهما قال: توَضّأ عمر رَضِىَ اللّهُ عنه بِالْحَمِيمِ في جَرِّ نصرانيةٍ ومن بيتهَا. أخرجه رزين. قلت: وترجم به البخارى، واللّهُ أعلم .



5. (147)- Ýbnu Ömer (radýyallahu anh) anlatýyor: "Hz. Ömer (radýyallahu anh) sýcak su ile ve bir Hýristiyan kadýnýn evinde onun su kabýyla abdest aldý."[9]



AÇIKLAMA:



Müþriklere ait kapkacaðýn Müslümanlar tarafýndan kullanýlmasý meselesinde 145 numaralý hadise göre mutlak surette mubahlýk ifâde ediliyor ise de 146 numaralý hadiste tahdîd beyan edilmektedir. Bu mevzuda gelen muhtelif rivayetlerin hepsini birlikte deðerlendiren âlimler, müþriklerin durumuna göre hareket etmeyi hükme baðlamýþtýr: Þâyet biliniyorsa ki kaplar, dînimizce necis addedilen þeylerde kullanýlmýþtýr, o takdirde yýkanmadan kullanýlamaz. Mesela domuz piþirilen, þarap içilen kapkacak mutlaka yýkanmalýdýr. Sularýnýn ve elbiselerinin Müslümanlarýnki gibi temiz olacaðý kabul edilir. Ancak, elbiselerini pislikten sakýnmadýklarý bilinirse veya elbisede renk, koku gibi alâmetlerde pislik zâhir olursa bu durumda yine temiz addedilmez ve yýkanmadan kullanýlmaz. Bu hüküm ganîmet olarak savaþta elde edilenler hakkýnda olduðu gibi ticaretle satýn alýnanlar veya hediye yoluyla gelenler hakkýnda da cârî, umumî bir hükümdür.

147 numaralý son rivayet Buhârî´de muallak olarak "Kiþinin karýsýyla birlikte abdest almasý ve kadýnýn abdest suyunun artýðý" adlý babta kaydedilir. Ýbnu Hacer, bu rivayetin Ýmam Þâfiî ve Abdurrezzak´da sahîh senetle kaydedildiðini belirtir.

Bu rivayetin, Buhârî´nin bu baba kadýnýn abdest suyundan artan ile erkeðin abdest almasýnýn caiz olduðuna delil olarak zikredildiðini belirtir. Çünkü bu suyun Hýristiyan kadýnýn artýðý olmasý muhtemeldir. Öyle ise, mü´mine kadýnýn artýðý evleviyetle câizdir, çünkü bu öbüründen hâlen üstündür.

Bu rivayetten keza, araþtýrma yapmadan, Hýristiyanlarýn sularýný kullanabileceðimiz hükmü çýkarýlmýþtýr. Ýmâm Þafiî (rahimehullah) el-Ümm´de buyurmuþtur ki: "Müþriklerin suyu ile abdest almada ve içerisine necâset eseri görülmedikçe temizlikte kullanýldýðý suyun artýðýndan abdest almakda bir beis yoktur." Ebu Hanife ve ashabý, Evzâî, Süfyanu´s-Sevrî, Þafiî ve ashâbý hep ayný görüþü paylaþýrlar. Ehli Zâhir´le Ahmed Ýbnu Hanbel ve Ýshâk Ýbnu Râhuye´nin müþrikin artýðýný mekruh addettikleri belirtilir.[10]






Ynt: Kaplar By: sumeyye Date: 15 Nisan 2010, 11:17:11
[1] Buhârî, Et´ime: 28, Eþribe: 28, Libas: 25; Müslim, Libas: 4, (2067); Tirmizî, Eþribe: 10 (1879); Ebu Dâvud, Eþrîbe: 17 (3723); Nesâî, Zînet: 87, (8, 198, 199); Ýbnu Mâce, Eþribe: 17, (3414); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/461.

[2] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/461-462.

[3] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/462-465.

[4] Buhârî, Eþribe: 28; Müslim, Libas: 1, (2065); Muvatta, Sýfatu´n-Nebi: 11 (2, 924-925); Ýbnu Mace, Eþribe: 17 (3413); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/465.

[5] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/465.

[6] Ebu Dâvud, Et´ime: 46, (3838); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/465.

[7] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/465.

[8] Ebu Davûd, Et´ime: 46 (3839); Tirmizî, Siyer: 11, (1560); Tirmizî hadisin sahîh olduðunu söyledi. Metin Tirmizî´deki metindir. Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/466.

[9] Bu rivayeti Rezîn tahrîc etti. Derim ki: Bunu Buhârî bab baþlýðý olarak kaydetmiþtir. Doðrusunu Allah bilir, Buhârî, Vudu: 43. Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/466.

[10] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/466-467.


radyobeyan