Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Ziyaret By: armi Date: 08 Nisan 2010, 10:24:49

ZÝYARET




Bir kimseyi görmeye gitmek. Ýslâm müslümanlarý; birbirlerinin kardeþleri olarak ilan etmiþ ve onlarýn birbirlerini sevip saymalarýný, yardýmcý olmalarýný emretmiþtir. Ýnsanlar arasýnda sevginin yerleþmesine yardýmcý olan en önemli sebeplerden birisi ziyaretlerdir. Bu bakýmdan Ýslâm ziyaretlere büyük önem vermiþtir. Hz. Peygamber bir hadisinde; Allah için bir hastayý veya bir müslümaný ziyaret eden kiþinin Cennetteki yerini hazýrladýðýný haber vermiþtir (Tirmizî, Birr 64).

Ziyaretin; hasta ziyareti, nezaket ziyareti, bayram ziyareti gibi çeþitleri vardýr. Kabirlere gidip Fâtiha okumaya kabir ziyareti, umre veya hacc için Mekke´ye gidip Kâbe´yi ziyaret etmeye de Kâbe ziyareti denilmektedir. Kiþinin akrabalarýný ziyaret etmesine: sýla-i rahim * " denilir. Bu ziyaretlerin her birinin kendilerine has adabý vardýr.

Ziyaretin Sosyal Dayanýþma Açýsýndan Önemi

Bir hadis-i þerifte, Rasûlüllah, müslümanlara yedi þeyi yapmalarýný emretmiþ, yedi þeyden de kaçýnmalarýný istemiþtir. Yapýlmasýný istediði þeyler þunlardýr: Cenazenin arkasýndan gitmek, hastalarý ziyaret etmek, dâvete icâbet etmek, mazluma yardým etmek, verilen sözü, yapýlan yemini yerine getirmek, verilen selamý almak, aksýrana dua etmek (Buharî, Cenaiz, 2; Müslim, Selâm, 4-6).

Tamamen sosyal iliþkileri düzenleyecek özellikte olan, bu emirler içinde hasta ziyaretinin de bulunmasýna dikkat edilmelidir. Hz. Peygamber, aþaðýdaki hadis-i þerifinde de hasta ziyaretinin önemine iþaret buyurmuþtur:

"Esiri kurtarýnýz, açý doyurunuz, hastayý ziyaret ediniz" (Tecrid, VIII, 404).

Hasta veya diðer ziyaretler, sevgi ve güven duygulan geliþen, bireyleri, birlik ve beraberlik içinde yaþayan toplumlarýn doðmasýna sebep olur. Müslümanlar, ziyaret yolu ile, birbirlerini daha yakýndan tanýmak imkânýný bulurlar. Sakýntýlarýný, problemlerini öðrenirler. Pekçok konuyu aralarýnda görüþüp, birlikte karar verme imkânýna sahip olurlar. Toplum içinde yalnýz olmadýklarý duygusunu kazanýr ve geleceðe ümit ve güvenle bakarlar. Sevinç ve üzüntülü anlarýnda çevrelerinde gördükleri kardeþleri, onlar için huzur kaynaðý olur.

Ziyaretler, dünyevî kazançla birlikte uhrevî faydayý da temin eder ki, bu da Allah rýzasýna ulaþmaktýr. Rasûlüllah þöyle buyurmuþtur:

"Aziz ve Celil olan Allah kýyâmette":

-Ey Âdemoðlu! Ben hasta oldum da sen beni ziyaret etmedin! buyurur. Kul:

-Ya Rabbi! Sen âlemlerin Rabbi olduðun halde ben sana nasýl hasta ziyareti yapabilirim? diye sorar. Allah:

-Sen bilmez misin ki, benim filanca kulum hasta olmuþtu da sen onu ziyaret etmemiþtin. Yine bilmez misin ki eðer sen onu ziyaret etseydin, muhakkak beni onun yanýnda bulacaktýn (yani, benim sevabýmý ve ikramýmý onun yanýna bulacaktýn) buyurdu" (Müslim, Birr vasýla, 43).

Baþka bir hadis-i þerifte de, Hz. Peygamber (s.a.s): "Hasta ziyareti yapan kiþi, (hastanýn yanýndan) dönünceye kadar, kendisini cennete ulaþtýracak bir yol üstündedir" (Müslim, Birr ve sýla, 39) buyurmuþtur.

Þu halde, ziyaretler, özellikle hasta ziyareti, müslümaný Allah rýzasýna ulaþtýracak ahlâkî davranýþlardan biridir. Bu sebeple hasta ziyareti, vazgeçilmez bir görevdir. Bu ictimâî vazifeyi yerine getirmeli ve baþkalarýna da tavsiye etmelidir.

Bir müslüman, anne ve babasýndan baþlamak üzere, bütün yakýnlarýný, komþularýný, tanýdýklarýný, arkadaþlarýný ve dostlarýný ziyaret etmelidir. Özellikle bayramlar ziyaret için uygun günlerdir. Düðün, sünnet, ölüm gibi olaylardan sonra tebrik veya taziye (baþ saðlýðý) de bulunmak için de ziyaretler yapýlýr.

Eskiden anne, baba ve çocuklar tek bir çatý altýnda bulunuyorlardý. Günümüzde, genellikle, gençler evlenince yeni yuva kurmakta ve baba evinden ayrýlmaktadýrlar. Anne ve babalarýndan ayrý yaþayan, görev ve baþka sebeplerle onlardan uzakta bulunan kimselerin, hemen her fýrsatta onlarý ziyaret etmeleri, ellerini öpüp duâlarýný almalarý icabeder. Yakýn akraba da böyledir. Onlarýn ziyareti de ihmal edilmemelidir. Bu tür ziyaretlerin sýla-i rahim sayýldýðý ve Ýslâm´ýn ýsrarla üzerinde durduðu görevlerdendir.

Aþaðýdaki hadisler, hasta olsun olmasýn, komþu veya tanýdýklarýn ziyaret edilmesi gerektiðini göstermektedir.

Ashab-ý Kiram´dan, Kays b. Sa´d´ýn anlattýðýna göre, Rasûlüllah (s.a.s) bir gün kendilerini ziyaret etmiþ, evlerinde bir müddet bulunmuþ, kendileri için duâ etmiþ ve evden ayrýlmýþtýr. Abdullah b. Kays (r.a): "Rasûlüllah (s.a.s) Ensar´ý, ya tek tek, veya topluca ziyaret ederdi. Tek tek ziyaret ettiði zaman evlerine giderdi. Topluca ziyaret etmek istediði zaman Mescid´e gelirdi" (Y. Kandehlevî, Hadislerle Müslümanlýk, III, 103, 1115) demiþtir. Baþka bir hadiste de yine Rasûlüllah´ýn Ensar´dan bir âileyi ziyaret ettiði, evlerinde yemek yediði, namaz kýldýðý ve kendilerine dua ettiði haber verilmiþtir (Buhârî, Edeb, 65).

Ashabýn büyüklerinden Hz. Selman (r.a) Medâin´den Þam´a kadar gidip Ebû´d-Derdâ´yý ziyaret etmiþti (Buharî, Edeb, 65).

Kûfe´den Medine´ye kendisini ziyaret etmek için gelen arkadaþlarý ile Abdullah b. Mes´ud (r.a) arasýnda þu konuþma geçmiþtir:

-Oturup dertleþiyor musunuz?

-Bunu hiç terketmiyoruz.

-Birbirinizi ziyaret ediyor musunuz?

-Evet, Ey Ebû Abdurrahman, hatta bazýlarýmýz, müslüman kardeþini bir müddet görmezse tâ Kûfe´nin öte baþýna yürüyerek gidip onun halini hatýrýný soruyor.

-Siz böyle devam ettiðiniz müddetçe huzur içinde yaþarsýnýz (Y. Kandehlevî, a.g.e., III, 1038).

Yukarýdaki hadisler, Peygamber (s.a.s)´in müslümanlarý sýk sýk ziyaret ettiðini, onlarýn hal ve hatýrýný sorduðunu, ayrýca onun bu davranýþýný gören müslümanlarýn birbirlerini ziyaretten geri durmadýklarýný, o devrin kýsýtlý ulaþým imkânlarýný hiçe sayarak bir þehirden diðerine ziyaret için gittiklerini ve bunu toplum huzurunun vazgeçilmez bir unsuru olarak gördüklerini göstermektedir.

Herþeye raðmen, ziyaret deyince akla hasta ziyareti gelir. Peygamber (s.a.s)´in hastalarý ziyaret etmiþ, bunu, müslümanlara da ýsrarla tavsiye buyurmuþtur. Hasta ziyareti ile ilgili pekçok hadis-i þerif vardýr. Rasûlüllah (s.a.s) yalnýz müslüman hastalarý deðil gayr-i müslim hastalarý da ziyaret etmiþtir. Enes b. Mâlik (r.a) þöyle demiþtir: "Bir Yahudi genci, Nebi (s.a.s)´e hizmet ederdi. Bir ara hastalandý. Rasûl-i Ekrem onu hastalýðýnda ziyaret etti. Baþ ucunda oturdu. Gence müslüman olmasýný teklif etti. O da babasýna baktý. Babasý; "Oðlum, Ebu´l-Kâsým´a itaat et!" deyince müslüman oldu. Rasûl-i Ekrem hastanýn yanýndan çýkýnca: "Þu genci cehennem azabýndan kurtaran Cenab-ý Hakk´a hamd ü senâlar olsun" buyurdu.

Bu hadis-i þerif Ýslâm´ýn dost düþman, tanýdýk-tanýmadýk, müslim, gayr-i müslim, her hastanýn ziyaret edilmesini bizden istediðini göstermektedir. Hatta yabancýlar bile buna dahildir (Tecrid, IV, 349, 350).

Saðlýk gibi hastalýk da insanlar içindir. Hemen her yaþta, insanlarýn yakasýna yapýþan hastalýklar vardýr. Hastalýk, üzüntü ve sýkýntý kaynaðýdýr. Bu durumda insan, eþini dostunu çevresinde görmek, onlarýn tatlý sözleri ve yardýmlarý ile teselli bulmak ister.

Ziyaretlerde uyulmasý gereken kurallar

Gerek hastalarý, gerek baþkalarýný ziyaret ederken bazý hususlara dikkat etmek, ziyaret kurallarýný titizlikle yerine getirmek gerekir. Bunlara uyulmamasý durumunda çoðu zaman ziyaretten beklenen yararlar elde edilemez. Memnun edilmek istenilen insanlarýn üzüntü ve sýkýntýyâ sokulmasýna sebep olunur. Bunun için ziyaret kurallarýna titizlikle uyulmalýdýr.

1- Ziyaret için uygun bir zaman seçilir. Uyku, yemek ve iþ saatlerinde ziyarete gidilmez.

2- Temiz ve derli toplu bir kýyafet giyilir, kir-pas içinde, daðýnýk elbiselerle ziyarete gidip baþkalarý rahatsýz edilmez.

3- Mümkünse önceden ziyarete gidileceði haber verilir ve bildirilen saatte mutlaka gidilir.

4- Ziyarete gidilen eve kapý çalýnarak, selâm verilerek girilir. Ev sahibinin hal ve hatýrý sorulur, sevinç ve kederi paylaþýlýr.

5- Ziyaret fazla uzatýlmaz. Ziyaret edilen yaþlýlar sabýrla dinlenir. Onlarý sýkacak ve üzecek söz ve davranýþlardan sakýnýlýr, onlarý sevindirecek haberler verilir, güler yüz ve tatlý sözle gönülleri alýnýr.

Bu genel ziyaret kurallarý dýþýnda, hasta ziyareti sýrasýnda uyulmasý gereken hususlar da vardýr ki, bunlar kýsaca þöyle özetlenebilir.

1- Peygamber (s.a.s) "Sizden biriniz hasta ziyaretine gittiðinizde elini onun eli veya alný üzerine koysun ve "nasýlsýnýz?" diye hatýrýný sorsun" (Tecrid, IV, 351) buyurmuþtur. Görüldüðü gibi Rasûlüllah (s.a.s) hasta ile yakýndan ilgilenilmesini tavsiye etmiþtir. Yalnýz, doktorun bu konudaki tavsiyeleri ve salgýn hastalýklardaki özel durum her zaman göz önünde bulundurulur.

2- Hastayý yorucu, moralini bozucu söz ve davranýþlardan sakýnýlýr. Ziyaret kýsa tutulur. Doktor, hastanýn yanýna girilmesini, onunla konuþulmasýný yasaklamýþsa bu yasaða uyulur.

3- Hastaya bir isteði olup olmadýðý sorulmalý, gerekirse malî yardýmda bulunmalý, kendisine zarar vermeyecekse yiyecek ve diðer hediyeler götürülmeli, çiçek takdim edilmelidir.

4- Bazý hastalar, hastalýklarý sýrasýnda hep ölümü düþünür, rahatsýz olurlar. Böyle kimseleri uygun sözlerle tesellî etmek, ölümün insan için kaçýnýlmaz bir þey ve Allah´ýn emri olduðunu anlatmak, her hastalýðýn insaný ölüme götürmeyeceðini hatýrlatmak faydalý olur.

5- Hastaya dua etmek, saðlýk ve þifa dileðinde bulunmak ziyaret kurallarýndandýr. Bu konuda Rasûlüllah (s.a.s)´den pekçok hadis rivâyet edilmiþtir. Abdullah b. Ömer (r.a)´in rivayetine göre Rasûlüllah; "Sizden biri hasta ziyaretine gittiði zaman; Allah´ým, bu kuluna þifâ ver" diye dua etsin" buyurmuþtur. Hz. Âiþe de: "Rasûlüllah (s.a.s) bir hastayý ziyarete gittiði zaman, "bismillah" diyerek, elini hastanýn aðrýyan yerine´ kor ve "Geçmiþ olsun" buyururdu" demiþtir. Hz. Selman (r.a) "Peygamber (s.a.s) ben hasta iken ziyaretime gelmiþti. Çýkarken þöyle buyurdu: "Selman! Allah þifâlar versin. Günahýný affetsin. Ölünceye kadar bedenine sýhhat, dinine kuvvet versin" demiþtir (Y. Kandehlevî, Hadislerle Müslümanlýk, III, 1114).

6- Uzaklýk ve baþka sebeplerle bizzat gidilip hasta ziyaret edilemiyorsa, bir baþkasý aracýlýðý ile veya mektup, telefon gibi haberleþme araçlarý ile selam saðlýk ve þifâ dileklerinin iletilmesi de güzel bir davranýþtýr. Bu da ziyaret yerine geçer.

 


radyobeyan