Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Zina By: armi Date: 08 Nisan 2010, 10:16:50

ZÝNA




Zina etmek, bir kadýnla nikâhsýz veya haksýz olarak cinsel temasta bulunmak. Arapça "zenâ" fiilinden mastar. Zinanýn sözlük ve terim anlamý birdir. Bu da; bir erkeðin kadýnla bir akde veya haklý bir sebebe dayanmaksýzýn önden cinsel temasta bulunmasýdýr. Zina eden erkeðe "zânî" kadýna ise "zâniye" denir.

Hanefîler, bir fýkýh terimi olarak zinayý þöyle tarif etmiþlerdir: Ýslâmî hükümlerle yükümlü bulunan bir erkeðin, kendisine cinsel istek duyulacak yaþtaki diri bir kadýna, Ýslâm ülkesinde nikâh akdine veya cariyelik gibi haklý bir nedene dayanmaksýzýn önden cinsel temasda bulunmasýdýr.

Zinada had cezasýnýn uygulanmasý için, erkeðin cinsel organýnýn en az sünnet yerinin (haþefe) kadýnýn cinsel organýna girmiþ olmasý gerekir. Bundan daha azýna meselâ; öpmek, sarýlmak veya uyluk arasýna sürtünmek vb. hareketler haram olmakla birlikte had cezasýný gerektirmez. Küçük çocuk ve akýl hastasý yükümlü olmadýðý için bunlarýn fiili de kendileri bakýmýndan haddi gerektirmez. Diðer yandan Ebû Hanîfe´ye göre erkek veya kadýna arkadan temasta bulunmak (livâta) zina hükmünde deðildir. Çünkü bu, zina olarak nitelendirilmez. Ebû Yusuf, Ýmam Muhammed, Þâfiî, Hanbelî ve Mâlikîler aksi görüþtedir. Ölü kadýn, hayvan veya ergenlik çaðýna gelmemiþ olan ve kendisine cinsel istek duyamayan kýz çocuðu ile temas da zina hükmünde deðildir. Çünkü bu gibi temaslarý selîm fýtrat kabul etmez. Ayrýca erkek veya kadýnýn zinaya zorlanmamýþ olmasý da þarttýr. Çünkü Raslüllah (s.a.s): "Ümmetimden hata, unutma ve zorlandýklarý þeyin hükmü kaldýrýldý" (Buhârî, Hudûd, 22; Talâk, II; Ebû Dâvud, Hudûd, 17; Tirmizî, Hudûd, 1; Ýbn Mâce, Talâk, 15) buyurmuþtur.

Zinaya zorlanan kadýna had cezasý gerekmediði konusunda Ýslâm bilginlerinin görüþ birliði vardýr. Zinaya zorlanan erkeðe gelince, Þâfiîlere ve Mâlikîlerde tercih edilen görüþe göre böyle bir erkeðe ne had ve ne de ta´zîr cezasý gerekmez. Delil, yukarýdaki hadis ve zorlanma özrünün bulunmasýdýr. Ebû Hanîfe´nin ilk görüþüne göre zinaya zorlama Devlet baþkaný tarafýndan olmuþsa had gerekmez. Devlet baþkanýndan baþkasý zorlamýþsa istihsân´a göre had uygulanýr. Çünkü, zorlama ancak sultan tarafýndan gerçekleþir. Ebû Hanîfe´nin istikrar bulan görüþü ise, zorlanana had cezasýný uygulamamasýdýr. Çünkü bazan erkeðin istek dýþý cinsel temasa gücü yetebilir. Ebû Yusuf ve Ýmam Muhammed´e göre iki durumda da zorlanana had cezasý uygulanmaz. Ýmam Züfer aksi görüþtedir (el-Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanâyi´, 2. baský, Beyrut 1394/1974, VII, 34,180; eþ-Þirâzi, el-Mühezzeb, Mýsýr t.y., II, 267; Ýbn Rüþd, Bidâyetü´l-Mûctehid, II, 267; Ýbn Rüþd, Bidâyetû´l-Müctehid, II, 431; Ýbn Kudâme, el-Muðnî, 3. baský, Kahire,1970, VIII,187, 205; Vehbe ez-Zühaylî, el-Fýkhu´l-Ýslâmî ve Edilletüh, 2. baský, Dimaþk 1405/1985, VI, 27 vd.; Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-ý Ýslâmiyye ve Ýstilâhat-ý Fýkhýyye Kamusu, Ýstanbul 1968, III,197 vd).

Zina Ýslâm´da ve önceki bütün semâvî dinlerde haram ve çok çirkin bir fiil olarak kabul edilmiþtir. O büyük günahlardandýr. Irz ve neseplere yönelik bir suç olduðu için cezasý da hadlerin en þiddetlisidir.

Kur´ân-ý Kerîm´de þöyle buyurulur:

"Zinaya yaklaþmayýn. Çünkü o, çok çirkin bir iþ ve kötü bir yoldur" (el-Ýsrâ, 17/32). "Onlar Allah ile birlikte baþka ilaha dua etmezler. Haksýz yere, Allah´ýn haram kýldýðý kimseyi öldürmezler ve zina da etmezler. Kim bunlarý yaparsa cezaya çarpar. Ona kýyamet gününde kat kat azap verilir ve o azabýn içinde alçaltýlmýþ þekilde ebedî býrakýlýrlar" (el Furkân, 25/68).

Bekâr erkek veya bekâr kadýnýn zina etmesinin cezasý yüz deðnek, evli ve iffetli erkek veya kadýnýn zina cezasý ise taþla öldürme (recm)dir. Allah Teâlâ þöyle buyurur: "Zina eden kadýn ve zina eden erkekten her birine yüz deðnek vurun. Eðer Allah´a ve âhiret gününe inanýyorsanýz bunlarý Allah´ýn dinini uygulama hususunda acýyacaðýnýz tutmasýn. Mü´minlerden bir topluluk da, onlarýn cezasýna þahid olsun" (en-Nûr, 34/2). Celde, ete geçmemek üzere, yalnýz deriyi etkileyecek þekilde vurmak demektir. Vuruþta yalnýz kürk ve palto gibi kalýn elbiseler çýkartýlýr, diðerleri çýkarýlmaz.

Evli, iffetli erkek veya kadýna recm cezasý ise, sünnetle sabittir. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s) Mâiz´e ve Benî Gâmid´ten bir kadýna recm cezasýný uygulamýþtýr. Recm´in meþrûluðu konusunda sahabenin icmaý vardýr.

Zina haddi Allah´a ait haklardandýr. Bu, aileye, nesle ve toplum düzenine karþý iþlenen bir suç olduðu için toplum haklarýndan sayýlýr.

Mezhep imamlarý çocuk ve akýl hastasýna zina haddinin gerekmediði konusunda görüþ birliði içindedir. Hadiste þöyle buyurulmuþtur: "Üç kiþiden kalem kaldýrýlmýþtýr. Çocuktan büyüyünceye kadar, uyuyandan uyanýncaya kadar, akýl hastasýndan iyileþinceye kadar" (Ebû Dâvud Hudûd, 17).

Zina Haddini Uygulamanýn Þartlarý

Zina eden erkek veya kadýna ceza uygulanabilmesi için bir takým þartlarýn bulunmasý gerekir:

1- Zina edenin erginlik çaðýna ulaþmasý gerekir. Ergin olmayan çocuða had uygulanmaz.

2- Akýllý olmasý gerekir. Akýl hastasýna had uygulanmaz. Akýllý bir erkek, akýl hastasý bir kadýnla veya akýl hastasý bir erkek akýllý bir kadýnla zina etse, bu ikisinden akýllý olana had cezasý uygulanýr.

3- Çoðunluk fakihlere göre müslümana ve kâfire zina haddi uygulanýr. Fakat Hanefilere göre muhsan olan kâfire recm uygulanmaz, deðnek vurulur. Mâlikîlere göre kâfir bir erkek kâfir bir kadýnla zina etse had uygulanmaz. Fakat zinasýný açýða vurursa te´dib edilir. Müslüman bir kadýný zinaya zorlarsa öldürülür. Þafii ve Hanbelîlere göre pasaportlu gayri müslim yabancýlara ne zina ve ne de içki içme cezasý verilmez. Çünkü bunlar Allah haklarýndan olup, müste´menler bu haklarý üstlenmemiþtir.

4- Zinanýn istekle yapýlmýþ olmasý. Çoðunluða göre zinaya zorlanana had uygulanmaz. Hanbelîler aksi görüþtedir.

5- Zinanýn insanla yapýlmýþ olmasý. Üç mezhebe ve Þâfiîlerde saðlam görüþe göre hayvanla temas edene had cezasý gerekmez, ta´zir uygulanýr. Hayvan öldürülmez ve çoðunluða göre onun yenilmesinde de bir sakýnca yoktur. Hanbelîlere göre ise, iki erkeðin þahitliði ile hayvan öldürülür, eti haram olur ve hayvanýn tazmin edilmesi gerekir.

6- Zina edilen kadýnýn ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaþta olmasý gerekir. Küçük kýz çocuðu ile zina edilmesi halinde zina eden erkeðe de kýza da had cezasý gerekmez. Ergin olmayan çocukla cinsel temasta bulunan kadýna da had uygulanmaz.

7- Zinanýn bir þüpheye dayalý olmamasý gerekir. Bir kimse kendi eþi veya cariyesi sanarak yabancý bir kadýnla cinsel temasta bulunsa çoðunluða göre had gerekmez. Ebû Hanîfe ve Ebû Yusuf´a göre ise had gerekir. Çünkü burada failde þüphe vardýr. Mezhepler arasýnda ihtilaflý olan fasýt nikâhtan sonraki cinsel temasa had gerekmediði konusunda da görüþ birliði vardýr. Velisiz veya þahitsiz evlenme halinde durum böyledir. Bu da akitte þüphe bulunduðu içindir. Evlilik ittifakla fasit olursa had uygulanýr. iki kýz kardeþi bir nikâhta toplamak, beþinci eþle evlenmek, nesep veya sût cihetinden haram olan bir hýsýmla evlenmek, iddet beklemekte olan kadýnla veya üç talâkla boþadýðý kadýnla hulleden önce evlenmek bu niteliktedir. Ancak bütün bunlarýn haramlýðýný bilmediðini iddia ederse, bunlarla olan cinsel temas haddi gerektirmez.

8- Zinanýn dârul Ýslâm´da olmasý. Ýslâm Devlet baþkanýnýn dârul harp veya dârul baði (âsiller ülkesi) üzerinde velâyet yetkisi yoktur. Yani orada hadleri uygulamaya gücü yetmez.

9- Kadýnýn diri olmasý. Çoðunluða göre, ölü kadýnla cinsel temasta bulunana had gerekmez. Mâlikîlerde meþhur olan görüþ bunun aksinedir.

10- Cinsel temasýn önden olmasý ve sünnet yerinin girmiþ olmasý. Arkadan iliþki yani livata Ebû Hanîfe´ye göre yalnýz ta´zir cezasý gerektirir. Ebû Yusuf, Ýmam Muhammed ve diðer üç mezhebe göre ise livata haddi gerektirir. Yabancý bir kadýna cinsel organýn dýþýnda, uyluk, karýn v.b baþka yerine temas ise yalnýz ta´ziri gerektirir. Çünkü bu, þer´an kendisine bir þey takdir edilmeyen münker bir fiildir.

Zinanýn Cezasý

Zinanýn cezasý, zina eden erkek veya kadýnýn bekar ya da evli olmasýna göre deðiþiklik gösterir. Dayak, taþlâ öldürme, sürgün ve Ýslâm Devletinin koyacaðý bir ta´zir cezasý bunlar arasýndadýr.

1- Yüz Deðnek Cezasý

Bekâr erkek veya kadýnýn zina cezasý yüz deðnek olup, Kur´ân-ý Kerîm´le belirlenen bir had cezasýdýr.

"Zina eden kadýn ve erkekten her birine yüz deðnek vurun" (en-Nûr, 34/2).

Dayak cezasý uygulanan zina suçlusunun, suçun iþlendiði yöreden bir yýl süreyle sürgün edilmesi Ýslâm´ýn ilk dönemlerinde uygulanan bir ceza türü idi. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Bekâr´ýn bekârla zinasý için yüz deðnek ve bir yýl sürgün. Dulun dulla zinasý için ise yüz deðnek ve taþla recm vardýr" (Ýbn Mâce, Hudûd, 7). Ancak bu uygulama Nûr sûresi inmezden önceye aittir. Bu sûre inince bekârlar için yalnýz deðnek (celde), evli (muhsan) olanlar için sünnetle recm cezasý belirlenmiþtir (es-Serahsî, el-Mebsût, 3. baský, Beyrût 1398/1978, IX, 36 vd).

Hanefilere göre celde cezasýna sürgün ilâve edilmez. Çünkü âyette celde zina cezasýnýn tümünü ifade eder. Ancak sürgün bir had cezasý deðil, Ýslâm Devlet baþkanýnýn görüþûne býrakýlan ta´zir cezasý kabilindendir. O sürgünde bir yarar görürse uygular. Nitekim, zina edenin tevbe edinceye kadar hapsedilebilmesi de bu niteliktedir.

Þâfiî ve Hanbelîlere göre celde ve bir yýl sürgün birlikte uygulanýr. Sürgün yeri seferîlik mesafesinden uzakta olmalýdýr. Dayandýklarý delil, yukarýda zikredilen sürgün bildiren hadistir. Ancak kadýn kocasý veya mahrem bir hýsmý ile birlikte sürgüne gönderilir. Çünkü Hz. Peygamber; "Kadýn, yanýnda kocasý veya mahremi bulunmadýkça yolculuða çýkamaz" (Buharî, Taksîr, 4, Mescidü Mekke, 6, Sayd, 26, Savm, 67; Ebû Dâvud, Menâsik, 3; Müslim, Hacc, 413-434; Tirmizî, Radâ´, 15) buyurmuþtur.

Mâlikilere göre ise yalnýz erkek sürgün edilir, yani bulunduðu beldeden uzakta hapsedilir. Kadýn gittiði yerde de zina etmemesi için sürgün edilmez.

Diðer yandan sürgün hadisinin sonundaki dul için öngörülen celde ve taþla recmin birlikte uygulanmasý dört mezhebe göre amel edilmeyen bir esastýr. Çünkü muhsan (evli) için yalnýz recm uygulamasý bildiren hadisler daha sahihtir. Nitekim Ebu Hureyre ve Zeyd bin Hillit´ten bir topluluðun naklettiði iþçi kýssasý bunu ifade eder. Ýþçisi ile zina eden evli kadýn olayýnda Hz. Peygamber, bekâr olan iþçi için yüz deðnek ve bir yýl sürgün cezasýna, kadýn için ise recm cezasýna hükmetmiþtir (es-Serahsî, a.g.e., IX, 37; ez-Zühaylî, a.g.e., VI, 39). Zâhirîlere göre, celde ve recm birlikte uygulanýr. Onlar, sürgün hadisinin sonundaki "...evli evli ile zinasýna yüz deðnek ve taþla recm vardýr" kýsmýnýn açýk anlamýna dayanýrlar.

2- Recm Cezasý:

Muhsan olan erkek veya kadýnýn zinasý için recm cezasý konusunda Ýslâm bilginleri görüþ birliði içindedirler. Delil; Sünnet ve Ýcmâ´dýr.

Hz. Peygamber´in evli olarak zina edene recm cezasý uyguladýðý tevâtüre ulaþan hadislerle sabittir.

Bir hadiste þöyle buyurulur: "Müslüman bir kimsenin kaný þu üç durumda helal olur. Zina eden evli kimse, nefse karþýlýk nefsi ve Ýslâm toplumundan ayrýlarak dinini terkedeni öldürmek" (Buhârî, Diyât, 6; Müslim, Kasâme, 25, 26; Ebu Dâvud Hudûd, 1; Tirmizî, Hudûd, 15, Diyât, 10; Nesâî, Tahrîm, 5, Kasâme, 6; Ýbn Mâce, Hudûd, Dârimî, Hudûd 2, Siyer, II).

Hz. Peygamber´in recm uyguladýðý olaylar þunlardýr.

a- Evli bir kadýnla zina eden bekâr için yüz deðnek ve bir yýl sürgün cezasý uygulanmýþtýr. Allah elçisi bir sahabeyi kadýna göndererek þöyle buyurmuþtur: "O kadýna git, eðer suçunu itiraf ederse, onu recmet" (Buhârî, Hudûd, 3, 38, 46, Vekâlet,13; Tirmizî, Hudûd, 5, 8).

b- Çeþitli yönlerden sabit olan Mâiz olayý. Mâiz, zinasýný itiraf etmiþ ve Rasûlüllah (s.a.s) onun recmedilmesini emir buyurmuþtur (eþ-Þevkânî, Neylü´l-Evtâr, VII, 95, 109; Zeylaî, Nasbu´r-Râye, III, 314 vd).

c- Gâmidiyeli kadýn zinasýný ikrar etmiþ ve doðumdan sonra recm uygulannýýþtýr (Ýbn Mâce, Diyât, 36; Mâlik, Muvatta ; Hudûd II; eþ -Þevkânî, Neylü´I-Evtâr, VII, 109).

Ýslâm ümmeti recmin meþrûluðu üzerinde icmada bulunmuþtur. Ancak hâricîler ekolü recmi inkâr etmiþtir. Çünkü onlar tevatür sýnýrýna ulaþmayan haberleri delil olarak kabul etmezler (es-Serahsî, a.g.e., IX, 36).

Ýhsan Terimi ve Kapsamý

Ýhsan bir Ýslâm hukuku terimi olarak; bir erkek veya kadýna had cezasý uygulanabilmesi için bunlarda þer´an bulunmasý gereken vasýflarý ifade eder. Bu niteliklere sahip erkeðe "muhsan", kadýna "muhsana" denir. Çoðulu "muhsanat" týr.

Ýhsan, zina iftirasý (kazf) ve recm ihsaný olmak üzere ikiye ayrýlýr.

Zina iftirasý atýlan kimsenin muhsan sayýlmasý için akýllý, ergin, hür, müslüman ve zinadan iffetli bulunmasý gerekir. Bu nitelikler olunca iftiracýya âyette þu ceza öngörülür: Namuslu ve hür kadýnlara zina iftirasý atan, sonra da bunu dört þahitle ispat edemeyen kimselere seksen deðnek vurun. Onlarýn ebedî olarak þahitliklerini kabul etmeyin. Onlar fâsýklarýn ta kendileridir" (en-Nûr, 24/4).

Ancak, kadýn zinayý ikrar eder veya iftiracý dört þahitle bunu ispat ederse had cezasý düþer (bk. "Kazf" mad)

Recm için muhsan sayýlmada ise erkek veya kadýnda yedi niteliðin bulunmasý þarttýr. Bu nitelikler þunlardýr: Akýllý olmak, ergin bulunmak, hür ve müslüman olmak, sahih nikâhlý bulunmak ve bu nikâhtan sonra eþiyle meni gelmese bile guslü gerektirecek þekilde cinsel temasta bulunmak. Bu þartlardan herhangi birisi bulunmazsa ceza yüz deðneðe dönüþür. Bu duruma göre, küçük çocuk, akýl hastasý, köle, kâfir, fâsit nikâhla evli kimse veya cinsel temas olmayan mücerred nikâhla evli kimse için "muhsanlýk" söz konusu olmaz. Diðer yandan erkek muhsanlýk þartlarýný taþýr fakat karýsý küçük, akýl hastasý veya cariye olmak gibi bir sebeple muhsan bulunmazsa, ondan bu arýzalar kalktýktan sonra kocasý onunla eþit þartlarda yeniden cinsel temasta bulunmadýkça koca muhsan sayýlmaz. Çünkü bu yedi þartýn eþlerde birlikte bulunmasý gerekir.

Ebû Yusuf´a göre, bir müslüman sahih nikâhlýsý olan bir gayri müslim kadýnla cinsel temasta bulunmakla muhsan olur. Þâfiîler de bu görüþtedir (eþ-Þirâzî, el-Mühezzeb, II, 268). Buna göre, biri küçük, diðeri ergin, biri uykuda diðeri uyanýk veya biri akýllý, diðeri akýl hastasý olan karýkoca cinsel temasta bulununca, ehliyetli olan muhsan sayýlýr, daha sonra baþkasý ile zina ederse had cezasý yalnýz ona uygulanýr.

Muhsanlýk sýfatýnýn devamý için evliliðin devam etmekte olmasý þart deðildir. Bu yüzden ömründe bir defa evlenen ve eþiyle cinsel temasta bulunup da, dul kalmýþ olan kimse de muhsan olabilir (Bilmen, a.g.e., III, 201).

 

Ynt: Zina By: halim Date: 26 Þubat 2016, 16:43:59
Esselamu aleykum ; Yarabbi bizi bu büyük günahtan muhafaza eyle bizleri helal dairesinde bize helal olan insanlarla helal dairesinde yaþamayý imanlý kuranlý bir hayat nasip eyle ...

Allah razý olsun
Ynt: Zina By: Bilal2009 Date: 26 Þubat 2016, 18:43:36
  Aleykümüsselăm Allah kullarýna kendilerine haram olan herþeyden uzak durulmasýný emretmiþtir. Bizler de Allah'ýn emir ve yasaklarýna uyan kullarýndan oluruz inþaAllah.
  Allah ( c.c ) Razý olsun.
Ynt: Zina By: Edanur 8/D Date: 26 Þubat 2016, 19:55:37
Aleykümüsselam.
Allah Tealanýn yasak kýldýðý þeylerden uzak duralým Ýnþaallah. Allah c.c razý olsun Ýnþaallah
Ynt: Zina By: Edanur 8/D Date: 26 Þubat 2016, 21:41:18
Aleykümüsselam
Rabbim bizleri zina iþleyenlerden korusun ve de iþlemekten.
Allah c.c razý olsun Ýnþaallah
Ynt: Zina By: ceren Date: 26 Þubat 2016, 23:37:37
Aleykumselam.Rabbim bizleri harama bakmakdan zina yapmakdan korusun.Helal yolda yasayan ve allahin emir ve yasaklarina uyan kullardan olalim insallah.Rabbim razi olsun paylasimdan kardesim...
Ynt: Zina By: Kevšer Date: 27 Þubat 2016, 01:36:43
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm ecmain . Mevlam bizleri emir ve yasaklarýna uyan kullarýndan olabilmeyi nasip eylesin inþaAllah..
  Paylaþým için Rabbim Razý olsun kardeþim..

radyobeyan