Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Zeynep binti Ali By: armi Date: 08 Nisan 2010, 10:03:52

ZEYNEB binti ALÝ (r.a)




Zeyneb binti Ali b. Ebî Tâlib, Rasûlüllah (s.a.s)´in torunudur. Annesi, Rasûlüllah (s.a.s)´ýn sevgili kýzý Hz. Fâtýma´dýr. Rasûlüllah´ýn vefatýndan yaklaþýk beþ yýl kadar önce dünyaya gelmiþtir (Ýbnü´l-Esîr, Üsdü´l-Ðâbe fý Ma´rifeti´s-Sahâbe, Kahire,1970, VII, 132, 133).

Zeyneb; zekî, akl-ý selîm sahibi, gayet düzgün ve edebî konuþan bir hanýmdý. Babasý kendisini, amcasýnýn oðlu Abdullah b. Cafer´l-e evlendirdi. Ondan Ali, Abbas, Ümmü Külsüm ve Avn el-Ekber adýnda çocuklarý oldu. Annesi Fatýmatü´z-Zehrâ´dan ve Esmâ binti Umeys´ten hadis rivayet etmiþ, kendisinden de Muhammed b. Amf, Atâ b. es-Sâib ve Fatýma binti Hüseyn b. Ali rivayet etmiþlerdir (Ömer Rýza Kehhâle, A´l-âmit´n-Nisâ, Beyrut 1982, II, 91, 92; el-Askalânî, el-Ýsâbe fî Temyizi´s-Sahâbe, Beyrut, t.y., VIII,100, Ýbn Sad, Tabakâtu´l-Kübrâ Beyrut,1957, VIII, 465; Ýbn Ýshâk, Siyer, trc. Ýstanbul 1988, 314)

Hz. Zeyneb, Kerbelâ´da kardeþi Hz. Hüseyinle beraberdi. Hz. Hüseyin ve yanýnda bulunan yaklaþýk 72 kiþi þehîd edilip geri kalanlar esir alýndý. Esirler, Ubeydullah b. Ziyad´a götürülmek üzere yola çýkarýldýklarýnda þehidlerin yanýnda geçirilmiþler, bu arada kadýnlar feryad edip dövünmeye baþlamýþlardýr. Zeyneb de: "Ah ya Muhammed! Semânýn bütün melekleri sana selâtü selâm etsin. Ýþte Hüseyin düzlükte yatýyor, kanlara boyanmýþ, azalarý kesilmiþ. Senin kýzlarýn ise esir alýnmýþ, zürriyetin tek tek öldürülmüþ. Rüzgâr onlarýn üzerine toprak savuruyor" diyerek hem kendisi aðladý, hem de dost düþman herkesi aðlattý (Ýbnü´l-Esîr, el-Kâmil fi´t Tarîh, trc. Ahmet Aðýrakça, Ýstanbul 1985, VI, 82).

Esirler Ýbn Ziyad´ýn huzuruna çýkarýldýklarýnda Hz. Zeyneb, en âdî elbiselerini giyerek tanýnmaz bir hale gelmiþti. Cariyeleri de etrafýný sarmýþtý. Ubeydullah; "Þu oturan kadýn kimdir?´ diye üç kere sorduðu halde Zeyneb ona cevap vermedi. Cariyelerden biri; "Bu, Fâtýma´nýn kýzý Zeyneb´dir" deyince Ýbn Ziyad Zeyneb´e þöyle dedi: "Sizleri alçaltan, tek tek öldüren ve ortaya attýðýnýz þeyleri yalanlayan Allah´a hamdolsun." Hz. Zeyneb ona þöyle cevap verdi: "Bizleri Muhammed ile þereflendiren ve tertemiz yapan Allah´a hamdolsun! Bizler, kesinlikle senin söylediðin gibi deðiliz. Ancak fâsýklar rezîl olur ve fâcirler yalancý çýkartýlýr." Ýbn Ziyâd; "Allah´ýn, senin ailene yaptýklarýný nasýl buldun?" diye sormasý üzerine Zeyneb; "Onlarýn üzerine ölüm yazýlmýþtý. Onlar da öldürülecekleri yere geldiler. Allah onlar ve seni bir araya getirecek ve sizler karþýlýklý olarak O´nun huzurunda muhakemeleþeceksiniz" diyerek karþýlýk verdi. Ýbn Ziyad hiddetlenerek; "Senin azgýn kardeþine ve ailenden âsî ve isyankâr olanlara karþý duyduðum kinden artýk rahatlamýþ bulunuyorum" dedi. Bu sefer Zeyneb; "Yemin ederim, sen benim yiðidimi öldürdün, ailemi ortada býraktýn, benim akrabalarýmý benden kopardýn, kökünü kazýdýn. Eðer bunlar seni rahatlatýyorsa, rahatlamýþ oldun!" diyerek cevap verdi. Ýbn Ziyad; "Bu bir kahramanlýktýr. Yemin ederim, gerçekten senin baban bir kahramandý" deyince Zeyneb; "Bir kadýnýn kahramanlýkla ne ilgisi olabilir ki?" dedi (Ýbnü´l-Esîr, a.g.e., I, 83).

Bu sýrada, Hz. Hüseyin"in hayatta kalan oðlu Ali, Ýbn Ziyad´ýn gözüne iliþir. Onunla da bir süre tartýþtýktan sonra öldürülmesini emreder. Hz. Zeyneb; "Ey Ýbn Ziyad! Bizden öldürdüðün kimseler yeter. Bizim kanlarýmýzý içmeye kanmadýn mý? Bizden bir kimse býraktýn mý?" diyerek Ali´nin boynuna sarýlýr ve sözlerine devamla; "Eðer mü´min isen, Allah adýna senden þunu istiyorum; þayet onu öldürürsen beni de onunla birlikte öldür" dedi. Bunun üzerine Ýbn Ziyad, Ali b. Hüseyin´i öldürmekten vazgeçti (Ýbnü´l-Esîr, a.g.e., IV, 83).

Ýbn Ziyad, bilahare esirleri Muaviye´nin oðlu Yezid´e gönderdi. Esirler Yezid´in huzuruna getirilince, Þamlý bir adam ayaða kalktý ve; "Bunlarýn esirleri bize helaldýr" dedi, sonra Hz. Ali´nin kýzý Fâtýma´yý kasdederek;

"Bunu bana baðýþlayýver" dedi. Fâtýma, korkusundan, ablasý Zeyneb´in elbisesine sarýldý. Zeyneb, "Yalan söyledin ve alçaklýk ettin; bu iþ ne sana ne de ona helâl deðildir" deyince, Yezid öfkelendi ve "Allah´a yemin ederim sen yalan söyledin. Bu bana düþer ve ben ona baðýþlamayý istersem baðýþlayabilirdim" dedi.

Zeyneb; "Asla! Vallahi sen dinimizden çýkýp baþka bir dine girmedikçe, Allah, bunu sana helal kýlmýþ olamaz" diyerek karþýlýk verdi. Yezid yine gazaba geldi ve; "Sen bana bu þekilde karþýlýk mý veriyorsun? Dinden, olsa olsa senin baban ve kardeþin çýkmýþ olabilir" dedi. Zeyneb; "Allah´ýn dini ile babamýn, kardeþimin ve dedemin dini ile sen de, baban da, deden de hidayet buldunuz" diye cevap verdi. Bu sefer Yezid; "Ey Allah´ýn düþmaný! Yalan söylüyorsun" dedi. Zeyneb; "Sen emîr olduðun halde, haksýzlýk ediyor ve hakarette bulunuyorsun" deyince Yezid utandý ve sesini kesti.

Daha sonra esirler, oradan çýkarýlýp Yezid´in odalarýna yerleþtirildiler. Yezid´in aile efradý, tek tek onlara taziyede bulundular, onlardan alýnan mallarý ziyadesiyle geri verdiler. Bunun üzerine Hz. Hüseyin´in kýzý Silkeyne: "Ben, Muaviye´nin oðlu Yezid´den daha iyilikçi bir Allah inkarcýsý görmedim" diyordu (Ýbni´l- Erîr, a.g.e., VI, 87; Ýbn Sa´d, a.g.e., V, 212).

Hz. Zeyneb, H. 65 (684-85) yýlý civarýnda Mýsýr´da vefat etmiþ ve Kanâtýrü´s-Sibâ´ denilen yerde defnedilmiþtir. Mezarý, hâlâ ziyaret edilmekte ve ondan teberrük edilmektedir. Bugün Mýsýr´da ona nisbet edilen bir cami vardýr ki, H.1173 yýlýnda yeniden inþa edilmiþtir (Ömer Rýza Kehhâle, a.g.e., II, 99. Zeyneb´in, Yezid ve Ubeydullah ile tartýþmasýyla ilgili geniþ bilgi için bk. Ömer Rýza Kehhâle, a.g.e., II, 93 vd).

 


radyobeyan