Ýslam Kültürü A-Ý
Pages: 1
Adak By: neslinur Date: 07 Nisan 2010, 15:37:54
Adak

Evliyânýn büyüklerinden Muhammed Zuðdân (rahmetullahi teâlâ aleyh) þöyle anlatýr: Bir gece rüyâmda, Resûlullah efendimiz buyurdular ki: Bir ihtiyâcýn var ise ve onun yapýlmasýný diliyorsan, Seyyidet Nefîse?ye (Resûlullah´ýn pak neslinden gelen bir veli hanýma) bir kuruþ bile olsa adakda bulun. O zaman senin ihtiyâcýn giderilmiþ olur.

Âriflerin ve evliyânýn büyüklerinden ve meþhûrlarýndan Yâkût-i Arþî (rahmetullahi teâlâ aleyh) Habeþistan?da büyüyüp yetiþti. Bir zaman köle oldu. Mýsýrlý bir tüccâr bunu satýn alýp, memleketi olan Mýsýr?a götürmek üzere yola çýktý. Gemi ile gelirken, denizde bir fýrtýna çýktý. Gemi batacak hâle geldi. Ebü´l-Abbâs-ý Mürsî hazret- lerinin büyük bir zât olduðunu duymuþ olan tüccâr, Allahü teâlâya duâ edip; ?Yâ Rabbî! Eðer sað sâlim karaya çýkarsak, köle olarak aldýðým bu genci (Yâkût?u) Ebü?l-Abbâs hazretlerine hibe edece- ðim? diye nezretti (adadý). Allahü teâlânýn izni ile fýr­týna sâkinleþti. Selâmetle karaya çýktýlar. Ýskenderiyye?ye gelen tüccâr, nezrettiði þeyi yerine getirecekti. Fakat, Yâkût ismindeki bu köle de çok kýy- metli idi. Kendi kendine; ?Ben Ebü?l-Abbâs hazretlerine ?Yâkût?u? ver­meyi adamýþtým. Bu Yâkût ismindeki genç çok kýymetli olduðu- na göre, ben, çarþýdan kýymetli bir yâkût taþý alýp, Ebü?l-Abbâs?a hediye ederim.

Böylece adaðýmý yerine getirmiþ olurum.? diye dü- þündü. Dediði gibi yaptý. Çarþýdan kýymetli bir yâkût taþý alarak Ebü?l-Abbâs?ýn huzûruna vardý. Bunu kendisine hediye getirdiðini bildirdi. Ebü´l-Abbâs-ý Mürsî ona; ?Bize bu yâkûtu deðil, bizim için vâdettiðin asýl Yâkût?u getir! Sözünden dönme!? buyurunca, tüccâr hatâsýný anladý ve gidip Yâkût?u getirerek teslim etti. O da bunu ta- lebeliðe kabûl etti. Habeþistan, Mýsýr?a çok uzak olduðu için, her- kes bu yeni arkadaþlarýný merak ettiler. Ýsmini ve memle­ketini öð- renince, hocalarýnýn yýllarca önce verdiði doðum yemeðini ha­týr- ladýlar. Tuttuklarý târihe baktýlar. Yeni gelen arkadaþlarýnýn doðum tâ­rihi, aynen hocalarýnýn bildirdikleri gündü. Hocalarýnýn senelerce önce gösterdiði bir kerâmetini böylece anlamýþ olan talebelerin, Ebü?l-Abbâs?a olan muhabbet ve baðlýlýklarý daha da arttý. Yeni ge- len arkadaþlarýný da çok sevdiler. Yâkût-i Arþî, Ebü´l-Abbâs-ý Mürsî hazretlerinin sohbetle­rinde, huzûrunda ve hizmetinde bulundu. Ýlim öðrenmek arzusu pek faz­laydý. Bunun için gece-gündüz çalýþýrdý. Kýsa zamanda çok yükselip, ilim ve velîlik bakýmýndan çok üstün derecelere kavuþarak, o büyük zâtýn en büyük talebesi oldu. Kalbi, dâimâ Allahü teâlânýn Arþ-ý âlâsýnda olur, yeryüzünde sâdece cis- mi bulunurdu ve Hamale-i Arþ?ýn (Arþ-ý a?lâyý ta­þýmakla vazifeli olan meleklerin) okuduklarý ezanlarý iþitirdi. Bunun için kendi hocasý bu zâtý, Yâkût-i Arþî diye isimlendirdi. Yâkût-i Arþî hazretleri bundan sonra Mýsýr?dan ayrýlmadý. Hocasýnýn vefâtýndan sonra, onun yolunu yaymaya devâm etti.

Evliyânýn büyüklerinden Safiyyüddîn Erdebilî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri zamânýnda Þeyh Sâdüddîn Basra´da deniz kenarýnda bulunuyordu. Bir geminin sâhile yaklaþtýðýný gördü. Bu sýrada tâcir olduðu hâlinden belli birinin baþýnda kýymetli bir sandýðý dýþarý çýkardýðýný gördü. O sandýða gâyet îtinâ gösteriyordu. Onda kýymetli bir þey bulun­duðunu tahmin etti. Bu sebeple onu tâcirden satýn almak istedi. Tâcire; "O sandýkta ne var ki, öyle ba- þýnda dikkatle taþýyorsun." diye sordu. "Bunda Þeyh Safiyyüddîn hazretlerine âit bir hediye var." deyince, he­diye getirmesinin sebe-bini sordu. Tâcir þöyle anlattý: Bu gemi ile gider­ken, deniz birden kabardý. Gemi battý, batacaktý. Bu sýrada Safiyyüddîn Erdebilî´den cân u gönülden yardým istedim. Ansýzýn Safiyyüddîn haz­retlerini karþýmda gördüm. Mübârek eli ile gemiyi çekip, selâmetle sâhile ulaþtýrdý. Bunun için ben bu sandýðý ve içindekileri ona hediye etmeyi adadým. Ýþte sandýða bu kadar kýymet vermemin sebebi budur." dedi.



Ynt: Adak By: Rabia nur kaplan 8.D Date: 25 Þubat 2014, 15:43:49
Adak, kiþinin dinen yükümlü olmadýðý halde, farz veya vacip türünden bir ibadet yapacaðýna dair Allah’a söz vermesidir.
Nezr, ya'nî adak ibâdettir. Adak ancak Allah için yapýlýr. Kul için yapýlmaz. Adak, bir ibâdettir. Çünkü, namaz, oruç, hacca gitmek ve baþka ibâdetler nezr olunur. Nezrin yerine getirilmesini dînimiz emretmektedir. Getirilmezse, günâh olur. Hac sûresi, 29.âyet-i kerîmesinde meâlen, (Adaklarýný yerine getirsinler) buyurulmuþtur. Bunun için, nezri yerine getirmek vâcibdir.

Ynt: Adak By: yagmur_7-c Date: 25 Þubat 2014, 22:30:29
Ben oruç adaðý yaptým ama baþka adak ile deðiþtirsem sevabý vaya günahý nedir söyler misiniz?

Ynt: Adak By: Hanife 8.D Date: 25 Þubat 2014, 23:48:10
adak'ýn þartlarýný bilen var mý ??
Ynt: Adak By: Hafsa Nur 6.D Date: 25 Þubat 2014, 23:49:22
Adaðýn Þartlarý
Bir adaðýn dinen geçerli olabilmesi için adayanda ve adanan þeyde bir takým þartlarýn bulunmasý gerekir.
a) Adayan Kimsede Bulunmasý Gerekli Þartlar

1- Müslüman Olmak.
2- Akýllý ve ergenlik çaðýna gelmiþ olmak.
Çocuðun ve delinin adaklarý muteber olmaz. Çünkü bunlar hiç bir dini hükümle yükümlü deðillerdir.

b) Adanan Þeyde Bulunmasý Gerekli Þartlar


1- Adanan þeyin gerçekte mümkün olmasý ve dinen de makbul bulunmasý. Mesela: "Gece oruç tutmak adaðým olsun." veya Kadýnýn, "Adet günlerimde oruç tutmak adaðým olsun." demesi gibi. Gece, oruç tutma zamaný olmadýðý gibi, adet gören kadýnýn oruç tutmasý da dinen makbul ve caiz deðildir.


2- Adanan þeyin kurbet yani bir ibadet çeþidi olmasý gerekir. Ýbadet olmayan þeyi adamak muteber deðildir. Meselâ: "içki içmek adaðým olsun" veya "Falancýyý dövmek adaðým olsun" gibi.

Peygamberimiz: "Allah'a isyan etmek için adak olmayacaðý gibi, Ademoðlunun elinde olmayan bir þeye yapýlan adak da adak olmaz."Müslim,Nüzür ,3;Ebu Davut,Eyman Ve'n-Nüzür buyurmuþlar, Allah'a isyan konusunda adak adanamayacaðýný bildirmiþlerdir.

3- Adanan þey farz veya vacip cinsinden bir ibadet olmalýdýr. Namaz, oruç, hac, sadaka, itikâf, kurban gibi ibadetler adak olabilir. Ama sevap olan ve fakat bizzat maksut birer ibadet olmayan; hasta ziyareti, cenazeyi uðurlama, abdest alma, gusletme, mescide girme, mevlit okutma ve benzeri þeyleri adamak sahih deðildir.

4- Adanan malýn adama esnasýnda, adayanýn mülkiyetinde bulunmasý veya adaðýn mülke yahut mülk sebebine izafe edilmiþ olmasý. Buna göre sahip olunmayan bir malý sadaka olarak adamak muteber deðildir.

5- Adanan þey adayana önceden farz veya vacip olmamalýdýr. Vakit namazlarý, Ramazan ayý orucu, farz olan hac ve vacip olan kurban gibi bir ibadet adanacak olursa bu da geçersizdir. Çünkü adayan, adaktan önce bunlarla yükümlü-
dür.

Türbelere mum yakmak, bez baðlamak, horoz kesmek, þeker ve helva daðýtmak gibi adak âdetlerinin de dinde yeri yoktur.
bunlardýr...
 
 
Ynt: Adak By: cerendemir Date: 25 Þubat 2014, 23:50:29
Maddi ce manevi adak da bulunulabilir diye biliyorum.Allah razý olsun güzel bir konu olmuþ gerçekten.
Ynt: Adak By: 8-D fatma zehra Date: 12 Mart 2014, 17:19:10
Alýntý sahibi: Rabia nur kaplan 8.D üzerinde 25 Þubat 2014, 15:43:49
Adak, kiþinin dinen yükümlü olmadýðý halde, farz veya vacip türünden bir ibadet yapacaðýna dair ALLAH’a söz vermesidir.
Nezr, ya'nî adak ibâdettir. Adak ancak ALLAH için yapýlýr. Kul için yapýlmaz. Adak, bir ibâdettir. Çünkü, namaz, oruç, hacca gitmek ve baþka ibâdetler nezr olunur. Nezrin yerine getirilmesini dînimiz emretmektedir. Getirilmezse, günâh olur. Hac sûresi, 29.âyet-i kerîmesinde meâlen, (Adaklarýný yerine getirsinler) buyurulmuþtur. Bunun için, nezri yerine getirmek vâcibdir.



radyobeyan