Yezidiyye By: armi Date: 07 Nisan 2010, 11:56:22
YEZÝDÝYYE
Þeyh Adiy bin Musafir bin Ýsmail bin Musa bin Mervan bin el-Hasan bin Mervan´a (ö.1160 ya da 1162 Laleþ, Musul) dayandýrýlan Ýslâm dýþý inanç akýmý. Akým üyeleri halk arasýnda þeytana tapanlar (þeytanperest, abade-i iblis) ve çerað söndürenler olarak adlandýrýlýr. Ýnanç sistemleri eski Ýran inanýþlarýnýn etkisiyle oluþmuþtur.
Yezidilik´in ortaya çýkýþý ve adlandýrýlýþý konusunda mezhepler tarihine iliþkin eserlerde deðiþik görüþler öne sürülür. Bir görüþ, Yezidî adlandýrmasýnýn Haricilik´in Ýbâdîlik kolundan ayrýldýðý söylenen Yezid bin Ebi Üneys´ten geldiðini ve bu nedenle topluluða Yezîdi denildiðini savunur. Diðer bir görüþe göre Yezidî adý, eski Ýran inançlarýndaki iyilik tanrýsý Ýzd ya da Yezdan kelimesinden gelmektedir. Yezidîlik de Ýran ve Asur inanç öðelerinin karýþmasýndan ortaya çýkmýþtýr. Çaðdaþ araþtýrmalar bu görüþleri doðrulamamakta, Yezidîlik´i doðrudan Þeyh Adiy ile iliþkilendirmektedir.
Þeyh Adiy, Umeyyeoðullarýna mensup, döneminde büyük ün kazanmýþ bir mutasavvýftýr. Bölge halkýný irþad amacýyla Hakkari´ye gelmiþ, ölüm yeri olan Laleþ´te bir zaviye kurmuþtur. Düþünce ve inançlarý bütünüyle sünnî Müslümanlýk sýnýrlarý içinde kalmýþ, kendisinin hadis ehlinden ve selef mezhebinden olduðunu söylemiþtir. Ýtikadu Ehli´s-Sünne ve´l-Cemaa isimli eserinde sünnî Müslümanlarýn inançlarýný ve bunlarýn kurtulan topluluk (fýrka-i naciye) olduðunu savunur. Yezidîlik´in temel kitaplarý olan Kitabu´l-Cilve ile Mushaf-ý Reþ (Kara Kitap), Þeyh Adiy´e isnad ediliyorsa da, araþtýrmalar bunlarýn çok sonralarý yazýldýðýný ortaya koymuþtur. Þeyh Adiy´in ölümünden sonra yerine geçen Þeyh Hasan döneminde, özelikle Þiilerin Yezid bin Muaviye´ye saldýrmalarýna ve lânetlenmelerine karþýlýk Þeyh Adiy´in izleyicileri Yezid´i savunma adýna sünnîliði kötüye kullanarak hem Yezid, hem de Þeyh Adiy hakkýnda aþýrý inançlar geliþtirdiler. Bu inançlar zamanla Þeyh Adiy ve Yezid´in insan üstü varlýklar olduðunu savunan Yezidîlik´in temel inançlarýný oluþturdu.
Kitabu´l-Cilve ve Mushaf-ý Reþ´te açýklanan Yezidîlik inançlarýna göre, bütün yaratýlmýþlardan önce Melek Tavus vardý. Abtavus (Abd Tavus) onu kendi seçilmiþ yolunu aydýnlatmasý için yeryüzüne gönderdi. Abtavus,. öncesiz ve sonrasýzdýr. Yabancýlar yanýnda aþaðýlanma konusu olmamasý için adý ve nitelikleri söylenmez. Bu inanç, Mushaf-ý Reþ´te biraz daha açýlýr. Buna göre Allah baþlangýçta beyaz bir inci yaratarak bunu Enfer adlý kuþun üstüne koydu. Kýrk bin yýl onun üzerinde oturdu. Sonra ilk olarak pazar gününü yarattý. Bu gün, sufi þeyhler ile bir tutulan yedi meleðin en büyüðü olan Azrail´i yarattý. Azrail, Melek Tavus´tur. Pazartesi günü Melek Derdail´i yarattý. Bu da Þeyh Hasan´dýr. Salý günü Melek Ýsrafil´i yarattý ki bu, Þeyh Þems´tir. Çarþamba günü Melek Mikail´i yarattý. Bu, Seccadeddin´dir. Cuma günü Melek Cebrail´i Yarattý. Bu, Nasýruddin´dir. Cumartesi günü de Nurail´i yarattý ki bu da, Fahreddindir. Allah, Melek Tavus´u meleklerin reisi yaptý. Sonra yedi kat göðü yeri güneþi ve ayý yarattý. Daha sonra, son yaratýlan Melek Fahreddin, insan ve hayvanlarý yaratarak bunlarý hýrkasýnýn yakasýna koydu. O zaman meleklerle birlikte inciden çýktý ve öyle bir baðýrdý ki, inci dört parçaya ayrýldý. Ýnciden akan sularla deniz meydana geldi. Dünya da deliksiz deþiksiz, yusyuvarlak oldu. Allah, Cebrail Seccadeddin´i bir kuþ þekline sokarak salýverdi. O da incinin parçalarýndan güneþi, ayý, yýldýzlarý, daðlarý, bitkileri, meyve aðaçlarýný ve arþý yarattý. Allah, bir gemi yaratarak içinde otuz binyýl yolculuk etti, sonunda gelip Laleþ´e oturdu.
Mushaf-ý Reþ´te anlatýlan bir baþka yaratýlýþ inancýna göre, yer ve gök yaratýlmadan önce Allah, karanlýk bir uzay durumundaki buharlar üzerinde dolaþýyordu. Sonra bir papaðan yarattý ve kýrk yýl ona hükmetti. Sonunda kýzdý ve onu öldürdü. Tüylerinden daðlar ve kayalar, nefesinden hava, dumanýndan gök meydana geldi. Gökyüzünü direksiz diktikten sonra ve kendisi de oraya çýktýktan sonra, kendi nur ve cevherinden güneþ, ay, fecr, þafak, sabah yýldýzý ve diðer yýldýzlarý yarattý. Arkasýndan ilki þeytan olmak üzere yedi meleði yarattý. Þeytan kibre düþünce, cehenneme atýldý ve orada yedi bin yýl kaldý. Yaptýðýna piþmanlýk duyarak öyle aðladý ki, göz yaþlarýndan yedi büyük küp doldu. Allah onu baðýþladý, diðer meleklere üstün kýldý. Ona Melek Tavus adýný vererek onunla birleþti. Gözyaþlarý ile dolu yedi küp, Þeyh Adiy´in yeryüzünden dönüþüne kadar cehennem ateþini söndürmek üzere orada saklý bulunmaktadýr.
Muhsaf-ý Reþ´te bazý yasaklar da yer almaktadýr. Yiyeceklerden marul, bakla, lahana, balýk, geyik, horoz eti yemek haramdýr. Özellikle horoz kutsaldýr. Melek Tavus´un Adiy bin Musafir tarafýndan tunçtan yapýlan dört heykeli horoz þeklindedir. Koyu mavi elbise giymek, helaya girmek, hamamda yýkanmak haramdýr. Hamam ve helalar þeytanlarýn oturduklarý yerlerdir. Þeytan, kaytan (ip), satt (sel), þer (kötülük), mel´un (lanetli), lanet ve nal kelimelerinin kullanýlmasý da yasaklar arasýndadýr.
Günümüz Yezidilik´inde önemli deðiþiklikler görülmektedir. Bugün Allah´ýn varlýðýna, O´nun yedi kat göðü ve yeri yarattýðýna, her þeye kadir olduðuna, evrendeki iþleri yarattýðý melekler aracýlýðý ile yönettiðine inanýlmakta, bununla birlikte O´nun en büyük üç meleðin Melek Tavus, Þeyh Adiy (Adiy bin Musafir) ve Sultan Yezid (Yezid bin Muaviye) olduðu söylenmektedir. Allah, insanlar sapýklýða düþtükçe, meleklerden birini insan kýlýðýnda onlara doðru yolu göstermek üzere yeryüzüne gönderir. Allah´ýn binbir adý vardýr ve bunlarýn en güzeli Hüda adýdýr. Yezidîlik´te kelime-i þehadet, Þeyh Hadi´nin (Adiy bin Musafir) Hüda´nýn meleði ve Yezidilerin müþridi, Sultan Yezid´in Hüda´nýn meleði, yerin nuru ve insanlýðýn sevinci; Melek Tavus´un (þeytan) Hüda´nýn meleði ve elçisi olduðunu söylemekten oluþur. Bu inanç, akþam yatarken, sabah kalkarken tekrar edilir.
Yezidilik´te baþlýca dinî görevler namaz, oruç, hac ve zekattan oluþur. Namaz, doðuþ ve batýþý arasýnda güneþe doðru yönelerek dua etmektir. Namazdan önce yalnýz eller ve yüz yýkanarak abdest alýnýr. Namaz büyük bir gizlilik içinde yerine getirilir. Baþkalarýnýn yanýnda ibadet etmek zorunda kalýnýrsa, eller güneþe karþý çevrilerek yüze sürmekle yetinilir. Özel ve genel olmak üzere iki tür oruç vardýr. Özel oruç, yalnýz din adamlarý tarafýndan tutulur. Bu oruç; Aralýk ve Temmuz aylarýnda yirmiþer ve arkasýndan Þeyh Adiy´in türbesine yapýlan ziyaret sýrasýnda da kýrk gün olmak üzere toplam seksen gündür. Genel oruç, her yezidînin aralýk ayý baþýnda tuttuðu üç günlük oruçtan ibarettir. Oruç, sabahleyin güneþ doðuþtan hemen önce baþlar, güneþ battýktan sonra sona erer. Gün boyu yemek içmek yasaktýr; ancak bir ikram edilmesi durumunda geri çevrilmez, yenilir ya da içilir. Ayrýca Hýzýr-Ýlyas için üç gün oruç tutmak da bir gelenektir. Hac, 23-30 eylül arasýnda Adiy bin Musafir´in Laleþ´teki türbesine yapýlan ziyarettir. Yezidîlerin en alt tabakasýný oluþturan müridlere özgü bir görev olan zekât, gelirinin yüzde onunu þeyhlere, yüzde beþini pir´e ve yüzde iki buçuðunu fakire vermektir.
Yezidîler kendi içlerinde sekiz sýnýfa ayrýlýrlar. Bu sýnýflar, yukarýdan aþaðýya doðru, Mir, Baba Þeyh, Fakir, Kavval, Þeyhler, Pir, Kuçek ve Mürid adlarýný taþýr. Yezidî inanýþýna göre Þeyh Hadi, dünyadaki görevini tamamladýktan sonra yerine Hala Mira kabilesinden Berekat´ý býrakmýþtýr. O günden bu güne, bu kabileden birisi Mir seçilir. Mir, din iþleriyle uðraþýr. Bu kabile üyeleri baþka kabile ve sýnýflardan kýz alýp vermezler. Mir, her tür dünya iþinde de tek söz sahibidir.
Baba Þeyhlik yezidilerin en yüksek fetva makamýdýr. Mir bulunmadýðý zaman ona Baba Þeyh vekâlet eder. Baba Þeyh saç ve sakalýný hiç kesmez, baþtan ayaða beyaz elbise giyer. Baba Þeyhler yalnýz Þeyh Fahreddin´in soyundan gelenler arasýndan seçilir. Vaaz, telkin, nasihat ve aileler arasý uyuþmazlýklarý çözmekle görevlidir. Sürekli olarak yezidîler arasýnda dolaþýr, sýrtlarýna giydikleri hýrkalarý ölünceye kadar çýkarmazlar. Boyunlarýna meftul denen bir tasma takarlar. Fakir olabilmek için, zaruri haller dýþýnda tek kýl bile kesmemiþ olmak þarttýr. Kavuallar, Adiy bin Musafir´in türbesi çevresinde oturan görevlilerdir. Bunlar yýlda bir kez Yezidî köylerini dolaþýr, yanlarýnda taþýdýklarý Melek Tavus heykellerini öptürerek ve çevresinde tavaf ettirerek hac görevini yapamayanlara bu görevi eda etmelerini saðlarlar. Bu hizmetlerinin bedeli, yanlarýnda bulundurduklarý kutsal testilere (þerbýk) sadaka konularak ödenir. Adani, Þemsani ve Katani kabilelerinin üyeleri Þeyhler sýnýfýný oluþturur. Bunlar okuma-yazma iþleriyle uðraþýr, irþad eder, cenaze törenlerini yönetirler. Beyaz cübbelerinin üstüne siyah bir külah ve kýrmýzý bir kuþak takarlar. Zekât toplama ve daðýtma iþini yönetmek þeyhlerin görevidir. Pirler, Yezidîlere yol gösteren yaþlýlardýr. Hacca gelenlerin yiyecek, içecek ve diðer ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý pirlerin görevidir. Adiy´in türbesine bekçilik edenlerin baþkanlarýna Kuçek denir. Bunlar da Kavallar gibi Melek Tavus heykelleriyle köyleri dolaþýrlar. Yezidîlerin en alt sýnýfýný oluþturan Müridler, çiftçilikle uðraþan köylülerdir. Ancak kendi sýnýflarýndan kimselerle evlenebilirler. Baþlýca görevleri, "efendilerimiz" dedikleri üst sýnýflara hizmet etmek ve vergi vermektir. Yezidîlerde son derece katý olan bu sýnýflar arasýnda geçiþ imkânsýzdýr.
Yezidîler, yeni doðan çocuklarýný hemen sünnet ettirirler. Mümkün olabilirse ilk hafta içinde, olmazsa iki yaþýna kadar Adiy bin Musafir´in Laleþ´teki türbesi çevresindeki zemzem dedikleri suya üç kere daldýrarak vaftiz ederler.
Yeryüzündeki toplam sayýlarýnýn üçyüz bin dolayýnda olduðu tahmin edilen yezidîler Türkiye´de Mardin´in Midyat, Urfa´nýn Viranþehir, Siirt´in Kurtalan ve Beþiri ile Batman´ýn köylerinde, Hakkari çevresinde; Gürcistan´da Tiflis, Batum; Azerbaycan´da Bakü ve Erivan´ýn köylerinde; Irak´ta Þýngal (Sinçar) daðlarýnda ve Ýran´ýn muhtelif yerlerinde yaþamaktadýrlar. Türkiye´deki sayýlarýnýn on bin dolayýnda olduðu sanýlmaktadýr.
radyobeyan