Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Yasin suresi By: armi Date: 07 Nisan 2010, 11:42:07

YÂSÝN SÛRESÝ




Kur´ân-ý Kerîm´in otuz altýncý suresi. Seksen üç âyet, yediyüz yirmi yedi kelime ve üçbin harftir. Fasýlasý nun ve mim harfleridir. Mekkî surelerden olup Cin sûresinden sonra nazil olmuþtur.

On iki ve kýrk beþinci âyetlerinin Medine´de nazil olduðuna dair rivâyetler vardýr (Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´n Dili, Ýstanbul 1971, V, 4002).

Yâsin sûresi, ilk âyetinde bulunan yâ ve sin harflerinden dolayý bu ismi almýþtýr. Bununla berâber "Azime", "Muimme", "Müdafi´ai kadiye" ve "Kalbu´l-Kur´an" isimleri de kullanýlmýþtýr. Kalbu´l-Kur´an, Kur´an´ýn kalbi, Müdafi´ai kadiye, sahibinden (onu okuyan ve onunla amel eden kiþilerden) her türlü fenalýðý defeden, Muimme, sahibine dünya ve ahiretin hayatým kazandýran, ondan dünya ve ahiretin korkularýný gideren ve Azme ise, sahibi Allah´ýn yanýnda þerefli olarak zikredilen demektir.

Yâ ve sin harflerinin ne demek olduðu hakkýnda, alimlerin farklý yorumlarý vardýr. Fakat bu iki harfin gerçek manasýný Allah bilir.

Sûrenin fasýlalarý kýsadýr. Sûrede etkili ve seri ikazlar bulunmaktadýr. Âyetleri kýsa cümleler halindedir. Sûrenin her yerinde insan kalbine etkili olan ikaz ve uyarýlar bulunmaktadýr.

Yasin sûresinin ilk ve en önemli hedef, Ýslâm inancýnýn esaslarýný kurmaktýr. Onun için sûrenin ilk âyetlerinde peygamberlik ve Kur´n´ýn önemi iþlenmiþtir:

"Yâsin. Hikmetli Kur´ân´a and olsun. Sen elbette gönderilmiþ elçilerdensin. Dosdoðru bir yol üzerinde, yani üstün ve çok merhametli Allah´ýn indirdiði (Kur´ân yolu) üzerindesin" (1-4).

Yüce Allah bu âyetlerde, sûreye, isim olan yâ ve sin harfleriyle bir de Kur´ân´la yemin ederek Hz. Muhammed (s.a.s)´in peygamberliðini ve onun doðru yolda olduðunu bildirmektedir.

Ondan sonra bu sûrede, kendilerine gönderilen peygamberleri dinlemeyen, yalanlayýp karþý çýkan kasaba halkýnýn uðradýðý kötü sonuç dile getirilmiþtir. Sûrenin sonuna doðru tekrar peygamberlikten ve Hz. Muhammed (s.a.s)´den bahsedilmiþtir.

Mekke´de nâzil olan diðer sûrelerde olduðu gibi, Yâsin sûresinde de imân ve itikadla ilgili hususlar iþlenmiþtir. Sûrede bilhassa kýyâmet sahnelerinden, daha önce gelip geçen insanlarla ilgili ibretli kýssalardan, Yüce Allah´ýn varlýðýný, birliðini, üstün gücünü ve kuvvetini ifâde eden olaylardan bahsedilmektedir. Allah´ýn kuvvet ve kudretini gösteren, ölü topraklarýn yeþerip hayat bulmasý, günün batmasýyla karanlýða gömülen gecenin manzarasý, kendi yörüngesinde yoluna devam eden güneþin görünümü, sonunda kuru bir hurma dalý haline dönünceye kadar konaklara yavaþ yavaþ uðrak yapan ayýn durumu, insanlarý ve çeþitli yükleri gemilerin sular üzerindeki taþýma gücü ve daha nice ibretli manzaralar, aklý eren insanlarýn düþüncelerine sunulmuþtur. Cennet ve cehennem haber verilmiþtir.

Yâsin sûresinin sunduðu bu mesajlar arasýnda, öldükten sonra dirilme olayý, yani ahiret hayatý, aðýrlýk noktasýný teþkil etmektedir. Çünkü ahiret inancý, sosyal bir varlýk olan insanýn hayatýnda son derece önemli bir rol oynamakta ve etkili olmaktadýr (Seyyid Kutub, Fi Zilâli´l-Kur´ân,´Beyrut 1971, VII, 6 vd). Ahiret hayatýnýn varlýðýný kesin bir þekilde haber veren bu âyetlerden bazýlarýnýn meâli þöyledir:

"Ýnsan, bizim kendisini nasýl bir nutfe (sperma)´dan yarattýðýmýzý görmedi mi ki, þimdi apaçýk bir hasým kesildi? Kendi yaratýlýþýný unutarak bize bir misal verdi: "Þu çürümüþ kemikleri kim diriltecek?" dedi. De ki: Onlarý ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmayý bilir" (79).

Ýbn Abbas (r.a)´dan nakledildiðine göre, el-As Ýbn Vail, Hz. Muhammed (s.a.s)´e gelerek, eline aldýðý çürük bir kemiði ufaltýlmýþ ve "Ya Muhammed! Allah bu çürümüþ kemiði de mi yaratacak?" diye sormuþ. Bunun üzerine yukarýda meâli sunulan âyetler nazil olmuþtur (Abdulfettah el-Kâdî, Esbâbü´n-Nüzûl, Mýsýr t.y., 189)

Yâsin sûresi, Müslümanlar tarafýndan çok okunan bir sûredir. Diðer surelere nazaran daha fazla raðbet görmektedir. Hz. Muhammed (s.a.s)´in bu sûre hakkýnda söylediði ve okunmasýný tavsiye ettiði çeþitli hadisler vardýr. Bu hadislerden bazýlarý þöyledir:

"Her þeyin bir kalbi vardýr. Kur´ân´ýn kalbi de Yâsin´dir. Kim Yâsin´i okursa, Allah onun okumasýna, Kur´ân´ý on kere okumuþ gibi sevap yazar" (Tirmizî, Fedâilu´l-Kur´n, 7; Dârimî, Fedâilu´l-Kur´ân, 21).

"Yâsin, Kur´ân´ýn kalbidir. Allah´ý ve ahiret gününü arzu ederek Yâsin okuyan kimsenin geçmiþ günahý affedilir. Onu ölülerinize okuyunuz" (Ebû Davud Cenâiz 20; Ýbn Mace, Cenâiz 4; Ýbn Hanbel, Müsned V, 26, 27).

Bu hadislerden anlaþýldýðý gibi, Yâsin´i okuyarak sevabýný ölülerin ruhuna baðýþlamak caizdir. Ancak Kur´ân´ýn dirilere nâzil olduðu ve insanlarýn, onun manasýný anlayarak, emir ve yasaklarýna uygun bir þekilde hayat sürdürmeleri için gönderildiði unutulmamalýdýr.

Yâsin sûresi, Yüce Allah´ýn varlýðýna, üstün gücüne ve âhiret yurduna iþarette bulunan þu âyetlerde son bulmaktadýr:

"Gökleri ve yeri yaratan, onlarýn benzerini yaratmaða kadir deðil midir? Elbette kadirdir! O, çok bilen yaratýcýdýr. Onun iþi, birþeyi (olmasýný) istedi mi, ona sadece "ol" demektir, hemen oluverir. O, öyle yücedir ki, her þeyin hükümdarlýðý O´nun elindedir. Ve siz O´na döndürüleceksiniz" (81-83).

 
 
 
 


radyobeyan