Yakin By: armi Date: 07 Nisan 2010, 11:28:29
YAKÎN
Aksine ihtimal olmayan, þüphenin zýddý bir mana taþýyan yani kesinlik derecesinde yerleþmiþ saðlam ve güvenilir bilgi. Bir terim ve ýstýlah olarak yakîn; vakaya uygun düþmek þartýyla sabit ve kesin inanç manasým da ifade eder.
Yakîn´in çeþitli ilim dallarýyla ilgisi vardýr. Meselâ; mantýkta yakîn; saðlýklý bir akýl için hiç bir þüpheye yer býrakmayan kesin bilgiye ifade eder. Bu tür bilgide þüpheye yer olmadýðý gibi derece farký da yoktur. Yani, yakîn´in dereceleri olamayacaðý için, tabiat ilimlerinde, metafizikte, matematik veya manevi ilimlerde yakîn derecesindeki bütün bilgiler birbirine eþittir (Ýsmail Fenni, Lügatçe-i Felsefe, Ýstanbul 1341, 91).
Mantýkta yakîn; aklýn, akýl yürütme ve ispatlamaya inanmasýdýr. Çünkü mantýkta bir aksiyomdan veya bir prensipten sonucun akýl için, o aksiyom veya prensibin kendisi kadar deðeri vardýr. Ýslâm mantýkçýlara yakîn´i Tasdik Türleri baþlýðý altýnda ele alýrlar. Buna göre; tasdik, iki kavram arasýnda bir bað kurmaktýr. Bu bað ile iki kavram ya birbirlerine yaklaþtýrýlýr veya uzaklaþtýrýlýr. Meselâ; "Ateþ sýcaktýr" önermesinde ateþ ile sýcak kavramlarý birbirine yaklaþtýrýlmýþ; "Buz sýcak deðildir" önermesinde de buz ve sýcak kavramlarý birbirinden uzaklaþtýrýlmýþtýr. Buna göre, bu tür yaklaþtýrma ve uzaklaþtýrmada zihin dört türlü durumda bulunabilir, yani dört türlü tasdik mümkündür. Bunlar; yakîn (kesin bilgi), taklit, cehl-i mürekkep ve zandýr. Ýþte, akýl yukarda gösterilen iki kavramý birbirine yaklaþtýrma veya uzaklaþtýrmadan bir tarafý seçmede kararlý ise ve seçilen taraf da uyuyorsa, böyle bir tasdik veya bilgiye yakîn (kesin bilgi) denir (Necati Öner, Klasik Mantýk, Ankara 1974, 169-170).
Psikolojik olarak yakin; bir hükmü þüpheden uzak olarak doðru kabul eden durumunu ifade eder. Bu durum apaçýk veya herhangi bir þekilde delillendirilip ispatlanmýþ bir hükme baðlý olabilir. Bunlardan birinci durumdaki yakîn´e bedihî (apaçýk), zaruri, bizzat yakîn denir. Keza, psikolojik olarak tabii yakin veya hissi yakîn denilen þey de, aklýn, duyu organlarýnýn verilerine inanmasýdýr. "Cisimler vardýr; güneþ aydýnlatýr" önermelerindeki kesin bilgiler böyledir. Aklýn, aksiyomlara ve akýldan çýkan ilk prensiplere inanmasý da metafizik yakîn´dir.
Tasavuufta ise yakîn´in üç kýsmýndan söz edilir.
a- Ýlme´l-yakîn: Bu, bilgi durumundaki kesinliktir, düþünmeyle elde edilir. Mesela; suyun denizdeki varlýðýna dair bilgimiz böyledir.
b- Ayne´l-yakîn: Görmeden veya gözlemden meydana gelen kesin bilgi (yakîn). Meselâ; denir kenarýnda duran bir kiþinin su hakkýndaki bilgisi.
c- Hakka´l-yakîn: Bilme ve görmenin her ikisini de içine alan bilgi (yakîn)dir. Denize girip yýkanan kimsenin bilgisi böyle bir bilgidir (Cemil Saliba, el-Mu´cemû´l-Felsefýyye, Beyrut 1982, II, 588).
Görüldüðü gibi yukardaki sýralamada bilgi derecesinde kesinlik, görme derecesinde kesinlik ve insanýn bizzat iç kavrama yoluyla elde ettiði bilgiler tarzýndaki kesinlik olmak üzere kesin bilginin çeþitleri gösterilmek istenmiþtir: Tasavvufta "tatmayan bilmez" ifadesiyle de anlatýlmak istenen bilgi çeþit (yakîn), en çok arzu edilen kesin bilgidir.
Þüphenin zýddý olan yakîn (kesin bilgi) de subjektif ve objektif olmak üzere de iki çeþit ortaya konmuþtur. Subjektif yakîn; bu tür kesin bilgiye sahip olan kimse, onu bir baþkasýna aktaramaz. Meselâ; bir kimsenin kendinde hissettiði bir duygu böyledir. Objektif yakîn ise; bir takým sebep ve öncüllere dayanýr ki; bu tür yakînî bilgi kendisini baþkalarýna da zorunlu olarak kabul ettirir. Çeþitli ilimlere ve mantýða dair kesin bilgiler (yakînler) böyledir.
Yakînî (kesin bilgi) konusunda Gazzalî þöyle der: "Yakînî bilgi, bilinen þeyin kendisinde hiç bir þüphe býrakmayacak tarzda ortaya çýkan bilgidir. Bu tür bilgide yanýlmaya ve vehime asla yer yoktur. Yakînî olmayan bilgilerin hiç birine tam güvenilmez ve bunlar yakîn ifade etmezler" (Gazzalî, el-Munkýz´u Mine´d-dalâl, Beyrut 1967, 64).
Bilginin kaynaðýný, deðerini ve çeþitlerini kendine konu edinen disiplin, felsefenin Epistemoloji, Gnoseoloji veya Bilgi Teorisi denilen disiplindir.
radyobeyan