Vuslat By: armi Date: 07 Nisan 2010, 11:24:17
VUSLAT
Eriþmek, ermek, varmak, ulaþmak. Tasavvufta Allah´a ulaþarak O´nunla birlikte olma hali. Ayný hal vasl, visal, vusûl kelimeleriyle de anlatýlýr. Vuslat halini gerçekleþtiren mutasavvýfa vasýl ya da vasýl-ý Hak denir. Vuslat halinin tersi de hicran, firkat, firak, fasl, infsal ve inkýta kelimeleriyle dile getirilir.
Mutasavvýflar izledikleri amaç ve yöntemleri bakýmýndan beri sülûk, diðeri vusûl ehli olmak üzere ikiye ayrýlýrlar. Vusûl ehli sûfiler meczublardýr. Sülûk ehlinin de bir bölümü doðrudan Allah´a ulaþmayý amaç edinirler. Bunlar mutasavvýflar ve melamilerdir. Sülûk ehlinin diðer bölümü ise Allah´ý deðil, yalnýzca Cennet´i isterler. Bunlara da zahid, âbid ve fakir gibi adlar verilir.
Bir baþka yoruma göre tasavvufla ilgilenenler talib, mürid, salik ve vasýl olarak anýlan dört dereceye ayrýlýrlar. Talib, tarikata girmek isteyen kiþidir. Mürid, tarikata girmiþ kiþiye denir. Salik, tarikata girdikten sonra manevî yolculuða baþlayan, seyr sülûke giren kiþi demektir. Vasýl ise manevî yolculuðun sonuna ulaþan, vuslatý gerçekleþtiren kiþidir. Mürid sahib-i vakt; salih sahib-i hal; vasýl sahib-i nefstir. Mürid iradede yorgundur; salik menziller peþinde koþup durur, telvin sahibidir, sürekli bir halden diðerine geçmektedir; vasýl temkin sahibidir, hallerden etkilenmez, hiçbir zorlama olmadan vecd içinde Allah´ýn güzelliðine dalýp gitmiþtir.
radyobeyan