Vela By: armi Date: 05 Nisan 2010, 16:01:56
VELÂ
Mülk, ve yakýnlýk. Velâ fýkýh ýstýlahý olarak iki ayrý manada kullanýlmaktadýr.
1- Velâ-i atâka: Bir kimsenin kölesini her hangi bir þekilde azadetmesi (hürriyetini ele vermesi) ile sabit olan velâdýr. Bu tür velâya velâ-i nîmet de denilir. Kölenin erkek veya kadýn (cariye) olmasý arasýnda fark olmadýðý gibi, azad ediþ biçimindeki farklýlýðýn da velâya tesiri yoktur. Bu durumda köleyi azad eden efendiye mevlâ´l-atâka denilir.
Bu konunun Ýslâm hukuku açýsýndan önemi, miras konusunda kendisini gösterir. Þöyle ki: Kölelikten azad edilmiþ olan birisi öldüðünde, kendisinin ashab-ý ferâiz * ve asabe * grubundan akrabasý yoksa, býrakmýþ olduðu mal, varsa kendisini azad eden eski efendisine yoksa onun nesep bakýmýndan olan asabesine intikal eder. Yani, ölen eski kölenin zevi´l-erham* denilen ikinci derecedeki akrabalarýndan önce bu azad eden þahýs mirasta hak sahibidir (el-Merðýnânî, el-Hidâye, III, 271; el-Mevsýlî, el-Ýhtiyar, IV, 42; el-Halebî, Mülteka´l Ebhur, II,176; Seyyid Þerif Cürcânî, Þerhu Ferâizi´s-Sirâciyye, 40; Mahmud Esad Seydiþehrî, Feraidü´l Ferâîd 67).
2- Velâ-i müvâkât: Bir hukûkî sözleþme neticesinde meydana gelen velâdýr. Bu velânýn aktediliþ biçimi þöyledir: Nesebi belli olmayan veya Müslüman olarak dâr-ý harbten dâr-ý Ýslâm´a göç eden ve kimsesi olmayan birisi, bir müslüman veya zimmîye gelerek: "Sen benim mevlam ol, þayet ben bir cinayet iþlersem âkýlem (bký. âkýle) olarak diyeti ödersin, öldürdüðünde de malýma vâris olursun, malým sana kalýr" diye teklifte bulunur. Öbürü de bu teklifi kabul ederse velâ-i atûka tahakkuk etmiþtir. Bunlardan her birisi ötekinin mevlâsý olmuþ olur. Bu durumda, velâ teklifinde bulunan garibe "mevlâ-yý esfel", öbürüne de "mevlâ-yý âlâ" denilir. Bu yolla meydana gelen bir velâda, mevlâ-yý âlâ, diðerinin mirasýna zevi´l-erhamdan sonra müstehak olur.
Velâ-i müvâlâtýn sahih olmasý için þu þartlarýn bulunmasý gerekir:
1- Velâ teklifi garib veya kimsesiz olan taraftan yapýlmalýdýr.
2- Velâya talip olan þahýs âkýl ve bâlið olmalýdýr.
3- Bu þahsýn ya nesebinin meçhul ya da yabancý olmasý gerekir. Kendisine varis olacak bir akrabasý olan kiþi velâ anlaþmasý yapamaz.
4- Velâya talip olan þahýs için daha önce iþlediði bir cinayetten dolayý hazine tarafýndan bir tazminat ödenmemiþ olmamalýdýr.
5- Akdi kabul eden þahýs da âkýl olmalýdýr.
Velâ-i müvâlât lazým bir akit deðildir. Yani taraflardan hangisi isterse istediði zaman bu sözleþmeyi feshedebilir. Feshedilmediði müddetçe hükmü geçerlidir. Þayet mevlâ-yý esfel cinayet iþlerse, öbürü bu cinayetin diyetini ödeyecek, öldüðünde de öbürü onun malýna varis olacaktýr.
Velâ sözleþmesindeki taraflardan birisinin mutlaka nesebi belli hýsýmý, akrabasý olan bir yerli olmasý þart deðildir. Nesebi belli olmayan iki kiþiden her biri diðerinin âkilesi ve varisi olmak üzere karþýlýklý bir anlaþma yapsalar bu da caizdir. Taraflardan her birisi öbürünün mevlâsý olmuþ olur.
Böyle bir akdin meþrû oluþunun hikmeti, kimsesiz gariplere kimsesizliðini unutturmak, fertler arasýnda bir bað ve yardýmlaþma þuuru temin etmektir (Merðýnânî, a.g.e., III, 274; el-Mevsýlî, a.g.e. IV, 44; Halebî, a.g.e., II, 176; Mahmud Esat, a.g.e., 72; Ö. Nasuhi Bilmen, Hukuku Ýslâmiyye ve Istýlahatý Fýkhýyye Kamusu, IV, 68 vd).
radyobeyan