Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Vakit By: armi Date: 05 Nisan 2010, 13:26:26

VAKÝT




Arapça "vekate-yekýtu" fiilinden "vakt" mastarý vakit koymak, vakit tayin etmek demektir. Vakt bir isim olarak vakit, zaman, süreç anlamýna gelir. Çoðulu "evkât" týr.

Vakit bazý ibadetlerin yükümlünün üzerine farz olmasý için bir sebeptir. Vakit girmedikçe farz da meydana gelmez. Mesela Ramazan ayýnýn girmesi orucun farz olmasýna sebeptir. Hadiste, " Ramazan hilâlini görünce oruç tutunuz, Þevval hilâlini görünce de oruç yeyiniz" (Buhârî, Savm, II; Müslim, Sýyâm, 4,18) buyurulur. Diðer yandan Kur´ân-ý Kerîm´de; "Sizden kim Ramazan ayýna yetiþirse, onu oruçlu geçirsin" (el-Bakara, 2/185) buyurularak, farz olan orucun vakti belirlenmiþtir. Diðer yandan günlük tutulan orucun da kendi vakti, ikinci fecirden güneþin batmasýna kadar olan süredir. Bu süre Kur´ân´da "Ramazan gecesinde ak iplik kara iplikten ayýrdedilinceye kadar yeyin için, sonra geceye kadar yani güneþ batýncaya kadar orucu tamamlayýn" (el-Bakara, 2/187) âyetiyle belirlenir.

Hac ibadetinde diðer þartlarýn bulunmasý yanýnda Zilhicce ayýnýn girmesi ve Arefe günü ihramlý olarak Arafat´ta vakfede hazýr bulunulmasý þarttýr. Bu yüzden Hicaz´a gitme imkâný bulduðu halde hac günlerinden önce vefat eden kimseye hac farz olmaz.

Zekât bakýmýndan da, Müslüman, akýllý, ergin olma ve asl ihtiyaçlarý dýþýnda nisap miktarý mala sahip bulunma yanýnda bir kamerî yýlýn da vakit olarak geçmesi gerekir. Bu süre geçmeden yoksul düþme veya vefat etme durumunda zekât farz olmaz.

Vakit, namazýn þartlarýndan bir tanesidir. Namaza baþlamadan önce bulunmasý gereken farzlar altý tane olup þunlardýr: a) Hadaten temizlenme, b) Necasetten temizlenme, c) Avret yerini örtmek, d) Kabeye yönelmek, e) Vakit, f) Niyet. Bunlara "namazýn þartlarý" da denir.

Farz namazlar ile bunlarýn sünnetleri, vitir namazý, teravih ve bayram namazlarý için belirli vakitler konulmuþtur. Farz namazlarý sabah, öðle, ikindi, akþam, yatsý namazlarýdýr. Cuma namazý da öðle namazý yerine geçer. Vaktinden önce kýlýnacak farz namaz sahih olmadýðý gibi, vaktinden sonraya býrakýlan namaz da kazaya kalmýþ olur. Kur´ân-ý Kerîm´de þöyle buyurulur: "Þüphesiz namaz, mü´minler üzerine vakit ile belirlenmiþ olarak farz kýlýnmýþtýr" (en-Nisâ, 4/103).

Cebrâil aleyhisselâm, Hz. Peygamber´e beþ vakit farz namazlarýn baþlangýç ve sonunu þöyle belirlemiþtir: "Câbir (r.a)´ten rivayete göre þöyle demiþtir: "Cebrail (a.s) Allah elçisine gelerek "Kalk namaz kýl" demiþtir. Hz. Peygamber güneþ tepe noktasýndan batýya meylettiði zaman öðle namazý kýlmýþtýr. Sonra Cebrâil (a.s) yine ikindi vaktinde gelerek, namaz kýlmasýný istemiþ, Rasûlüllah (s.a.s) kalkýp ikindi namazýný kalmýþtýr. Sonra akþam vaktinde gelip, namaz kýlmasýný söylemiþ, Hz. Peygamber de güneþ batýnca akþam namazýný kýlmýþtýr. Sonra yatsý vaktinde gelip, namaz kýlmasýný söylemiþ ve Hz. Peygamber aydýnlýk kaybolunca yatsý namazýný kýlmýþtýr. Sonra Cebrâil (a.s) sabah vaktinde gelerek, namaz kýlmasýný söylemiþ, Hz. Peygamber de fecr-i sadýðýn hemen ardýndan sabah namazýný kýlmýþtýr. Sonra ertesi gün öðle vaktinde gelerek, namaz kýlmasýný söylemiþ, Hz. Peygamber, her þeyin gölgesi bir misli uzadýðý bir sýrada öðle namazýný kýlmýþtýr. Sonra ikindi vaktinde gelip, namaz kýlmasýný söylemiþ, o da ikindi namazýný her þeyin gölgesini iki katýna uzadýðý bir sýrada kýlmýþtýr. Sonra akþamleyin ayný vakitte geldi ve önceki günün vaktinde kýldýrdý. Sonra yatsý vaktinde gecenin yarýsý geçtikten sonra veya gecenin üçte biri geçtikten sonra geldi ve Hz. Peygamber yatsý namazýný kýldý. Sonra ortalýk iyice aydýnlanýnca geldi ve namaz kýlmasýný söyledi. O da sabah namazýný kýldý. Sonra Cebrâil (a.s) þöyle dedi: "Bu iki vaktin arasý sabah vaktidir" (Buhârî, Mevâkît, 24, Ezan,162; Tirmizî, Salât,1; Ahmed b. Hanbpl, I, 382, III, 330, 331, 352, IV, 416; eþ-Þevkânî; Neylü´l Evtâr, I, 300). Buhârý, bu hadisin namazlarýn vakitleri konusunda en saðlam hadis olduðunu söylemiþtir. Hadis, akþam namazý dýþýndaki namazlarýn iki vakti olduðuna, baþka bir deyimle iki vakit arasýnda kýlýnabileceðine delâlet etmektedir (eþ-Þevkânî, a.g.e., I, 300).

Namaz Vakitleri

1- Sabah namazýnýn vakti:

Fecr-i sadýkla baþlar, güneþin doðuþuna kadar devam eder. Fecr-i sadýk ufuktaki geniþliðine yayýlan bir beyazlýktýr. Bunun karþýtý fecer-i kâzib olup, gökyüzünün ortasýnda yükseðe doðru uzunlamasýna kurt kuyruðuna benzer þekilde uzayan bir beyazlýktýr. Bu beyazlýktan sonra yine karanlýk geldiði için buna "fecr-i kâzib (yalancý fecir)" adý verilmiþtir. Vakitle ilgili hükümler fecr-i sadýða baðlanýr. Orucun baþlamasý, sabah namazý vaktinin girmesi, yatsý vaktinin çýkmasý gibi. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Tan yerinin aðarmasý ikidir. Birisi yemek yemeyi haram kýlan ve namaz kýlmayý helal kýlan vakittir. Diðerinde ise, sabah namazýný kýlmak haram, yemek yemek ise helaldir" (es-San´ânî, Sübülüs´s-Selam, 2. Baský, I, 115). Bu hadiste sözü edilen birinci vakit fecr-i sadýk, ikinci vakit ise fecr-i kâzibtir. Müslim´de rivâyet edilen Abdullah b. Amr hadisinde ise sabah namazýnýn vaktinin fecrin doðmasýndan baþlayýp, güneþin doðmasýna kadar devam ettiðini belirtir. Güneþ doðduktan sonra, öðle namazýna kadar geçen süre, farz namazlarýn kýlýnamayacaðý mühmel bir vakit olarak kabul edilir.

2- Öðle namazýnýn vakti:

Öðle vakti güneþin en yüksek noktaya ermesinden her þeyin gölgesinin bir misli uzamasýna kadar devam eden vakittir. Ancak gölge veya fey-i zeval hariçtir. Bu görüþ Ebû Yusuf ve Ýmam Muhammed ile üç mezhep imamýnýn görüþüdür. Ebû Hanîfe´ye göre ise öðle vaktinin sonu, her þeyin gölgesi iki misli uzayýncaya kadardýr. Bu vaktin ikindi vakti olduðunda ise görüþ birliði vardýr. Namaz bu vakitten önce kýlýnmalýdýr.

Güneþin gökyüzünde çýktýðý en yüksek noktadan batýya doðru meyletmesine "zeval vakti" denir. Güneþin gökyüzünûn ortasýna yani tam tepe noktasýna ulaþmasý haline ise "istivâ vakti" denir. Güneþ bu noktadan batýya doðru inmeye baþlayýnca "zeval vakti" meydana gelir.

Çoðunluk fakihlere göre, öðle vakti her þeyin gölgesinin uzunlukça bir misli olduðu zaman sona erer. Buna istiva vaktinin fey´i yani fey-i zeval de eklenir. Yani, bu cisimlerin zeval vaktinde sahip olduðu gölge, uzunluðu itibar etmede uzayan gölgeye eklenir. Delil þu hadistir: "Cebrail (a.s), Hz. Peygamber´e ikinci gün her þeyin gölgesi bir misli olduðu zaman öðle namazýný kýldýrmýþtýr. " Ebu Hanîfe ise, gölgenin iki misli olmasýna kadar öðle vaktinin devam ettiðini söylerken þu hadise dayanmýþtýr: "Öðle namazýný hava serinlediði vakit kýlýnýz. Çünkü öðle vaktindeki sýcaklýðýn þiddeti cehennemin hareketini andýrmaktadýr" (Buhârî, Mevâkît, 9, 10, Bed´ü´l Halk, 10; Ebû Dâvud Salât, 4; Tirmizî, Salât, 5; Nesâî, Mevâkîl, 5; Ýbn Mâce, Salât, 4). Arabistan´da güneþin hararetinin en þiddetli olduðu zaman, her þeyin gölgesinin bir misli olduðu zamandýr.

ðle namazý vaktinin baþlangýcý ile ilgili olarak dayanýlan delil, "Güneþin zevali vaktinde namaz kýl" (el-Ýsrâ´, 17/78) âyetidir.

3- Ýkindi namazýnýn vakti:

Ýkindi vakti, öðle vaktinin çýktýðý andan itibaren baþlar ve güneþin batmasý ile son bulur. Yani çoðunluk fakihlere göre, cisimlerin gölgesi fey-i zeval dýþýnda bir misline, Ebû Hanîfe´ye göre ise iki misline ulaþýnca ikindi vakti girer. Hadiste þöyle buyurulur: "Güneþ batmadan önce ikindi namazýndan bir rek´ata yetiþen kimse ikindi namazýna yetiþmiþtir" (Zeylaî, Nasbu´r-Râye, I, 228). Ancak çoðunluða göre güneþin sararma vaktinde ikindi namazýný kýlmak mekruhtur. Çünkü Hz. Peygamber, münafýklarýn ikindi namazýný geciktirerek, sonunda acele bir þekilde kýldýklarýný bildirmiþtir (eþ-Þevkânî, Neylü´l-Evtâr, I, 307).

4. Akþam namazýnýn vakti:

Akþam vakti güneþin tam olarak ufukta batmasýyla baþlar ve þafaðýn kaybolma zamanýna kadar devam eder. Delil þu hadistir: "Akþam vakti þafak kayboluncaya kadardýr" (es-San´ânî, a.g.e., I, 106). Ebû Yûsuf, Ýmam Muhammed, Hanbelî ve Þâfiîlerin yeni görüþüne göre, þafak batý ufkunda görülen kýrmýzýlýktýr. Çünkü Abdullah b. Ömer "Þafak kýrmýzýlýktýr" (es-San´ânî, a.g.e., I, 114) demiþtir.

Ebu Hanîfe´ye göre, þafak âdette kýrmýzýlýktan sonra ufukta devam eden beyazlýktýr. Bu beyazlýktan sonra sürekli devam edecek olan beyazlýk ortaya çýkar, dayandýðý delil, "Akþam, vaktinin sonu ufuk karardýðý zamandýr" (Zeylaî, a.g.e., I, 230) hadisidir.

5- Yatsý namazýnýn vakti:

Yatsý vakti, Hanefîlerde fetvaya esas olan görüþe ve diðer mezheplere göre, batý ufkunda kýrmýzý þafaðýn kaybolduðu andan itibaren baþlar ve fecr-i sadýðýn doðmasýndan biraz önceki zamana kadar devam eder. Delil Abdullah b. Ömer´den nakledilen þu hadistir: "Þafak kýrmýzýlýktýr. Þafak kaybolunca yatsý namazýný kýlmak farzolur" (es-San´ânî, a.g.e., I,114).

Diðer yandan yatsý namazý için Tercih edilen vakit, gecenin üçte biri veya yarýsý geçinceye kadar devam eder. Çünkü Allah elçisi þöyle buyurmuþtur: "Ümmetime zorluk vermesem, yatsý namazýný gecenin üçte birine veya yarýsýna kadar geciktirmelerini onlara emrederdim"(eþ-Þevkânî, a.g.e., II,11). Enes (r.a), Hz. Peygamber´in yatsý namazýný gecenin yarýsýna kadar geciktirip, sonra kýldýðýný bildirmiþtir (eþ-Þevkânî, a.g.e., II,12). Hz. Aiþe (r.anhâ)´den de þöyle dediði nakledilmiþtir. " Hz. Peygamber bir gece yatsý namazýný geciktirdi. O kadar ki mescidde bulununlar uyumuþtu. Sonra çýkýp namaz kýldý ve þöyle buyurdu: Eðer ümmetime zorluk vermesem bu vakit yatsý namazýnýn vaktidir" (Buhârî, Mevâkît, 24; eþ-Þevkânî, a.g.e., I, 12).

Vitir namazýnýn baþlangýcý yatsý namazýndan sonradýr, vaktinin sonu ise, sabah vakti girmeden hemen öncesine kadar olan zamandýr (bk. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Ýslâm Ýlmihali, Ýstanbul 1991, 313 vd.).

Cuma namazýnýn vakti öðle namazýnýn vaktidir. Enes b. Mâlik (r.a)´ten þöyle dediði nakledilmiþtir: "Hz. Peygamber, Cuma namazýný güneþ batýya meylettiði zaman kýlardý" (Buhârî, Cum â,16; Ebû Dâvud Salât, 216, 217; Ýbn Mâce, Ýkâme, 84). Cuma namazý, vaktinde kýlýnamazsa, o günkü öðle namazý kaza edilir. Ahmed b. Hanbel, Cumanýn öðle vaktinden önce de kýlýnabileceðini söylerken, Ýmam Mâlik vakit çýktýktan sonra da kýlýnabileceðini belirtir (es-Serahsî, el-Mebsût, II, 24; Ýbnü´l-Hümâm, Fethu´l-Kadîr, I, 412, 413).

 
 
 
 


radyobeyan