Ubudiyet By: armi Date: 03 Nisan 2010, 18:55:21
UBUDÝYET
Ubudiyet kelimesi, Arapça "a-b-d" kökünden türemiþtir. Sözlükte; kulluk, kölelik, aþýrý baðlýlýk, itaat anlamlarýna gelmektedir. Kul, köle anlamýndaki ve itaattan baþka þefkat, merhamet ve himâye anlamlarýný da taþýmaktadýr. Buna göre insan bütün benliðiyle Allah´a kul olmanýn bilincine ulaþýnca, Allah da ona merhamet etmekte ve o kimseyi korumasý altýna almaktadýr. Ýnsan Allah´a karþý yapmýþ olduðu kulluk görevinde; O´nun emirlerini yerine getirdiði gibi, O´nun hoþnutluðunu kazanmak amacýyla da, her türlü söz ve davranýþlarýnda en içten saygý ve sevgi ile baðlýlýðýný ortaya koyar. Bu nedenle Allah´a yönelen bu söz ve davranýþlara da ibadet adý verilmiþtir (bkz. Râðýb, Müfredât, 479; Ýbn Manzur, Lisânü´l-Arab, III, 270-279; Toshihiko Izýtsu, Kur´an da Allah ve Ýnsan, trc. Süleyman Ateþ, 139-140).
Daha üstünü olmayan her boyun eðiþ, ubûdiyet kavramý içinde deðerlendirilmektedir. Kiþinin yüksek ve galebe sahibi birine karþý baþ eðmesi, itaat etmesi, isyaný terketmesi, tam bir baðlýlýkla boyun eðmesi ubûdiyetin anlamlarý içinde bulunmaktadýr. Belki de ubûdiyetten kastedilen asýl anlam bu olmalýdýr.
Âbid ve ibâd kelimeleri, ibâdet kökünden; abd ise, ubûdiyet kökünden türemektedir. Sufîler, buradan hareketle, abd´in âbid´den, ubûdiyet´in de ibâdetten üstün olduðunu belirtmiþlerdir. Çünkü âbid, hürdür, hür olanlar ise bir ücretle ve karþýlýðýný bekleyerek çalýþýrlar. Abd ise, kuldur; kullar, köleler hiç bir þeye sahip olmadýklarý için, çalýþmalarýnýn tek amacý vardýr, o da efendilerini memnun etmektir. Baþka bir deyiþle, âbid nimet elde etmek, abd ise nimeti vereni memnun etmek için çalýþýrlar (bkz. Kuþeyrî, Risâle, 428, 460; Hucvirî, Keþfu´l-Mahcûb, 244, 264). Sûfiler, ubûdiyet makamýnýn gerçekleþmesi için, kalp ve kalbe âit amelleri zâhiren ve bâtýnen kusursuz ve eksiksiz yapýlarak, yalnýzca Allah için amel edilmesi gerektiðini belirtmiþlerdir (Sühreverdî, Avârifü´l-Meârîf, trc. H. Kamil Yýlmaz-Ýrfan Gündüz, 593). Allah Teâlâ Kur´an-ý Kerim´de tövbe etmeyi ibâdetten önce zikretmiþtir (Tevbe, 9/112). Tövbe, ibadetten önce tutulmuþtur. Bunun sebebi, makamlara ulaþma noktasýnýn tövbe, makamlarýn nihayetinin de ubûdiyet ve kulluk olmasýdýr. Allah, günahkarlarýn tövbelerinden sözederken; "Hepiniz birden Allah´a tövbe edin ey müminler" (Nûr, 24/31); Peygamberinden sözederken de; "Kuluna vahyettiðini vahyetti" (en-Necm, 53/10) buyurmuþtur. Bu duruma göre; tövbe ilk, ubûdiyet ise, son makamdýr (bkz. Hucvirî, Keþfu´l-Mahcub, 171).
radyobeyan