Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tuhur By: armi Date: 03 Nisan 2010, 18:50:48

TUHUR, TUHR




"Tahura-yathuru" fiilinden"tuhr" ve "tahâret" mastarý sözlükte pislik ve kirden arýnmak, temiz olmak demektir. Tuhr kelimesi kadýnlarýn ay hali ile ilgili olarak ortaya çýkmýþtýr. Kur´an-ý Kerîm´deki "kurû" kelimesi lügatte; kadýnýn hem temizlik ve hem de ay halini ifade eder. Hanefiler ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel bundan "hayýz"; Þâfiiye Mâlikîler ise "tuhr" mânâsýný anlamýþlar ve boþanmýþ kadýnlarýn iddetlerini bu esasa göre hesaplamýþlardýr.

Kur´an-ý Kerîm´de þöyle buyurulur: Boþanan kadýnlar, kendi baþlarýna üç kurû süresince iddet beklerler" (el-Bakara, 2/228).

Kurû´ sözcüðüne Hanefi´ler aybaþý hali (hayýz) anlamý verirken, baþka ayet ve hadislere dayanmýþlardýr. Yukarýdaki ayetin devamýnda; "Boþanan kadýnlarýn cinsel organlarýnda Allah´ýn yarattýðýný gizlemeleri helal olmaz" (el-Bakara, 2/228) buyurulur. Burada, "rahimde Allah´ýn yarattýðý þey" den maksat hayýz kanýdýr. Çünkü kadýn, dýþarýdan öðrenilmesi güç olan bu halini gizleyerek bir an önce yeniden evlenmek, dönülebilir boþanmada kocanýn dönme hakkýný sona erdirmek veya uzun süre iddet nafakasý almak isteyebilir. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Cariyenin boþanmasý iki kere olur, iddet süresi de iki ay hali süresincedir? (Ýbn Mâce, Talâk, 39). Burada, kurû´dan maksadýn ay hali olduðu açýktýr. Ebû Hubeyþ kýzý Fâtýma´nýn ay hali iken namazýn hükmünü sormasý üzerine, Allah elçisi; Kurû´ günlerinde namazý býrak" (Tirmizî, Tahâret, 94) buyurmuþtur. Burada kurû´un tekili olan elkar´ü´nün diðer çoðulu olan "akrâ" kelimesi kullanýlmýþtýr. Ancak kadýnýn ay hali günlerinde namazý býrakmasý gerektiði açýktýr. Buna göre, Hz. Peygamber kurû´ kelimesini "hayz" olarak tefsir etmiþtir. Hz. Ömer, Ýbn Mes´ud, Ebû Mûsâ ve Ebû´d-Derdâ ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel´den ayný görüþ nakledilmiþtir.

Ýmam Þâfiî, yukarýda zikredilen hadisleri zayýf kabul eder ve kurû´ kelimesine tuhr anlamý verir. Onlar bu konuda þu delillere dayanýrlar: Ýddet ayetinde "üç kurû" ifadesinde "üç" sayý kelimesi diþil (müennes) olarak gelmiþtir. Arapça dil kuralýna göre "sayý" müennes olunca "sayýlan"ýn eril (müzekker) gelmesi gerekir. Biz kurû´a tuhr (temizlik) anlamý verirsek, bu dil kuralý gerçekleþir. Hayýz (elhaydatu) anlamý verirsek her iki kelime de diþil olur ki, bu uygun düþmez. Diðer yandan, Hz. Âiþe´den kurû´dan maksadýn, kadýnýn temiz günleri olduðu nakledilmiþtir. Ýmam Þafii "Bu kadýnlarla ilgili olduðu için, bunu kadýnlar daha iyi bilir" demiþtir (el-Râzî, et-Tefrîru´l-Kebîr, VI, 96; Ýbnü´l-Arabî, Ahkâmü´l-Kur´an, I, 185).

Kurû kelimesi fýkýh usûlünde "müþterek lafýz" sayýlýr. Zýt anlamlarý ifade ettiði için, dýþ delillere dayanarak cümle içinde hangi anlamda kullanýldýðý belirlenmeye çalýþýlýr. Uygulamada iddetin hesaplanmasýnda bu görüþ ayrýlýðý þu sonuçlarý doðurur.

Hanefilere göre, kadýn temizlik günlerinde boþanmýþsa, üçüncü ay halinin sonunda iddetini tamamlamýþ olur. Ay hali günlerinde boþanmýþsa, içinde boþandýðý ilk hayýz dýþýndaki üç hayýz sonunda iddet bitmiþ olur. Ancak hayýzlý iken boþama bid´attýr. Þâfiîlere göre, temizlik günlerinde; içinde boþandýðý temizlik dýþýnda, iki temizlik daha bekler. Hayýzlý iken boþanmýþsa, üç temizlik süresi bekler. Kadýn ortalama olarak ayda bir hayýz görüyorsa, boþanma iddeti üç ay kadar bir süre içinde gerçekleþir.

Diðer yandan boþanan kadýn bir veya iki kere ay hali olduktan sonra, uzun süre üçüncü ay halini görmese, Ýslâm hukukçularýnýn çoðuna göre 55 yaþýna kadar iddeti uzayabilir. Bu yüzden kadýn iddet nafakasý almaya da devam edebilecektir. Onlar iddet ayetinin açýk anlamýna dayanýrlar. Ancak bu durum iddet nafakasýnýn amacýný aþmaktadýr. Mâlikî mezhebine göre ise, temizlik hali uzayýp giden kadýn, son hayýzdan temizlendiði tarihten itibaren gebeliðin en uzun süresi olan dokuz ay bekler. Buna aþaðýdaki ayet uyarýnca, þüpheyi gidermek için üç ay daha eklenir. "Kadýnlarýnýzdan ay halinden ümit kesmiþ olanlarla, henüz ay hali görmeyenlerin iddetleri þüphelenirseniz biliniz ki üç aydýr? (Talâk, 65/4; bilgi için bk. Ebû Zehrâ, Usûlü´l-Fýkh, 129, 130; Hamdi Döndüren, Delilleriyle Ýslâm Hukuku, Ýstanbul 1983, 61-64, 233, 301-303; "Hayz" maddesi).


radyobeyan