Tirmizi By: armi Date: 01 Nisan 2010, 14:38:13
TÝRMÝZÎ
Ýslâm dünyasýnýn sekiz büyük hadis bilgininden birisi. Tam adý, Ebu Ýsa Muhammed bin Ýsa bin Sevre bin Musa bir Dahhak el-Tirmizî´dir. Kütüb-i sitte olarak anýlan en güvenilir altý hadis derlemesinden birinin sahibidir. Dördüncü Müslüman kuþak (etbau etbau´t-tabiin), içinde yer alýr. Hadis ilminde en yüksek dereceye ulaþanlara özgü olan "Hafýz" ünvanýna sahip ender kiþilerdendir.
Tirmizî´nin doðum yeri ve yýlý konusunda farklý rivayetler vardýr. Buna göre Tirmizî ya da Mekke´de 200 (815), 206 (821) veya 209 (824) yýlýnda doðdu; Tirmizî´de 270 (883), 275 (888) ya da büyük ihtimalle 279 (892) yýlýnda öldü.
Kor olarak doðan ya da sonradan gözlerini yitiren Tirmizî, ilk öðreniminden sonra çalýþmalarýný hadis ilmi üzerinde yoðunlaþtýrdý. Hadis derlemek amacýyla Horasan, Irak ve Hicaz´da geziler yaptý. Baþta Buharî, Müslim ve Ebû Dâvud olmak üzere birçok bilginden hadis aldý. Kendisinden de Heysem bin Kulab el-Þasî, Mekhul bin el-Fald, Muhammed bin Mahbub el-Mahbubî el-Mervezi gibi bilginler hadis rivayet ettiler.
Tirmizî Kitabu´l-Ýlel, Kitabu´þ-Þemail, Kitabu Esmai´s-Sahabe, Kitabu´l-Esma ve´l-Küna gibi eserler býrakmýþsa da büyük ününü es-Sünen de denilen el-Camiu´s-Sahih adlý eseriyle kazandý. Tirmizî, câmi´ türündeki bu eserde yalnýz hadisleri derlemekle kalmamýþ, her hadisten sonra "Ebu isa der ki" diyerek hadise iliþkin düþüncelerini açýklamýþ, deðerlendirmeler yapmýþtýr. Hadisleri Ýslam hukukunun konularýna uygun bir düzen içinde sýnýflamasý ve tekrarlardan sakýnmasý, eserine yararlanma kolaylýðý kazandýrýr. Hadis bilginlerine göre es-Sünen´in diðer hadis derlemelerine üstünlük saðlayan baþlýca özellikleri þunlardýr: Hadislerin güvenilirlik derecelerini belirtmesi, taþýdýðý zaaflara dikkat çekmesi, ravilere iliþkin bilgi vermesi, hukukçularýn hadislerden çýkardýðý sonuçlara deðinmesi ve mezheplerin görüþlerine yer vermesi.
Tirmizi eseri hakkýnda þöyle der: "Ben bu Cami-i Kebir´i yazýp bitirince, onu ilkin Hicaz alimlerine gösterdim. Hepsi de beðendiler. Daha sonra alýp Irak alimlerine götürdüm. Onlar da aðýz birliðiyle eseri övdüler. Nihayet Horasan diyarý alimlerine takdim ettim. Onlar da memnun oldular, bilahare eseri ilim alemine sundum. Bu eser kimin evinde bulunursa, orada konuþan bir Peygamber vardýr" (Abdulaziz bin Þah Veliyyullah Dehlevi, Büstanu´l-Muhaddisin, çev. Ali Osman Koçkuzu, Ankara 1986, 197).
Endülüs bilginlerinden birisi, Tirmizî´nin eserinin özelliklerini ve deðerini, yazdýðý bir þiirle þöyle anlatýr:
"Tirmizî´nin kitabý bir ilim bahçesidir. Çiçekleri adeta gökteki yýldýzlarýn parlaklýðýný aksettiriyor. O eser sayesinde hadisler vuzuha kavuþur. Güzel lafýzlara meydana konulmuþ, adeta resim gibi yerli yerince tanzim edilmiþtir. "
"Hadislerin en yüksek nevi sahihlerdir. Onlar nurlu yýldýzlar halinde, her yaný aydýnlatýrlar. Hadislerin sahihini hasenleri takip eder. Sonra garibler gelir. Hadislerin sahihi sakiminden ayrýlmýþtýr. Tirmizî onlarý tek, tek iþaretleriyle ilim erbabýna açýklamýþtýr. Bu hadisleri, sahih eserler halinde sýraya dizmiþ, onlarý ciddi akýl sahipleri de beðenip seçmiþlerdir. Onu beðenenler; fakihlerin ve bilginlerin en önde gelenleri fazilet erbabýnýn, doðru yola gidenlerin en üstünleridir."
"Tirmizî´nin kitabý böylece enfes bir eser; ilim erbabýnýn takdir ettiði, okuyup konuþtuðu bir çalýþma olmuþtur. Onlar, ruhlarýna en yüksek faydayý bahþeden en kýymetli bilgileri, Tirmizî´nin kitabýndan iltibas etmiþlerdir"
"Ondan, biz de hadisler yazdýk; eseri biz de rivayet ettik. Bu iþi, cennet ýrmaðýnýn suyundan kana kana içmek niyetiyle gerçekleþtirdik"
"Düþünce, mana denizine daldý. Oradan en doðru manalara ulaþtý. Rahman olan Allah, Ebu Ýsa et-Tirmizî´yi bu þerefli iþinden dolayý hayýr üstüne hayýr vererek mükâfatlandýrsýn" (Abdulaziz bin Þah Veliyyullah Dehlevi, a.g.e., 198.)
radyobeyan