Tin suresi By: armi Date: 01 Nisan 2010, 14:37:13
TÝN SÛRESÝ
Kur´an-ý Kerîm´in doksanbeþinci suresi. Sekiz ayet otuz dört kelime ve yüzbeþ harften ibarettir. Fasýlasý, nun ve mim harfleridir. Mekkî sûrelerden olup Burûc suresinden sonra nâzil olmuþtur. Adýný birinci ayetindeki "Tîn" (Ýncir) kelimesinden almýþtýr.
Katâde ve Ýbn Abbas´tan yapýlan bir rivâyette surenin Medenî olduðu zikredilmektedir. Ancak Mekkî olduðu konusunda müfessirlerin icmaý vardýr. Ayrýca, "Ve bu emniyetli þehre andolsun" ifadesi Mekkî olduðu görüþünü doðrulamaktadýr. Çünkü "Emniyetli þehir"den kastedilen Mekke´dir (Alûsi, Ruhu´l-Meani; XXX, 173).
Allah Teâlâ, Tîn (incir)´e zeytine, Sina daðýna ve emin olan belde (Mekke)´ye kasem ederek insaný her yönüyle güzel ve kâmil bir biçim ve þekilde yarattýðýný bildirmektedir: "Ýncire ve Zeytine. Sina daðýna ve bu emniyetli þehre yemin olsun ki, Biz, insaný en güzel þekilde yarattýk" (1-4). Allah Teâlâ, fizikî ve ruhî özellikleri ile yaratýlmýþ diðer mahluklar arasýnda seçkin bir makam verdiði insanoðlunu kötülülüðe ve bozulmaya elveriþli bir fýtrat üzere yaratmýþtýr. Þüphesiz Allah, herþeyi güzel yaratmýþtýr. Ancak insana bütün yaratýlanlar arasýnda özel bir deðer vermiþ, ona, Rabbine saf bir kalp ile yöneldiði zaman meleklerden bile üstün olabilecek bir kabiliyet vermiþtir.
Allah´ýn insana verdiði bu kýymet, onun, yaratýlýþýndaki mükemmelliði, fevkalade karmaþýk ince cismanî yapýsý, baþka hiç bir canlýya bahþedilmemiþ aklî durumu ve akýllara durgunluk veren ruhî yapýsýnda ortaya çýkmaktadýr.
Ýþte bütün yönleriyle tam bir mükemmellikte yaratýlmýþ olan insan, Rabbinin gösterdiði yoldan sapmalar göstermeye baþladýðý an onun için, bu en güzel yaratýlýþta olma vasýflarýný kaybetme durumu baþlamýþ demektir. Allah Teâlâ, en güzel þekilde yarattýðý ve doðru yolu gösterici peygamberler ve kitaplar göndererek onu dünya ve ahiret nimetleriyle nimetlendirdiði halde nankörlük edip þükretmekten vazgeçer ve kendisine yaratýcýsýndan baþka ilâhlar edinerek isyan ederse, ruhî ve manevî yönden aþaðýlarýn aþaðýsýna sürüklenir ki bu durumda hayvanlarýn bile düþemeyeceði dereceye düþer:
"Sonra da onu aþaðýlarýn aþaðýsý olan "esfel-i safilîn"e indirdik" (5).
Ýnsanýn en güzel þekilde yaratýlýp, sonra da "aþaðýlarýn aþaðýsýna" indirilmesinin sebebi ona seçme hürriyetinin verilmiþ olmasýdýr. Ýnsan, iyilik ve kötülükten her birini iþleyebilme konusunda serbest býrakýlmýþtýr. O, dilerse dünyevî þeylere ve þehevî arzularý tatmin etmeye çaðýran nefsine tabi olur ve manevî yönden aþaðýlara doðru düþer. Dilerse hevasýna uymaktan kaçýnarak Rabbine yönelir, yaratýlýþýndaki en güzel biçimini muhafaza etmiþ ve Allah´ýn hoþnut olduðu kullarýnýn arasýna girmiþ olur. Ýyiliðe ve kötülüðe tabi olma konusunda insan, dünya hayatýnda hür iradesiyle baþbaþa býrakýlmýþtýr. iþte verilen bu hürriyet onu, diðer varlýklardan ayýran bir sorumluluk yüklemektedir. iþte bu sorumculuðun bilincinde olmak isteyen kimseler, bir anda kendilerini aþaðýlarýn aþaðýsýnda bulmaktadýr. Allah Teâlâ, bu dereceye düþüp cehennem çukurlarýna yuvarlanacak olan kimselere istisna olarak iman edip salih ameller iþleyenleri göstermektedir ki bu kimseler, Rableri tarafýndan sürekli bir kesintisiz bir þekilde mükafatlandýrýlacaktýr:
"Fakat iman eden ve salih ameller iþleyenler bunun dýþýndadýr. Onlar için arkasý kesilmeyen mükafaat vardýr"(6).
Bu gerçekleri dile getirdikten sonra, insana neye dayanarak itaat etmekten yüz çevirdiði sorulmaktadýr. Soru, iþlemiþ olduðu suçlardan dolayý hiç bir mazereti olmayan bir kimseye yöneltilmiþ hesap soran bir üsluptadýr ki, muhatabýn buna vereceði hiç bir cevabý yoktur. Çünkü her þey açýk bir þekilde bütün delilleriyle insanoðlunun gözleri önünde serili bulunmaktadýr:
"Ey Ýnsan! Bütün bu hakikatlerden sonra sana dinini yalanlatan nedir?" (7).
Allah Teâlâ, hükmederken adaletle hükmetmektedir. Bu, bütünüyle apaçýk olan bir gerçektir ve bunu hiçbir akýl sahibinin inkar etmesi mümkün deðildir. O´nun verdiði her hüküm büyük hikmetler içermektedir. Sure bu gerçeði dile getirerek son bulmaktadýr:
Allah, hükmedenlerin en güzel hüküm vereni deðil midir?" . Resulullah (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Sizden biriniz Tîn sûresini okuyup. "Allah hükmedenlerin en güzel hüküm vereni deðil midir" ayetine gelince: Evet biz de buna þahidiz ki, O hükmedenlerin en iyi hükmedenidir" desin" (Alusî, a.g.e, XXX, 177).
Ynt: Tin suresi By: queen Date: 01 Nisan 2010, 15:43:10
rabbim esfeli safilin olmaktan korusun
radyobeyan