Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tilavet By: armi Date: 01 Nisan 2010, 14:34:48
TÝLÂVET




Tilâvet kelimesi, Arapça "t-l-v-" kökünden türemiþ bir mastardýr. Sözlükte; bir kimseye uyup ardýndan gitmek, tâbî olmak; okumak gibi anlamlara gelmektedir (Âsým Efendi, Kâmus, IV, 886-887). Tilâvet, her sözü okumak için kullanýlýrsa da, genel olarak tilâvet denilince, Kur´an-ý Kerîm´i okumak anlaþýlýr olmuþtur. Kur´an´ý ve bir kitabý okumakla birlikte manayý düþünmek de bu kelimenin taþýdýðý anlamlar içinde bulunmaktadýr (Râgýb, Müfredât, 99).

Kur´an-ý Kerîm´de bu kök, belirtilen her iki anlamda da kullanýlmaktadýr. Meselâ, Þems suresi, 2. ayetinde "Ve´l-kameri izâ telâhâ" ifadesinde, uymak, tabi olmak, izlemek anlamýndadýr: "Onu (güneþi) izlediði zaman aya yemin olsun" (þems, 91/2). Müfessirler bu ayeti, "ayýn güneþi izlediði zaman" þeklinde yorumlamýþlardýr. (bkz. Müfredat, 100). Bakara suresi, 44. ayetinde de; "tetlûne´l-kitâb? ifâdesinde, okumak anlamýndadýr: "Kendinizi unutursunuz da insanlara iyililikle mi emredersiniz? Halbuki siz Kitab ´ý (Tevrât ´ý) okuyup durursunuz. Artýk akletmez misiniz?" (el-Bakara, 2/44). Bakara suresi, 121. ayetindeki "yetlûnehû hakka tilâvetih" ifadesi de hem gerçek anlamda, gönüllerine sindirerek, anlayarak okumak, hem de "tam manasýyla tâbi olmak" anlamlarýnda yorumlanmýþtýr.

Kur´an-ý Kerîm´de tilâvet; Kur´an, Allah´ýn ayetleri, Kitab, Allah´ýn haram kýldýklarýnýn okunmasý, Peygamberlerin kýssalarýnýn aktarýlmasý gibi konularla ilgili olarak geçmektedir (bkz. Bakara, 2/252, En´am, 6/151; A´raf, 7/175; Yûnus, 10/15; Þuarâ, 26/69; Kasas, 28/45). Tilâvet; Kur´an´ý, Kitâb´ý ve Allah Teâlâ´nýn ayetlerini okumakla birlikte, bunlar üzerinde iyice düþünmek, gereðince amel etmek anlamlarýný da içermektedir. Bu bakýmdan kýraat, genel bir anlam ifade ederken, tilâvet daha özel bir anlam taþýmaktadýr. Onun için her tilâvet kýraattir, fakat her kýraat tilâvet deðildir, denilmiþtir (Müfredât, 100).

Tilâvet denilince, yukarýda belirttiðimiz anlamlarla birlikte genel olarak Kur´an´ýn tilâveti, okunmasýnýn anlaþýldýðýný söylemiþtik. Âlimler, Kur´an´ýn tilâveti konusuna büyük önem vermiþler ve bunun için uyulmasý gereken bir takým âdâb ve kurallar sunmuþlardýr. Kur´ân tilâvetinin insanýn ruhuna iþlemesi ve onu yükseltmesi için, insanýn Kur´an karþýsýndaki durumunu çok iyi anlamasý gerekmektedir. Tilâvetin mânevî yönü ile ilgili bir takým hususlar bulunmaktadýr. Bunlarý þöylece özetleyebiliriz: Kelâmýn büyüklüðünü ve ulviyetini anlamak, okunan kelâmýn beþer sözü olmadýðýný Allah´ýn olduðunu idrak ederek, O´nun büyüklüðünü kalbinde hissetmek; kalp huzuru ve nefsin dedikodularýný terketmek; düþünmek, anlamak, Kur´an´ý anlamaya engel olan hallerden sýyrýlmak, Kur´an okuyan kimsenin O´nun bütün hitaplarýnda kendisinin kastedildiðini kabul etmek, vb. gibi konular (bu konuda daha geniþ bilgi için bkz. Ýsmail Karaçam, Kur´an-ý Kerîm´in Faziletleri ve Okuma Kâideleri, 434-454).

Kur´an-ý Kerîm´de secde ayetleri bulunmaktadýr ve bunlarýn sayýsý da 14´tür. Bunlara tilâvet secdesi adý verilmektedir. Kur´an´ý okuyan veya iþiten kimsenin, bu yerler geldiðinde secde etmesi gerekmektedir. Ebû Hanîfe´ye göre Kur´an´ý okuyan ve dinleyen üzerine tilâvet secdesi vaciptir. bu secde namazýn içinde, dýþýnda yalnýz veya bir imama uymak sûretiyle cemaat halinde de yapýlabilir.

 


radyobeyan