Tevrat By: armi Date: 01 Nisan 2010, 12:34:37
TEVRAT
Allah´tan gelen dört büyük kitaptan ilki. Ýbranice Tura kelimesinin Arapçalaþmýþ biçimi olan Tevrat kanun, ittifak, birlik, anlaþma, sözleþme, adlaþma gibi anlamlarý dile getirir. Ýslâm geleneðinde Hz. Musa´ya nazil olan kitabý belirtir. Yahudi geleneðinde ise, bugün Ahd-i Atik (Eski Ahit) denilen kitaplar toplamýnýn adýdýr.
Dinler tarihçileri 39 kitaptan meydana gelen Tevrat´ý genellikle üç bölüme ayýrýrlar: 1- Tevrat (Kanun Kitabý), 2- Nebiim (Nebiler Kitabý), 3-Ketubim (Yazýlar Kitabý). 1. Bölüm, Hz. Musa´nýn ilk beþ kitabýný ihtiva eder. Ýslâm âlimlerine göre de Cenab-ý Hak tarafýndan Hz. Musa´ya verilen asýl Tevrat budur. Bu ilk beþ kitap (Fr. Pentateuque) Tekvin, Çýkýþ, Levlililer, Sayýlar ve Tesniye´den meydana gelmektedir. 2. Bölüm, Nebiim 6. Kitap (Yeþu)´dan baþlar, 22. Kitap (Neþidelerin Neþidesi)´ne kadar devam eder. 3. Bölüm, Ketubim 23. Kitap Ýþaya´dan baþlar, 39. Kitap olan Malaki ile sona eder.
Yahudiliðe göre Tevrat´ýn ilk beþ kitabý kelimesi kelimesine Yahveð (Yehova) tarafýndan Hz. Musa (Moþe)´ya bildirilmiþ Tanrý kelâmýdýr. Beþinci kitaptan sonra gelen Yeþu da ayný kitaptan sayýlmýþ ve böylece altý kitaplýk bir deste meydana getirilmiþtir. XVIII. yy. Fransýz bilginlerinden Jean Astruc´a göre ilk beþ kitaptan meydana gelen Tevrat´ýn 1. Bölümü, birbirine karýþtýrýlmayan iki ayrý anlatým tarzý ihtiva etmektedir. Bu iki ayrý anlatýmdan birinde Tanrý´nýn adý Elohim (Ruhlar), diðerinde ise Yehova (Varolan) diye geçmektedir. Diðer bir ifade ile bu iki metne Elohist ve Yahvist metin denilmektedir. Bu iki ayrý metinde birçok çeliþkiler tesbit edilmiþtir.
Tevrat´ýn bütünü Tevkin´le baþlar ve Malaki ile son bulur. Tekvin, "Baslangýçta Allah gökleri ve yeri yarattý" cümlesi ile baþlamakta, Malaki de, "O da babalarýn yüreðini oðullara ve oðullarýn yüreðini babalarýna döndürecektir, ta ki, gelip dünyayý lânetle vurmayayým" cümlesiyle sona ermektedir (Kitab-ý Mukaddes, Eski ve Yeni Ahit, Ýst., 1965). Halen de mevcut Kitab-ý Mukaddes külliyatýnýn baþ kýsmýnda yer alan Tevrat´ýn 39 kitabý þu sýrayý takibetmektedir: 1- Tekvin, 2-Çýkýþ, 3- Levililer, 4- Sayýlar, 5- Tesniye, 6- Yeþu, 7- Hâkimler, 8- Put, 9, Samuel, 10- II. Samuel, 11- I. Krallar, 12- II. Krallar, 13- I. Tarihler, 14- II. Tarihler, 15- Ezra, 16- Nehemya, 17- Ester, 18- Eyub, 19- Mezmurlar, 20- Süleyman´ýn Meselleri, 21-Vaiz, 22- Neþidelerin Neþidesi, 23- Ýþaya, 24- Yeremya, 25- Yeremyanýn Mersiyeleri, 26- Hezekiel, 27- Daniel, 28- Hoþea, 29- Yoel, 30- Amos, 31-Obadya, 32- Yunus, 33- Mika, 34-Nahum, 35- Habakkuk, 36- Tsefenya, 37- Haðgay, 38- Zekarya, 39-Malaki.
Klasik Ýslâm literatüründe genellikle Ýbranice, Yunanca ve Samirice olan üç meþhur nüshasý bulunduðu kabul edilir. Yahudiler ve Protestanlar Ýbranice, Roma ve Doðu kiliseleri Yunanca, Samiriler de Samirice nüshayý diðerlerine tercih ederler.
Kur´an-ý Kerîm´in yedi ayrý suresinin 16 ayetinde (Âl-i Ýmrân, 3/48, 50, 65, 93; el-Maide, 5/43, 44, 46, 66, 68, 110: el-Âraf, 7/157; et-Tevbe, 9/111; el-Feth, 48/29; es-Saf, 61/6; el-Cum´a, 62/5) Tevrat kelimesi geçmektedir (M. Fuad Abdulbâki, el-Mu´cem, Kahire, 1964). Cenab-ý Hak, Tevrat ve Ýncil´in Kur´an-ý Kerim´den önce indirildiðini (Âl-i Ýmrân, 3/3), Hz. Ýsa´ya yazý, hikmet, Tevrat ve Ýncil´in öðretileceðini (Âl-i Ýmrân, 3/48), O´nu, Tevrat´ý tasdik edici olarak gönderdiðini (Âl-i Ýmran, 3/50; el-Mâide, 5/110; es-Saf, 61/6), Tevrat ve Ýncil´in Hz. Ýbrahim´den sonra indirildiðini (Âl-i Ýmran, 3/65), Tevrat´ta bir hidayet ve nur bulunduðunu (el-Maide, 5/44), Tevrat´ýn bir tasdikçisi olarak Ýncil´in indirildiðini (el-Maide, 5/46), Tevrat, Ýncil, ve Kur´an´ýn dosdoðru tutulmasý gerektiðini (el-Maide, 5/66, 68) beyan buyurmuþtur (H. Basri Çantay, Kur´an-ý Hakîm, Meâl-i Kerim, Ýst. 1962, I-III)
Yukarýda anýlan Tevrat´la ilgili ayetlerin açýklanmasýnda müfessirler, Ehl-i Kitabýn, Tevrat sözü ile Hz. Musa´nýn yazdýðý söylenen Tevrat´ýn ilk beþ kitabýný kastettiklerini, Hristiyanlarýn ise Tevrat kelimesini Ahd-i Atik adý verilen kitaplarýn hepsi için kullandýklarýný, Hz. Musa kavminin Tevrat´ý muhafaza edemediklerini özellikle vurgulamýþlardýr (Ýbn Kesir, Tefsir, Beyrut, 1966, II, 3 vd.).
Tevrat, Türkiye´de bu orijinal adýyla bilindiði gibi, Ahd-i Atik adýyla da tanýnýr. Bütün dünyada yaygýn olan Kitab-ý Mukaddes Þirketi´nce, Kitab-ý Mukaddes baþlýðý ile yayýnlanan külliyat, Yahudilik ve Hristiyanlýðýn bütün kitaplarýný bir arada sunmaktadýr. Yahudiler Hz. Musa´ya Allah tarafýndan vahyedildiðini, ancak zamanla tahrife uðradýðýný açýklamýþtýr. Halen elde mevcut olan Tevrat´ta birçok tenakuzun tesbit edilmiþ olmasý da bunun delilidir. Bu husus dinler tarihi açýsýndan ayrýca önem arzetmektedir.
Her ne kadar Yahudilik tâlimlerinin bütününe Tevrat deniliyor ve bu terim Hz. Musa´ya atfedilen ilk beþ kitabý ifade ediyorsa da; Tora, Yahudiliðin diðer kitap ve öðretilerini de içine almaktadýr. Yahudiliðe göre Tevrat, 1. Yazýlý, 2. Sözlü olmak üzere iki kýsýmda incelenebilir. 1- Yazýlý olan kýsým Tûr-i Sina´da (Har Sinay) Tanrý Yahve tarafýndan Hz. Musa (Moþe)´ya indirilen beþ kitap ve eklerini ihtiva eder. 2- Sözlü olan kýsým ise, yine Hz. Musa´yý atfedilen ve O´ndan nakledilenlerle, Tevrat´ý tamamlayan açýklamalarý ihtiva eder. Günümüz Yahudileri Tevrat karþýlýðýnda Tanah terimini kullanmayý tercih etmektedirler. Takriben M. Ö. 1200- 1100 yýllarý arasýnda da tamamlanan ve Ýbranice yazýlmýþ olan Tanah´ýn içerisinde birkaç Aramca parça da bulunmaktadýr.
Tevrat´ýn eski Ýbranca yazmasý M.S. VIl, ve X. yy´da kaleme alýnmýþ bir kaynaktýr. Bu kaynaðýn M.Ö. I. yy´daki Ýbranca metinlere dayandýðý dinler tarihçilerince ileri sürülmektedir. 1947´de Kumran Vadi´sinde, Lut Gölü´nün kuzey-batýsýnda ve Yehu´nun 12 km. güneyinde bedevinin birinin maðarada bulduðu eski Ýbranca yazmalar, gerek umumi tarih, gerekdinler tarihi açýsýndan oldukça önem taþýmaktadýr. Ayný çalýþmalarýn devamý olan 1951-1958 yýllarý kazýlarý da yeni keþiflere ufuk açmýþtýr.
Yahudiler nazarýnda Tevrat Allah kelamýdýr ve ibadetlerde önemli bir yer tutar. Yahudilerin havra ve sinagoglarýnda, mihrap denilen bir yerde, dolap içinde, sýrmalý ve ipekli örtülere sarýlmýþ yazma nüshalar muhafaza edilir. Tahrife uðramadan önce Süleyman Mâbedi (Beyt Ha-Mikdaþ)´ndeki Mukaddes Sandýk (Arona Kodeþ)´da, Hz. Musa´nýn getirdiði Tevrat levhalarýnýn muhafaza edildiðine inanýlmakta idi. Ýbadet için havra veya sinaðoða giden her yahudi, öncelikle Tevrat tomarýnýn korunduðu sandýk veya dolabý temmaþa eder, mümkünse ona elini sürer ve öper. Bu hareketler sembolik bir anlam taþýr ve belli belirsiz bir þekilde yapýlýr. Havra veya sinaðoðta Tevrat yere düþerse haham (rav) hemen onu alýr. Bundan dolayý haham ve oradaki cemaat 30 gün oruç tutmak zorundadýr; buna cumhur (cemaat) orucu denir.
Yahudi inancýna göre nerede olursa olsun Tevrat okunurken baþýn mutlaka örtülmesi þarttýr. Açýk baþla mabede girilmez, Tevrat da okunmaz. Ayrýca usulüne göre abdest almak ve temiz bulunmak lâzýmdýr. Tevrat askeri geçitlerde (Ha Tsaada) askerlerin korumasý altýnda geçirilir. Tevrat´ýn tamamý okunduktan sonra, tomar halindeki Tevrat bir tahta konularak sokaða çýkarýlýr, törenle dolaþtýrýlýr. Buna Tevrat Bayramý denir. Bu merasim bütün dünyada ayný þekilde yapýlýr. Omuzlarda ve kucakta Tevrat taþýmak sevap sayýlýr. Gerek sivil, gerek askerlikte yemin Tevrat üzerine yapýlýr. Din bilgisi, tarih ve okuma kitaplarýna Tevrat´tan seçilmiþ metinler konulur. Tevrat hakkýnda tartýþma ve eleþtiriye kesinlikle izin verilmez. Okul çaðýndaki her öðrencinin bir Tevrat´ý vardýr ve sýnýflarda da ancak baþ örtülü olmak þartýyla Tevrat okunabilir.
radyobeyan