Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tevhid By: armi Date: 01 Nisan 2010, 12:32:32

TEVHÝD




Birlik, birlemek.

Allah´ýn varlýðýný, birliðini, tüm yetkin nitelikleri kendisinde toplandýðýný, eþi ve benzeri bulunmadýðýný bilmek ve buna inanmak. Bu bilgi ve inanç en özlü biçimde "Lâ Ýlâhe Ýllallah´ (Allah´tan baþka ilah yoktur) cümlesiyle ifade edilir. Bu nedenle bu cümleye tevhid kelimesi (kelime-i tevhid) denir. Tevhid kelimesini söyleyen ve buna inanan kiþi mümin ve muvahhid adýný alýr. Tevhid konularýný inceleyen ilme ve tevhid ilmi (ilm-i tevhid) adý verilir.

Tevhid kelimesi Kur´an´da geçmez. Buna karþýlýk tevhid inancý çeþitli yönleriyle sayýsýz ayette dile getirilir.

Özellikle Mekke´de inen ayetler, tam olarak kavranmasý amacýyla tevhid inancý üzerinde yoðunlaþýr. Usulü´d-din denilen, dinin üç temel ilkesinden ilkini oluþturan tevhid inancý Ýslam bilginleri, kelamcýlar ve mutasavvýflar tarafýndan derinlemesine incelenerek çeþitli yorumlara tabi tutulmuþtur.

Kur´an, tevhid inancýný Allah´ýn zatý, tekliði, sýfatlarý, evren ve insanla iliþkileri açýlarýndan çeþitli boyutlarýyla ortaya koyar. Bütün bunlar þöyle özetlenebilir.

Allah birdir, O´ndan baþka ilâh yoktur. O hiçbir þeye muhtaç deðildir; her þey O´na muhtaçtýr. O´na benzer bir þey yoktur. O, bir ortaðý olmaktan münezzehtir. Eðer O´nun yanýsýra baþka tanrýlar olmuþ olsaydý, onlardan kimileri diðerleri üzerinde egemenlik kurmak isterlerdi. O birdir, ama Hristiyanlarýn sandýðý gibi üç içinde bir deðildir. O´na oðullarý, kýzlarý isnad edenler, Ýsa (a.s)´in O´nun oðlu ya da kendisi olduðunu söyleyenler Allah´a iftira etmiþ olurlar. O´nun ne oðullarý, ne de kýzlarý vardýr. O, doðurulmamýþtýr, doðurmamýþtýr. Ancak kafirler, hiçbir þey yaratmayan ve kendisi için yaratýlmýþ olan þeyleri O´na ortak koþarlar. O sözde tanrýlar ki, ne kötülük, ne de iyilik yapmaya güç yetirebilir; ne ölümü, ne hayatý, ne de yeniden dirilmeyi kontrol edebilirler. Bu nedenle, Allah´la iliþkili olabilecek bir tanrý yoktur. Ýnsanlarýn uydurduðu tanrýlar, zanna dayalý isimlerden ve onlarýn nefislerinin hevasýndan baþka bir þey deðildir.

Allah, mutlak güç sahibidir. Her þeyin dönüþü, O´nadýr. O, yaratýcýdýr, yaratma sürecini baþlatan ve dilediði gibi yaratandýr. Baþlangýçta gökleri ve yeri yarattý, onlarý duman ya da nebülöz halindeki bir cevher gibi bir araya getirdi ve daha sonra birbirinden ayýrdý. Gökler ve yer, üzerindeki tüm varlýklarla birlikte O´nun emri kesindir, kimse onu deðiþtiremez. Yarattýðý güneþ, ay ve yaldýzlarýn tümü O´nun kanunlarýyla ve O´nun buyruðuyla hareket ederler. Gökte ve yerde bulunan her yaratýk O´nun emirlerine gönüllü olarak boyun eðer. O, her þeyi yaratan, vareden ve onlara þekil verendir.

Allah âlemlerin rabbidir, gizlilerin de rabbidir. O´nun gücü her þeye yeter; göklerin ve yerin tüm güçleri O´na aittir. O, kerim olan Arþ´ýn, yüce Arþ´ýn rabbidir. Tüm yükselme derecelerinin sahibidir. Bir beþik gibi arzý uzatýr, gökte, uygun ölçülerde su indirir. O, bütün varlýklarý çiftler halinde yarattý. Gökkubbeye düzen ve mükemmellik verdi. Göklerin, yerin ve ikisi arasýndaki her þeyin hakimiyeti Allah´ýndýr. Doðu ve batý O´nundur. Ne yana dönerseniz dönün, O oradadýr. Çünkü her þeyi kuþatmýþtýr. Kürsüsü gökleri ve yeri kaplar. Yarattýklarýný koruyup gözetir ve bunda hiçbir güçlükle karþýlaþmaz. O, azizdir, hikmet sahibidir.

Allah yalnýz yaratýcý deðil, ayný zamanda rahimdir, rýzk verendir, koruyandýr, yardýmcýdýr, hidayet verendir ve tüm yaratýklarýn darda kalmýþlarýna yardým ulaþtýrandýr. Allah dünyayý oyun ve eðlence olsun diye yaratmamýþtýr. Dünya, belirlenmiþ bir süreye göre, bir amaçla ve bir plan doðrultusunda yaratýlmýþtýr. O kanunlar çýkarýr, rehberlik eder, her þeyi bir ölçü ve takdire göre düzenler, yaratýr, yol gösterir. O, her þeyi bilendir. Her þeyi görendir.

Allah, hüküm verenlerin en iyisidir. Hiç kimseye asla zulmetmez. Ýnsana adaletsiz davranan O deðil, kendi nefsine zulmeden insandýr. Hüküm gününde adalet tartýlarý kurulacak, en küçük bir amel bile hesaplanacaktýr. O çabuk ceza verendir ve acý azapla cezalandýrýr. Ýnsanlara adil olmalarýný buyurur ve adil olanlarý sever. Günahtan sakýnýp sevap iþleyenlere büyük ödüller verir. Ýnsanlarýn iyi amelleri, en güzel þekilde ödüllendirilmek için yazýlýr. Allah, tüm iyilikleri kendisinde toplamýþtýr, tüm iyiliklerin kaynaðýdýr. Her türlü kötülükten de uzaktýr.

Allah, insanýn ruhunu, hiçbir þey deðilken var etti, bu tek nefisten tüm insanlýðý yarattý. Ýlk insanla eþini yaratýp ikisinden birçok erkek ve kadýnlar üremesini saðladý. Ýnsana kulak, göz akýl ve duygu verdi; yeryüzünde Allah´ýn halifesi olmasýný takdir etti; bir gün ölmesini kararlaþtýrýldý; sonra, kýyamet günü dirileceði kaderine yazýldý. Bütün insanlýk tek bir ailedirler. Çünkü tek bir ana-babadan gelirler. insan, yaratýlmýþlarýn en üstünüdür. Çünkü Allah onu en yüce bir suretle yaratmýþtýr. O, Allah´ýn ruhundan üflenen soluðu içine çekerek doðar. Bu nedenle insanýn mükemmelliði Allah´ýn boyasýna boyanmaktan, ilahî isimlerin en mükemmel gerçekleþimi ve özümleniþi olmasýndan gelir. Allah da nurunun mükemmelleþmesinden, yani insanlarda bu sýfatlarýn mükemmelleþmesinden baþka bir þey istemez. Ýnsanýn tek amacý, tüm ilahi nitelikleri, tüm fýtri deðerleri ilerleterek kendisinde gerçekleþtirmektir. Allah insanlýðý kuþatmýþtýr ve onu yüceltir. O, insanýn daima yanýndadýr, ona þahdamarýndan bile daha yakýndýr.

Kur´an´da ortaya konulan tevhid anlayýþý, kelamcýlarca çeþitli biçimlerde sistematize edilmiþtir. Buna göre Allah´ýn birliði yaratýcýnýn birliði ile tapýlacak varlýðýn (mabud) birliðini de içine alýr. Yaratýcýnýn birlenmesine (tevhid-i uluhiyet), iradý birleme (tevhid-i iradý) ve amelî birleme (tevhid-i amelî) denir. Tüm peygamberler bu tevhid anlayýþýna çaðýrýlmýþlardýr. Hz. Muhammed de bu iki tevhidi öðretmek ve gerçekleþmesini saðlamak üzere gönderilmiþtir. Ýlmi birleme, Allah´ta bulunmasý zorunlu nitelikleri kabul etmek, tenzihi zorunlu olan eksik nitelikleri de reddetmektedir. Böylece ilmi tevhid Allah´ýn sýfatlarýný kabul etmeyen tatil anlayýþýndan ve Allah´ý yaratýlmýþ varlýklara benzeme (teþbih) anlayýþýndan kurtarýr. Ýlm tevhid, Allah´ý bilgi ve söz düzeyinde tevhid etmektir.

Ýradý ya da amelî tevhid, ortaðý olmayan tek Allah´a ibadeti, sevgi, ihlas, tevekkül ve baðlanmayý, yalnýz O´ndan ummayý ve korkmayý, hiçbir konuda O´na eþ tutmamayý gerektirir. iradý tevhid, Allah´ý niyet, irade ve amel baðlamýnda birlemektir. Ýlmî tevhidde tasdik tekzib; iradî tevhidde teþvik veya men vardýr. Ýlmî tevhidin iki karþýtý vardýr. Bunlar tatil (sýfatlarý iptal) ve teþbihtir (Allah´ý yaratýlmýþ varlýklara benzetme). Amelî tevhidin de iki karþýtý vardýr. Bunlar da Allah´a sevgi, baðlýlýk, tevekkül ve güvenden yüz çevirmek ile hu konularda baþka varlýklarý Allah´a ortak koþmaktýr (þirk).

Ýlmî tevhid ile amelî tevhid birbirinin zorunlu tamamlayýcýsýdýr. Ýki tevhid birleþtirilmeden Ýslam´ýn öngördüðü tevhid anlayýþý gerçekleþmez. Sözgelimi, "Allah, tek yaratýcýdýr" diyen kiþi "la ilahe illallah" demiþ sayýlmaz. Tevhid kelimesinin özü, gerçek Allah´a, tapýnmaya layýk olan, ortaðý bulunmayan tek Allah´a kulluk, ibadettir. Bu nedenle Allah´ýn her þeyin yaratýcýsý, rabbi olduðunu, yaratýcýlýk ve rablýkta ortaðý, benzeri bulunmadýðýný söylemek yeterli deðildir. Bunu söylemenin yanýsýra, O´ndan baþka ibadet edilecek bir mabud olmadýðýný da söylemek gerekir.

Allah´ýn kullarýn fiillerinin yaratýcýsý olmasý, tüm evreni idare etmesi ve âlemlerin rabbi olmasý gibi gerçekler ilmî tevhidin konularýný oluþturur. Bu gibi gerçeklere kevnî gerçekler denir. Allah´ýn emrettiði þeylerin sevilmesi, haram kýldýðý þeylerin sevilmemesi, O´nun sevdiðine sevgi gösterilmesi, sevmediðinden yüz çevrilmesi, din hükümlerinin O´nun tarafýndan teþri edilmesi gibi gerçekler de ameli tevhidin öðelerini oluþturur. Bu tür gerçeklere de dini ya da þer´i gerçekler adý verilir. Kevnî gerçeklerle yetinerek dini gerçeklere boyun eðmeyen, peygamberlere uymuþ sayýlmaz, muvahhid olarak kabul edilmez.

Allah´ýn birliðinden sözetmek 0´nun zatýnda, sýfatlarýnda ve fiillerinde bir olduðunu söylemektedir. Zatýnýn bir olduðunu söylemek, O´nun kýsmýnýn, parçasýnýn, bölümünün olmadýðýný söylemektir. Çünkü birleþik olmamasý Allah´ýn zorunlu niteliklerindendir. Sýfatlarýnýn bir olduðunu söylemek, eþinin, benzerinin olmadýðýný kabul etmektir. Çünkü yaratýlmýþ varlýklara benzemek de, O´nun temel nitelikleri arasýndadýr. Fiillerinde bir olduðunu söylemek de, ortaðý bulunmadýðýný söylemektir. Çünkü ortalýk aczi gerektirir.

Mutasavvýflar da tevhidi çeþitli biçimlerde yorumlamýþlardýr. Bunlardan en yaygýn olanýna göre tevhid, kusudî ve þuhudî olarak ikiye ayrýlýr. Kusudî tevhit, sadece Allah´ý kasd ve irade etmek; daha doðrusu, Allah´ýn kasd ve irade ettiði þeyi irade etmektir. Bu tevhidde kul ile Allah´ýn iradeleri ayný noktada birleþir; ayný þeyi diler ve isterler. Bu tevhid anlayýþý ifadesini "la maksude illallah" cümlesinde bulunur.

Þuhudî tevhid, mutasavvýfýn manevi tecrübesinden kaynaklanýr. Vecde gelerek kendinden geçen mutasavvýf sadece Allah´ý görür, O´nun dýþýndaki varlýklarý görmez. Vicdanî tevhid ya da zevki tevhid de denilen bu tevhid, "la meþhude illallah" cümlesiyle özetlenir. Þuhudî tevhidin üç mertebesi vardýr. Birinci mertebede Allah, mutasavvýfa fiilleriyle tecelli eder, o da bütün fiilleri Allah´tan görür. Bu mertebeye özgü tevhid, "la faile illallah" (Allah´tan baþka fail yoktur) cümlesiyle dile getirilir. ikinci mertebede Allah mutasavvýfa sýfatlarýyla tecelli eder. Bu durumda mutasavvýf varlýklarý deðil, sadece Allah´ý ve sýfatlarýný görür. Üçüncü mertebede Allah zatýyla tecelli eder. Bu durumda mutasavvýf tüm varlýkta yalnýz Allah´ý görür. Müþahedeye dayanan bu teshid, "la mevcude illallah" (Allah´tan baþka varlýk yoktur) cümlesiyle ifade edilir. Tevhidin bu son þekli, vahdet-i vücudcu mutasavvýflarýn anlayýþýný oluþturur.

Allah´a ibadet, belirli amellerle sýnýrlý deðildir. Allah´a ibadet etmek, insanýn her adýnýnda, her hareketinde, her sözünde O´nun koyduðu kurallara uymak, O´nun hükümlerini yerine getirmek, resullerinin gösterdiði yoldan yürümek demektir. Yalnýzca O´ndan yardým dilemek, korkmak, O´na güvenmek, dayanmak, tevekkül etmek, sýðýnmak, O´ndan baþkasýný veli edinmemek, sorunlarýn çözümünü O´na havale etmek, O´ndan baþka koruyucu, kollayýcý kabul etmemek de tevhid inancýnýn gerektirdiði tek Allah´a ibadetin boyutlarýný oluþturur.

 

Ynt: Tevhid By: queen Date: 01 Nisan 2010, 15:46:09
Rabbimiz canýmýzý muvahhidler olarak al.

radyobeyan