Teslis By: armi Date: 01 Nisan 2010, 12:23:36
TESLÝS
Üçleme, üçe çýkarma, þarabý üçte biri buharlaþýncaya kadar kaynatma. Hristiyanlýkta Allah´ýn üç unsurdan meydana geldiðine inanma. Arapça Ekânim-i Selâse, Fransýzca Trinité ayný anlamlara gelir. Hristiyanlýkta teslis genel olarak, Allah´ýn tek ve bölünmez bir âlemde ayrý, eþit ve tek cevherli üç kiþi (Baba, Oðul, Rûhu´l-Kudüs) olduðu þeklinde tarif edilmektedir. Hristiyanlýðýn üç þekilli tek Tanrý anlayýþý demek olan bu temel inanç, Allah mefhumunu Baba, Oðul, Kutsal Ruh formülü içinde "teklik" olarak açýklamaya çalýþmaktadýr. Hristiyanlýðýn bu temel inancý üç görüntüde tek tanrý anlayýþýný anlatmaktadýr. Buna göre "Oðul" diye nitelendirilen Hz. Ýsa da tanrý kabul edilir.
Teslis dogmasýný belli esaslar dahilinde tesbit edebilmek için kilise ilk yüzyýllarda bir hayli uzun ve çetin tartýþmalara sahne olmuþtur. Teslis inancýný yaþatabilmek için her yýl Hamsin´i takibeden ilk pazar Teslis Yortusu yapýlýr. Bu Yortu Roma Katolik Kilisesi´nin kararsýzlýðýna raðmen XI. yy.dan beri kutlanmaktadýr (Bertholet, Wörterbuchder Religionen, Stutgart, 1962, 567).
Teslis inancý Hristiyan sanatýnýn çeþitli kollarýnda yüzyýllardýr bir takým remiz ve sembollerle ifade edilmektedir. Doðu´da Bizans sanatýnda bu üç kiþi, çoðu zaman üç meleðin Hz. Ýbrahim´e geliþini simgelendiren sahne ile canlandýrýlmýþtýr. Batýlý sanatçýlar daha çok insan figürlü þemalardan faydalanmýþlardýr, üç baþlý Tanrý, ayný tahta oturan ve birbirine benzeyen üç kiþi olarak tersim edilmiþtir. XV.yy. sanatýnda kiþileri birbirinden farklý gösterme eðilimi aðýr basýnca, bazan Baba ile Oðul birbirine benzer figürlerle, Rûhu´l-Kudüs de bir güvercinle simgelenmiþtir. Rûhu´l-Kudüs´ün güvercin þeklinde simgeleniþi daha çok Hz. Meryem´in Taç Giyiþinde görülmekle beraber, bazan genç bir delikanlý olarak figüre edildiði de olmuþtur. Bunun en güzel örneðini Troyes´deki St. Urbain Kilisesi aðaç heykel grubunda görmek mümkündür. Teslis´in sembollerle anlatýlmasý konusundaki "Hidayet Tahtý" þemasý, bütün Ortaçað boyunca yaygýnlýk kazanmýþtýr. Buna göre Baba, papalýk niþanlarýný kuþanmýþ yaþlý bir adam olarak "Hidayet Tahtý"nda oturur ve kucaðýnda "Oðul"un çarmýha gerilmiþ veya çarmýhtan indirilmiþ vücudunu tutar. Güvercin ise ikisinin baþý arasýnda uçmaktadýr (Büyük Larousse XVIII, 11455)
Hristiyanlýkta üç ayrý kiþinin tek bir Tanrý´da birleþmesi inancýný sembolize için yapýlan Yortu dýþýndaki faaliyetlere de Teslis denilmektedir. Müslümanlýkta bu inancý benimseyenlere Erbab-ý Teslis, Ashab-ý Teslis veya Teslis Ehli adý verilmektedir. Hristiyanlardan aþýrý derecede Teslis inancýna baðlý olanlarýn kurduklarý Teslis Tarikatý´na göre Baba, Oðul, Rûhu´l-Kudüs, tek kiþide toplanmýþ üç kiþidir ve aralarýnda eþitlik vardýr. Bu bakýmdan birinin diðerine üstünlüðü söz konusu olamaz. Kutsal Teslis Tarikatý adlý tarikatýn üyeleri "Teslisciler" diye bilinmektedir.
Hristiyan kelâmcýlarý karmaþýk bir kavram olan Teslis´i anlatabilmek için bir takým yorumlar yapmak gereðini duymuþlardýr. Bu açýklamalardan birine göre Tanrý tektir, ancak üç ayrý þekilde belirir. Beliren bu üç þekil de Tanrý´dýr, fakat üç Tanrý deðil tek Tanrý´dýr (Elmalýlý, Tefsir, VIII, 6327 vd.). Bir baþka Hristiyan kelâmcýsýnýn Teslisi yorumlamasý þöyledir: Teslis´in birinci unsuru olan Baba-Tanrý ezelîdir, ebeddir, her þeyin evvelini ve sonunu bilir. O´nun görmediði hiçbir þey yoktur ve O, kudretiyle her þeye hâkimdir. Kâinatý merhametiyle kaplamýþtýr. Teslis´in ikinci temel unsuru Oðul, Hz. Ýsa´dýr. O, ilâhî kelâmýn (Logos) cisim halini almýþ, canlý bir görüntüsüdür. Teslis´in üçüncü ve son unsuru Rûhu´l-Kudüs ise Tanrý ruhunu temsil eder. Hz. Ýsa, Hz. Yahya tarafýndan vaftiz edilirken Rûhu´l-Kudüs güvercin þekline bürünerek gökten yere inmiþtir. Hz. Ýsa´nýn göðe çýkýþýndan kýyamete kadar geçecek zaman içinde Hýristiyanlara Rûhu´l-Kudüs yol gösterecektir.
Hristiyanlarýn genel manada Teslis´e inanmalarý gerekir. Hz. Ýsa´nýn teblið ettiði din tevhide, yani Allah´ýn birliðine dayanmaktadýr. Hz. Ýsa´nýn Ýncil´de geçen açýk-seçik sözlerine göre hiçbir Hristiyanýn Allah´ýn birliðini inkâr etmemesi gerekir. Hz. Ýsa çeþitli vesilelerle Allah´ýn bir olduðunu, eþi ve benzerinin bulunmadýðýný ifade etmiþ ve O´nun bu sözleri Ýncil´de aynen yer almýþtýr. Bu bakýmdan gerçek Hristiyanlýðýn tevhide dayandýðým Hristiyanlarýn bile inkâr etmesi mümkün deðildir. Hristiyanlarýn bu konudaki yanýlgýlarý, "Allah´ýn kelimesi? (en-Nisa, 4/171) ve "Allah´ýn Ruhu" (en-Nisa, 4/171) vb. Kur´an ayetlerini yanlýþ yorumlamalarýndan kaynaklanmaktadýr. Hristiyan bilginleri "Allah´ýn kelimesi"nden Allah´ýn kelâm ve nutkunun Hz. Ýsa´da ifadesini bulduðunu, Allah´ýn ruhunun O´na girdiðini, böylece kendisinin bir Tanrý olarak dünyaya geldiðini zannetmiþlerdir. Hristiyanlýða böyle önemli bir unsurun girmesi, onlarýn tevhid inançlarýný olumsuz yönde etkileyerek onlarý bir çýkmaza sürüklemiþtir. Ne yapacaklarýný þaþýran Hristiyanlar kendi elleriyle ördükleri bu düðümü, yüzyýllar geçmesine raðmen hâlâ çözebilmiþ deðillerdir. Bir yandan Allah´ýn tek olduðunu kabul etmek, bir yandan da üç Tanrý bulunduðuna inanmak kolay çözülecek bir problem deðildir. Bu hatalý anlayýþtan kurtulabilmek için Hristiyanlarýn yapacaklarý bir iþ vardýr: Hz. Ýsa ve Rûhu´l-Kudüs´ün uluhiyetini nazar-ý itibara almaksýzýn Allah´ý tek ilâh kabul etmek, Allah´ýn eþi ve benzeri olmadýðýný, Hz. Ýsa´nýn da sadece O´nun kulu ve peygamberi olduðuna inanmak, Hz. Ýsa´ya herhangi bir ilâhî sýfat ve isim yakýþtýrmamak (Mevdudî, Tevhid Mücadelesi, çev. A. Asrar, Ýstanbul, 1983, I, 548).
Bu konudaki bir baþka Hristiyan inancýna göre Allah bir cevherdir. Bu cevherin üç temel rüknü þunlardýr: 1-Baba = Allah, 2- Oðul = Ýsa, 3-Ruhu´l-Kudüs = Hz. Meryem´e Allah tarafýndan ilkâ edilen ruh. Ýnançlarýna göre bunlarýn üçü de ayný ilâhtýr. Hristiyanlarýn bu saçma ilâh anlayýþlarýný Hz. Ýsa bizzat Kur´an diliyle þöyle cevaplandýrmýþtýr: "...Ey Ýsrailoðullarý, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah´a ibadet edin..." (el-Mâide, 5/72).
Bilinen bir gerçektir ki Hristiyanlar, Hz. Ýsa´dan sonra yalnýz tevhid inancýný terketmekle kalmamýþlar, bir çeþit putperestliðe de dinlerinde yer vermiþlerdir. Böylece tek Allah yerine üç Tanrý bulunduðunu zanneden Hristiyanlar, þirke saparak azizlere ve mezarlara tapmaya baþlamýþlardýr. Özellikle Katoliklerde görülen (5. yy.) Hz. Ýsa ve O´nun Havarilerine tapma hadisesi zamanla kiliselere, baþta Hz. Meryem ve Hz. Ýsa olmak üzere birçok aziz ve azizenin putunun yerleþtirilmesine sebep olmuþtur. Günümüze kadar gelen hemen bütün Hristiyan kiliselerinde bu çeþitli putlar görülmektedir. Ancak günümüz Hristiyanlarýnýn kiliselerdeki bu put tasvirlerine ibadet için eskisi kadar þuursuz bir istek taþýmadýklarý da bilinmektedir. Ayný þekilde fanatik ve cahil olmayan Hristiyanlar Allah inancý konusunda Teslis´i terketmiþ görünüyorlar. Bugün aydýn bir Hristiyanýn Hz. Ýsa´ya Allah´ýn Oðlu nazarýyla bakmasý ve Allah´ý Baba olarak görmesi nerede ise muhal bir hal almýþtýr. Günümüz Hristiyanlarý da bizim gibi Allah´ýn birliðine inanmakta ve Teslis´i mantýksýz bir inanç olarak nitelendirmektedir. Nitekim en önemli ve en büyük buyruðun ne olduðu kendisine sorulduðunda Hz. Ýsa: "Dinle ey Ýsrail, Tanrýmýz olan Rab tek Rab´týr" (Ýncil, Markos, XII, 29) cevabýný vermiþtir. Pazar âyinlerinde her kilisede topluca söylenen Hristiyan Âmentüsü, "Tek Allah´a inanýyorum..." cümlesiyle baþlamaktadýr (Xavier Jakob, Sorabilir miyiz? Ýstanbul, 1988, 10).
Kur´an-ý Kerîm, Hristiyanlarýn Teslis ve Teslis´e benzer inançlarýný kesinlikle reddeder ve böyle diyenlerin kâfir olduklarýný açýklar: Andolsun, Allah üçün üçüncüsüdür" diyenler elbet kâfir olmuþlardýr. Halbuki bir tek Tanrý ´dan baþka hiçbir Tanrý yoktur. Eðer diye geldiklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kâfir olanlara acý bir azap vardýr" (el-Mâide, 5/73). Bütün dünyanýn süratle Ýslâm´a koþtuðu ve Hristiyan dünyasýnda þuurlu bir ihtida hadisesinin gerçekleþmekte olduðu bir ortamda Hristiyanlarýn "Tevhid"e yönelmeseler bile en azýndan Teslis´i terketmeleri tabii bir davranýþ olarak görülmektedir.
radyobeyan