Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Telbiye By: armi Date: 31 Mart 2010, 15:54:25

TELBÝYE





Ýcabet etmek. Hac sýrasýnda lebbeyk demek anlamýnda kullanýlýr.

Hac veya umreye niyetlenen kimse ihrama girdiði zaman ve daha sonra hac veya umrenin bir takým vecibelerini tamamlayýncaya kadar "lebbeyk zikri"ni okur.

Telbiye Þekli

Abdullah b. Ömer (r.a)´dan naklen gelen bir hadis telbiyenin þeklini þöyle belirler:

...Abdullah b. Ömer (r.a)´dan; þöyle demiþtir:

Ben telbiyeyi Rasûlüllah (s.a.v)´in (mübarek aðzýndan) aldým (öðrendim). O þöyle buyuruyordu:

"Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, Lebbeyke lâ þerike leke lebbeyk. Ýnne´l-hamde ve´n-ni´mete leke ve´lmülke lâ þerike leke"

"Tekrar tekrar icabet sana Ya Rabbi, tekrar icabet sana, tekrar icabet sana. Senin ortaðýn yoktur. Her emrini ifaya hazýrým. Hiç þüphe yok ki, hamd ve nimet sana mahsustur. Mülk (kâinatýn mutlak hükümranlýðý) senindir. (Bunlarýn hiç birinde) senin ortaðýn (ve benzerin) yoktur" (Müslim, Sahih, Kitabü´l-Hacc, 3; Ýbn Mâce, Sünen, Menasik, 15; Ebû Dâvud, Menasik, 26).

Telbiyede Allah´ýn davetine icabet edilmekten söz edilmektedir. Nitekim ihrama giren bir kimse Allah´ýn davetine icabet etmiþ olmaktadýr.

Kadý Ýyaz´ýn beyanýna göre bu icabet Hz. Ýbrahim (a.s)´den kalmýþtýr. Ýbn Abbas´tan rivayet olunan bir hadis-i þerifte buyurulur:

Ýbrahim (a.s), Kâbe´yi bina edip tamamladýktan sonra kendisine "Hac için insanlarý davet et" emri verildi. Ýbrahim (a.s):

-Benim sesim onlara ulaþmaz, dedi. Allah Teâlâ;

-Sen davet et, sesini duyurmak bana aittir, buyurdu. Bunun üzerine Ýbrahim (a.s):

-Ey insanlar, Beyt-i Atik´i haccetmeniz size farz kýlýnmýþtýr, diye nida etti. Bu sözü yerle gök arasýnda bulunanlarýn hepsi iþitti. "Görmüyor musunuz? Ýnsanlar en uzak yerlerden icabet edip geliyorlar? (Ýbn Hacer, Fethü´l-Bârî, 4/152).

Telbiyenin hikmeti

Ýnsanlarýn Kâbe´ye misafir olarak gelmelerinin Allah´ýn kendilerine büyük bir lütuf ve ihsaný olduðuna; zira buraya ancak Allah´ýn kendilerini davet etmesiyle gelebildiklerine dikkatlerini çekmektir (Ebû Dâvud, Sünen, terc. heyet, Kitabü´l-Menasik, 7/110).

Bu sebeple telbiye eden bu lütuf ve ihsana karþý sanki, "Hamd ancak sana mahsustur, çünkü nimet ancak senden gelir" demiþ gibi olur.

Telbiyenin yapýlýþý

Telbiye dille ve erkeklerde yüksek sesle yapýlýr.

... Zeyd b. Halid´ten rivayet edildiðine göre; Resulullah (s.a.v) þöyle buyurdu, demiþtir:

"Cebrail bana geldi ve "Ya Muhammed, ashabýna telbiyeyi yüksek sesle yapmalarýný emret, çünkü telbiye haccýn alâmetlerindendir." dedi (Ýbn Mâce, Sünen, Menâsik, 16; Tirmizî, Sünen, Hac, 15; Mâlik, Muvatta, Hac, 34) (Abdurrahman el-Benna, el-Fethu´r-Rabbanî, XI, 180).

Ulema, kadýnýn ancak kendi duyacaðý kadar kýsýk bir sesle telbiye getireceðinde ittifak etmiþlerdir. Zira, Ýbn Ebî Seybe´nin rivayetine göre Hz. Abbas, "Kadýn yüksek sesle telbiye getiremez"demiþtir (Aynî, Umdetü´l Kâri, IX, 171).

Ýbn Ömer hadisi de þöyledir: "Telbiye esnasýnda kadýnlarýn seslerini yükseltmeleri gerekmez" (Beyhâkî, es-Sünenü´l-Kübra, V, 46).

Telbiyenin þartý

Telbiyenin þartý dille yapýlmasýdýr. Kalp ile telbiye getirmek telbiye sayýlmaz.

Telbiyenin hükmü

Telbiyenin hükmü konusunda baþlýca üç görüþ vardýr:

1) Hanefilere göre telbiye, ihrama girmenin þartlarýndandýr. Telbiyesiz ihram sahih olamaz.

Ümmü Seleme (r.a)´dan rivayet edilen bir hadiste þöyle deniyor:

"Ben Resulullah (s.a.v)´i; -Ey Muhammed ailesi, sizden kim hac yapacak olursa kesinlikle telbiye getirsin!" derken iþittim (Abdurrahman el-Benna, el-Fethu´r-Rabbanî, XI, 178).

Ýhrama girildiðinde telbiyeyi bir kez okumak farzdýr. Bundan fazlasý (hal ve hareketlerin deðiþikliðinde tekrarlamak) sünnettir. Her sabah ve her akþam, telbiyeyi sýk sýk okumak müstehabtýr.

2) Mâlikîlere göre telbiye vacibtir. Terk edilirse kurban kesmek icâb eder. Mâlikîler telbiyeyi ihramýn rüknü kabul ederler. Telbiyesiz ihram olmaz (Ýbn Mâce, Sünen, terc. Haydar Hatiboðlu, Menasik, VIII, 107).

Ýmam Þafiî ile Ýmam Ahmed´e göre telbiye sünnettir. Bu imamlara göre Resul-u Ekrem (s.a.v)´in bir iþi sadece yapmýþ olmasý, o iþi yapmanýn farziyyetine delâlet etmez.

Telbiyede ilave

1) Ýmam Ebû Hanife ve Ýmam Ahmed´e göre Resulullah (s.a.v)´in öðretmiþ olduðu telbiyeye baþka kelimeler ilave etmekte bir sakýnca yoktur.

Nitekim Resulullah (s.a.v)´den þöyle rivayet edilir:

...Cabir b. Abdillah´dan; þöyle demiþtir:

Resulullah telbiye getirerek sesini yükseltti. (Hz. Câbir, Resulullah (s.a.v)´in okuduðu) telbiyeyi Ýbn Ömer hadisinde anlatýldýðý gibi anlattý. Dedi ki: Halk, "Yüksek dereceler sahibi (Allah´ým)" gibi kelimeler ilave ediyorlardý. Peygamber de (söylenenleri) iþittiði halde ses çýkarmýyordu" (Ýbn Mâce, Sünen, Kitabü´l-Menasik, 5; Ahmed b. Hanbel, III, 320; Ebû Davud, Sünen, Menasik 26).

2) Hanefi imamlarýndan Ebû Yusuf´a göre Resulullah (s.a.v)´in öðrettiði telbiyeye baþka kelimeler ilave etmek mekruhtur. Ýmam Þafiî de eklenmemesi görüþündedir (Mübârekfûrî, Tuhfetü´l-Ahvezî, II, 74).

Hanefî ulemasýndan Tahavî de Amir bin Said bin Ebî Vakkas´ýn rivayet ettiði þu hadise dayanarak bu görüþü tercih etmiþtir:

"Sa´id b. Ebî Vakkas (r.a), "Ey yüksek dereceler sahibi (olan Allah´ým), emrine tekrar tekrar icabet ediyorum, emret" þeklinde telbiye getirmekte olan bir adamý görünce, "Biz Resul-u Ekrem zamanýnda telbiyeyi böyle getirmezdik" demiþtir" (Tahavî, Þerhu Meâni´l-Âsâr, II, 125).

Ancak þu hadîs-i þerifler telbiyeye ta´zim ifade eden baþka kelimeler ilave etmekte bir sakýnca bulunmadýðýný gösteriyorlar:

Peygamber (s.a.v) Arafat´ta iken telbiye getirdiði zaman, "Hayýr, ancak ahiret hayrýdýr." sözlerini de ekledi (Hâkim, Müstedrek, I, 465).

Peygamber (s.a.v)´in telbiyesi; "Gerçekten hac yaparak ve kulluk ederek tekrar emrine icâbet ediyorum." þeklinde idi (Mecmaü´z-Zevâid, III, 223).

Ebû Hureyre (r.a)´den rivayet olunmuþtur. Dedi ki: Resulullah (s.a.v)´in telbiyesi: "Ey Ma ´bud-u Hakiki olan Allah´ým! Emrine tekrar tekrar icâbet ediyorum. " þeklinde idi (Dârekutnî, Sünen, II, 225; Beyhâkî, Sünenü´l Kübra, V, 145)

Telbiyeye son vermek

Hacý adayýnýn Akabe Cemresini taþlayýncaya kadar telbiyeye devam etmesi gerekir.

"...Fadl b. Abbâs´tan rivayet edildiðine göre Resulullah (s.a.v), Cemre-i Akabe´de taþlarý atýncaya kadar telbiyeye devam etmiþtir (Buharî, Sahih, Hac, 101; Müslim, Sahih, Hac, 267).

Nesâî´nin rivayetinde de, "(Taþlarý) atýncaya kadar telbiyeyi devam etti. Taþlarý atýnca telbiyeyi de kesti" deniliyor (Ýbn Hacer, Telhîsü´l-Hâbîr, 218).



radyobeyan