Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tekvir suresi By: armi Date: 31 Mart 2010, 15:53:17

TEKVÎR SÛRESÝ




Kur´an-ý Kerîm´in seksenbirinci suresi. Yirmidokuz ayet, yüzotuzdokuz kelime, beþyüz otuçüç harften ibarettir. Fasýlasý te, sin, mim ve nun harfleridir. Mekkî surelerden olup Mesed suresinden sonra nâzil olmuþtur. Adýný ilk ayetinde geçen "kuvvirat" (dürülmek) kelimesinden almýþtýr. Kavvirat, mazi meçhul kalýbýnda bir kelimedir. Surenin ilk ayetinde güneþin dürülmesinden bahsedildiði için bu adý almýþtýr. Üslûbundan Mekke döneminin ilk zamanlarýnda nâzil olduðu anlaþýlmaktadýr.

Surede kýyamet ve risalet olmak üzere iki konu iþlenmektedir. Birinci bölüm kýyamet gerçeðini ele almakta, onun dehþet verici tablolarýný gözler önüne sermektedir. Ýlk altý ayet, kýyametin ilk safhasýný açýklamaktadýr. Bu ayetlerde kýyametin gerçekleþme þeklinin ne kadar canlý bir þekilde tasvir edilmiþ olduðunu Resulullah (s.a.s)´in þu hadis-i þerifi ortaya koymaktadýr:

"Kýyamet gününü gözle görmüþ gibi görmek kimi sevindirirse Tekvîr, Ýnfitar ve Ýnþikak surelerini okusun" (Ýbn Hanbel, II, 100; Alûsî, Ruhu´lMeânî, Kahire, (t.y.), XXX, 49).

Allah Teâlâ, kýyamette gerçekleþecek olaylarýn o korkunç hallerini ayetleriyle tek tek açýklayarak, inkâr eden veya gaflet içerisinde bulunan kimseleri uyarmaktadýr. Muhkem, sarsýlmaz bir intizam içerisinde akýp giden, dünyanýn içinde bulunduðu sistem de dahil, gök yüzündeki bütün gezegen ve yýldýzlar, yine O´nun emriyle darmadaðýn olacak ve insanoðlu için sonsuz ikinci hayat baþlayacaktýr.

Kýyamet günü kainatta meydana gelecek büyük olaylar þöyle dile getirilmektedir:

"Güneþ dürülüp söndürüldüðü zaman, yýldýzlar kararýp düþtüðü zaman, daðlar yerinden sökülüp yürütüldüðü zaman, on aylýk hamile develer dahi terkedildiði zaman, yabanî hayvanlarýn, korkudan bir araya toplandýklarý zaman, denizler birbirine karýþýp kaynadýðý zaman" (1-6)

Gerçekleþecek olan bu olaylar, bilinen her þeyi tamamýyla deðiþtirecek, baþka bir þekle sokacak olan, kainat çapýnda bir inkýlaptýr. Allah Teâlâ, kýyamet anýnda olacak hadiseleri tasvir ederek bir tablo halinde ibret almalarý için insanlara sunmaktadýr.

Peþinden kýyametin ikinci safhasý, öldükten sonra yeniden dirilmeyle baþlayacak olaylar zikredilmektedir. Ruhlar tekrar yaratýlan bedenleriyle birleþtiði zaman, insanoðlunun dünya hayatýnda iþlediði her þeyin hesabý ondan sorulacaktýr.

Allah Teâlâ´nýn en çok gazaplandýðý þeylerden biri zulümdür. Ýslâm öncesi Arap cahiliye toplumunda alýþkanlýk haline getirilmiþ zalimliklerden biri de kýz çocuklarýnýn canlý olarak topraða gömülmesiydi. Araplar, fakirlik korkusu veya bir kýz çocuðuna sahip olduðundan dolayý ayýplanýlacaðý duygusu ile doðan çocuklarý kýz ise kurtulmak için onu gömerek yok etme yoluna gidiyorlardý. Allah Teâla bu vahþi, akýl almaz davranýþlarýný ve onlarý bu davranýþa sürükleyen ruh hallerini bir âyet-i kerimede þöyle ifade etmektedir:

"Onlardan biri, kýz çocuðu ile müjdelendiði zaman, içi öfkeyle dolar, yüzü simsiyah kesilir. Kýz çocuðunun kendisine müjdelenmesinden utanarak halktan gizlenmeye çalýþýr ve þöyle düþünür. Kýz çocuðunu zillet ve ar pahasýna korusun mu, yoksa diri diri topraða gömüp öldürsün mü? Dikkat edin; verdikleri hüküm ne kötüdür?" (en-Nahl, 16/58-59).

Ýþte bu sapkýn ruh hali içerisinde iþlenen caniliklerin hesabý bir bir sorulacak ve suçlular korkunç bir þekilde cezalandýrýlacaklardýr.

O gün herkesin iþlediði amellerin en ince teferruatýna kadar kayýtlý bulunduðu amel defterleri daðýtýlacak, cehennem tutuþturulup alevlendirilecek, cennet ise insanlara yaklaþtýrýlacaktýr. Herkes iþlediklerinin karþýlýðý olarak kendisi için hazýrlanan yeri görecektir.

"Diri diri topraða gömülen kýz çocuðunun, hangi suçla öldürüldüðü sorulduðu zaman, amel defterleri daðýtýldýðý zaman, cehennem alevlendirildiði zaman, cennet yaklaþtýrýldýðý zaman herkes önceden hazýrladýðýný görecektir." (8-14).

Daha sonra, gezegenlere, geceye ve sabaha kasem edilerek, Kur´an-ý Kerîm´in þeref sahibi bir elçi tarafýndan getirilmiþ, Allah Teâlâ´nýn kelamý olduðu ortaya konulmaktadýr.

Kur´an, þerefli, güvenilir, güçlü ve Rabbi indinde itibar sahibi bir elçi olan Cebrail (a.s) tarafýndan getirilmiþ bir kitaptýr. Onu getiren elçi o kadar güvenilirdir ki, onun sözü her yerde dinlenir. Dolayýsýyla, böyle bir elçinin, Resulullah (s.a.s)´e getirdiði vahiy hakkýnda þüphe duymak büyük bir sapýklýktýr.

Peþinden gelen ayetler, Resulullah (s.a.s)´in davetini tesirsiz býrakmak ve insanlarýn kafalarýný karýþtýrmak için onun hakkýnda çeþitli iftira ve karalama kampanyalarýna giriþen müþriklere cevaplar vermekte, ayrýca onlar uyarýlarak Kur´an´ýn doðru yolu bulmak isteyenler için bir öðüt ve kurtuluþ aracý olduðu vurgulanmaktadýr.

"Kur´an, Allah´ýn huzurundan kovulan Þeytanýn sözü deðildir. O halde nereye gidiyorsunuz? Kur´an âlemlere ancak bir öðüt ve uyarýdýr. Bilhassa içinizden doðru yolu bulmak isteyenler için" (25-28).

Sure, kainatta cereyan eden her þeyin Allah Teâlâ´nýn iradesi çerçevesinde ortaya çýktýðý, baþka hiç bir varlýðýn O´nun dilemesi dýþýnda bir þeyi gerçekleþtirmeye asla güç yetiremeyeceði dile getirilerek son bulmaktadýr:

"Âlemlerin Rabbi dilemedikçe siz bir þey dileyemezsiniz" (29).


radyobeyan