Teklif-i ma la yutak By: armi Date: 31 Mart 2010, 15:50:34
TEKLÝF-Ý MÂ LÂ YUTAK
Güç yetirilemeyecek emir ve nehiy.
Teklif; lugatte, güçlük zorluk ve zahmet anlamlarýný taþýmaktadýr. Bu da yorgunluk ve meþakkati beraberinde getirmektedir.
Istýlahta ise; emre ve neyhe taalluk etmektedir. Buna göre teklif, emir ve nehyin muhataba yönelmesidir (Baðdad, Usulu´d-din, 270). Bir baþka açýdan da, teklif; akýl sahibi kullarýna dinî ve hukukî yükümlülükler koyan Allah´ýn fiilidir.
Teklif meselesinin itikad açýsýndan ele alýnmasýnýn esas nedeni; bu konunun insan fiilleriyle doðrudan doðruya ilgili olmasý ve adalet-zulüm meselesiyle yakýnlýðý yönüyledir. Kýsacasý bu konunun esas hareket noktasý, insan fiilleri ve bunun uzantýlarýdýr.
Burada þu sorular konunun çerçevesini belirtmektedir: Allah tarafýndan söz konusu edilen ilahî teklif karþýsýnda insanýn durumu nedir? Teklife daha çok hangi açýdan bakýlmalýdýr? Teklifin, insan fiilleri açýsýndan nitelik kazanmasý ve adalet-zulüm konularýyla iliþkisi nasýl anlaþýlacak, insanýn irade ve sorumluluðu nasýl izah edilecektir?
Ýþte bu ve benzeri sualler insan zihnini baþlangýçtan beri meþgul etmesi bakýmýndan Ýslâm kelamýnda da önemli yer iþgal etmiþ ve bu konuda bir hayli deðiþik fikirler ortaya konulmuþtur. Ayný zamanda itikadî fýrkalar arasýnda da hayli deðiþik fikir ve anlayýþlara yol açmýþtýr. Bunlar derli toplu bir þekilde þöylece sýralamak mümkündür.
A- Ehl-i Sünnet Anlayýþýna Göre Teklif
Bilindiði üzere itikadî açýdan Ehl-i Sünnet anlayýþý denilince Matüridî ve Eþ´arî alimlerinin görüþleri akla gelmektedir. Bunlarý da kendi düþünce ve anlayýþlarýna göre ayrý ayrý ele alarak bu görüþleri daha detaylýca ele almaya çalýþalým.
1- Matüridîlere Göre
Teklif, makdur olana baðlýdýr. Ancak bu þekilde bir emrin ifadesi olur. Teklif yerine getirilirse mükafatý, yerine getirilmezse cezayý gerektirir. Ancak, bu tarzdaki bir teklifin meydana gelmesi insanýn irade ve gücüyle olur (Beyadî, Ýþaratu´l-Meram, 250).
Matüridî anlayýþýna göre önemli olan, teklifin insanýn irade ve gücüyle ilgili olmasýdýr. Eðer insan, fizikî olarak sakat ise, bu insanýn fizik yönünden bir güce sahip olmadýðý açýktýr. Dolayýsýyla böyle insana teklif akýl haricidir. Her yönden saðlam olan insanýn teklife muhatab olmasý ve bu teklife göre fiillerini yapmasý insanýn iradesiyle ilgilidir. Bu takdirde insan, fiillerinin nitelik kazanýþýnda sorumlu olur ve böylece teklif bir anlam taþýmýþ olur (Bkz. Þerafettin Gölcük, Süleyman Toprak, Kelam, 220-23, Konya, 1988).
Ýmam Matüridî´ye göre, teklif-i mâ lâ yutak, yani güç yetirilemeyen þeyin insana yüklenmesi caiz deðildir. Bu kabul edilmez. Bu hususta "Allah bir kimseye ancak gücü yettiði kadar teklif eder" (el-Bakara, 2/286) ayetini delil olarak alýr. Zira, Yüce Allah yaptýðý iþleri bir hikmete göre yapar, hikmet ise, bunu gerektirir, yani güzellik ve iyilik olaný beraberinde getirir.
Matüridî ekolünde bu meseleye, insanýn gücü ve bu gücün imkanlarýnýn Allah´ýn ezelî ve mutlak ilmince bilinmesi açýsýndan bakýlmaktadýr. Ýnsan, kendisine yüklenilen þeylerden birisini kendi gücü, o yöne meyli ve kendi ihtiyarýný kullanmak suretiyle seçer. Ýnsanýn bu tür hareketini de Yüce Allah bilir. Öyleyse insana ancak kaldýrabileceði kadar þey yüklenmiþ demektir. Teklifin ceza ve mükafat haline gelmesi, insana ahlakî nitelikte bir fiil olmasý ve sonuçta insanýn yaptýðýndan sorumlu olmasý iþte bu þekilde meydana gelmektedir (Þ. Gölcük-S. Toprak, Kelam, 222).
Yüce Allah´ýn insanlara yapmalarý mümkün olmayan þeyleri teklif etmesi caiz ve mümkün deðildir (Sabunî, el-Bidaye, 118).
Sonuç olarak þu söylenebilir; Matüridî anlayýþýna göre, güç yetirilemeyen iþi, Allah´ýn insanlara teklif etmeyeceði ve insanýn da, kendi gücünü kullanarak bu teklifi kendisine sýfat yapacaðý görüþü yaygýn bir þekilde kabul edilir.
2. Eþ´arîlere Göre
Eþ´arî ekolüne göre, güç yetmeyen iþin teklifi mümkündür. Buna delilleri de "Onlar hakký iþitmezler, gerçeði görmezler" (Hud, II/20) ayeti ile "Kelamýný iþitmeye de tahammülleri yoktur? (Kehf, 18/101) ayetidir.
Bu duruma göre, teklif meselesi esas itibariyle temel olarak insanýn kudretine baðlýdýr. Ancak bu kudret Eþ´arî anlayýþý çerçevesinde Allah´tan gelmektedir. Diðer taraftan Eþ´arî aczi, bir þeyin kendisini ve karþýtýný yapmamak olarak anlamaktadýr. Acz halinde, emrolunanla birlikte, bir þeyi almak da terk etmekte bulunmaz.
Eþ´arî´nin bu görüþü þu þekilde açýklanmaktadýr: Allah´ýn insana gücü yetmediði þeyi yüklemesi, teklif etmesi caizdir. Bu, þeriat yönünden de doðrudur. Zira, Ebû Leheb´e iman emredilmiþtir. Peygamberi tasdik ve bütün haber verdiklerine iman etmesini bildirmiþtir. Bununla birlikte onun iman etmeyeceðini de Rabbimiz haber vermiþtir. Güç yetmeyen iþin teklifinin mümkün oluþuna "Ey Rabbimiz, güç yetiremeyeceðimiz Þeyi bize yükletme" (Bakara, 2/286) ayeti de delil olarak alýnabilir (Bk. Þ. Gölcük S. Toprak, Kelam, 223).
B- Mutezile Anlayýþýna Göre Teklif
Mutezile´ye göre teklif; kendisinde kiþiye yük olan bir iþ olarak tanýmlanmaktadýr.
Teklif, kendisinde yükümlüye güçlük ve zorluk bulunan bir iþi yapma iradesidir. Böyle bir teklif ise, ancak Allah tarafýndan yapýlýr.
Mutezileye göre, diðer meselelerde olduðu gibi ana dünya görüþüne baðlýdýr. Mutezile´nin tek endiþesi Allah´ýn bir tek olduðu keyfiyetine halel getirmemektir. Bunun için "tevhid" meselesi onlarýn hareket noktasý olmuþtur (Þ. Gölcük-S. Toprak, Kelam, 221).
Gerek Mutezile´de ve gerekse diðer itikadî fýrkalarda esas ve temel olan bir prensip vardýr. Diðer bütün görüþler bu temel espri çevresinde cereyan eder ve bu doðrultuda fikirler ileri sürülür. Bu bakýmdan öncelikle o fýrkanýn esas görüþü iyice bilinmeli ve dikkate alýnmalýdýr.
Teklif konusu da esas itibariyle tevhid görüþüne baðlýdýr. Yüce Allah yegâne birdir ve O her þeyde olduðu gibi fiillerde de bir ve tekdir, adildir. O´nun adil olmasý fiillerinde çirkin ve kötü olan fiillere yer vermemesiyle anlaþýlýr. O´nun fiillinden kötü bir þeyin meydana gelmesi doðru deðildir. Öyleyse, bütün fiillerinde adil olan ve kötü iþ yaratmayan Yüce Allah´ýn insanlarýn faydasýna olan tekliflerde bulunmasý gerekir. Çünkü, bu konu daha önce de geçtigi üzere Allah´ýn yegâne tek oluþu ve O´nun adaleti konusuna girer. Adil olan Allah´tan ise, insanlarýn zararýna, dolayýsýyla kaldýramayacaklarý bir teklifin yüklenmesi beklenemez. Zira bu zulüm olarak telakki edilmektedir.
Bu farklý görüþlere raðmen, Mutezile, teklife külfet ve meþakkat manalarýný vermekle Ehl-i Sünnetle bir yakýnlýk ortaya çýkarmakta, bir nevi ayný görüþü paylaþmaktadýr.
Buraya kadar sayýlan teklif ile ilgili görüþlerin sýralanmasýndan sonra; bu konuda þöyle genel bir deðerlendirmede bulunmak mümkündür:
Ýnsana güç verip vermeme doðrudan doðruya Yüce Allah´ýn kudreti dahilindedir. Bu konuda da Allah´!n bir mecburiyeti yoktur. Allah insana zulüm ve yapýlmasý imkansýz olan bir þeyi yüklemekte tamamen kendi iradesine sahiptir.
Ýnsana yapýlan teklif insanýn yapabileceði ölçüdedir. Bu durum ise, Allah´ýn adaleti, sünneti doðrultusundadýr. Bunlarý yaparken tamamen mutlak ve hür iradesiyle yapýyor olup, bir zorunlulukla karþý karþýya deðildir. Ýþte Mutezile ile temelde ayrýlan nokta burasýdýr. Onlar Yüce Allah´ýn insana ancak kaldýrabileceði kadar bir teklifi yüklemesini zorunlulukla izah edip, bunu tevhid anlayýþlarýna baðlamaktadýrlar. Ehl-i Sünnet ise, meselenin sonucunda yani teklifinin ancak kapasiteye göre olacaðýnda birleþip, bunun zorunlulukla deðil hür irade ile Yüce Allah´ýn sünnetine göre olduðunu kabul etmektedirler.
radyobeyan