Tecelli By: armi Date: 31 Mart 2010, 12:23:23
TECELLÝ
Ortaya çýkma, görünme.
Tasavvufta Allah´ýn mutasavvýfýn kalbinde isim ve sýfatlarýyla görünmesi. Bu hâl, mutasavvýfýn nefsini arýndýrmasýndan sonra gerçekleþir. Mutasavvýflar, tecellinin çeþitli biçimlerinden söz ederler. Vahdet-i vücud (varlýk birliði) öðretisi üzerine kurulu tasavvuf anlayýþýnda tecelli, varlýðýn çeþitli mertebelerinin ortaya çýkýþýný dile getirir.
Mutasavvýflara göre insanla Allah arasýnda yetmiþ bin perde (hicab) vardýr. Bu perdeler, nefsin yedi durumu ile ilgilidir. Nefsin her durumunda bir Allah ismi on bin perdeyi ortadan kaldýrýr. Perdeler kalktýkça mutasavvýf evrendeki ilahî sýrlarý görmeye (müþahede) baþlar. Gerçekte Allah her an tecelli etmektedir. Ama bunu yalnýzca kalp aynasýný arýtan, parlatan kiþiler görebilir. Bu doðrudan görüþle elde edilen bilgiye keþf denir. Keþf, ilahi sýrlarýn, gizli bilgilerin açýlmasý, kavranmasýdýr.
Bir yoruma göre tecelli, Rabbanî ve Ruhanî olmak üzere ikiye ayrýlýr. Ruhanî tecelli hudus (yaratýlmýþlýk) niteliðini taþýr. Bu tecelli beþerî nitelikleri yok etmez; mutasavvýfýn kendine gelmesine neden olur. Rabbanî tecellide durum farklýdýr. Tüm beþerî nitelikler yok olur, varlýk yokluða dönüþür.
Rabbanî tecelli, zat tecellisi (tecelli-i zat) ve sýfat tecellisi (tecelili-i sýfat) olmak üzere ikiye ayrýlýr. Zat tecellisinin de rububiyet tecellisi (tecelli-i rububiyet) ve uluhiyet tecellisi (tecelli-i uluhiyet) denilen iki türü vardýr. Rububiyet tecellisi göreli bir tecellidir. Kur´an´ýn Musa (a.s.) kýssasýnda andýðý, Allah´ýn daða tecellisi, göreli tecellinin bir örneðidir. Bu tecellide dað parçalanmýþ, Musa (a.s.) bayýlmýþ, ancak her ikisinin varlýðý da yok olmamýþtýr (el-A´raf, 7/142). Mutlak tecelli de denilen uluhiyet tecellisi ise varlýðý Allah´ýn varlýðýnda yok eder (fena). "Sana biat edenler, gerçekte Allah´a biat etmektedirler" (Feth, 48/10) ayeti, Hz. Muhammed´in (s.a.s.) bu tür bir tecelli içinde bulunduðunu ifade etmektedir .
Sýfat tecellisi de sýfat-ý nefsi ve sýfat-ý manevi olmak üzere ikiye ayrýlýr. Sýfat-ý nefsi, yalnýzca Allah´ý gösterir. Allah, varlýk sýfatýyla tecelli ederse, Cüneyd´in "Vücudumda Allah´tan baþkasý yoktur"; vahdaniyet (teklik) sýfatýyla tecelli ederse, Ebu Said Harraz´ýn, "Evimde Allah´tan baþkasý yoktur"; kýyam bizatihi (kendiyle varolma) sýfatýyla tecelli ederse, Bayezid Bistamî´nin "Kendimi tesbih ederim, benim þaným ne büyüktür" sözleri gerçekleþir. Sýfat-ý manevi, zattan zaid bir anlamý gösterir. Alim, kadir, mürid, mütekellim, semi, basir gibi sýfatlar, sýfat-ý manevi tecellilerindendir.
Diðer bir yoruma göre tecelli, fiiller tecellisi (tecelli-i ef´al), isimler tecellisi (tecelli-i esma), sýfat tecellisi (tecelli-i sýfat) ve zat tecellisi (tecelli-i zat) olarak dörde ayrýlýr. Fiillerin tecellisi, Allah´ýn fiillerinden birinin kalpte tecelli etmesidir. isimler tecellisi, Allah isimlerinin kalbte görünmesidir. Zat tecellisi, Allah´ýn zatýnýn kalbte görünmesi; sýfat tecellisi ise Allah´ýn sýfatlarýnýn kalbte tecelli etmesidir. Zat tecellisi, celalî ve cemali olarak iki biçimde olur. Celalî tecelli, Allah´ýn azamet, kahr, kibriya ve gazab gibi isim ve sýfatlarýyla tecellisidir. Cemal; tecelli ise, Allah´ýn lütuf, af ve merhamet gibi isim ve sýfatlarla tecellisidir .
Muhyiddin ibn Arabî´nin sistemleþtirdiði vahdet-i vücud (varlýðýn birliði) öðretisine dayanan tasavvuf anlayýþýnda varlýðý, Allah´ýn tecellileri oluþturur. Buna göre tüm varoluþ Allah´ýn çeþitli düzeylerdeki tecellilerinden meydana gelir. Mutlak varlýk olan Allah´ýn ilk tecellisi Hakikat-ý Muhammediye´yi oluþturur. Allah´ýn zatýnýn bir gereði olan bu ilk tecelliye birinci belirme (taayyün-i evvel) denir. ikinci tecelli, vahidiyet mertebesini oluþturur. ikinci belirme de (taayyun-i sani) denilen bu tecelli mümkünler dünyasýnda varolacak tüm varlýklarýn suretlerini içerir. Üçüncü tecelli, ruhlar evrenini oluþturur. Dördüncü tecellide misal evreni ortaya çýkar. Bu evrende her varlýk, cisimler evreninde kazanacaðý surete (form, biçim) benzer bir suret taþýr. Beþinci tecelli, þehadet evrenini (görülen dünya) meydana getirir. Bu mertebede Allah görülen cisimlerin suretinde tecelli etmektedir. Altýncý ve son tecelli, insan-ý kâmilde (yetkin insan) görülür. Ýnsan-ý kâmil, tüm evreni içerir ve ilahî isimlerin oluþturduðu suretleri kabule uygun olarak yaratýlmýþtýr.
radyobeyan