Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tebei tabiin By: armi Date: 31 Mart 2010, 12:17:25


 
TEBE-Ý TABÝÎN




Resulullah (s.a.s)´e iman etmiþ olarak tabiînden bir veya birkaçýyla karþýlaþan ve Müslüman olarak ölen kimseler.

Bu tabir ilk gününden itibaren Ümmet-i Muhammediyye´nin, bizzat Resulullah (s.a.s)´in mübarek aðýzlarýyla hayýrlýlýðýný bildirdiði ilk üç neslin üçüncüsüdür. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur:

"Ýnsanlarýn en hayýrlýsý benim asrým(daki ashabým)dýr. Sonra onlara yakýn olan (Tabiîn)lerdir. Sonra da onlara yakýn olan (Tebe-i Tabiîn)lerdir" (Buhar, Fedailü Ashabi´n Nebiyy, 1; Müslim, Fedailü´l-Ashap, 210-214; Ebû Dâvud, Sünne, 9; Tirmizî, Fiten, 45).

"Benim ashabýmýn, sonra onlarýn ardýndan gelen (Tabiî)lerin, sonra da bunlarýn ardýndan gelen (Tebe-i Tabiî)lerin deðerini takdir etmek bakýmýndan benim hakkýmý gözetiniz" (Ýbn Mâce, Ahkâm, 27).

"Size ashabýmýn, sonra onlarýn peþinden gelenlerin, sonra da bunlarýn peþinden gelenlerin (hakkýný gözetmenizi) tavsiye ederim" (Tirmizî, Fiten, 7).

Tebe-i Tabiîn, ashab ve tabiînden sonra Ýslâm´ýn, gelecek nesillere saðlam olarak aktarýlmasýnda üstün gayret ve muvaffakiyet göstermiþ bir nesildir. Bunlarýn devri özellikle hadis tahammülü ve rivâyeti usullerinin en mükemmel þekle girdiði devir sayýlýr. Bu devirde hadisler geliþi güzel deðil, düzenli olarak toplanmýþ, ayný zamanda mevzûlarýna göre bablara ayrýlmýþ, tasnife tabi tutulmuþtur. Bu konuda Râmehürmüzî þunlarý aktarýr: Bildiðime göre hadisleri ilk tasnif eden kimse, Basra´da Rebî´ b. Subeyh (ö. 160), Saîd b. Arûbe (ö. 156), Yemen´de Halid b. Cemîl ve Ma´mer b. Raþid (ö. 152). Mekke´de Ýbn Cüreyc (ö. 150), Kûfe´de Süfyân es-Sevrî (ö. 161)´dir.

Þüphesiz bu devreye ait olup zamanýmýza kadar intikal eden en önemli musannef eser, Ýmam Mâlik b. Enes (ö. 179)´in Muvatta´ isimli eseridir (T. Koçyiðit, Hadis Usûlü, s. 43).

Ýmam Sehavî´nin beyanýna göre tebe-i tabiîn nesli Hicri 220 yýlýnda sona ermiþtir. (Subhi es-Salih, Ulûmü´l-Hadis ve Mustalahuh, s. 358).

Tebe-i Tabiîn, hadislerin cem ve tedvini yanýnda Kur´an ve Sünetten çýkan ahkâmýn tatbikinde de tabiînden sonra en büyük çabayý gösteren nesildir. Ýslâm hukuku bunlarýn devrinde büyük inkiþâf göstermiþtir. Aralarýndan büyük müctehidler yetiþmiþ, Ýslâm hukuku müstakil bir ilim halinde tedvin edilmeye baþlanmýþtýr.

Ýslâm þehirlerindeki fakîh tebe-i tabiîn þunlardýr:

Medine´de: Ýbn Ebî Zi´b, Mâlik b. Enes, el-Macîþûn Abdü´l-Azîz, Süleyman b. Bilâl.

Mekke´de: Ýbn Cüreyc, Süfyan b. Uyeyne, Nâfi b. Ömer el-Kureþî, Müslim b. Hâlid.

Þam´da: Abdurrahman el-Evzaî.

Mýsýr´da: Yahya b. Eyyûb, Ubeydullah b. Lehîa.

Yemen´de: Ma´mer b. Raþid, Abdullah b. Tâvûs.

Basra´da: Rebî´ b. Sabîk, Saîd b. Ebî Arûbe, Þu´be b. el-Haccâc, Cerîrr b. Hazim, Hammad b. Seleme.

Kûfe´de: Ýbn Ebî Leylâ, Süfyan es-Sevrî, Haccâc b. Ertât, Mis´ar b. Kedâm, Ýbn Mesrûk, Züfer b. Hüzeyl, Abdullah b. el-Mübarek, Ebu Yusuf, Muhammed b. Hasen eþ-Þbeybânî, Hasen b. Ziyâd, Vekî´ b. el-Cerrâh, Âfiye, Ebû Isme, Hammâd b. Ebî Hanîfe (Ö. N. Bilmen, Hukuk-u Ýslâmiyye ve Ýstýlâhât-ý Fýkhiyye Kamûsu,I, 333-335)

Bunlar tebe-i tabiîn âlimleri ve en meþhurlarýdýr. Bunlarýn dýþýnda H. 220 yýlýna kadar yaþayýp ashabý görenleri gören bütün mümin kitlelerdir. Bu kitlelerin tümü, Hz. Peygamber´in hadislerinde övülmüþtür. Dolayýsýyla saygýya layýk bir nesildir.

 
 


radyobeyan