Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tavaf By: armi Date: 30 Mart 2010, 15:45:53

TAVAF




Bir þeyin etrafýný dolaþmak, ziyaret etmek, Kâbe-i Muazzama´nýn çevresinde yedi kez dolaþmak. Tavafa edene "Taif", tavafa mahsus mahalle de Metaf? denir.

Hacer-i Esved´in bulunduðu köþesinden Kâbe sola alýnarak ve kapýsýna doðru saða gidilmek sûretiyle Kâbe´nin etrafýnda dönülür. Böylece her devir Hacer-i Esved´in bulunduðu köþeden baslar ve yine orada son bulur. Bu devirden her birine bir (þavt*) denir. Tavafýn tamamlanabilmesi için yedi þavt yapýlmalýdýr.

Tavaf, hac ve umre yapanlar için önemli bir ibadettir. Allah Teâlâ´ya heyecan ile muhabbet ve ta´zimin bir niþânesidir. Mekke´nin dýþýndan gelenler için tavaf nafile namaz kýlmaktan, daha faziletlidir.

Gerek tavafa baþlarken ve gerek tavaf esnasýnda Hacer-i Esved´in önüne geldikçe ona istikbal (karþýlayýþ) edilir, namazda durur gibi tekbir ve tehlil ile eller Hacer-i Esved´e el sürülüp öpülür. Þayet bu mümkün olmazsa karþýdan el sürme iþareti yapýlýr. Buna "Ýstilâm? (selamlamak) denir. Bu hareket, kulun Allah´a yapacaðý ve taat hususunda O´nunla ahidleþmesi manasýna gelir. Ýstilâm hakkýndaki rivâyetler þöyledir:

Abdullah b. Sercis (r.a) þöyle demiþtir: "Ben Usayl´ý (yani baþýnýn saçý dökülmüþ olan) Ömer Ýbn Hattab (r.a)´ý Hacer-i Esved´i öperken ve þöyle söylerken gördüm: "(Ey Hacer-i Esved!) Ben senin bir taþ olduðunu, kimseye ne zarar, ne de yarar saðlamayacaðým çok iyi bildiðim halde seni öpüyorum. Eðer Resulullah (s.a.s)´in seni öptüðünü görmeseydim öpmezdim" (Ýbn Mâce, Sünen, Menasik, 2943).

Abdullah Ýbn Abbas´dan gelen bir rivâyet ise þöyledir:

"Resulullah (s.a.s) buyurdular: "Andolsun ki þu Hacer-i Esved kýyamet günü gören gözleri ve konuþan dili olduðu halde (mahþere) gelecek ve onu hakkýyla istilâm eden (yani Allah´a itaat ve Resulune tabi olmak üzere ziyaret eden mümin) kimseler lehine þahitlik edecektir" (Ýbn Mâce, Sünen, Menasik, 2944).

Salim´in babasý Abdullah Ýbn Ömer´den gelen bir baþka rivâyet de þöyledir:

"Resulullah (s.a.s) Kâbe´nin köþelerinden yalnýz siyah köseyi (Hacer-i Esved´in bulunduðu köþeyi) ve Cumahlerin evlerinin tarafýndan o köþeyi takip eden köseyi (Rükn-i Yemanî´yi) istilâm ederdi" (Ýbn Mâce, Sünen, Menasik, 2946).

Tavaf esnasýnda tekbir, tehlil, salât ve selam getirilir (Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük Ýslâm Ýlmihali, 369).

Ýstilâm bittiði zaman, Hacer-i Esved sola alýnarak Kâbe´nin kapýsýna doðru saða gidilmek suretiyle Kâbe´nin etrafýnda dolanýlarak tavaf yapýlýr.

Bu aþamada Kâbe´nin istilâm edilmesi caiz olan köþelerinden bahsetmek gerekir. Bunlar Kâbe´nin güney tarafýndaki dik kenarýn bir kösesi olan "Rükn-i Hacer", diger köþesi de "Rükn-i Yeman"dir. Rükn-i Hacer´de "Hecer-i Esved" (veya diðer adýyla Hacer-i Es´ad) denilen ve mübarek sayýlan bir taþ vardýr.

Ýlk tavafta Rükn-i Hacer´den baþlamak efdaldir. Baþlangýçtan sonra (yani ilk tavafta Hacer-i Esved´den baþladýktan sonra) hem Rükn-i Hacer´e, hem de Rükn-i Yeman´ye istilam edilmesinde sakýnca yoktur.

Tavaf´ýn yapýlýþýnda söz edilmesi gereken bir husus da "hýzlý yürümek" anlamýna gelen "remel"dir.

Kâbe tavaf edilirken ilk üç tur (þavt) remel halinde (hýzlý yürüyerek), dördüncü ve sonraki turlar normal yürüyerek yapýlmalýdýr. Zira Resulullah (s.a.s) (Mekke´ye geldiðinde) Kâbe´yi ilk tavaf ettiði zaman, Hacer-i Esved´den (tekrar) Hacer-i Esved´e (varýncaya) kadar (ilk) üç turda hýzlýca ve (diðer) dört turda normal yürürdü (Ýbn Mâce, Sünen, Menasik, Had. No. 1950; Ayrýca Bkz. Malik, 364: Müslim, 1263; Buharî, 25/63; Müslim, 1261)

Hac için tavaf yapýlýrken sað omuz ve kol açýk tutulmalýdýr. Buna "Iztýba"* denir.

Izaba, omuzlara atýlan ve ihram ismi verilen örtünün ortasýný sað koltuðun altýndan geçirip uçlarýný sol omuzun üstüne atmak ve böylece sað pazuyu açýk tutmaktýr.

Tavaf ´ýn kýsýmlarý

1- Farz olan tavaf: Yapýlmadýðý zaman yapmayanýn haccýnýn hükümsüz olduðu "tavaf-ý rükün"dür. Buna "tavaf-ý ifada" ve "Tavaf-ý ziyaret" adlarý da verilir.

2- Vacib olan tavaf: Bu tavaf Mekke´den ayrýlýrken yapýlan veda tavafýdýr.

3- Sünnet olan tavaf: Kudüm tavafý gibi.

Tavaf´ýn þartlarý

1- Tavafýn Mescid-i Haram dahilinde yapýlmasýdýr.

Bu durumda tavafý Kâbe hareminin dýþýnda yapmak caiz deðildir. Mescid dahilinde, isterse Zemzem kuyusunun arkasýnda olsun, yapmakla tavaf yerine gelmiþ olur.

2- Yapýlacak tavaf, "tavaf-ý ziyaret" ise, bayramýn birinci günü fecir doðduktan sonra baþlanmasýdýr.

O halde belirtilen gün fecir doðmadan önce tavaf-ý ziyareti yapmak sahih olmaz. Yapýlacak tavaf "tavaf-ý kudüm" ise Mekke´ye girildiði zaman yapýlýr. Bunun müddeti, Arafat´ta vakfeye gidilinceye kadar devam eder. Vakfe yapýldýktan sonra müddet bitmiþ olur.

3- Tavaf´a Hacer-i Esved´den baþlamalýdýr.

4- Kâbe´nin etrafýnda yedi defa dönmelidir. Yediden aþaðý olursa sahih olmaz. (Çünkü yedi dönüs (iki rekat namaz misali) baþlýbaþýna bir ibadet sayýlýyor ki, tavaf zaten yedi kez Kâbe´nin etrafýnda dolaþýnca sahih olmaktadýr.)

Tavaf´ýn vacibleri ve hükümleri

Tavaf´a Hacer-i Esved´ten baþlamak gerekir.

Hacer-i Esved´den baþlamadan tavaf yapan kimsenin iade etmesi gerekir. Mekke´de bulunduðu müddetçe iade mümkündür. Ýade etmeden Mekke´den ayrýlan kimsenin bir kurban kesmesi gerekir.

Tavafta Kâbe´yi sol tarafa almak suretiyle þartlar tamamlanýr. Bunun aksini yapan kimseye o tavafý iade etmek gerekir. Ýade yapmayanýn bir kurban kesmesi lâzýmdýr. Buna "kan akýtmak" da denir.

Namazda örtülmesi gerekli olan avret yerleri örtülmelidir. Bu vacibi terkeden kimsenin tavafý iade etmesi, onu da yapmazsa ceza olarak bir kurban kesmesi gereklidir.

Tavaf yürüyerek yapýlýr. Güç yetirilebildiði halde, yürüyerek yapýlmayan, bir hayvan veya bir vasýtaya binerek yapýlan tavafýn iadesi gerekir. Ýade edilmediði takdirde bir kan akýtmak vacip olur.

Tavafý Hatim´in dýþýndan yapmak gereklidir. Altýn oluðun alt kýsmýna gelen ve bir ihata duvarýný andýran Hatim´le Kâbe duvarýnýn arasýnda-geçilecek kadar bir açýklýk vardýr. Tavaf yapýlýrken bu açýklýktan deðil, Hatim´in dýþýndan yapmak vaciptir. Zira burasý Hicr-i Ýsmail´dir ve Kâbe´nin içine dahil kabul edilir.

Tavaf yedi þavt olarak yapýlýr. Bunun dört þavtý farz, üç þavtý vaciptir. Vacip olan þavtlardan birini terkedenin sadaka vermesi gerekir.

Her tavaftan sonra iki rekat namaz kýlmak sünnettir.

Tavaf´ýn sünnetleri

Tavaf´a baþlarken sýrtýndaki ihramý sol omuzunun üzerine gelmek üzere sað koltuðundan geçirerek kuþanmak.

lk üç þavtta tavafý kýsa fakat sür´atli adýmlarla yapmak, omuzlarý hareket ettirmek.

Her þavtýn sonunda Hacer-i Esved´i istilâm etmek.

Tavaf esnasýnda beden ve elbiseyi her türlü kir ve necasetten arýndýrmak.

Tavaf´ýn fazileti:

Abdullah ibn Ömer´den, "Ben Resulullah (s.a.s)´den þöyle buyururken iþittim: "Kim Kâbe´yi tavaf eder ve (tavaftan sonra) iki rekat namaz kýlarsa bir rakabe (köle veya cariye)yi azat etmiþ gibi sevabý olur" (Ýbn Mâce, Sünen, Kitabü´l Menasik, Had. No: 2956). Humeyd b. Ebi Seviyye´den: "Atâ b. Ebi Rabâh Kâbe´yi tavaf ederken Ýbn Hiþâm´ýn kendisine þöyle sorduðuna ve kendisinin þöyle cevap verdiðine þahit oldum: Ýbn Hiþâm: "Rükn-i Yemân´nin fazileti hakkýnda bilgi verir misin?" diye sordu. Atâ b. Ebî Rabâh: "Ebû Hureyre, Peygamber (s.a.s)´in þöyle buyurduðunu bana rivâyet etti: "Rükn-i Yemânî yanýnda yetmiþ melek görevlendirilmiþtir. Kim orada Allah´ým; ben senden af, dünya ve âhirette afiyet (selamet) dilerim. Ey Rabbimiz, bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver ve bizi ateþin azabýndan koru " diye dua ederse o melekler "âmin derler."

"Atâ b. Ebi Rabah, Hacer-i Esved´in bulunduðu köþeye ulaþýnca Ýbn Hiþam ona:

"Ya Ebâ Muhammed; þu Hacer-i Esved´in fazileti hakkýnda sana ne bilgi ulaþmýþ?" diye sordu. Bunun üzerine Atâ:

"Ebû Hureyre, Resulullah (s.a.s)´dan (Hacer-i Esved´in fazileti hakkýnda) þöyle buyurduðunu iþittiðini bana rivâyet etti" dedi:

"Kim Hacer-i Esved´e yönelirse þüphesiz o kimse Rahman olan Allah´a yönelmiþ (yani O´na bey´at ve ahit) etmiþ olur."

Ýbn Hiþam, Atâ b. Ebi Rabah´a: "Ya Ebâ Muhâmmed! Tavaf´ýn fazileti hakkýnda iþittiðin nedir?" dedi. Atâ söyle dedi: "Ebû Hureyre, Resulullah (s.a.s)´dan (tavaf hakkýnda) þöyle buyurduðunu iþittiðini bana rivâyet etti. "Kim Kâbe´yi yedi defa (dönerek) tavaf eder ve (tavaf esnasýnda) "Allah´ýn her nevi noksanlýklardan pâk ve nezih olduðuna inanýrým. Hamd Allah´a mahsustur. Allah´tan baþka ilah yoktur ve Allah (her þeyden) büyüktür. Günahlardan dönüþ ve ibadete güç ancak Allah´ýn yardýmýyladýr" sözünden baþka bir þey (yani dünya ile ilgili her hangi bir laf) konuþmazsa, onun on günahý silinir, onun için on hasene (sevabý) yazýlýr ve bu ibadet sayesinde onun mertebesi on derece yükselir. Kim de tavaf eder ve tavaf esnasýnda (dünya ile ilgili herhangi bir laf) konuþursa, (yalnýz) ayaklarý suya batan kimse gibi onun (yalnýz) ayaklarý rahmete batar, (yani vücudunun kalan kýsmý rahmete batmaz)" (Ýbn Mâce, Sünen, Kitabü´l-Menâsik, Hadis numarasý: 2957).

Bütün bunlardan anlaþýlan, tavafýn eksiksiz ve öngörüldüðü þekliyle yapýlanýn tercihidir. Allah Resulu böyle yapmýþ ve müminlere de böyle tavsiye etmiþtir.

Tavaf´ýn çeþitleri

1- Tavaf-ý Kudüm

Mekke dýþýndan (taþradan) Mekke-i Mükerreme´ye varýldýðý zaman yapýlan tavaf türüdür. Bu tavaf, afâki için, yani mikat haricindeki beldelerden Mekke-i Mükerreme´ye gelen zatlar için sünnettir.

Tavaf-ý Kudüm´e: Tavaf-ý Tahiyye, Tavaf-ý Likaa, Tavaf-ý Evvel, Ahd Bilbeyt, Tavaf-ý Ýhdasil ahd Bilbeyt, Tavafü´l-Vârid ve´l-Vürûd da denir (Ýbn Abidin, Reddü´l-Muhtar Ale´d-Dürrü´l-Muhtar, ter. A. Davudoðlu IV, 504; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük Ýslam Ýlmihali, 369).

Tavaf-ý Kudüm yukarýdaki ifadelerden de anlaþýlacaðý þekliyle Mekke´de yaþayanlara sünnet deðildir.

2- Tavaf-ý Ziyaret:

Bu tavaf, Arafat´tan inildikten sonra yapýlýr. Haccýn iki rüknünden biri bu tavaftýr ve þavtý farzdýr.

Tavaf-ý Ziyaret, Tavaf-ý Ýfaza, Tavaf-ý yevmi nahr ve Tavaf-ý Mefrûd adlarýyla da anýlýr.

Bu tavafýn sahih olmasýnýn bir takým þartlarý vardýr. Þöyle ki:

Önceden ihram, vakfe, niyet bu tavafýn ekserisini (çoðunluðunu) yapmak, bayram günüyle ondan sonraki günlerde olmasý, mekan olarak mescidin içinde olunmasý ve tavafýn bizzat yapýlmasýdýr.

Bu tavafýn vacipleri de þöyledir:

Gücü yetenin yürümesi, her þeye saðdan baþlanýlmasý yedi þavtýn tamamlanýlmasý, abdestli olunmasý, avret yerinin örtülmesi ve tavafýn kurban bayramý günlerinde yapýlmasý.

Bu tavafta þeytan taþlamak ve traþ olmak arasýnda tertibe riâyet sünnettir (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Ýslam Ýlmihali, 369; Ýbn Abidin, Reddü´l-Muhtar Ale´d Dürrü´l-Muhtar, terc. A. Davudoglu, V, 6).

3- Tavaf-ý Sader:

Hac esnasýnda, cemrelerin taslanmasý bittikten sonra, Mina´dan Mekke´ye inildiði vakit yapýlan tavaftýr.

Bu tavafýn müstehab þekli, sefere çýkýlmak istendiði zaman yapýlmasýdýr.

Sader´in kelime anlamý da avdet etmek, dönmek, misafirin gittiði yerden dönmesi ve su içenin su kaynaðýndan dönmesidir. Tavaf-ý Sader´e, Tavaf-ý Veda ve Ahir-i Ahd da denir.

Bu tavaf afâki olanlar hakkýnda vaciptir. Haccýn menasih bununla son bulur. Hacýlar bu tavaftan sonra ihramdan çýkar ve afakiler Kâbe´ye veda edip vatanlarýna dönmeye hazýrlanýrlar.

Bu tavaf hakkýnda belirtilmesi gereken bir husus da þudur: Tavaf-ý Sader Mekkelilerle onlar hükmünde onlara vacip deðil menduptur. (Ýbn Abidin, Reddü´l-Muhtar Ale´d-Dürrü´l-Muhtar, tercüme ve þerhi: A. Davudoðlu V, 18; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük Ýslâm Ýlmihali, 369).

4- Tavaf-ý Tatavvu´:

Mekke-i Mükerrem´de bulunan kiþilerin zaman zaman yaptýklarý tavaftýr. Bu tavaf nafile bir tavaftýr.

Mekke dýþýndan gelenler için nafile tavaf, nafile namazdan efdal kabul edilir. Hac mevsiminin dýþýnda Mekkeliler için de böyledir. Hac mevsiminde Mekkeliler için nafile namaz nafile tavaftan daha iyidir. (Ö. Nasuhi Bilmen, a.g.e, 369).

5- Tavaf-ý Umre:

Umre esnasýnda yapýlan ve dört þavtý umrenin rüknünden ibaret olan tavaftýr.

Umrede Kudüm ve Sader tavaflarý yoktur.

Umreye ihram ile baþlanýr. Halk veya taksir (saç týraþý olma) ile nihayet verilir (Ö. Nasuhi Bilmen, a.g.e., 369).

 


radyobeyan