Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tahnit By: armi Date: 30 Mart 2010, 15:16:07

TAHNÝT




Ölüyü bozulmamasý için belirli formül dahilinde ilâçlama, iç organlarýný çýkarma, ilâçlayarak çabuk bozulmayacak hale getirme. Bir cismi, dayanýklýlýðýný arttýrmak için Ýlâçlama. Tahnitin asýl manasý, ölünün kefenini buharla tütsülemektir.

Bir diðer adý mumya olan tahnit, insan ruhunun ölümden sonra da hayatýný sürdürdüðü inancýna dayanmaktadýr. Tahnit hemen bütün eski dinlerde, özellikle Mýsýr dinlerinde uygulanmýþtýr. Amerika yerlileriyle Afrika ilkel kabile topluluklarýnda da tahnit bilinmektedir. Ýlkel kabilelerde mumyalanmýþ cesedin dini ve sihri bir kudrete sahip olduðuna inanýlmýþ, baþarý saðlamak için savaþ meydanlarýna ve avlara mumyalar götürülmüþtür.

Birçok medeniyetlerde tahnit daha çok katran ve balsamlý maddeler kullanýlarak yapýlýrdý. Mumya uygulamasýnýn en üst düzeyde olduðu eski Mýsýr´da bu iþlem sýrayla þu seyri takib ederdi: Cesedin iç organlarý böðründen açýlan bir delikten çýkarýlýr. Kafatasýnýn içi burun deliklerinden madeni bir çubukla boþaltýlýr. Ceset ve kafatasýnýn içi önce kokulu maddelerle yýkanýr, sonra yine kokulu bazý toz maddelerle doldurulur, delikler kapatýlýr. Sonra ceset sodyum karbonatlý bir havuzun içinde yetmiþ gün bekletilir. Havuzdan çýkarýldýktan sonra kurutulan ceset, bir sývý maddeyle baþtan ayaða sývanýr ve zamklý þeritlerle sarýlýr. Bu haliyle yine kokulu bir tahta sandýða yerleþtirilen ceset, dik vaziyette duracak þekilde mezar odasýna yerleþtirilir.

Tahnitin yapýlmasý resmi izne baðlýdýr. Kullanýlacak maddeler kanuni düzenlemelerle tesbit edilir. Günümüzde hayvan türlerini sergilemek içinde tahnit yapýlmaktadýr. Önce onlarýn iç organlarý boþaltýlarak yerine demir telden iskelet yerleþtirilir. Koruyucu kimyevi maddelerle gerekli iþlem yapýldýktan sonra mumya olayý gerçekleþtirilmiþ olur.

Ölülerin bozulmadan saklanmasýna eski Yunan´da da önem verilmiþtir. Nitekim Büyük Ýskender´in cesedi Bâbil´den Makedonya´ya bal dolu bir küp içinde götürülmüþtür. Cesedin çürümesini önlemek için sirke, þarap veya çok alkollü sývý kullanýldýðý bilinmektedir. Asya ve Güney Amerika´da Mýsýr´dakine benzer tahnit iþlemi uygulanmýþtýr. Mumyalama tekniðinin Yeni Krallýk döneminde (M.Ö. 1738-1102) en üst düzeye ulaþtýðý ileri sürülürse de, tahniti en ayrýntýlý bir þekilde Yunan Tarihçisi Herodot yapmýþtýr. Tahnit eski Mýsýr´da baþlangýçta yalnýz krallara uygulanmýþ, cesedin bazý kýsýmlarý özel Ýlâçlarla korumaya alýnmýþtýr.

Eski toplumlarýn bazýlarýnda bilinenin dýþýnda karmaþýk bir tahnit uygulandýðý görülmüþtür. Mezar odalarýnda yapýlan arkeolojik tespitler, tarih öncesinde Peru´da yaþayan Paraka yerlilerinin ileri bir tahnit tekniði uyguladýklarýný ortaya çýkarmýþtýr. Kanarya adalarýnýn yerlileri olan Guanceler de Mýsýrlýlarýnkine benzer þekilde mumya yapmýþlardýr. Peru´da yaþayan Jibaro´lular tahnit ettikleri cesetleri ayrýca çok hafif ateþte kýzartýrlar böylece ölünün bozulmadan kalmasýný saðlamaya çalýþýrlardý. Tibet´te çok eski bir tahnit usulü bugün de uygulanmakta, ölü bir büyük kutuya konulduktan sonra takriben üç ay tuzda bekletilerek mumyalanmaktadýr. Eski Bâbil, Sümer ve Yunanlýlarda, ender olarak cesede merhem, parfüm ve baharat sürmek suretiyle tahnit yapýldýðý bilinmektedir.

Yahudilerde tahnit olayýna pek rastlanmamaktadýr. Ancak bazý zayýf kaynaklar Hz. Yusuf´un babasý ve kendisinin tahnit edilmesini emrettiðini yazmaktadýr.

Hristiyanlýðýn ilk dönemlerinde ölülerin tahnit edildiðine dair bazý belgeler varsa da, genel manada Hristiyanlar tahniti ve ceset yakma iþlemini kabul etmezler. Bu iþlemleri, cesedin normal yapýsýný bozan putperestler bir uygulama sayarlar. Ancak Hristiyanlarýn, bazý kiþilerin kalýcý olmasýný saðlamak için tahnit yaptýklarý bilinmektedir.

Ortaçað ve Rönesans döneminde, Mýsýr mumyacýlýðýnýn ileri teknikleri kullanýlarak, az da olsa tahnit yapýlmýþtýr. Ýngiltere kralý 1. Henry´nin (XII. yy.) ölüsü Fransa´dan Ýngiltere´ye götürülmek için tahnit edilmiþtir. O dönemde tahnit bedeli karþýlanamayacak kadar pahalý bir iþlemdi. Bu pahalýlýk özel baharat, merhem, balmumu ve sargýlardan ileri gelmekle beraber, iþin ustasý olan tahnitçilerin yüksek ücretlerinden de kaynaklanýyordu. Ancak o dönemde dinî çevrelerin bu uygulamaya kesinlikle karþý oluþlarý, tahnit yapýlmasýný büyük ölçüde önlemiþtir. Bundan dolayý, cesede sýkýca sarýlan ve hava almasýný engelleyen kefenden mumlu bez þeritlerin kullanýlmasý daha yaygýn bir uygulama olmuþtur.

Günümüzde az da olsa, gömülmeden önce ölülerin atardamarlarýna çeþitli maddelerin þýrýnga edilmesiyle modern tarzda bir tahnit uygulamasý görülmektedir. Bu tarz bir uygulamanýn XVIII. yy. da ilk defa Ýngiltere´de baþlatýldýðý kabul edilmektedir. Damardan çeþitli maddelerin þýrýnga edilmesiyle cesetlerin çürümesini önlemeye yönelik tahnite dair ilk bilgileri ayrýntýlý bir þekilde Ýskoçya´lý anatomi bilgini William Hunter vermiþtir.

Tahnit istekleri son yýllarda Ýngiltere´de ve özellikle de ABD´de yaygýnlaþmýþ durumdadýr. ABD´de son zamanlarda ortaya çýkan bazý cenaze iþleri þirketleri, ölünün gömülme öncesinde ziyaret edilmesini saðlamak için özel tahnit iþlemleri yapmaktadýr. Bu iþin ticaretini yaygýnlaþtýran bazý þirketlerin, tahnit edilmiþ örnek cesetleri sergiledikleri de görülmektedir. Modern tahnit iþleminde ise toplardamarlarýn birinden kan çekilerek ana atardamardan birine ilâç þýrýnga edilir. Sonra vücuttaki su birikintileri bir iðneyle çekilerek yerine koruyucu madde verilir. Kuruduðu zaman bu madde ölünün büzüþmesini ve esmerleþmesini bir süre için önler. Ancak bu iþlem cesede devamlý bir koruma saðlayamaz. Nitekim Lenin´in büyük bir özenle tahnit edilmiþ ölüsü, muntazam aralýklarla tahnit iþlemine tâbi tutulmaktadýr. Tahnitin esas gayesi, ölü yakýnlarýnýn onu hayattakine benzer þekilde görme arzularýna cevap vermektir.

Ýslâm dini açýsýndan tahnitin hiçbir deðeri ve önemi yoktur. Bunlarýn da ötesinde Ýslâm, cesedin tahnitini ve yakýlmasýný yasakladýðý gibi, ölüm hadisesinin kesinleþtiði anlaþýldýktan sonra gömme iþleminin geciktirilmesine bile izin vermez. Ýslâm´a göre insan topraktan yaratýlmýþtýr, öldükten sonra topraða gömülecek, toprakla bütünleþecek ve yine toprak olacaktýr.

 


radyobeyan