Pankreas By: rabia Date: 30 Mart 2010, 13:45:04
Pankreas

Karýn boþluðunda, mide ile onikiparmak baðýrsaðý arasýna yerleþtirilmiþ pembe renkli, 80-100 gram aðýrlýðýnda, 13-18 cm. uzunluðunda ve 3-4 cm. geniþliðindeki küçücük bir salgý bezi olan pankreasa boyundan büyük vazifeler yaptýrýlmaktadýr. O kadar hayatî fonksiyonun küçücük bir et parçasýnýn neresine sýðdýrýldýðýna hayret etmemek mümkün deðildir. Pankreasýn yaklaþýk % 98’ini teþkil eden 78-95 gramlýk kýsmýnda üretilen ve bir kanalla baðýrsaða boþaltýlan enzimler ve bikarbonat, sindirim iþinde kullanýlýrken, kalan % 2’lik kýsmýný teþkil eden 2-5 gramlýk hücre topluluðuna ise, iç salgý bezi olarak metabolizmada karbonhidrat düzenleyici hormonlar olarak bilinen insulin ve glukagon ürettirilir.
Dýþ salgý bezi olarak sindirim enzimlerini ihtiva eden pankreas özsuyu günde en az 700, en fazla da 2.500 ml kadar üretilir. Sindirim enzimlerinin üretildiði bu küçük bez birimlerinin büyüklüðü 1-3 mm, bir birimdeki (asinus) bez hücresinin sayýsý ise 100 kadardýr. Bu birimlerin ürettiði sindirim enzimleri 2-3 mm. kalýnlýðýnda bir kanal (ductus pancreaticus) vasýtasýyla baðýrsaða dökülür. Ýnsanlarýn % 40’ýnda bu kanal iki adet olabilir. Hormon salgýlarýný üretmeye vesile olan iç salgý bezindeki küçük adacýklar (Langerhans adacýklarý) yeni doðmuþ bebekte 200.000 kadardýr. Eriþkinlerde ise bu hücre kümelerinin sayýsý 1-2 milyonu bulabilir. Her bir adacýðýn çapý 100-500 µm kadardýr, hormon üreten bu hücre adacýklarýnýn toplam hacmi ise, 2-5 cm3’tür. Bir adacýktaki hücre sayýsý da 3.000 civarýndadýr. Bu hücre adacýklarýnýn % 20’si glukagon üretmekle vazifeli alfa hücreleri, % 80’i ise insülin üretmekle vazifeli beta hücreleridir.
Kandaki þeker miktarý (glukoz) normalin üzerine yükseldiðinde bunu düþürmek için salgýlanan insülin, ayný zamanda, þeker hâlindeki bu fazla kalorinin yað ve karbonhidrat hâlinde depolanmasýný da tetikleyen bir hormondur. Ayrýca yaðlarýn bir enerji kaynaðý olarak yýkýlýp parçalanmasýný da yavaþlatýr. Ýnsülinin aksine iþler yaptýrýlan glukagon ise, kan þekeri seviyesini yükseltici tesiriyle bilinir, ayný zamanda yað asitlerinin parçalanmasýný tetikleyerek yað depolanmasýnýn önlenmesinde rol alýr. Kandaki þekerin normal miktarý 70-100 mg/dl olarak kabul edilir. Bu miktar 45 mg/dl’nin altýna düþerse hipoglisemi, 35 mg/dl’nin altýna düþerse hipoglisemik þok olarak kabul edilir. 120 mg/dl’nin üzerine çýktýðýnda ise hiperglisemi (þeker yüksekliði) baþlamýþ kabul edilir. Bu deðer 180 mg/dl’nin üzerine çýktýðýnda ise, þekerin fazlasý böbreklerden idrarla atýlmaya baþlar. Her þeyi bir denge ve nizâm iþinde yaratan Rahmeti Sonsuz, vücudun þeker, yað, protein ve enerji dengesini muhafaza etmesi için, çok hassas bir sistem ihsan etmiþtir. Bu iki hormon doðrudan kana verildiði ve kanla bütün vücut hücrelerine daðýtýldýðý için tesirleri bütün hücrelerde görülür.
Baðýrsaða dökülen pankreas özsuyu saatte yaklaþýk 5 ml kadar salgýlanýr. Aþýrý uyarýldýðýnda saatte en fazla 480 ml’ye kadar üretim yapýlabileceði de görülmüþtür. Ortalama olarak her vücut kilosu için eriþkin bir insanda 17-20 ml kadar salgý üretilir ki, bu en fazla 3.300 ml kadar bir salgý demektir. Sudan çok az daha yoðun olan (1.007-1.014) bu salgý içinde, yaðlarý parçalayan lipaz, karbonhidratlarý parçalayan amilaz, proteinleri parçalayan tripsin ve kimotripsin, proelastas ve karboksipeptidazlar gibi enzim kompleksleri bulunur. Görüldüðü gibi pankreasýn kanallý bez olarak (exocrin) yaptýðý faaliyet, sindirim için çok büyük önem arz etmektedir. Yediðimiz gýdalarýn içindeki bütün temel unsurlarý parçalayarak emilebilecek basit birimlerine dönüþtürme yolunda pankreasýn hayatî bir rolü vardýr. Bu enzimlerin tesadüfen ortaya çýkmasý da asla ihtimal dâhilinde deðildir. Çok kompleks yapýdaki bu enzimlerin sentezlenmesine ait þifreler, vücudun diðer programlarýyla birlikte henüz tek hücre hâlindeyken bile DNA molekülüne iþlenmiþtir. Bizim neler yiyebileceðimizi ve yediklerimiz içinde hangi moleküllerin vücut için gerekli olduðunu bilen Rabbimiz (cc), bu gýdalarýn vücut için kullanýlabilir hâle dönüþtürülmesi için de, uygun enzimleri sentezleme þifresini pankreasýmýza ihsan etmiþtir. Bir litrelik pankreas özsuyunun 987 gramý su, 13 gramý ise kuru maddedir. Bunun 600 mg/l’si albumin, 400 mg/l’si globulin, 0,5-1 mmol/l’si glikozdur. Pankreas özsuyu içindeki artý ve eksi yüklü iyonlarýn miktarý, buradaki sindirimin saðlýklý olmasý için çok mühimdir. Bu denge bozulduðu zaman enzimler gerektiði þekilde tesir icra edemezler. Bunun için bikarbonat yoðunluðu en fazla 140 mmol/l’ye kadar olmalýdýr. Hâlbuki kandaki bikarbonat’ýn deðeri 24 mmol/l’dir. Klorid yoðunluðu ise kanda100 mmol/l iken, pankreas sývýsýnda 30 mmol/l’dir. Sodyum (142 mmol/l) ile kalsiyumun (4 mmol/l) kandaki ve pankreas sývýlarýndaki deðerleri ise aynýdýr. Gýda alýndýktan 1-2 dakika sonra baþlayan enzim salgýlarý, yemekten sonra 3 saate kadar devam eder. Pankreas enzimlerinin bir hususiyeti de bazik bir vasatta tesir etmeleridir ki, bunun için de, mideden gelen asitli sývýnýn bazik hâle dönüþtürülmesi için, pankreas tarafýndan pH derecesi 7,5-8,8 arasýnda olan sodyumbikarbonat salgýlanýr.
100 gramlýk küçücük bir doku parçasýna yüklenen sindirim enzimlerini ve temel metabolizmaya ait hormonlarý salgýlama vazifelerinin aksatýlmadan icra edilmesini, bu dokularý teþkil eden hücrelerin aklýna ve ilmine vermek mümkün müdür? Veya hücrelerin yapýsýna yerleþtirilmiþ atomlarýn dizilip, dev moleküller hâlinde mükemmel kabiliyetler göstermesinin arka plânýndaki bilgi ve iradeyi atomlarýn kendisine verebilir miyiz? Bütün bunlarýn muhal olduðunu hepimiz idrâk edebiliriz. Bu kadar kabiliyet sergileyen kimyevî fabrika hükmündeki bir organýn faaliyetleri de tabiî ki, bir ölçü ve nizâm içinde yürütülecektir. Sentezlenen her enzim ve hormon molekülünde Rahmeti Sonsuz’un bir mührünü görmek için biraz dikkat etmek yeterli olacaktýr. Ýnsan denilen meçhuldeki sanatlarý araþtýrdýkça hayret içinde kalacak ve imanýmýz daha da artacaktýr.
Prof.Dr. Arif SARSILMAZ