Haram Yemek By: Mehmed Date: 28 Mart 2010, 03:42:33
Cenâb-ý Hak sayýsýz nimetler vermiþ ve insanlýðýn hizmetine sunmuþtur. Bunlardan ancak az bir kýsmýný yasaklamýþtýr. Âyet ve hadislerin ortaya koyduðu hükümlerle yapýlmasý kesin olarak yasaklanan þeylere haram denir. Haramlarý tayin eden Allah’týr. Fakat netice itibariyle bakýldýðýnda da Allah’ýn haram kýldýklarý gerçekten insan için zararlýdýr. Haram kýlýnan þeylerin arkasýnda birçok hikmet bulunmaktadýr. Haramlar insana maddî ve manevî zararlar getirebilecek kapýlar hükmündedir.
Hiç kimse, helâlleri haram, haramý da helâl yapamaz. Kur’ân- Kerim’de de bu hususta pek çok ihtar bulunur. Bundan baþka hadis-i þeriflerde de bu mesele hassasiyetle vurgulanmýþtýr. Resul-i Ekrem (asm) bir hadislerinde þöyle der: “Ýbadet on parçadan müteþekkildir; bu on parçanýn dokuzu helâl rýzkýn aranmasýndadýr.”
Mü’min harama düþmeme konusunda azamî dikkat göstermelidir. Ýnsan kalbine akýp gelen kan, helâl rýzkýn ürünü ise, onunla hem maddî kalp, hem mânevî kalp saðlýklý olacaktýr. Necis kanýn deveraný ile meþgul olan bir kalp, bozulmaktan kurtulamayacaktýr. Bu mesele ile ilgili Ýbrahim Hakký, Marifetnamesinde þöyle söyler: Ýnsanýn fiilî hareketleri yeme içmesine göredir. Eðer haram yerse, hareketleri ve sözleri harama yönelir. Helâlinden fazla yerse, söz ve hareketleri lüzumsuz ve yersiz olur. Dolayýsýyla haramlar kalbi katýlaþtýrýr ve ibadetlerdeki huzur ve huþuyu alýr. Özellikle de, teheccüd ve gece namazýndaki tembelliðin asýl sebeplerinden birisi de, haram lokma olduðu söylenir.
Bediüzzaman, bu mesele ile ilgili Mesnevî-i Nuriye’de þöyle bir tesbitte bulunur: “Hem senin mahiyetine öyle mânevî cihazat ve lâtifeler vermiþ ki, bazýlarý dünyayý yutsa doymuyor. Bazýlarý bir zerreyi kendinde yerleþtiremiyor. Baþ bir batman taþý kaldýrdýðý halde göz bir saçý kaldýramadýðý gibi, o letâif bir saç kadar bir sýkleti kaldýramýyor. Yani gaflet ve dalâletten gelen küçük bir hâlete dayanamýyor. Hatta bazen sönüyor ve ölüyor. Madem öyledir, hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir iþarette, bir öpmekte batma. Dünyayý yutan büyük letaifini onda batýrma.”
Haram lokma duâlarýn bile kabulüne manidir. Resûlullah bir hadis-i þeriflerinde, “Dualarýnýzýn kabul olmasýný istiyorsanýz, helâl lokma ile besleniniz! Çok kimse vardýr ki, haram yer, haram giyinir, sonra da ellerini kaldýrýp dua eder. Böyle birinin duasý nasýl kabul olunur?”
Sahabeler bu konuda o kadar titiz davranmýþ ki, þüphelendikleri zaman, ellerini boðazlarýna atarak kusmuþlardýr. Çünkü Peygamber Efendimiz (asm) “Vücudunda bir tek haram lokma bulunan bir kimsenin ancak Cehennemle temizleneceðini söylemiþtir.”
Mevlânâ, “Ýlim de, hikmet de helâl lokmadan doðar. Aþk da, merhamet de helâl lokma ile meydana gelir. Bir lokma haset ve hileyi, cehalet ve gafleti, kin ve adaveti netice verirse, bil ki o haram lokmadandýr. Kalbe ekilen tohumlar ne ise, ürün de o olacaktýr.”
Helâl lokmanýn iffetle de çok alâkasý vardýr. Helâl yiyecek azalýrsa, marifet ve hakikat kaybolur. Bir mânâsýyla hikmet olan marifetin kaybolmasý, þehvet ve gadabýn bozulmasýný netice verir. Gayr-i meþrû yollarla gelen kazançlar çocuklarý da gayr-i meþrû yollara sevk edecektir. Dolayýsýyla zamanýn deðiþmesi, asrýn baþkalaþmasý, herkesin öyle olmasý hakikî Müslümanlarý etkilemez. Büyük zatlar, haramla beslenen anne babalarýn çocuklarýnýn mânevî yapýsýnýn bozulabileceðini söylerler.
Ýmam-ý Gazali, haram yiyen bir kadýnýn sütüyle beslenen çocuðun, ileride habis þeylere ve çirkin iþlere meyledeceðini söyler.
Anne ve babalarýn damarlarýndaki bir parça haram, çocuðun muvakkat veya müebbed kayma sebebi olabilir. Ebû Vefa Hazretleri, kendi hayatýndan bir kesitle bu meselenin önemini anlatýr. Ebu Vefa Hazretlerinin oðlu, sürekli elinde bir çuvaldýzla dolaþmaktadýr ve su tulumlarýný delmektedir. Konu komþu bir süre sonra babasý olan hazrete durumu bildirirler. Ebu Vefa buna çok üzülür ve eþine gider, bu durumun sebebinin, ikisinden birinin olduðunu söyler. Hamileyken yanlýþ bir hareketi olup olmadýðýna dair düþünmesini ister. Haným düþünür ve þöyle söyler: “Çocuðun doðmasýndan birkaç ay evvel komþuya gittim. Orada portakal ve nar gördüm. Caným çekti, isteyemedim. Ben de komþu görmeden elimdeki örgü týðýný meyvelere saplayýp saplayýp aðzýma götürdüm.” der. Ebu Vefa Hazretleri bunu duyunca, “Ýþte týðýný meyveye saplayýp birkaç damla da olsa, izinsiz ve haram olan meyve suyunu tatman, evlâdýmýzda tulumlarý delme þeklinde tezahür etti. Þimdi Allah’a dön ve af dile, komþundan da helâllik iste” der. Bir süre sonra çocuðun içine bir piþmanlýk gelir ve bir daha böyle bir þey yapmayacaðýna dair kendi kendine söz verir.
Hâsýlý ibadetlerin muteber, duâlarýn makbul, çocuklarýn salih olmasý ve mânevî hayatýn saðlýklý olmasý için helâl dairesinden ayrýlmamak gerekir.
Ynt: Haram Yemek By: queen Date: 05 Nisan 2010, 09:33:17
pek çok helal varken insan neden harama yönelir?
radyobeyan