Dikkatli Bir Hayat
Gül, menekþe, lâle, sümbül, yasemin ve diðer çiçekler mevsiminde yüzümüze güler, bir müddet sonra vazifelerini gelecek nesillere býrakýr giderler.
Sabahlarý bize merhaba diyen Güneþ, akþamlarý veda ederken, Ay baþýný çýkarýr ve selâm verir. Bulutlar, bir kumandandan emir alan askerler gibi baþýmýzýn üzerinde resmi geçit yapar, yeryüzündekilerin yüzünü güldürür, sonra çekilir gider. Dünyaya gelmemize vesile olan anne-babalarýmýz bir gül gibi bizleri koklar, sever, öper, okþar, bütün sýkýntýlarýmýza katlanarak bizi büyütür, ardýndan maddî-mânevî varlýklarýný bizlere emanet ederek bu misafirhaneyi terk eder giderler.
Ömür yapraklarýmýz her gün kopmakta.. süratle Allah'ýn huzuruna gitmekteyiz. Biz istesek de dünyada duramýyoruz, sevkiyat devam ediyor. Bizi sýrtýnda taþýyan dünyamýzýn da ömrü kýsalmakta, o da süratle ilâhî emre inkiyâd içinde bir sona doðru yol alýyor.
Mülkün hakiki sahibi Allah, mülkünde dilediði gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bize emanet ettiði hayatý O'nu hoþnut edecek þekilde deðerlendirmek bize düþüyor. Bulunduðumuz konumun hakkýný vermek için, bin bir tuzakla yolumuzu kesmek isteyen þeytan ve nefsin esiri olmamamýz ve engellere takýlmamamýz gerekiyor.
Yaratýlanlarýn en þereflisi olan insan, üstün meziyetlerle donatýlmýþ, paha biçilmez uzuvlarla süslenmiþ, kâinat âdeta onun için yaratýlmýþtýr. Her þey ona selâm durmakta, bütün nimetler onun üzerine yaðmur gibi yaðdýrýlmaktadýr.
Ýnsan eþyayý deðerlendirme kabiliyetine sahip kýlýnmýþ; ama o bu kabiliyeti Allah hesabýna deðerlendirmeli, amel-i sâlih, hakký tutup kaldýrma, emr-i bi’l-maruf nehy-i ani’l-münker (iyiliði emredip, kötülüklerden sakýndýrma) vazifesinde her türlü sýkýntýya katlanabilmelidir. Bu haliyle insan, melekleri geride býrakýr ve ulvi âlemlerin, Firdevslerin namzedi haline gelebilir. Fakat o, bu cevherlerin kýymetini bilemeyip, suiistimal ettiði zaman da, bedenî arzularýnýn esiri haline gelmekte, zillete mahkum olmakta ve esfel-i sâfilîne düþmektedir.
Ýnsanýn böyle bir sefalete ve talihsizliðe düþmemesi için, kendisini mükemmel cihaz ve hissi cevherlerle süsleyen Rabb'ini bilmesi, sevmesi O'nun emir ve yasaklarýna uymasý gerekir. Zira insan, kâinatý hüküm ve tasarrufunda tutan Allah'a muhtaçtýr. O, acz ve za'fýný kabullenip, hâliyle, kavliyle bütün ihtiyaçlarýný Rabbü'l-âlemin'den istemeli, þerlerden O'na sýðýnmalý ve her hâlükârda halini O'na arz etmelidir.
A. Haydar POLAT