Gaflet Uyku By: neslinur Date: 28 Mart 2010, 02:26:30
Gaflet-Uyku
Evliyânýn büyüklerinden Gavs-ül-âzam Seyyid Abdülkâdir Geylânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri gaflet hakkýnda buyurdular ki: Allhü teâlâdan hakkýyla hayâ ediniz. Gaflette olmayýnýz. Zamânýnýz, zâyi olup gidiyor. Hâlbuki siz, yiyemeyeceðiniz þeyleri toplamak, ulaþamayacaðýnýz þeylerin peþinde koþmak, oturamayacaðýnýz binâlarý kurmakla meþgûl oluyorsunuz. Bütün bunlar size, Rabbinizin huzûrunda hesap vermek için duracaðýnýzý unutturuyor. Hâlbuki Allahü teâlâyý anmak, âriflerin kalblerinde yerleþir. Onlarýn kalblerini kuþatýr. Onlara, Allahü teâlâyý hatýrlamaya mâni olan her þeyi unutturur."
Fýkýh, hadîs ve tasavvuf âlimlerinden Hamdûn-i Kassâr (rahmetul- lahi teâlâ aleyh) gafleti þöyle târif etmiþtir: "Kulun Rabbini unutup, O´nun rýzâsýný aramayý býrakýp, nefsinin esiri olmasýdýr. Dünyâ için süslenen kendisine bir fayda ve zarar vermeye gücü yetmeyen kimselere, insanla- ra karþý gösteriþ yapmasýdýr. Böyle kimseden daha aþaðý kimse yoktur. Dünyâyý gözünde küçültmezsen, dünyâ ehli gözünde küçülmez. Ýnsan gücü yettiði kadar kendi kusurlarýný görmeye çalýþýrsa, kendini beðenme belâsýndan kurtulur."
Büyük velîlerden Ebû Abdullah Nibâcî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri buyurdular ki: Allahü teâlâyý unutmak, O´ndan gâfil olmak, Ce- hennem´e girmekten daha þiddetli bir haldir. Allahü teâlâdan baþka þey- leri anmak, onlardan bahsetmek kalpte kasvete, katýlýða sebeb olur.<
Evliyânýn büyüklerinden Muhammed bin Ebû Verd (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: ?Gaflet iki kýsýmdýr. Biri rahmetten gaflet. Diðe- ri, gelecek olan azâbdan, cezâdan gaflet. Rahmetten gaflet, yükselmeyi engeller. Cezâdan gaflet ibâdetten alýkor. Gafletten kurtulan yükselir.?
Büyük velîlerden Süfyân-ý Sevrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Büyük bir kalabalýk, bir yere toplansa ve biri, içinizden akþama kadar kim yaþayacak, bilsin dense, kimse bilemez. Ýþin þaþýlacak tarafý þurasýdýr ki, eðer o kimselere; "Öyleyse, ölüm için gerekli hazýrlýðý yapan, ayaða kalksýn, dense kimse ayaða kalkmaz. Bu gafletten kurtulmaya çalýþmalýdýr."
Yine buyurdular ki: "Bir kimsenin, duâ ederken yalnýz kendisine duâ edip, ana-babasýna ve diðer müslümanlara duâ etmemesi, Kur´ân-ý kerîm okumayý bildiði halde her gün en azýndan yüz âyet okumamasý, câmiye girdiði halde iki rekat olsun namaz kýlmadan çýkmasý, kabristandan geçtiði halde mevtâlara selâm vermemesi, bir yerde yalnýz olarak yaþýyorsa, Cumâ günü þehre geldiði halde Cumâ namazý kýlmamasý, bulunduðu beldeye bir âlim geldiði halde, onun ilminden hiç istifâde edememesi, bir kiþi ile dost olduðu halde ismini öðrenmeden ayrýlmasý, bir tanýdýðý kendisini dâvet ettiði halde dâvetine gitmemesi, gençlik çaðý büyük bir fýrsat olduðu halde o zamanýný boþa geçirmesi, kendisi tok ve komþusunun aç olduðunu bildiði halde, ona bir þeyler vermemesi o kimsenin gafletindendir."
Tebe-i tâbiînin büyüklerinden, hadîs, fýkýh ve kýrâat âlimi, velî Yûsuf bin Esbât (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: ?Ýnsanlarýn medhet- melerine, çok övmelerine kavuþmak arzusundan çok sakýnýn. Zîrâ çok tehlikelidir. O, tam uçurumun kenarýdýr. O, ateþle oynamaktýr. Allah koru- sun bir an gaflet, insaný ebedî saâdetinden mahrûm eder.?
Büyük velîlerden ve hadîs âlimi Abdüla´lâ Kureþî (rahmetullahi teâlâ aleyh) sohbetlerinde mâlâyânîden uzak olup boþuna konuþmazdý. Büyük âlim Mis´âr´ýn bildirdiðine göre buyurdular ki: Ýnsanlar bir araya gelseler ve Allahü teâlâdan, Cennet´ten, Cehennem´den konuþmadan ayrýlsalar melekler derler ki: "Ey insanlar büyük gaflet içindesiniz..."
Meþhûr velîlerden Ahmed bin Ebü?l-Havârî (rahmetullahi teâlâ a- leyh) buyurdular ki: "Hak teâlâ bir insaný, gaflet içinde bulunmak ve taþ kalbli olmaktan daha beter bir þeyle imtihân etmemiþtir."
Evliyânýn büyüklerinden Ahmed bin Hadraveyh (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Gaflet uykusundan daha aðýr uyku yoktur. Þehvet- ten kuvvetli esaret yoktur. Gaflet aðýrlýðý olmasaydý. Þehvet gâlip gel- mezdi."
Evliyânýn büyüklerinden Ahmed bin Harb (rahmetullahi teâlâ aleyh) tesirli sözler söyleyerek kalbleri nûrlandýrýrdý. Bir sohbetinde buyurdular ki: Yeryüzü iki sýnýf kimseye çok hayret eder. Birisi, ölümden gâfil olarak, yataðýný, karyolasýný süsleyip uykuya yatandýr. Yeryüzü kendi hâl lisaný ile o kimseye; "Ey insan! Þu nâzik bedenin, yataksýz olarak arada bir perde bulunmadan, bende uzun müddet kalacak ve çürüyecek. Bunu niçin düþünmüyorsun?" Yeryüzünün kendisine hayret ettiði ikinci kimse de, ufak bir arâzi parçasý yüzünden kardeþi ile hasým olan kimsedir. Yeryüzü, kendi hâl lisaný ile o kimseye; "Ey insan! Münâkaþasýný yaptýðýnýz bu yerin sizden önceki sâhiplerinin nerede olduklarýný hiç düþündünüz mü?" der.
Büyük velîlerden Ahmed bin Mesrûk (rahmetullahi teâlâ aleyh) insanlarý gafletten sakýndýrýr; "Gafletin sebebi cahilliktir." buyururdu.
Evliyânýn büyüklerinden Alâeddîn Âbizî (rahmetullahi teâlâ aleyh) sýk sýk þöyle derdi: "Allahü teâlâdan gâfil olmayan, O´nu unutmayan Cennet´tedir."
Kendilerine ?Silsile-i aliyye? denilen büyük âlim ve velîlerin beþincisi olan Sultân-ül-Ârifîn Bâyezîd-i Bistâmî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Allahü teâlânýn kendileri sebebiyle nefsimi cezâlandýrdýðý bütün þeyler üzerinde düþündüm. Onlarýn en þiddetlisi olarak gafleti buldum. Allahü teâlâdan bir an gâfil olmak (bir an O´nu unutmak) Cehennem ateþinden daha þiddetlidir."
Yine buyurdular ki: "Ýnsana zararý en þiddetli olan þeyin ne olduðunu bilmek istedim. Bunun, gaflet olduðunu anladým. Gafletin insana yaptýðý zararý, Cehennem ateþi yapmaz. Yâ Rabbî! Bizleri gaflet uykusundan uyandýr. Lütuf ve keremin ile bu duâyý kabûl eyle."
Evliyânýn büyüklerinden Cüneyd-i Baðdâdî (rahmetullahi teâlâ a- leyh) buyurdular ki: "Allahü teâlâdan gâfil olmak, ateþte olmaktan beterdir."
Ýskenderiye´de yetiþen büyük velîlerden Dâvûd-i Ýskenderî (rahme- tullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Gönül kapýlarýnýn açýlmasýnda elde edilebilecek en büyük nasîb, gaflet hâlinden kurtulabilmektir."
Endülüs, Mýsýr ve Filistin taraflarýnda yaþamýþ büyük velîlerden Ebû Abdullah el-Kureþî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: Mâsiyetin, günâh iþlemenin sebebi gaflettir. Yâni Allahü teâlâyý unutmaktýr.
Evliyânýn büyüklerinden Ebû Ali Cürcânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Ýnsanlarýn çoðunun gâfil dolaþtýklarýný gördüm. Bu yolda dayandýklarý þey, bir zan ve tahminden ibârettir. Durumlarý bu iken, hakîkat üzere olduklarýný anlatýr ve kendilerine göre mükâþefeden (keþifden) bahsederler. Ne var ki, iþin aslýndan habersizdirler."
Ýran´da yaþayan büyük velîlerden Ebû Bekr Tamistânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri Ölümü, Allahü teâlâya kavuþturan bir kapý olarak vasýflandýrarak buyurdu ki: "Ölüm, âhiret kapýlarýndan bir kapýdýr. Bu kapýdan geçmeyen Allahü teâlâya kavuþamaz.".
Dünyâya ve dünyâda bulunanlara aslâ meyletmeyen Ebû Bekr Ta- mistânî hazretleri, dünyâyý îmâr etmenin gaflet ehlinin iþi olduðunu bildirerek buyurdu ki: "Gaflet, gaflet ehlinin iþi olduðu gibi, dünyâya önem vermek ve ona bel baðlayarak îmâr etmek de gaflet ehlinin iþidir.
Ancak her dünyâya çalýþan gaflet ehli sayýlmaz. Dünyâ ehli bir sanat ehlidir. Bir sanat ehli, yaptýðý sanatla kullara faydalý olmayý niyetine almalýdýr. Ýþ böyle olunca, ona gaflet ehli denmez. Ancak dünyâya gönül verip, onu elinde toplamak isterse, dünyâ ehli olur ve gaflet ehli sayýlýr. Yaptýðý sanatla kullara faydalý olmayý niyetine alan kimse, hem dünyâyý hem de âhireti îmâr etmiþ olur.
Kuzey Afrika´da yetiþen büyük velîlerden Ebü´l-Hasan-ý Þâzilî (rah- metullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Bizim bildiðimiz ve bildirdiðimiz bilgilerden haberi olmayan zavallýlar, büyük günahlarda ýsrar ederek devâm ettikleri halde vefât ederler. Çünkü onlar iyiliðin kýymetini, kötülüðün zarârýný, yâni bunlarý anlamaya yarayan bilgileri öðrenmemiþlerdir. Böylece nefislerinin hevâ ve arzularýna tâbi olarak günahlara dalmýþlar ve ömürleri bu gaflet ve câhillik içinde geçip gitmiþtir."
Tâbiînin büyüklerinden, hadîs ve fýkýh âlimi Eyyûb-i Sahtiyânî (rah- metullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Ömürlerini gaflet içinde geçiren, kulluk vazîfesini yapmayýp, ibâdetten mahrum kalan âsî insanlarýn hallerine çok acýrým."
Evliyânýn büyüklerinden Ferîdüddîn-i Attâr (rahmetullahi teâlâ a- leyh) buyurdular ki: "Ey gâfil! Sen nefs sâhibisin. Bu dünyâda kendini hesâba çek. Kalbindeki pislikleri temizlemek için mücâhede et. Büyükleri de kendine kýyas etme. Zîrâ bir velî, zehir de yese o zehir bal olur."
Büyük velîlerden Mansûr el-Betâihî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri gaflete düþmekten sakýndýrýrdý. Bu hususta; "Ýnsanýn müptelâ kýlýndýðý en çetin þey gaflettir. Allahü teâlâ bir kulunu severse, onu gafletten korur." buyurdular.
Evliyânýn büyüklerinden Muhammed Þüveymî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinden çok kimseler istifâde etmiþdir. Talebelerine de- vâmlý olarak; ?Allahü teâlâyý çok hatýrlayýnýz. Buna devâm ederseniz O?n- dan gâfil olmazsýnýz. Yâni günahlara dalmazsýnýz. Böylece bütün ihtiyaç- larýnýz, bütün sýkýntýlarýnýz hallolur.? buyururdu.
Tabiînden hadîs ve fýkýh âlimi, velî Mutarrif bin Abdullah (rahmetul- lahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: ?Sýddýklarýn kalbine gaflet gelmeseydi kendilerine Allahü teâlâdan gelen tecellîlere dayanamaz, can verirlerdi?.
GAFLETTEN UYANMAK ÝÇÝN
Mevlânâ otururken, bir havuz kenarýnda,
Geldi Þems-i Tebrîzî ve oturdu yanýnda.
Gördü ki Mevlânâ´nýn, yanýnda kitaplar var,
Onlarý göstererek, sordu ki: "Nedir onlar?"
Arz etti ki: "Babamýn, yazdýðý kitaplardýr,
Hepsi de inci gibi, kýymette bî-bahâdýr."
Þems onlarý isteyip, aldý kendi eline,
Ve kaldýrýp hepsini, attý suyun içine.
Mevlânâ çok üzülüp, dedi: "Eyvâh, pederden,
Kalan kitaplarýmýn, tamamý gitti elden."
Lâkin Þems-i Tebrîzî, elini uzatarak,
Çýkardý herbirini, hem de kuru olarak.
Mevlânâ görünce de, ondan bu kerâmeti,
Daha da saðlam oldu, ona teslîmiyeti.
Öyle ki sarsýlmaz bir kale gibi oldu tam,
Sohbetine daha çok, aþk ile etti devam.
Evlâdý Sultan Veled, der ki: "Þems-i Tebrîzî,
Ansýzýn gelip gördü, bir gün pederimizi.
Öyle ki, babam onun, dururken huzûrunda,
Yok olmuþtu gölgesi, o velînin nûrunda.
Önce herkes babama, tâbi iken, bu sefer,
Babam Þems´e uydu ve oldu onda cansiper.
Þems ona anlattýkça, Allah´ýn sevgisinden,
Babam þevkle dinleyip, geçerdi kendisinden.
Bu þekilde aylarca, devam etti bu sohbet,
Çok yüksek makamlara, erdi babam nihâyet."
Þems-i Tebrîzî ile, Mevlânâ hazretleri,
Sohbet ediyorlardý, geceleri ekserî.
Yine bir gün gecenin, bir mehtaplý ânýnda,
Sohbet ediyorlarken, medresenin damýnda,
Baktý Þems-i Tebrîzî, etrafýna birazcýk,
Buyurdu: "Hiç bir evde, görünmüyor az ýþýk,
Ölü gibi, gafletle, uyuyor bu kimseler,
Keþki kalkýp Allah´a, ibâdet eyleseler,
Zirâ kim, az sýkýntý, çeker ise bu günde,
Görmez fazla ýzdýrap, yarýn mahþer gününde."
O böyle söyleyince, hazret-i Mevlânâ da,
Ellerini kaldýrýp, duâ etti o anda.
Dedi: "Þems-i Tebrîzî, hürmetine Ýlâhî,
Uyandýr ölü gibi, yatan bu ahâlîyi."
Mevlânâ hazretleri, edince böyle duâ,
Baþladý gök yüzünde, bulutlar toplanmaða.
Þimþek çakýp, kuvvetle, gök gürledi peþinden,
Uyandý þehir halký, bu gök gürlemesinden.
Civardaki evlerden, sesler yükseliyordu,
Herkes korkularýndan, "Allah Allah" diyordu.
Hazret-i Þems buyurdu: "Nasýl þimdi insanlar,
Bu yalancý uykudan, bu sesle uyandýlar,
Hakîkî uykudan da, uyanmalarý için,
Teveccühü gerekir, bir veliyy-i kâmilin,
Bir Allah adamýnýn, mevcûdiyeti ile,
Gafletten uyanýrlar, bir þehir halký böyle."
Kendilerine ?Silsile-i aliyye? denilen büyük âlim ve velîlerin on sekizincisi olan Ubeydullah-ý Ahrâr (rahmetullahi teâlâ aleyh) þöyle anlatmýþtýr: "Mektebe gider, gelirdim. Gönlüm dâimâ Allahü teâlâ ile idi. Bir ân O´nu unutmaz, bir ân O´ndan gâfil olmazdým. Soðuk bir kýþ günü, kýrlýk bir yerden geçerken ayaðým çamura battý. Kurtulmaya çalýþýrken ayakkabým düþtü. O sýrada bir gaflet ârýz oldu. Bu iþle uðraþýrken, Allahü teâlâyý anmaktan uzaklaþtým hissine kapýldým. Karþýda köylü bir genç, çift sürüyordu; "Bak, þu genç bunca eziyyet içinde Allah´ý düþünüyor da, sen, ayaðýný çamurdan kurtarmak gibi küçük bir uðraþma yüzünden O´nu nasýl unutursun?" diyerek, hüngür hüngür aðlamaya baþladým. O zaman, herkesi kendim gibi her ân Allahü teâlâyý anar sanýrdým. Bülûð yaþýna eriþinceye kadar, Allahü teâlâdan gâfil olanlar bulunduðunu anlýyama- mýþtým. Allahü teâlânýn, herkesi, kendisini düþünmek, hatýrlamak, unut- mamak için yarattýðýný sanýrdým. Sonradan anladým ki, Allahü teâlâdan gâfil olmamak, yalnýz bâzý kullara mahsus ilâhî bir inâyet imiþ. Ancak riyâzet ve nefs mücâdelesiyle elde edilebilir, hattâ bâzýlarýnca bununla bile elde edilemez bir keyfiyet imiþ."
Ubeydullah-ý Ahrâr hazretleri, Allah adamlarýyla ve akýllýlarla berâber bulunmayý, gâfil ve câhil kimselerden de uzak durmayý tavsiye ederek buyurdular ki: "Bir gün Bâyezîd-i Bistâmî hazretlerine, sohbet sýrasýnda bir fütur, daðýnýklýk hâli gelmiþti. Bunun üzerine; "Meclisimize bir bîgâne, gâfil girmiþtir. Bu hâl ondan dolayýdýr. Onu arayýp bulunuz." buyurdu. Talebeleri iyice aradýktan sonra, böyle birinin bulunmadýðýný söyleyince; "Bastonlarýn bulunduðu yere bakýnýz." dedi. Talebeleri oraya bakýnca, bir bîgânenin asâsýný býrakmýþ olduðunu anladýlar, o asâyý oradan çýkarýp attýlar."
Bir gün Ubeydullah-ý Ahrâr´ýn talebelerinden biri, gâfil bir kimsenin elbisesini giyip sohbetine gelmiþti. Oturduktan bir müddet sonra, hocasý; "Bu mecliste bir gâfilin kokusu geliyor." dedikten sonra, o talebeye dönüp; "Bu koku senden geliyor, yoksa bir gâfilin elbisesini mi giydin?" dedi. O talebe hemen dýþarý çýkýp, o elbiseyi deðiþtirip geldi.
Evliyânýn büyüklerinden Ali Dede Bosnevî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine, uykuda nasýl yatýlacaðý hakkýnda sordular. Buyurdular ki: "Evlatlarým! Dört çeþit uyku þekli vardýr. Birincisi kafa üzere uyumak yâni sýrtüstü yatmak. Bu peygamberlerin uyumasýdýr. Böyle yatarken göklerin ve yerlerin yaratýlýþý ve dolayýsýyla Allahü teâlânýn büyüklüðünü düþünür- ler. Ýkincisi, sað taraf üzerine yatmak. Bu, âlimlerin ve âbidlerin, çok ibâ- det edenlerin uykusudur. Üçüncüsü sol tarafa yatmak. Bu, meliklerin, hükümdârlarýn uyuma þeklidir. Bunlarýn mideleri dolu olduðu için daha kolay hazmedilmesi maksadýyla böyle uyurlar. Dördüncüsü, yüzükoyun uyumak. Bu da þeytanlarýn uyuma þeklidir. Siz her zaman birinci ve ikinci þekli tercih ediniz."
Tâbiînin tanýnmýþlarýndan ve evliyânýn büyüklerinden Ka´b-ül-Ahbâr (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Uyuyacaðýn zaman sað tarafa ve kýbleye dönmüþ olarak yatýlýr. Çünkü, uyku bir çeþit ölümdür."
Büyük velî ve Hanbelî mezhebî fýkýh âlimi Ali bin Muhammed bin Beþþâr (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Yemek yiyeceðin ve uyuyacaðýn zaman, fazla yeme ve fazla uyuma."
Tâbiînin meþhurlarýndan olan Âmir bin Abdullah (rahmetullahi teâlâ aleyh) kendisine; "Gecelerin uykusuzluðuna, uzun ve sýcak günlerin susuzluðuna nasýl dayanýyorsun." diye sorduklarý zaman, cevâbýnda; "Ben yer deðiþtirdim, gündüz yemeðini geceye, gece uykusunu gündüze aldým. Bunda bir zorluk yoktur." cevâbýný verdi. Yâni geceleri uyumam, gündüzleri de oruçlu olduðum için bir þey yemem demek istedi. Geceleri uyumazdý, bütün gecelerini ibâdetle geçirir devamlý gözyaþý dökerdi. Niçin hiç uyumadýðýný soranlara; "Cehennem´in harâreti uykularýmý kaçýrttý." cevâbýný verdi. Her gördüðü þeyden ibret, karþýlaþtýðý her hâdiseden âhi- ret için hisse alýrdý. Yine Ýmâm-ý Mâlik (r.aleyh) haber veriyor ki: "Âmir bin Abdullah cenâzelerin önünde durur, kendinden geçer giderdi. (Âhirette olacak þeyler tek tek aklýna gelir. Kabrin sýkmasý, suâl meleklerine nasýl cevap verilir, Mahþerde insânýn hâli ne olur, Mîzânda hesâbý nasýldýr, a- mel defteri hangi taraftan verilir, sýrâtý nasýl geçer. Bütün bunlarý düþünür göz yaþý dökerdi.) Cenâzelerin affý için Allahü teâlâya yalvarýr, sýrtýndaki abasý düþer de farkýnda olmazdý."
Tâbiîn devrinin tanýnmýþ hadîs ve tefsîr âlimlerinden Atâ bin Meyse- re el-Horasânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Þeytanýn insan- larýn gözüne sürdüðü bir sürmesi vardýr. Bu sürme, insanlar, Allahü teâ- lâyý anacaðý zaman gelen uykudur."
Büyük velîlerden Biþr-i Hâfî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine bir kimse gelerek; "Gecenin bir saatinde olsun istirâhat etseniz." dedi. O da; "Allahü teâlâ geçmiþ ve gelecek bütün günâhlarýný baðýþladýðý Resû- lullah sallallahü aleyhi ve sellem, ayaklarý þiþinceye kadar ibâdet ettikleri halde ben nasýl uyuyabilirim? Çünkü ben bir tek günahýmýn bile, Allahü teâlâ tarafýndan baðýþlanmýþ olduðunu bilmiyorum."
Þam´da yetiþen büyük velîlerden Ebû Süleymân Dârânî (rahmetul- lahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Bir gece, uyku bastýrdýðý için biraz uyu- dum. Rüyâmda gördüm ki, bir hûri bana; "Beþ yüz senedir beni senin için yetiþtiriyorlar, sen ise uyuyorsun." dedi."
Müctehid âlim ve velîlerden Muhammed Þeybânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine niçin çok az uyuyorsun dediklerinde: "Nasýl uyuyabilirim? Bütün müslümanlar, bizim bir iþimiz olursa hâlimizi ona arzederiz, derdimize derman ancak odur derken gözüme uyku girer mi?" buyurmuþtur
Tabiînden hadîs ve fýkýh âlimi, velî Mutarrif bin Abdullah (rahmetul- lahi teâlâ aleyh) geceleri daha iyi ibâdet ve Allahü teâlânýn kullarýna hizmet edebilmek için uyur ve; ?Gecemi uyuyarak geçiririm. Piþman ol- muþ olarak sabahlarým. Bu hâli, bütün geceyi ibâdetle geçirip, sabaha kendini beðenmiþ olarak çýkanýn hâlinden daha fazla severim. derdi.
Mekke-i mükerremenin büyük âlim ve velîlerinden Vüheyb bin Verd (rahmetullahi teâlâ aleyh) herkes geceleri uyurken, kendisi yatmaz, yatsý abdesti ile sabah namazýný kýlardý. Yakýnlarýndan birisi; Niçin uyumuyorsunuz? diye suâl etti. Cevâbýnda; Allahü teâlanýn azâbý hakkýnda, okuduðum bir âyet-i kerîme ile bu hâle geldim. O benim uykumu kaçýrdý. Ne yaptýmsa uyuyamadým.buyurdular.
Ynt: Gaflet Uyku By: Lal-i Hal Date: 30 Haziran 2016, 03:44:20
Gaflet cok tehlikeli bir hastalik.Rabbim hepimizi bundan beri kilsin insallah.Rabbim ibadetteki gayretimizi muhabbetimizi ziyade eylesin.Allah razi olsun payalsim jcin
Ynt: Gaflet Uyku By: Mevlüde Date: 17 Aðustos 2016, 10:01:39
Tekrardan okumak nasip oldu elhamdulillah.ihtiyac tekerrur ettiice okuyorum.gaflet cok buyuk bi zaiyat.Rabbim her birerlerimizi muhafaza eyelsin insallah
Ynt: Gaflet Uyku By: Rüveyha Date: 18 Aðustos 2016, 19:54:56
Esselamu aleykum..Kulluk bilincini unutmak gaflettendir..Mevlam bizleri göz açýp kapayýncaya dek bizi bize býrakmasýn ÝnþaAllah
Ynt: Gaflet Uyku By: HALACAHAN Date: 18 Aðustos 2016, 22:39:51
Aleykum selam ..Mevlam bu gibi ruhumuzu rahatsýz eden hastalýklardan hepimizi korusun ..
Ynt: Gaflet Uyku By: Sevgi. Date: 19 Aðustos 2016, 07:48:29
Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam hiç kimseyi gaflete düþürmesin inþaAllah. Amin ecmain...
Ynt: Gaflet Uyku By: ceren Date: 19 Aðustos 2016, 16:46:24
Aleykümselam.Hak ile batýlý ayýran ve gaflet uykusundan uyanýp allahýn rahmetini kazanan kullardan olalým inþallah...
Ynt: Gaflet Uyku By: HALACAHAN Date: 02 Aralýk 2016, 21:23:19
Allahim biZleri gafletten uyandir..Bizlere hayirli kapilar ac ..bizleri rizani kazanan kullarindan eyle ..
Ynt: Gaflet Uyku By: Bilal2009 Date: 27 Nisan 2022, 11:50:19
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri unutan ve unutulanlardan eylemesin Rabbim paylþaým için razý olsun
radyobeyan