Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Tabakat By: armi Date: 27 Mart 2010, 20:18:58


TABAKAT





Tabakalar, hal tercümesi kitabý.

Arapça bir kelime olan tabakat, tabaka kelimesinin çoðuludur. Kelime olarak tabaka, sýra halinde üst üste konulmuþ þeylerden her biri, kat, derece, zümre, sýnýf, nesil, kuþak, tek yapraktan ibâret kaðýt, cepte taþýnan, tütün ve sigara konulan kutu manalarý için kullanýlýr.

Hal tercümesi kitabý olarak yazýlan tabakat, ayný çaðda yaþamýþ, ayný bilim dalýyla uðraþmýþ, ayný mezhep ve tarikatýn üyesi olan kiþilerin hayatlarý iþlenmektedir. Bu çeþit tabakat kitaplarý, genellikle on veya yirmi yýllýk bir süreyi kapsamaktadýr. Hadisçilerin hayatýný anlatan kitaplara, "tabakatü´l-muhaddisin", fakihlerin hayatýný anlatan kitaplara da, "tabakatu´l-fukaha", þairlerin hayatýný anlatan kitaplara ise, "tabakatu´s-þuara" ve mutasavvýflarýn hayatýný anlatan kitaplara " tabakatu´s-sufýyye", kýrâat alimlerinin hayatýný anlatan kitaplara da, "tabakatu´l-kurra" denilir.

Bu çeþit tabakat kitaplarýnýn ilki, sahabe ve tâbinle ilgilidir. Günümüze kadar ulaþan en eski tabakat kitabý, Ýbn Sa´d´ýn et-Tabakatü´l-Kübra ya da Kitabü´t-Tabakati´l-Kebir adlý eseridir. Tabakat der demez, bu eser akla gelmektedir. Çünkü bu kitap, tabakat ilminde yazýlan kitaplarýn en deðerli ve önemlilerindendir (Abdulvahhap Abdullatif, el-Muhtasar fi Ýlmi Ricali´l-Eser, Kahire 1952, s. 18 vd.). (Ýbn Sa´d´ýn bu eseri hakkýnda geniþ bilgi için bakýnýz: Subhi Salih, Hadis Ýlimleri ve Hadis Istýlahlarý, Ankara 1973, terc. Yaþar Kandemir, s. 291 vd.).

Tabakat ilmi, edebiyattan tasavvufa, matematikten tarihe, mimarlýktan taþ iþçiliðine kadar deðiþik meslek sahiplerinin, bilginlerinin ve sanatçýlarýn hayatýný anlatýr. Tabakat kitaplarý, ilk önce araplar tarafýndan yazýlmaða baþlandý (Meydan Larousse, Tabakat Md.)

Tabakat konusu, daha çok hadis ilminde incelenmiþtir. Hadis ilmine göre, bir tabakada toplanan kiþiler, bir evvelki tabakada toplanmýþ olan kiþilerden bilgi edinmiþler ve öðrendiklerini kendilerinden sonra gelen tabakalardaki insanlara nakletmiþlerdir.

Ýslâm dünyasýnda hadis çalýþmalarý baþlayýnca, ilk dönemlerde muhaddislerin tabakatý yerine ravilerin tabakatý yazýlmýþ, ancak daha sonra muhaddislerin tabakatý ortaya çýkmýþtýr. Hadisle ilgili bazý tabakat kitaplarýnda da, yazar, baþlangýçtan kendi zamanýna kadar olan ravileri sýralamýþtýr.

Bir de tabakat kitaplarýnda söz konusu olan kiþilerin önce künyesi (lâkabý), nesebi (soyu) ve nisbeti yani nisbet edilen memleketi yazýlýr (Katip Çelebi, Keþfü´z-Zunun, Ýstanbul 1943, II, 106 vd.).

Kur´an´da iki yerde "tibâk" ve iki yerde de "tabaka" kelimesi geçmektedir. Tibâk kelimesinin bulunduðu bir âyetin meâli þöyledir:

"O, (öyle Yüce Allah ki,) yedi göðü birbiri üzerinde tabaka tabaka yarattý." (el-Mülk, 67/3).

Bu âyette geçen tibâk kelimesi, türkçeye tabaka tabaka diye tercüme edilir. Gök tabakalarý ile ilgilidir. Alimler bu hususta çeþitli yorumlarda bulunmuþlardýr (Geniþ bilgi için bk. Elmalýlý Hamdi Yazir, Hak Dini Kur´an Dili, tstanbul 1971, VII" s. 180 vd.)

Kur´an´ýn baþka bir yerinde de, (Nuh, 71/15), tibâk kelimesi geçmiþ ve orada da tabaka tabaka manasýnda kullanýlmýþtýr.

Tabaka kelimelerinin ikisi de bir ayette bulunmaktadýr ve bu ayetin meâli þöyledir:

"Siz mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz." (el-Ýnþikâk, 84/19).

Bu ayetteki tabakadan tabakaya ifâdesinde de, gök yüzünün tabakalarý kasd edilmektedir (el-Ýsfahânî, el-Müfredât, Ýstanbul 1986, s. 449 vd.).

Hz. Muhammed (s.a.v.) de, ümmetinin beþ tabaka olduðunu ifâde etmiþtir. Kendisi ve ashabýnýn birinci tabakadan olduðunu, ayný zamanda bu tabakanýn ilim ve imân ehli olduklarýný söylemiþtir. Ondan sonraki tabakanýn da, iyilik ve takva tabakasýnýn olduðunu anlatmýþtýr (Ýbn Mâce, Fiten, 28).


radyobeyan