Hayat ve Denge
Maddî-mânevî erozyonlarýn insanlarý tehdit ettiði bugünkü dünyada, insanlarýn çoðu güvensiz ve kararsýz bir durumda. Bugünkü dünyanýn hali þöyle tasvir edilebilir: Beklenmedik bir anda ve ihtimal verilmeyen yerlerde teröre kurban giden insanlar, geride kalan aile ve çocuklarý, akraba ve dostlarý yarýnlarýndan emin olmayan milletler ve devletler topluluðu...
Þu çok nettir: Dünya dengesini arýyor. Hiç þüphesiz, bu, ancak denge üzerine kurulmuþ bir hayatla mümkün olabilecektir. Dengeli hayat ise, insanlýða mutluluk ve saâdet sunacak, vicdaný huzura kavuþturacak bir tarzýn adýdýr. Ve bu; dünya ve ahirete, kalb ve kafaya, ilim ve imana, acý ve tatlýya, keder ve sevince, güzel ve çirkine, kadýn ve erkeðe bir bütün olarak bakýp, bu bütünü Allah hesabýna deðerlendiren gönül kahramanlarý ister.
Çok þükür, bu insanlarýmýz var. Ülkelerinde rüþtünü ispat etmiþ bu gönül erleri, dünyaya açýlmýþ durumdalar. Ancak ne yazýk ki, yine bu dönemde, bu insanlarýn yollarý kesilmekte ve insanlýk hizmetine engel olunmaktadýr. Hasbî ruhlar, bu durumu anlamakta güçlük çekmekte, vicdanlarýnda taþýdýklarý mesuliyet ve sorumluluðun hakkýný vermekte oldukça zorlanmaktadýrlar.
Uyuþturucularýn tuzaðýna düþmüþ gençler, ne yapmak istediðini bilemeyen insanlar var. Bu insanlarýn imdadýna koþmak için, eskiden olduðu gibi bugün de çeþitli metotlar mevcuttur. Kötülüðe esir olmuþ insanlar, iman, ilim ve ahlâkî kurallarla ikna edilebilir; gençlik taþkýnlýðý, enerjileri müspete kanalize edilmekle engellenebilir. Bunun çaresi, hasbî ruhlardýr.
Müspet düþünen ve her durumda yapýcý davranan hizmet erleri; tatlý dilli, güler yüzlü, þefkat ve merhamet buutlu, insaný insan olduðu için seven ve deðer veren yüce ruhlardýr. Dünya, insana saygý duyan ve ona hizmeti en büyük ibadet sayan bu gönül mimarlarýna kucak açmalý, onlarý baðrýna basmalýdýr.
Allah, kâinatý muhabbet üzere yaratmýþtýr ve yine muhabbetle devam ettirmektedir. Sevginin, þefkat ve merhametin olmadýðý bir dünyada, huzur ve güven olamaz; mal, can ve namus emniyeti bulunamaz. Sevgi ve þefkati temin edecek, gönüllerde bu güveni mayalayacak imandýr, imanla yaþanmýþ ve denge üzerine kurulmuþ bir hayat modelidir.
Ýnsanî deðerleri ve kâinatý, gerçek mânâsýyla insanlara tanýtma gayretiyle koþan; þefkat ve merhametle kollarýný açýp, insanlarý baðýrlarýna basan; yaþamak için deðil, yaþatmak için her türlü fedakârlýða katlanan hasbîler, üzerlerine düþeni yapýyor ve yapmaya da devam edeceklerdir. Çünkü onlarýn en büyük derdi, hayatlarýnýn mânâsý olarak gördükleri Allah'ýn rýzasýný kazanmaktýr.
A. Haydar POLAT