Denemeler
Pages: 1
Mucitler By: rabia Date: 24 Mart 2010, 17:37:25
Mucitlerin Dünyasý

Mucitliðin (creativity) 50’den fazla tarifi olduðu söylenir. Mesela bazýlarýna göre mucitlik, hayal gücüne dayalý bir kabiliyettir. Bu kabiliyeti geliþmiþ bir kimse, daha önce mevcut olmayan bir þeyin imajým zihninde þekillendirir. Eðer bu bir telifse, hafýzasýna ve mevcut tecrübelerine dayanarak sentezlediði imajlarla yeni ifadelere ulaþýr, yani yazýda mucitliði yakalar.

Mucitlik için belli bir hazýrlýk devresi gereklidir. Her insan belli bir konuda mucit olabilir, yeter ki buna hazýr olsun. Gerçekten de insan, ancak görmeye hazýr olduðu þeyleri görebilir, öðrenmeye hazýr olduðu þeyleri öðrenebilir ve icat etmeye hazýr olduðu þeyleri icat edebilir. Gerek maddi gerekse manevi his ve lâtifelerimize ait kanallar açýk olmadan uyarýlan, malumatý, ipuçlarýný ve verilen almam ýz mümkün deðildir. “Yeni” mesajlarý alabilenler, “yeni” imajlar oluþturabilirler.

Bu hazýrlýk safhasýnda “tecessüs” büyük bir rol oynar. Mütecessis (gözlem yapan, meraklý) insanlar, baþkalarýnýn dikkat etmediði þeylere dikkat ederler, baþkalarýnýn fark etmediði þeyleri fark ederler. Muðlâk görünen fenomenlere tolerans ve sabýrla yaklaþýrlar. Bütün hislerini aktif hale getirerek nesneleri ve olgularý, yepyeni tecrübelerle özümlerler. Yeni mesajlarý kaydederler. Kýsacasý sýradýþý bir hassasiyet taþýrlar.Bediüzzaman Hazretleri bu “hazýrlýk”, “açýklýk”, “tecessüs” ve “hüþyar olma” kavramlarýna dikkat çekerken, hâyâlâttan tecerrüd etmeyi, külliyetle o hususi fenomene dalmayý, latifelerle ona karþý teveccüh etmeyi veya kalbin gözüyle, ruhun nazarýyla ona mukabil durup, gözü ona tevcih edip beklemeyi tavsiye eder.

Mucitlik için hem mefhumlara hâkim olmak, hem de mevcut malumatý stratejik bir þekilde kullanmasýný öðrenmek gereklidir. Bilme anlama, keþfetme nedir, bunlarý bilen bir insan icatlara yaklaþmýþtýr. Maddi idrak ötesi (Meta-kognitif) kabiliyetler olarak tanýmlanan ve tefekkürü þuurlu bir þekilde yönlendirerek etkin malumat yardýmýyla orijinal fikirler üreten bu istidatlar mucitliðin þartlarýndan biridir.Öte yandan akýcýlýk, detaylara inip ince iþlemler gerçekleþtirme, esneklik ve özgünlük de mucitliði ortaya çýkaran kabiliyetler arasýndadýr.Mesela, öðrencilere yarým kalmýþ bir hikaye vererek onlardan bunu tamamlamalarýný istemek, bu tür kabiliyetlerin tesbiti için güzel bir yoldur. Ortaya çýkan eserler, insicam açýsýndan ne kadar akýcý, mana yönünden ne kadar ince iþlenmiþ, alternatif kurgu bakýmýndan ne kadar esnek ve yorum açýsýndan ne kadar açýk ve özgün ise, o öðrencilerin o kadar çok mucitliðe sahip olduklarý söylenebilir. Ancak mucitlik, beyinden ziyade ruhun bir fonksiyonu olduðu için, tam olarak tarif edilmesi çok güçtür (Benzer bir güçlük zekâ için de geçerlidir). Ortaya çýkan eserlere göre farklý yorumlar yapýldýðý için, farklý tariflerin yapýlmasýný yadýrgamamak gerekir.

Mucitliði geliþtiren bir vesile de dile olan hâkimiyettir. Bir nesne veya hadiseyi olabildiðince detaylý tasvir edebilen bir insan, daha önce tespit edilemeyen unsurlarý fark edebilir. Bu ayrýntýlý tasvir için de yeni bir dile, yani muhtevasý geniþ, çaðrýþýmlarý zengin kavramlara ve terimlere ihtiyaç vardýr. Yeni kavramlarla yeni tasvirler yapanlar, detaylarý tetkik ederken genel iliþkileri de göz ardý etmeyenler icatlara ulaþabilirler. Mevcut tecrübelere, “taze” yorumlar ancak bu þekilde getirilebilir. Ülfet perdesi ancak bu yeni dille yýrtýlabilir.

Mucitlikle alakalý önemli bir husus da, icatlarýn birer tesadüf eseri olarak ortaya çýkmamasýdýr. Zannedildiðinin aksine bir icat, “hazýr” bir zihinle tesadüfî bir hadisenin etkileþiminden tezahür etmez. Ýngilizcede “beklenmedik þeyleri bulma þansý veya icatlara kazara ulaþma kabiliyeti” anlamýnda “serendipity” diye bir kelime vardýr. Bu kelime, Batýlýlarýn mucitliðe bakýþ felsefelerini özetlemektedir. Hâlbuki “hazýr” bir ruh, sebeplere riayet ettiði için, kendisi farkýnda olmasa bile bir tür duada bulunmaktadýr. Zamaný geldiyse, bu duasý kabul edilir. Cehalet ve aczine binaen ilhama mazhar olur. Yani çevresindeki nesne ve hadiselere daha dikkatli baktýrýlýr ve icatlar ihsan edilir. Penisilin, X-ýþýnlarý gibi icatlar hep böyle bir duanýn eseridir, tesadüfün deðil.

Özetle hepimizin içinde bir mucitlik tohumu saklýdýr. Önemli olan bu tohumu keþfedip onun yeþermesi için gayret etmektir. Tohum çatladýktan sonra, “faydalý” eserler verilmezse, mucitliðin de bir manasý yoktur. Ulvi maksatlar için, insanlýðýn yararýna kullanýlmayan bir mucitlik, afettir.

Metin Öztoprak



radyobeyan