Sur By: armi Date: 24 Mart 2010, 12:51:20
SÛR
Kýyâmet saati geldiði an dört büyük melekten biri olan Ýsrâfil (a.s)´ýn üfleyeceði bir araç. Kur´ân-ý Kerîm´de Sur´un nasýl bir þey olduðu açýklanmaz. Yalnýz, "Sur´a üfürüldüðü gün, Allah´ýn diledikleri bir yana göklerde olanlar da korku içinde kalýrlar. Hepsi Allah´a boyun eðmiþ olarak gelirler" (en-Neml, 27/87) âyeti Sur´un varlýðýna bir delildir. Bunun dýþýnda Hz. Peygamber´den nakledilen bazý hadisler onun mahiyetini ayrýntýlý bir þekilde açýklar.
Ebû Ya´la el-Mavsýli´nin Müsned adlý hadis kitabýnda Ebû Hüreyre (r.a)´den nakledilen bir hadis-i þerif Sur´u açýklar: Ebû Hüreyre der ki: Bir gün Peygamber (s.a.s) bizimle oturuyor sohbet ediyordu. Etrafýnda sahabelerden büyük bir topluluk vardý. Bize þöyle dedi: "Yüce Allah gökleri yarattýktan sonra, Sur´u yarattý. Ve onu Ýsrâfil (a.s)´a verdi. Ýsrâfil aðzýný Sur´a dayamýþ ve gözlerini de Arþ´a dikmiþtir. Sur´a üfürmesi için verilen emri beklemektedir". Ebû Hüreyre diyor ki; ben, "Ey Allah´ýn Rasûlü Sur nedir?" diye sordum. O da, "Boynuza benzeyen bir alettir" diye cevap verdi. Ben yine, "O nasýl bir þeydir" diye sordum. O da, "O, çok büyük bir þeydir. Beni hakký teblið etmek üzere gönderen Yüce Allah´a yemin olsun ki, yerler ve gökler onun yanýnda küçük kalýr. Hepsi onun içine sýðabilir" diye cevap verdi... Bu hadisi þerif uzayýp gidiyor. Ayrýntýsýyla her þeyi açýklýyor. Bu hadise göre:
Sur´a üfürülüþ üç kez olacak. Birinci üfürüþte korku ve dehþetten bütün yaratýklar sarsýlacak. Ýkinci üfürülüþte bütün kâinat alt üst olup, bütün canlýlar ölecek. Allah yeni bir düzen (ahiret yurdu) kurup hesap günü gelince, üçüncü bir üfürülüþle bütün ölülerin ruhlan bedenlerine girerek yeniden dirilecekler. Ve ardýndan hesap, kitap, mizan, þefaat, sýrat, Cennet, Cehennem... kýyamet olaylarý olacak.
Kur´ân-ý Kerim Sur´un üfürülüþü anýnda yaþanacak dehþeti, Tekvir, Ýnfitar, Ýnþikak ve daha baþka sürelerde geniþçe haber vermektedir. "O gün güneþ dürülür, yýldýzlar kararýp dökülür, daðlar yürütülür, en deðer verilen on aylýk develer terkedilir, denizler kaynatýlýr" (et-Tekvir, 81/1-4,6);
"Gök yarýlýr, yýldýzlar etrafa saçýlýr, denizler akýtýlýr" (el-Ýnfitar, 82/1-3);
"Gök yarýlýp Rabbinin emrine boyun eðer, yer uzatýlýr, içinde olanlarý atýp tamamen boþalýr ve Rabbine boyun eðer" (el-Ýnþikak, 83/1-4); "Büyük bir gürültü koparýr, o gün insanlar ateþ etrafýnda çýrpýnýp dökülen pervaneler gibi olur, daðlar atýlmýþ renkli yüne benzer" (el-Karia, 101/1-5);
"Yer dehþetle sarsýlýr, aðýrlýklarýný dýþarýya, çýkarýr ve insan, "ne oluyor" diye korkusunu dile getirir" (ez-Zilzâl, 99/1-3); "O gün bir sarsýntý sarsar, peþinden bir diðeri gelir kalpler titrer, insanlarýn gözleri yere döner ve "biz ufalmýþ kemik olduðumuz zaman eski halimize mi döneceðiz" (yoksa). O takdirde bu zararýna bir dönüþtür diye düþünecekler. Tek bir çýðlýkla hepsi bir düzlüðe dökülecekler" (en-Nâziat, 79/6-14); Surâ üfürüldüðü gün herkes bölük bölük gelecek, gökler kapý kapý açýlacak, daðlar yürütülüp serap olacak" (en-Nebe; 78/18-20); "Yýldýzlarýn ýþýðý giderilecek, gök yarýlacak, daðlar pamuk gibi atýlacak" (el-Mürselât, 77/8-10); "Gözün kamaþtýðý, ayýn tutulduðu, güneþ ve ayýn bir araya getirildiði zaman insan "kaçacak yer neresi" diyecek, ama sýðýnak yoktur o gün" (el-Kýyâmet, 75/7-11); Arslandan ürkerek kaçan yabani merkeplere benzerler" (el-Müddessir, 74/50-51); "Yer yüzü ve daðlar sarsýlýr, daðlar yumuþak kum yýðýný hâline gelir" (el-Müzzemmil, 73/14);
"Gökyüzü erimiþ maden gibi olur, daðlar da atýlmýþ pamuða döner; hiçbir dost dostunu soramaz" (el-Meâric, 70/8-10); "Sarsýntýyý gören her emzikli kadýn emzirdiðini unutur, her hamile kadýn çocuðunu düþürür, insanlar adeta sarhoþ gibidir. Onlar sarhoþ deðildir ama Allah´ýn azabýnýn þiddeti onlarý o hâle koyar" (el-Hac 22/1-2).
Ölü bedenlere ruhlarýn verileceði üçüncü üfürülüþ anýnda ise, "Gözleri dalgýn dalgýn, çekirgeler gibi yayýlmýþ olarak, o çaðýrana koçarak kabirlerinden çýkarlar. Kafirler ´bu ne zorlu bir gün´ derler" (el-Kamer, 51/8-9). Kabirlerinden çabuk çabuk çýkacaklarý gün, gözleri dönmüþ, yüzlerini zillet bürümüþ olarak sanki dikili taþlara doðru koþarlar. Ýþte bu, söz verilmiþ olan gündür" (el-Mearic, 70/43-44).
Yukarýdaki hadis-i þerifte Hz. Peygamberimize; Sur´a üfürüldüðü gün, Allah´ýn diledikleri bir yana, göklerde olanlar da yerde olanlar da korku içinde kalýrlar. Hepsi Allah çý boyunlarý bükülmüþ olarak gelirler" (en-Neml, 27/87) âyetindeki Âllah ýn diledikleri bir yana" kelamý ile kastedilen kiþilerin kimler olduðu Ebu Hüreyre tarafýndan soruldu. Rasûlüllah cevaben, "Onlar þehidlerdir. Çünkü þehidler Yüce Allah´ýn katýnda diridirler. Allah onlarý, kýyamet gününün dehþetinden, korku ve endiþesinden korumuþtur. O günün korku ve endiþesi sadece inanmayan âsi ve günâhkâr kullar içindir" karþýlýðýný verdi. Peygamberimiz daha sonra kýyâmet ve sur konusunda özetle þu bilgileri verdi: "Bütün canlýlar öldükten sonra ölüm meleði Azrâil Allah´ýn huzuruna çýkar ve Ey Allah´ým, yaþamasýný dilediðin kimselerden baþka, yerde ve gökte canlý olarak yarayan bütün varlýklar öldü der. Allah ise, geride kalanlarý herkesten daha iyi bildiði halde, ölüm meleðine "Geride canlý kalan kimse var mýdýr?" diye sorar. Azrâil, Ey Allah´ým, ölmeyen ve daima diri olan Zât-ý Celâlin kaldý. Sen bâkisin ve dirisin. Bir de kalmasýný dilediðin Arþ´ý ayakta tutan melekler, Cebrâil, Mikâil ve ben kaldým " cevabýný verir. Daha sonra Allah´ýn emriyle geride kalan melekler de ölür, Azrâile dönen Yüce Allah Ey meleðim, sen de diðer yaratýklarým gibisin. Bütün yaratýklarým öldü, sana ihtiyaç kalmadý. Yaratan ve öldüren benim. Artýk sen de öl" buyurur ve Azrâil de ölür. Sonra Yüce Allah "Bugün mülk kimindir?" diye seslenecek ama cevap verecek hiç bir canlý olmayacak; cevabý Allah kendisi verecektir. "Bugün mülk, tek ve herþeye gücü yeten Allah´ýndýr?"
Yüce Allah, yerleri ve gökleri deðiþtirecek, yeni bir âlem yaratacak, her yer dümdüz olacak. Allah´ýn seslenmesiyle bütün varlýklar tekrar eski haline gelecek; yerin altýndakiler altta, üstündekiler üstte olmak üzere dirilme anýný bekleyecekler. Allah´ýn emriyle gökler kýrk gün yaðmur yaðdýracak, her taraf sularla kaplanacak. Ardýndan Allah cesetlere yeniden dirilmelerini emredecek. Cesetler bitkilerin yeþermesi gibi yerden çýkacak. Bu arada Cebrâil ve Mikâil de yeniden diriltilecek. Ardýndan Allah bütün ruhlarý çaðýracak. O gün mü´min ruhlar ýþýk hâlinde, kâfirlerinki ise karanlýk halde gelir. Allah bu ruhlarý Sur´a doldurup Ýsrafile emreder. Ýsrafil emri yerine getirir ve Sur´u üfler. Surdan çýkan ruhlar yerle gök arasýný doldurur; ardýndan Allah, her ruhun kendi cesedine girmesini emreder. Ruhlarýn cesetlere girmesinden sonra yer yarýlýr ve herkes kabrinden çýkýp ilâhî huzura doðru yürümeye baþlar. "Gözleri dalgýn dalgýn, çekirgeler gibi yayýlmýþ olarak o çaðýrana kabirlerinden koþarak çýkarlar" (el-Kamer, 54/8).
Buna göre Sur, Ýsrâfil (a.s)´ýn kýyâmet anýnda canlarýn toptan öldürülmesi, kainatýn düzeninin bozulmasý, ardýndan yeni bir âlemin kurulmasý ve nihâyet canlýlarýn tekrar dirilmeleri için toplam üç kez üfleyeceði, mahiyetini bilmediðimiz, dünyadaki aletlere benzemeyen, ancak hadislerde boru diye tanýmlanan bir âlettir.
radyobeyan