Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Subuti kati By: armi Date: 24 Mart 2010, 12:43:38


 
SUBUTU KAT´Î (Kat´iyyü´s-Sübût)




Sübût, sebete fiilinden masdardýr. Doðru çýkmak, sahih olmak, tahakkuk (gerçekleþmek), saðlam ve muhkem olmak, yerleþip durmak, devamlý olmak, açýk ve zahir olmak, vücud (var olmak), kevn (olma) ve vukû´ bulma anlamlarýna gelir. Hakk, zahir ve belli olunca (sebete hak sübût) denilir. Ýslâmi ilimlerde bir þeye dair bilginin gerçekliði, sýhhati açýklýðý veya bir þeyin varlýðý, mevcûdiyyeti ve vukû´u hakkýnda çok kullanýlýr. "Sübût" ve ism-i fâil þeklinde "sâbit" kelimeleri, ilim için kullanýlýr. "Falan þeyin sübutu kat´idir veya kat´i (kesin) deðildir. Veya bu bilginin sübutu kat´idir (kesindir)" denilir. Meselâ "Kur´an ayetlerinin sübûu kat´idir. Çünkü tevatür yoluyla bize kadar gelmiþtir" denilir.

Kelamcýlar ilmi þu þekillerde tarif etmiþlerdir.

Ýlim bir þeyin gerçekliði ve sýhhati hakkýnda zýddýna ihtimal vermeyecek þekilde kesin delil ile sabit olan bilgidir. Yahud, ilim aklýn zorunlu bilgisinden veya kesin delilden dolayý meydana gelen gerçeðe tam uygun olan itikad-ý cazim (kesin bilgi)´dir. Bir þey hakkýndaki bilginin sübûtu kesin delillerle kat´i olursa, bu bilgiye o þey hakkýnda subûtu kat´i bilgi denilir. Gerçeðe uygunluðu kesin delillerle sâbit olmayan bir inanç ve bilgi ilim (bilim) sayýlmaz. Buna zann denilir.

"Onlarýn çoðu zandan baþkasýna tâbi olmuyorlar. Hiç, Þüphe yok ki zan, haktan (hakikatten) hiç bir þeyin yerini tutmaz. Allah, onlarýn ne yapmakta olduðunu elbette bilir" (Yünus, 10/36). Herhangi kuru bir iddia ilim sayýlmaz. Bir þeyin ilim sayýlabilmesi için kesin delile dayanmasý lâzýmdýr. Kesin delile dayanýrsa sübutu kat´i ilim olur. Kur´ân-ý Kerim´de batýl inançlara baðlananlardan davâlarýnýn doðruluðuna dair bûrhân (akli kesin delil) getirmeleri istenilir: Bunlar onlarýn kuruntularýdýr. "De ki eðer iddialarýnýzda doðru söylüyorsanýz buna dair burhanýnýzý getirin" (el-Bakara, 2/111).

Medlülü isbat edecek Kat´i delillerde baþlýca üç kýsýmdýr:

1. Bedihiyyat: Aklýn kendilerine yönelmesiyle doðruluðunu anladýðý bilgilerdir. "Parça bütününden küçüktür; dört sayýsý çifttir" gibi. Bedihi bilgiler matematiðin kendilerine istinad ettiði bilgiler ve akli esaslardýr.

2. Müþahede ve Tecrübeler: Duyu organlarýyla, deney ve gözlem yoluyla elde ettiðimiz bilgilerdir. Eþya hakkýndaki bilgilerimizin sübutu bu yollarla kat´i olur.

3. Haberi Sadýk (doðru haberler): Ýki kýsýmdýr

a) Mütevatir haber: Yalan üzere birleþmelerini aklýn mümkin görmediði topluluklarýn bize gelinceye kadar nesilden nesile aktardýðý haberlerdir. Yalan üzere anlaþmalarý mümkin olmayan topluluklar aracýlýðýyla haberin bize gelme þekline tevatür yolu denilir. Tarihte yaþamýþ olan devletler ve uzak memleketlerdeki þehirlere aid bilgimizin sübûtu bu yolla kat´i olur. Tevatür yoluyla gelen bir haberin subutu kat´i olur.

b) Haber-i Rasûl: Peygamberliði (nübüvveti), mu´cize delili ve daha baþka delillerle sabit olan zatýn haberidir. Hz. Peygamberden alýnan haberin sübutunun kesinliði; ya onun zamanýnda olup bizzat onun aðzýndan iþitmesiyle olur; ya da O´nun söylediði sözün tevatür yoluyla bize kadar gelmesiyle olur. Bir zatýn peygamberliði kesin delillerle sabit olunca, doðruluðunun da subutu kat´i olur ve teblið ettiði ahkâmýn da doðruluðu ve gerçekliði hakkýnda kat´i bilgi sabit olmuþ olur.

Hz. Peygamber Muhammed (s.a.s)´ in Allah´tan teblið ettiði Kur´ân tevatür yoluyla bize kadar gelmiþtir. O halde Kur´ân âyetlerinin sübutu kat´idir. Kur´ân âyetlerinden kesin bilgi edinmek için sübutunun kat´i olmasý yanýnda manâya delâletlerinin de kat´i olmasý lazýmdýr. Müteþabih âyetleri hariç Kur´ân´ýn manaya delâleti de kat´idir. Ýsterse herkes, saadetleri için ilmi seviyesi ve kabýna göre Kur´ân´dan kesin bilgi elde edebilir.

Peygamberimizin hadislerinin de kesin bilgi ifade edebilmesi için hem sübutu ve hem de manâ´ya delâletlerinin kat´i olmasý gerekir. Mütevâtir hadisler için "sübutu kat´i" sözü kullanýlýr. Mütevatir hadislerin adedi gayet azdýr. Sadece "sübût, sâbit" sözleri sahih hadisler içinde kullanýlýr. Akaid sahasýnda nakli delillerden Kur´ân ayetleri ve mütevatir hadislerin dýþýndakiler kat´i delil sayýlmaz.

Hz. Muhammed (s.a.s)´in Peygamberliðinin sübutu aþaðýdaki kât´i delillerle sabittir:

1- Gösterdiði maddi ve manevi mucizeler, Kur´ân mucizesi gibi...

2- Kendisinden önce gelmiþ peygamberlerin ve ilâhi kitaplarýn Hz. Muhammed (s.a.s)´in alametlerini, sýfatlarýný ve hatta ismini haber vermeleri;

3- Onun üstün þahsiyet sahibi olmasý, en güzel ahlâk ve bütün insanlýk kemâl ve faziletleri ile bezenmiþ bulunmasý;

4- Teblið etmiþ olduðu dini muhtevanýn onun peygamberliðine kesin olarak delâlet etmesi;

5- Bu zatýn terbiye ve düsturlarý ile yetiþen binlerce büyük adam ve velinin onun doðruluðuna þehâdetleri..

 
 


radyobeyan