Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Setri avret By: armi Date: 20 Mart 2010, 18:13:42

SETR-Ý AVRET





Müslüman erkeklerin ve kadýnlarýn deðiþik ortam ve farklý kiþilerin yanýnda vücutlarýnýn ne þekilde örtülmesi gerektiðini ifade eden bir fýkýh ýstýlahý. "Setere" fiilinden türeyen "setr", örtmek, kapatmak, "Avret" ise örtünmesi gereken yerler demektir. Setr-ý avret, namazýn farzlarýndan biridir. Erkeklerin avret yerleri ile kadýnlarýn avret yerleri farklý olduðu gibi, mahrem (yakýn) olan akrabalar karþýsýnda kapatýlmasý gereken avret yerleri ile yabancýlar karþýsýnda kapatýlmasý gereken avret yerleri de farklýdýr. Kadýnlarýn yanýnda kapatýlacak yerlerle erkeklerin yanýnda kapatýlacak yerler yine farklýdýr.

Erkeklerin avret yeri: Hz. Peygamber (s.a.s) erkeklerin avret yerini þöyle açýklamýþtýr: Erkekler için kapatýlmasý gereken yerler, göbekten diz kapaðýna kadar olan kýsýmdýr. Erkekler, belirtilen yerlerini açamaz, baþka erkeklere ve kadýnlara gösteremezler.

"Kardeþinin edep yerlerine bakan lanetlenmiþtir" buyuran Rasûlüllah bir diðer hadisinde; "Yemin ederim ki, bir insanýn edep yerlerine bakmaktan yahut da baþkasýnýn edep yerlerimi seyretmesine razý olmaktansa, gökten yere düþerek iki parça olmayý tercih ederim" (el-Mebsut, Kitabul-Ýstihsan). Baþka bir hadisinde ise "Dikkat, çýplaklýktan sakýnýn. Çünkü tuvalette bulunduðunuz, eþinizle buluþtuðunuz vakitler hariç, yanýnýzdan hiç ayrýlmayan ve daima sizinle olan birisi vardýr" buyurmaktadýr.

Erkeklerin zikredilen bu avret yerleri, kendisine mahrem olsun yabancý olsun, ister erkek ister kadýn, herkes için aynýdýr. Bir erkek edep yerlerini ancak hanýmýnýn yanýnda açabilir. Hukuken hiç bir günahý yoktur, istedikleri yere bakabilirler. Ancak haya duygusunun yok olmamasýný isteyen Ýslam, karý-koca arasýndaki iliþki anýnda bile tamamen açýlýp saçýlmayý hoþ görmemiþtir. Rasûlüllah þu tavsiyeyi yapmýþtýr: "Eþinize yaklaþtýðýnýz zaman örtünmelisiniz. Eþekler gibi çýplak olmayýn" (Ýbn Mâce, Cinsi münasebetteyken Örtünme babý). Ancak bu tavsiyenin kesin bir hüküm olmadýðý bir baþka hadisten anlaþýlmaktadýr: "Edeb yerlerini koru. Ancak ailen ya da elinin altýnda bulunan (cariyen) hariç" (Müslim, Ebû Davûd, Tirmizî, Ýbn-i Mâce). Ýslâm âlimleri cinsel yakýnlaþma anýnda eþlerin birbirinin tüm organlarýna bakabileceðini; ancak, haya-utanma gibi duygularýn tamamen yok olmamasý için en azýndan erkeklik ve kadýnlýk organlarýna bakýlmamasýný; birleþmenin bir örtünün altýnda yapýlmasýný uygun görmüþlerdir. Hayanýn imandan olduðunu bildiren Ýslâm peygamberi, insanýn yalnýz baþýna olduðu zaman bile tamamen çýplak olmasýný yasaklamýþtýr. Çünkü tuvalette ve eþiyle birleþme anýnýn dýþýnda her zaman insanýn iki omuzunda kirâmen kâtibin * melekleri ve her yerde hazýr olan Allah onu görmektedir. Kendi avret yerlerini göstermedikleri gibi baþkalarýnýn avret yerlerine de bakmamalarý gereken müslümanlarýn plaj ve hamam gibi haya duygusundan yoksun insanlarýn kendilerini teþhir ettikleri yerlerden uzak durmalarý bundan dolayýdýr. Diðer bir husus da, hastalýk hallerinde doktorun bakabileceði durumlar vardýr. Zaruret hallerinde doktor bir müslümanýn avret yerine bakabilir, gerekirse eliyle deðebilir. Ancak günümüzün kadýn-erkek iliþkilerinin kontrolsüz olduðu bir ortamda erkek doktor varken kadýn doktorlara görünmemek gerekir. Ancak erkek doktor, bulunamadýðý hallerde saðlýðýn tehlikede olduðu bir durumda kadýn doktora da görülebilinir.

Avret yerinin göbekle diz kapaðý arasý olmasý, müslüman erkeklerin bu kýyafette dolaþabilecekleri anlamýna gelmez. Onlar yine, vücutlarýný kapatmakla yükümlüdürler; giyilecek elbiseleri olduðu halde bu kýyafetle dolaþamazlar. Bu kadarý, farz olan örtünmedir. Bunun dýþýnda, giyinmenin sünneti, adabý vardýr ki, Rasûlüllah bu konuda bir örnektir.

Kadýnlarýn avret yerleri Kuran-ý Kerim´in Nur süresi 31. ve Ahzab süresi 59. âyetleri müslüman kadýnlarýn yabancý erkekler karþýsýnda ve sokaða çýktýklarý zaman "kendiliðinden görünen kýsýmlar" dýþýnda bütün vücutlarýný kapatmalarýný; "cilbab"larýnýn baþlarýndan aþaðý yaka ve omuzlarýna sarkýtmalarýný; süslerini açýp göstermemelerini; gizledikleri süslerin de baþkalarý tarafýndan bilinmesi için uygunsuz hareketler yapmamalarýný istemekte; Ahzâb 32. âyette de Peygamber´in hanýmlarýnýn þahsýnda tüm müslüman kadýnlardan, yabancý erkeklerle konuþtuklarý zaman sözü yumuþak bir eda ile söylememeleri, ciddi ve gerektiði kadar konuþmalarý istenmekte; bütün bunlardaki amacýn ise kalbinde kötülük duygusu olan fasýklarýn ümitlenmemesi ve kýyafetinden hayalý bir müslüman kadýn olduðu bilinsin de rahatsýz edilmemesi içindir.

Ýslâm âlimleri, "kendiliðinden görünen kýsýmlar" dan kadýnlarýn nerelerinin kastedildiði, "cilbab"ýn Hangi tür örtü olduðu üzerinde deðiþik görüþler ortaya koymuþlardýr. Kendiliðinden görünen kýsýmlar bazý âlimlere göre vücudu örten dýþ elbiseler þeklinde anlaþýlýrken, bazýlarýna göre el ve yüz olarak anlaþýlmýþ; elin ve yüzün de ne kadar açýlabileceði hakkýnda farklý görüþler ortaya çýkmýþtýr. Bu görüþler özetle þunlardýr:

a) Bütün vücut örtülmelidir. Ancak bu dýþ örtüler görülebilir.

b) Yüz ve eller ile eldeki kýna, yüzük, gözdeki sürme gibi süsler açýk tutulabilir.

c) Yüz kapatýlmalýdýr. Yalnýz el açýlabilir, eldeki yüzük, bilezik gibi þeyler de elle birlikte açýlabilecek kendiliðinden görünen süslerdir.

d) Eller açýlabilir; yüz ise tamamen olmasa da göz bölgesi asgari seviyede açýlabilir.

Tüm bu görüþler müslümanlar tarafýndan benimsenen âlimler tarafýndan ileri sürülmüþtür. Ýbn Mes´ud, Ýbrahim en-Nehâî, Hasan-ý Basrî, Ýbn-i Abbâs, Evzaî, Mücahid, Ata, Ýbn-i Ömer, Enes, Dahhak, Said b. Cübeyr, Said b. Müseyyeb, Hz. Aiþe, Katade ve Hanefi, âlimleri yukarýdaki görüþlerden birini benimsemiþlerdir.

"Cilbab" kelimesinin bütün vücudu örten örtü þeklinde anlaþýlmasý sebebiyle Hz. Peygamber zamanýnda ve daha sonra müslüman kadýnlarýn birçoðu ellerini eldivenle, yüzlerini de peçe ve yaþmak adý verilen örtülerle kapatmýþlardýr. Ancak yukarýdaki farklý görüþlere dayanarak yüz ve ellerini açan müslüman kadýnlarýn sayýsý da az deðildir. Bu konuda Hicab adlý eserinde Ebul-A´la el-Mevdudi þunlarý söylemektedir: "Kadýn bizzat düþünür, hesabýný yapar, elini mi açacaðýný, yüzünü mü göstereceðini tespit eder. Nerede hangisi uygunsa onu yapar. Hatta öyle durumlar ve yerler olur ki, elini bile göstermemesi gerekir... Bir kadýn, durumuna göre, bazen evinden dýþarý çýkmak mecburiyetinde kalabilir. Çalýþmasý gerekebilir. O zaman, elbette ki hem ellerini hem de yüzünü açacaktýr. Çünkü böyle hallerde yüzün ve ellerin açýlmasý kesin bir zorunluluk belirtir. Fakat söz konusu þartlarýn dýþýnda kalan kadýnlar, sýrf zevk olsun diye þüphesiz bu þekilde hareket edemezler.

Buna göre, "þerîatýn gayesi güzelliðin görünmesini önlemektir. O halde güzelliðin teþhiri için açýlmak suçtur..." Kadýnlarýn örtünmesinin amacý, yabancý erkeklere kadýnlýklarýný hatýrlatmayacak, erkeklerin kalbine kötü duygular getirmeyecek bir ortam oluþturmaktýr. Ýslâm toplumunda, sokaða çýkýp erkeklerin arasýna karýþan müslüman kadýnlar, süslü ve kokulu olmayan sade bir dýþ örtüyle kendilerini örterler; yürüyüþlerine, konuþmalarýna dikkat ederler; aðýrbaþlý olurlar. Bu þartlara uyan müslüman bir haným toplumun ahlâkî yapýsýný da dikkate alarak el ve yüzünü ihtiyaç oranýnda açabileceði gibi, fitnenin yaygýnlaþtýðý zamanlarda gerek görürse tamamen kapanýr, hatta zorunlu olmadýkça sokaða dahi çýkmaz. Ýslâm toplumunun erkekleri de, "Yabancý bir kadýna arzu ile bakan bir kimsenin gözlerine, kýyamet günü erimiþ kurþun dökülür" hadisini akýllarýndan çýkarmaz ve elleri-yüzü açýk olan müslüman bir hanýma þehvetle bakmaz.

Yabancý erkekler karþýsýnda bu örtünme biçimine uymak zorunda olan müslüman kadýnlar, bazý durumlarda dýþ elbiselerini giymek zorunda deðildirler. Bunlar;

a) Kendisi ile evlenmesi ömür boyu haram olan erkeklerin yanýnda,

b) Þehvet duygularýný yitirmiþ olan yaþlý ve hunsa erkeklerin yanýnda,

c) Evinde hizmetçi olarak kullandýðý köle ve cariyelerinin yanýnda,

d) Henüz kadýnlarýn özel yerlerinden haberdar olmayan küçük çocuklarýn yanýnda dýþ elbiselerini giymeyip ev kýyafetiyle durabilir. Ancak bu, onlarýn yanýnda açýlýp saçýlmasýný gerekli kýlmaz. Ayný evi paylaþmanýn getirdiði zorunluluklar sebebiyle kadýn sürekli olarak her tarafýný kapatamayacaðý için bu izin verilmiþtir. Haya duygusunu yitirmemiþ bir müslüman haným babasýnýn, kardeþinin yanýnda bile kollarýný, bacaklarýný, baþýný, boynunu açmamalýdýr. Ancak zorunlu hallerde veya hava þartlarýnýn neticesinde bazý hafif yerlerinin açýlmasýnda bir sakýncanýn olmadýðýný da bilmelidir. Haram olmayan bir þeyi haram gibi görmemelidir.

e) Kadýnlarýn yanýndaki giyimi için iki deðiþik durum vardýr. Müslüman olan, haya duygularýný koruyan, Allah´tan korkan kadýnlarýn yanýnda kapatmasý zorunlu olan avret mahalli, göbekle diz kapaðý arasýdýr. Müslüman olmayan veya müslüman olduðu halde iffet duygusu zayýf olan kadýnlarýn yanýnda yabancý erkekler karþýsýnda nasýl örtünüyorsa öyle örtünmesi gerekir. Çünkü onlar, o müslüman hanýmýn vücudunu birlikte olduklarý erkeklere anlatabilir, yabancý erkekler sanki onu görmüþ gibi zihinlerinde onun hayalini çizerler. Bir müslüman hanýmýn iffetli vücudu yabancý erkeklerin hayallerini süslememelidir; o kadýn bu gibi sonuçlarý doðuracak durumlardan kendini korumalý rastgele her kadýnýn yanýnda "kadýndýr" diye açýlmamalýdýr.

f) Evlenmek isteyen bir erkek, sözkonusu kadýna tekrar tekrar dikkatlice bakabilir. Ancak bakýþlarýna þehvet duygusu karýþtýrmamak ve bu izni suistimal etmemekle yükümlüdür. Ayný ölçüler içinde kadýn da erkeðe bakabilir.

g) Hac anýnda kadýn el ve yüzünü kapatamaz. Mutlaka açmasý gerekir.

h) Bir hastalýk anýnda kadýn doktorun bulunmadýðý ya da elveriþli olmadýðý zaman tedavî için gerekli olduðu kadarýyla yabancý bir erkek doktor veya müslüman olmayan ya da günahkâr bir kadýn doktor müslüman bir kadýnýn vücuduna bakabilir. Ancak öncelik sýrasýna dikkat edilmeli; önce müslüman bir kadýn doktor, o olmazsa günahkâr bir kadýn doktor, ardýndan sýrasýyla, müslüman olmayan kadýn doktor, Ýslâm´a baðlý ahlâklý bir müslüman erkek doktor, o da olmazsa ancak o zaman baþka erkek doktorlara sýra gelir.

ý) Mahkemede þahit olarak dinlenecek bir kadýnýn, kimliði belli olsun diye yüzünü açmasý gerekir.

i) Erkeklerde hiç bir arzu uyandýrmayacak kadar yaþlanmýþ kadýnlar yabancý erkeklerin yanýnda dahi dýþ örtülerini açabilirler. Ancak örtünmeleri daha iyidir.

Setr-i avret tabiri bir de, namaz için örtünme amacýyla kullanýlýr. Namazýn farzlarý arasýnda, bir deyim haline gelen "setr-i avret" de vardýr; namaza duracak olan bir kiþinin örtmesi gereken yerleri ifade eder. Erkek ile kadýnýn avret yerleri farklýdýr.

Erkeklerin avret yeri göbekle diz kapaðý arasýdýr. Kadýnýn avret yeri ise elleri ve yüzü hariç bütün vücududur. Namazda avret yerlerinin açýlmasý halinde namaz bozulur. Ancak bunun bazý ayrýntýlarý vardýr.

Hanefi mezhebine göre örtünerek namaza duran bir kiþinin elbisesi kaza ile açýlmýþsa, namazýn bozulup bozulmadýðýný anlamak için açýlan yerin alaný ve açýk kalma süresi dikkate alýnýr. Bir uzvun dörtte birinden az bir kýsmý üç kez "sübhanellah" diyecek kadar açýk kalýr da sonra kapatýlýrsa o namaz bozulmaz; ancak bundan fazla olursa namaz bozulur.

Hiç bir elbisesi olmayan bir kiþi çýplak olarak namaz kýlabileceði gibi; çalýntý olan bir elbiseyle de namaz kýlýnabilir. Çünkü zaruret vardýr. Çýplak olarak kýlýnan namaz ima ile kýlýnýr, hareket yapýlmaz.

Kalýn elbise varken ince, geniþ elbise varken dar elbiseyle namaz kýlýnmaz.

Temiz elbise bulunamadýðý zaman eðer temizlemek için zaman yoksa üzerinde pislik olan elbise ile namaz kýlýnabilir.

Bütün vücudu örtecek kadar elbise yoksa öncelik avret mahalline verilir.

Eteðin alt tarafýndan veya yakanýn üstünden bakýnca vücut görülüyorsa bu, namaza engel olmaz. Çünkü dýþarýdan bakýlýnca normal þartlarda görünmüyorsa namaz geçerli olur. Ancak bütün bunlar giyilecek temiz, kalýn ve geniþ elbisesi olmayanlar için verilen izinlerdir. Namaza durmak isteyen bir müslümanýn, kendisini en güzel þekilde kapatacak yeni ve temiz elbiselerini giymesi gerekir. Yüce Allah bu konuda þu ölçüyü koyuyor: "Ey Ademoðullarý her mescidde ziynetlerinizi üzerinize alýn" (el-A´raf, 7/31).


radyobeyan