Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Senet By: armi Date: 20 Mart 2010, 18:11:29

SENET




Kendisine dayanýlan þey, senet; Yemen elbisesi veya dað yamacý, Türkçe´de, bir borcun veya verilen bir sözün belgesi, garantisi. Çoðulu "esnâd" ve "senedât"týr. Senet genellikle bir borcu veya hukukî bir iþlemi tesbit etmek üzere düzenlenir. Tapu senedinde olduðu gibi resmî bir makam tarafýndan onaylanmýþ, borç senedinde olduðu gibi borçlu tarafýndan imzalanmýþ olabilir. Günümüzde âdî, resmî, özel, onaylý, deðerli gibi çeþitleri vardýr.

Ýslâm hukuku açýsýndan senet, va´deli borçlanmalarý tesbit eden yazýlý belgeyi ifade eder. Kur´an-ý Kerim´de borçlanmalarýn yazý ile tesbiti konusunda þöyle buyurulur: "Ey iman edenler! Belirli bir vadeye kadar birbirinize borçlandýðýnýz zaman onu yazýn. Bunu aranýzda bir yazýcý doðru olarak yazsýn. Yazýcý onu Allah´ýn kendisine öðrettiði gibi yazmaktan çekinmesin, yazsýn. Borçlu olan kimse de yazdýrsýn. Rabbi olan Allah´tan korksun; borcundan hiçbir þey eksiltmesin. Eðer borçlu aklý ermez veya zayýf yahut da yazdýrmaya gücü yetmeyen bir kimse ise, onun yerine velisi doðru olarak yazdýrsýn. Erkeklerinizden iki de þahit tutun. Eðer iki erkek bulunmazsa þahitlerden kendilerine güvendiðiniz bir erkek ve -biri unutunca diðeri hatýrlatmasý için- iki kadýn yeter. Þahitler, çaðrýldýklarýnda çekinmesinler. Borç büyük olsun küçük olsun onu vadesiyle birlikte yazmaya üþenmeyin. Bu Allah katýnda en adâletli, þahitlik için en doðru, þüphe etmemeniz için en yakýn bir yoldur. Ancak, aranýzda yaptýðýnýz ticaret peþin olursa, yazmamanýzda size bir sakýnca yoktur" (el-Bakara, 2/282).

Borçlanmalarda taraflarýn hakkýný belirleyen bu belgeler anlaþmazlýk halinde bir ispat aracý olur. Borçlanma ticaretle ilgili ise bunlara "ticarî senet" denir. Ticarî senetler günümüz beþerî hukukunda "kambiyo senetleri" adýný alýr ve poliçe, emre yazýlý senet veya bono ile çek olmak üzere üç çeþit senedi kapsar. Bunlar özel þekil þartlarýna baðlanmýþ ve çýkarýlan yasalarla belgelik yönleri ya da tahsil edilebilmeleri daha sade esaslara baðlanmýþtýr. Meselâ, âdi veya el senedinde yer alan alacak veya hakkýn ayrýca mahkeme kararý ile tespiti gerekirken, kambiyo senetleri böyle bir karara gerek olmaksýzýn doðrudan icra yolu ile tahsil edilebilme niteliðine sahiptir (bkz. Reha Poroy, Kýymetli Evrak Hukuku Esaslarý, Ýstanbul 1971, s. 90 vd.)

Ýslâm devletinin de yazýlý belgeleri resmi nitelik ve durumlarýna göre sýnýflandýrmasý mümkündür. Ýstihsan ve maslahat prensiplerine göre, toplum, esnaf ve tüccarýn karþýlýklý hak ve menfaatlerini korumak için yazýlý belgeler düzenletmesi devletin hak ve yetkileri arasýndadýr. Çünkü borçlanmalarda kullanýlan senetler mahkemede delil olarak kullanýlýnca, doðrudan devletin güç alanýna girmiþ olmaktadýr.

Nitekim Mecelle´nin aþaðýdaki maddeleri yazýlý belgelerin ikrar gücünde ispat aracý olduðunu açýkça ifade eder.

"Yazý ile ikrar dil ile ikrar gibidir" (Mecelle, mad. 1606); "Yazýþma, karþýlýklý konuþma gibidir" (mad. 69). 1608. maddede tüccar defterlerindeki kayýtlarýn, borcu yazý ite ikrar niteliðinde olduðu belirlenmiþtir. Usûlüne göre düzenlenen bir senedin yanlý ve sözlü ikrar gücünde delil teþkil ettiði þöyle ifade edilir: "Bir kimse kendisi yazýp veya bir kâtibe yazdýrýp da imzalý veya mühürlü olarak baþkasýna vermiþ olduðu borç senedi, usulüne göre düzenlenmiþ ise, yazý ile ikrar niteliðinde olup, sözlü ikrar gibi geçerli otur ve yürürlük kazanýr. Âdet üzere verilegelen vusuller yani makbuz ilmûhaberleri dahi bu niteliktedir? (madde, 1609).

Senetlerin kesin ispat aracý oluþu ve senedin, yazý, imza veya kapsamýna itiraz usulleri þöyle belirlenir:

"Bir kimse yukarýdaki þekilde, usûlüne göre yazýp veya yazdýrýp da imzalanmýþ veya mühürlenmiþ olarak vermiþ olduðu borç senedi kendisinin olduðunu itiraf etmekte iken, kapsadýðý borcu inkâr etse, inkârýna itibar olunmayýp, bu borcu ödemesi gerekir. Ancak senedin kendisine ait olduðunu inkâr ettiði takdirde, eðer yazý veya mühür meþhur ve müteâref ise, inkarýna itibar olunmayýp, bu senetle amel edilir. Eðer yazý ve mührü meþhur ve mütearef deðilse, senet sahibine yazý örneði yazdýrýlarak bilir kiþiye incelettirilir. Yazýnýn ona ait olduðu bilir kiþi raporu ile tespit edilirse, senet sahibine bu borcu ödemesi emredilir" (Mecelle, mad. 1610).

Türkiye´de 1850 tarihli Kanunnâme-i Ticaretteki kambiyo senetleri ile ilgili hükümler Fransýz Ticaret Kanununun bir tercemesinden ibaretti.

1914´te Lahey, Yeknesak Kanunu Projesinden mülhem olan ayrý bir þek kanunu kabul edilmiþtir (Poroy, a.g.e., 93).

Senet sözcüðü "hisse senedi" olarak, þirketlerdeki hisse oranlarýný ifade eder (bkz. "Hisse Senedi" maddesi).

Hadis ilminde, bir terim olarak sened sözcüðü hadisin baþýndaki râviler zincirini ifade eder. Her hadis metninin baþýnda, o metni birbirine nakleden ravi isimlerinden oluþan bir zincir vardýr. Bu isim zinciri, en son raviden baþlayarak Hz. Peygamber´e kadar ulaþýr ve her ravi zincirin bir halkasýný teþkil eder. Bu halkalarýn birbirine baðlý olmasý, nasýl zincirin saðlam olduðunu temin ederse, her bir halkanýn da kendi baþýna saðlam olmasý, ayný þekilde zincirin saðlamlýðýný gösterir. Ýþte ravi adlarýndan ibaret böyle saðlam bir zincir, kendisine baðlý olan hadis metni için bir garanti sayýlýr ve istilâhta bu garantiye "sened" denir. Senedi olmayan bir hadis böyle bir garantiden yoksun demektir.

Bir ravinin hadis rivayet ederken, kendisinden yukarýya doðru, Hz. Peygamber (sa.s)´e kadar hadisin senedini bildirmesine ise "isnâd" adý verilir. Bununla birlikte bu son terim, çoðu kere "sened"in eþ anlamlýsý olarak kullanýlmýþtýr. Meselâ, "Hadisin bir çok senetleri vardýr", yerine, "Hadisin bir çok isnadlarý vardýr" denilmiþtir (bkz. Tâlât Koçyiðit, Hadis istilâhlarý, Ankara 1980, s. 397).


radyobeyan