Semud kavmi By: armi Date: 20 Mart 2010, 18:08:47
SEMUD KAVMÝ
Kur´an-ý Kerim´de adý geçen ve kendilerine uyarýcý olarak Salih (a.s)´ýn gönderildiði, Hicaz ile Suriye arasýnda Vadil-Kura´da yaþamýþ eski bir Arap kabilesi. Kur´an-ý Kerim´de bu kabilenin ismi yirmi altý yerde geçmekte olup, ayrýca Salih (a.s)´dan bahseden âyetler de onun kavmi olan "O (Allah), yapýlan duayý iþiticidir" Semud ile ilgilidir. Bu kavmin Kur´an-ý Kerim´de zikrediliþinin sebebi, peygamberlerini yalanlayýp inkârlarýna devam etmelerinden dolayý helâk ediliþlerinin bir ibret vasýtasý kýlýnmýþ olmasýdýr. Semud kavminin baþýna gelenler Kur´an-ý Kerim´de ondan önceki Ad kavminin baþýna gelenlerle birlikte zikredilmektedir. Semud kavmi, Semud b. Casýr b. Ýrem b. Sam b. Nuh´un neslidir (Taberî, Tarih, Beyrut (t.y), I, 226). Arap kaynaklý olmayan tarihi belgelerde de Semud kavminden bahsedilmektedir. M.Ö 715 tarihli Sargon kitabesinde Semud kavmi, Asuriler´in hakimiyet altýna aldýklarý, Þarkî ve Merkezî Arabistan kavimleri arasýnda zikredilmektedir. Aristo, Batlamyus ve Plinus, Semud kavmini (Thamudaei) belirten isimden bahsetmiþlerdir. Plinus´un Semud kavminin oturduðu yer olarak zikrettiði Domatha ve Hegra´nýn, Ýslâmi kaynaklarda bu kavmin oturduðu yer olarak kaydedilen Hicr ile ayný yer olduðu kabul edilebilir (H. N. Brau, Ý.A, Semud mad.).
Hadis-i Þeriflerde, Rasûlüllah (s.a.s)´in H. 9. yýlda Tebük seferine giderken Semud kavminin yaþadýðý Hicr´e uðradýðý ve bu yerin Salih (a.s)´ýn kavminin yaþadýðý yer olduðunu söylediði nakledilmektedir (Buhârî, Enbiya, 17; Ahmed b. Hanbel, I, 66, 73).
Semud kavmi, Ad kavminden sonra Allah Teâlâ´ya isyan edip küfre sapmýþ ve kendilerine tapýndýklarý putlar edinmiþlerdi. Onlarý uyarmak ve ortaðý bulunmayan tek Rab olan Allah Teâlâ´ya ibâdet etmeye yöneltmek için Salih (a.s)´ý görevlendirdi. Salih (a.s)´a kavminin mustazaflarýndan az bir topluluk iman etmiþti. Dünyevî makam ve zenginliklerinden dolayý kendilerinin diðer insanlardan üstün olduklarýný zanneden Semud kavminin ileri gelenleri (mele´) *, hor gördükleri (mustazaf) * kimselere, . . Siz gerçekten Salih´in Rabbý tarafýndan gönderilmiþ olduðuna inanýyor musunuz? dediler. Onlar da; "Doðrusu biz, onunla gönderilene iman ediyoruz" dediler. " Büyüklük taslayanlar, "Biz, doðrusu sizin iman ettiðinizi inkâr edenleriz"dediler" (el-A´raf, 7/75-76).
Salih (a.s), Semud kavmini Ýslâma davet etmeye devam etti. Salih (a.s)´ýn onlarý imana davet edip uyarma ve korkutmaya ýsrarla devam etmesi üzerine, ona þöyle dediler: "Ey Salih; bayramýmýzý kutlayacaðýmýz zaman sen de bizimle gel (Semud kavminin putlarýný alýp þehir dýþýna çýkarak kutladýklarý bir bayramlarý vardý). Bize bir âyet (davaný ispatlayacak bir þey) göster. Sen ilâhýna duada bulun; biz de ilâhlarýmýza duada bulunalým. Eðer senin ilâhýn duana icabet ederse sana uyarýz. Yok bizim ilâhlarýmýz bize icabet ederse bize tabi olursun". Bu isteklerini kabul eden Salih (a.s) bayramda onlarla birlikte gitti. Putperestler, putlarýndan istekte bulundular. Ancak bir karþýlýk bulamadýlar. Bunun üzerine kavmin reisi, Salih (a.s)´a;
"Ey Salih; bize þu kayadan bir deve çýkar. Eðer bunu yaparsan seni doðrulayacaðýz" dediler. Salih (a.s), onlardan, Allah Teâlâ kendileri için böyle bir deveyi bu kayadan çýkartýrsa iman edeceklerine dair söz vermelerini ve yemin etmelerini istedi. Onlar, bu konuda yemin edip söz verdikten sonra, Salih (a.s), namaza durdu ve Allah´a dua etti. Bunun üzerine kaya yarýldý ve içinden onlara istediði gibi gebe, karný aç bir deve çýktý. Bu olay üzerine, onlar daha önce vermiþ olduklarý sözden cayarak iman etmediler (Ýbnul-Esîr, el-Kâmil fi´t-Tarih, Beyrut 1979, I, 89-90). Salih (a.s) onlara; " ... Ey kavmim; Allah´a ibadet edin. Sizin için O´ndan baþka ilah yoktur. Size Rabbinizden apaçýk bir mucize gelmiþtir. Ýþte, Allah´ýn þu diþi devesi size bir mucizedir. Býrakýn onu Allah´ýn arzýnda otlasýn. Ona bir kötülük yapmayýn. Sonra can yakýcý bir azaba uðrarsýnýz. Hatýrlayýn; Allah sizi Ad kavminden sonra halifeler yaptý. Ve sizi yeryüzüne yerleþtirdi. Orada, ovalarda köþkler yapýyor, daðlarý yontup evler yapýyorsunuz. Allah´ýn nimetlerini hatýrlayýn. Yeryüzünde bozguncular olarak fesad çýkarmayýn" (el-A´râf, 7/73-74).
Allah Teâlâ, hayvanlarýn sulandýðý kuyunun suyunun mucize deve ile diðerleri arasýnda nöbetleþe kullanýlacaðýný bildirmiþti: "Onlara, suyun aralarýnda taksim olunduðunu haber ver. Her biri su nöbetinde hazýr bulunsun (el-Kamer, 54/28). Salih (a.s) kavmine; "Ýþte þu devedir. Su içme hakký belirli bir gün onun ve belirli bir gün sizindir" dedi (eþ-Þuara, 26/155). Deve onlarýn arasýnda bir süre kaldý. Bu süre içerisinde, bir gün kuyunun suyunu deve içiyor, bir gün de onlar kuyunun suyundan istifade ediyorlardý. Semud kavmi devenin su içtiði günlerde onun sütünü saðýyor ve kaplarýný dolduruyorlardý (Ýbn Kesîr, Tefsîrul-Kur´anil-Azîm, Ýstanbul 1984, III, 437).
Semud kavminin Salih (a.s)´ýn davetine duyduklarý düþmanlýk ve kinleri artýnca, deveyi öldürmeyi planladýlar. Allah Teâlâ bu durumu Salih (a.s)´a bildirdi. Salih (a.s), gördükleri mucizeye raðmen iman etmekten kaçýnan kavmine eðer böyle bir iþ yaparlarsa helâk edilecekleri uyarýsýnda bulundu. Ancak onlar, onun bütün uyarýlarýna kulak týkayarak deveyi kestiler: Fakat O´nu yalanladýlar. Ve derken deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahlarý yüzünden onlarý kýrýp geçirerek yerle bir etti" (eþ-Þems, 91/14).
Allah Teâlâ, Semud kavmini, görmüþ olduklarý mucizeye raðmen iman etmemelerinden dolayý hemen cezalandýrmamýþ ve onlara mühlet vermiþti. Ancak Salih (a.s) onlara; eðer kendi isteklerinden dolayý mucize olarak Allah tarafýndan gönderilen deveye bir zarar vermeye kalkarlarsa affedilmeyecekleri ve korkunç bir þekilde helâk edileceklerini onlara bildirmiþti. Ýnkârlarýnda direten ve deveyi öldürerek azýtan Semud kavmi için kurtuluþ yolu kalmamýþtý. Salih (a.s), yaptýklarýný görünce aðlamýþ ve onlara;
"Yurdunuzda üç gün daha kalýn..." (Hud, 11/65) diyerek gelecek azabý haber vermiþti. Deveyi kestikleri günün akþamý dokuz kiþilik bir grup (en-Neml, 27/48) Salih (a.s)´ý öldürmeye karar verdiler. Onlar þöyle diyorlardý: "Eðer söylediði doðru ise biz ondan önce davranalým. Yok yalancýlardan ise onu da devesinin yanýna gönderelim". Allah Teâlâ bu olayý þu þekilde haber vermektedir: "Aralarýnda Allah´a yemin ederek, Þöyle konuþtular; "Salih´i ve ailesini bir gece baskýnýyla öldürelim, sonra da akrabasýna "yakýnlarýnýzýn öldürülmesinden haberimiz yok; Þüphesiz bizler, doðru kimseleriz" diyelim ". Onlar bir tuzak kurdular. Biz de onlar farkýna varmadan, tuzaklarýný alt üst ediverdik. Tuzaklarýnýn akýbeti nasýl oldu bir bak. Biz onlarý da kavimlerini de toptan helâk ettik. Ýþte zulümleri yüzünden, harap olmuþ, bomboþ evleri, þüphesiz ki bunda, bilen bir kavim için, büyük bir ibret vardýr. Ýman edip, Allah´dan korkanlarý kurtardýk" (en-Neml, 27/49-83).
Semud kavminin Salih (a.s)´a isyan edip mucize istemeleri ve sonrasýnda geliþen olaylar ve helâk ediliþleri hakkýnda rivâyetler için (bkz. Taberi, Camiul-Beyan, Mýsýr 1968, VIII, 224 vd.; Ýbn Kesir, a.g.e., III, 434 vd.; Ýbnu´l-Esir, a.g.e., I, 89 vd.).
Ynt: Semud kavmi By: Kaan8/B Date: 27 Nisan 2015, 20:06:01
Semud kavmi
(1/1)
Armaðan:
SEMUD KAVMÝ
Kur´an-ý Kerim´de adý geçen ve kendilerine uyarýcý olarak Salih (a.s)´ýn gönderildiði, Hicaz ile Suriye arasýnda Vadil-Kura´da yaþamýþ eski bir Arap kabilesi. Kur´an-ý Kerim´de bu kabilenin ismi yirmi altý yerde geçmekte olup, ayrýca Salih (a.s)´dan bahseden âyetler de onun kavmi olan "O (Allah), yapýlan duayý iþiticidir" Semud ile ilgilidir. Bu kavmin Kur´an-ý Kerim´de zikrediliþinin sebebi, peygamberlerini yalanlayýp inkârlarýna devam etmelerinden dolayý helâk ediliþlerinin bir ibret vasýtasý kýlýnmýþ olmasýdýr. Semud kavminin baþýna gelenler Kur´an-ý Kerim´de ondan önceki Ad kavminin baþýna gelenlerle birlikte zikredilmektedir. Semud kavmi, Semud b. Casýr b. Ýrem b. Sam b. Nuh´un neslidir (Taberî, Tarih, Beyrut (t.y), I, 226). Arap kaynaklý olmayan tarihi belgelerde de Semud kavminden bahsedilmektedir. M.Ö 715 tarihli Sargon kitabesinde Semud kavmi, Asuriler´in hakimiyet altýna aldýklarý, Þarkî ve Merkezî Arabistan kavimleri arasýnda zikredilmektedir. Aristo, Batlamyus ve Plinus, Semud kavmini (Thamudaei) belirten isimden bahsetmiþlerdir. Plinus´un Semud kavminin oturduðu yer olarak zikrettiði Domatha ve Hegra´nýn, Ýslâmi kaynaklarda bu kavmin oturduðu yer olarak kaydedilen Hicr ile ayný yer olduðu kabul edilebilir
radyobeyan