Selsebil By: armi Date: 20 Mart 2010, 17:57:12
SELSEBÝL
Cennetteki bir pýnarýn adý. Kur´an-ý Kerim´de sadece bir defa zikredilmektedir: "Cennette samimi mü´minlere "zencefil" katýlmýþ kadehler sunulur, o cennette "selsebil" denilen bir kaynaktýr? (el-Ýnsan, 76/17-18). Hadislerde ise, cennetteki selsebil pýnarý Rasûlüllah (s.a.s)´in Abdurrahman b. Avf ile ilgili bir duasýnda geçmektedir: "... Allah´ým, Abdurrahman b. Av)´ý cennetteki "selsebilden" içir" (Ahmed b. Hanbel, VI, 299, 302).
Selsebil kelimesi ilk olarak Kur´an-ý Kerim´de yer almýþtýr (M. Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, Ýstanbul 1988, VII, 5507). Gramer alimlerinden bazýlarý, kelimenin s.b.l. kökünden türetilmiþ olduðunu söylerken bazýlarý da beþ harfli bir kökten türetilmiþ olduðunu ifade etmektedirler. Buna göre müennes kalýbý hariç bu kökten türetilen tek kelimenin "selsebil" olduðu sonucuna varmýþlardýr. ibnul-Esîr, Abdurrahman b. Avf hakkýndaki hadisin; "... Cennet selselinden içir" þeklindeki rivayette selsel´in "soðuk su" olduðunu; "Cennetteki selsebilden içir" þeklindeki rivayette de kastedilenin bir pýnar olduðunu kaydetmektedir (en-Nihaye fî Ðaribil-Hadis, Beyrut 1979, II, 389). Mücahid, selsebilin cennette bir pýnarýn adý olduðunu, akýþýnýn düzgün ve kuvvetli olmasýndan dolayý bu adý aldýðýný söylemektedir (Ýbn Kesir, Tefsirul-Kur´onil-Azim, Ýstanbul 1984, VIII, 217).
Bazý müfessirlerin selsebil´i pýnar adý olarak tefsir etmelerinin yanýnda diðer bazýlarý da bunun pýnar´ýn adý deðil, sýfatý olduðunu söylemiþlerdir.
Bu görüþü savunanlar söyle demektedirler: "Selsebil´i, pýnarýn adý olarak zikretmekteler ve yine onu, kesintisiz ve lezzetli akan suyun sýfatý olarak belirtmektedirler. Onun bir pýnar olduðu tam olarak kabul edilseydi, çoklarýnýn onun akýþýný tarifine katmamalarý gerekirdi. Ancak selsebilin akýþýný sözkonusu etmeyen yoktur". Taberi, bütün rivayetleri naklettikten sonra selsebilin, pýnarýn sýfatý olduðu görüþünün doðruluðunu tercih etmektedir ve bunun müfessirlerin icmama uygun olduðunu söylemektedir (Taberi, Camiul-Beyan an Te´vili Ayul-Kurân, Mýsýr 1968, XIX, 219-220).
Allah Teâlâ, iman edip salih amel iþleyen ve her türlü zorluða göðüs gererek dinlerinde sebat eden kimseler için vadetmiþ olduðu cennetteki nimetleri deðiþik sürelerde çarpýcý bir þekilde tarif ederek geçici dünya nimetlerine karþý kýyaslanamaz üstünlüklerini ortaya koymaktadýr. Ýnsan süresinde beþinci ayetten yirmi ikinci ayete kadar olan bölümde de iman eden kimselerin cennette görecekleri mükâfatlar anlatýlmakta ve selsebil bunlar arasýnda zikredilmektedir.
radyobeyan