Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Secdei tilavet By: armi Date: 20 Mart 2010, 17:42:27

SECDE-Ý TÝLÂVET





Kur´an´daki bir secde âyetini okuyan veya dinleyen müslümanýn yapmasý vacib olan secde.

Tilavet, arapça bir mastar olup; okuma, özellikle Kur´an-ý Kerîm´i okuma anlamýna gelir. Kur´an´daki bir secde âyetini okuyan veya dinleyen âkýl, bâlið bir müslümanýn bir defa secde yapmasý vacibtir. Secde âyetinin tercemesini okuyan veya dinleyen kimse de secde yapmalýdýr.

Kur´an-ý Kerîm´de þöyle buyurulur: "Onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar ve kendilerine Kur´an okunduðu zaman secde etmiyorlar" (el-Ýnþikâk, 84/21). Bir kimse ancak vacib olan iþi yapmamaktan ötürü kötülenir. Diðer yandan bu secde namazda yapýlan secde olup, namaz secdesi gibi vacib hükmüne tabi olur.

Allah elçisi þöyle buyurmuþtur: "Kur´an´ý okuyan ve dinleyene secde etmek vacibtir" (Buhârî, Sücûd, 10; Zeylaî bu hadis için garîb demiþtir. bk. Nasbu´r-Râye, II, 178). Hadisin anlamý mutlak olup, dinlemek isteyeni de istemeyeni de kapsar.

Hanefiler dýþýndaki üç mezhebe göre tilâvet secdesi sünnettir. Zeyd b. Sabit (r.a) þöyle demiþtir: "Hz. Peygamber´e Necm Süresi´ni okudum ve bizden hiçbir kimse secde yapmadý" (Buhârî, Sücûd 6; Müslim, Mesâcid,106; Tirmizî, Cum´a, 52; Nesâî, Ýftitah, 50; eþ-Þevkânî, Neylül-Evtâr, III, 101). Diðer yandan Hz. Ömer´in, en-Nahl süresindeki secde âyetini okuduktan sonra cemaatý secde yapýp yapmamakta serbest býrakmýþtýr. O, þöyle demiþtir: Allah bize secde yapmayý farz kýlmamýþtýr. Ancak kendiliðimizden dilersek yaparýz" (eþ-Þevkânî, a.g.e., III, 102).

Tilâvet secdesi þu sebeplerle vacib olur:

1. Secde âyetini okumak. Okuyanýn kulaklarý duymasa bile secde gerekli olur.

2. Okunan secde âyetini iþitmek veya dinlemek. Ýþitmek kasýtsýz, dinlemek ise kasýtlý olur.

3. Bir imama uymuþ olmak, Ýmama uyan kimse imamýn okuduðu secde âyetini duymasa bile tilâvet secdesi yapar. Çünkü öðle namazý gibi gizli okunan bir namazda imam okuduðu secde âyetinden dolayý secde yapsa cemaat de kendisine uyar.

Bu secdenin yapýlýþý þöyledir: Tilâvet secdesi niyetiyle eller kaldýrýlmaksýzýn "Allahu ekber" denilerek secdeye varýlýr, secdede üç kere "Sübhane Rabbîyel-a´lâ (Erý yüce olan Rabbimi bütün noksan sýfatlardan tenzih ederim)" denilir. Bundan sonra "Allahu ekber" denilerek secdeden kalkýlýr. Tilâvet secdesinin rüknü, Allah Teâlâ´yý ta´zîm için yüzü yere koymaktýr. Ancak namaz hâlinde rükû ve hastalar için imâ da bu secde yerine geçer.

Bu secde için abdestli, temiz, avret yerleri örtülü ve kýbleye yönelmiþ olmak þarttýr.

Tilâvet secdesine ayaktan inilmesi ve bu secdeden kalkarken ayaða kalkýlmasý ve bu þekilde ayaða kalkarken "Gufrâneke Rabbenâ ve Ýleykel masîr (Ey Rabbimiz! Senin baðýþlamaný bekliyoruz. Son dönüþ sanadýr" denilmesi müstehaptýr. Tilâvet secdesine varýlýrken ve kalkarken alýnan tekbirler de müstehaptýr. Asýl secde ise vacibtir.

Hanefilere göre namaz dýþýnda okunan secde âyetinden dolayý yapýlacak secdenin zamaný belirsiz olup geniþ zaman içinde yapýlabilir. Ancak özürsüz olarak geciktirmek mekruhtur. Ebû Yusuf´a göre bu secde namaz dýþýnda da fevren vacibtir. Kur´an okuyanýn insan olmasý, uyanýk bulunmasý ve akýllý olmasý gerekir. Bu yüzden okuyanýn cünüp, hayýzlý ve nifas halinde olmasý, kâfir veya mümeyyiz çocuk bulunmasý yahut sarhoþ olmasý bu hükmü deðiþtirmez: Çünkü bunlarýn bu okuyuþlarý sahih bir okuyuþtur. Müslüman olan bir cünüp veya sarhoþ da okuyacaðý veya iþiteceði bir secde âyetinden dolayý secde ile yükümlü olur. Temizlik ve ayýk halinde bu secdeyi yapmalarý gerekir.

Ancak bir kimse secde âyetini papaðan gibi öðretilmiþ bir kuþtan veya ses kayýt cihazýnýn bantýndan yahut ses yankýsý olarak dinlerse secde etmesi gerekmez. Yine secde âyeti uyuyan, baygýn olan veya akýl hastasý bulunan yahut mümeyyiz olmayan çocuktan iþitilse, en saðlam görüþe göre tilâvet secdesi gerekmez. Bu sayýlanlarda temyiz gücü bulunmadýðý için bu okuyuþ sýhhatli bir okuyuþ sayýlmaz. Ancak saðlam görülen bir görüþe göre, kendisine secde âyetinin okunduðu haber verilen uyuyan kimseye de tilâvet secdesi vacib olur.

Fakat ay halinde ve lohusa bulunan bir kadýna ne okuyacaðý ve ne de iþiteceði bir secde âyetinden dolayý tilâvet secdesi vacib olmaz. Çünkü bunlar bu halde namaz ile yükümlü deðildirler.

Secde âyetini hoparlörden dinlemek, okuyucudan dinlemek gibidir. Radyo ve televizyondan dinlenen secde âyeti de hoparlörden dinlemeye benzer. Çünkü sesin tel aracýlýðý ile ulaþmasý ile ses dalgalarý aracýlýðý ile telsiz olarak anýnda ulaþmasý arasýnda bir fark bulunmamaktadýr. Sadece okuyanla dinleyen arasýnda bir mekân farký söz konusudur. Ulaþan ses aks-ý sada niteliðinde deðildir. Bant yayýnýnda da ihtiyaten secde edilmelidir. Çünkü çoðu kere bant veya canlý yayýný ayýrmakta güçlük vardýr.

Namaz sýrasýnda okunacak secde âyeti için tilâvet secdesi derhal vacib olur. Çünkü bu namazdan bir parça olmuþtur, namaz dýþýnda kaza olunamaz.

Secde âyeti namazda kýyam halinde okunsa, eðer bundan sonra üç âyetten fazla okunmayacaksa namaz için yapýlacak rukû veya secdelerle, bu tilâvet secdesi de yerine getirilmiþ olur. Tilâvet secdesine niyet edilip edilmemesi, sonucu deðiþtirmez. Ancak üç âyetten fazla okunacak ise bu secde âyetinden dolayý hemen baðýmsýz olarak rukû veya secde edilmesi gerekir. Secde edilmesi daha faziletlidir. Bu durumda namazýn rukû ve secdeleriyle bu tilâvet secdesi düþmez.

Secde âyetini namazýn içinde okuyan kimse, dilerse okuyacaðý âyetlerin miktarýna bakmaksýzýn derhal "Allahu ekber" diyerek tilâvet secdesine varýr. Tilâvet secdesi niyetiyle yalnýz rükûya varmasý da yeterlidir. Bundan sonra yeniden ayaða kalkar, bir kaç âyet daha okur, ondan sonra namazýn rükuuna ve secdelerine gider. Namazýna devam eder. Eðer bir süreyi bitirmiþ ise, baþka bir süreden bir kaç âyet okur. Çünkü tilâvet secdesinden kalkar kalkmaz bu þekilde bir kaç âyet okumadan rukû ve secdeye varmak mekruhtur.

Namazýn dýþýnda ise yalnýz rukû etmek suretiyle tilâvet secdesi eda edilmiþ olmaz. Çünkü Allah´a ta´zîm namaz dýþýnda rukû ile yapýlmýþ olamaz.

Cemaatle namazda imam da rukû ile tilâvet secdesine niyet etmemelidir. Çünkü cemaat, farkýnda olmayarak, bu niyeti terkeder ve tilâvet secdesi onlardan düþmez. Bu durumda, imamýn selâmýndan sonra cemaatin tilâvet secdesi yapýp, bundan sonra tekrar teþehhütte bulunmalarý gerekir ki, bunu herkes yapamaz.

Secde âyeti bir namazda birden fazla yerde okunsa saðlam görüþe göre bir tilâvet secdesi yeterlidir. Çünkü meclis birdir. Ayrý ayrý rekâtlarda secde âyetinin tekrarlanmasý da hükmü deðiþtirmez. Bu görüþ Ebû Yusuf´a göredir. Ýmam Muhammed´e göre, deðiþik rekâtlarda okunursa meclis deðiþmiþ sayýlacaðý için secde âyeti sayýsýnca tilâvet secdesi gerekir.

Ýmam secde âyetini okuyup, secdeye varýnca, cemaat imamýn rukû ve secdeye vardýðýný sanarak rukû ve secdeye varsalar, bununla namazlarý bozulmaz, fakat bir secde daha yaparlarsa fasit olur.

Ýmamýn cuma ve bayram namazlarý ile gizli okunan namazlarda secde âyetini okumasý mekruhtur. Çünkü cemaatin yanýlmasýna yol açabilir. Ancak secde âyeti kýraatýn sonuna rastlarsa bu sakýnca kalkar. Bu durumda da imamýn bu namazýn ruküu ile tilâvet secdesine niyet etmemesi gerekir.

Bir kimse namaz kýlarken rukû, secde veya oturuþ halinde secde âyetini okusa yahut imama uymuþ olduðu halde onun arkasýnda secde âyetini tilâvet etse ne kendisine ve ne de imama uyan diðer cemaata tilâvet secdesi vacib olmaz. Çünkü namaz kýlanlar bu yerlerde kýraattan men edilmiþlerdir, bunlarýn kýraati hükümsüzdür. Fakat bu okuyuþu dýþarýdan duyanlara tilâvet secdesi lâzým gelir.

Secde âyetini, hazýr olanlar secde için hazýrlýklý iseler açýktan, hazýr deðil iseler gizlice okumak müstehaptýr. Bunda cemaata karþý bir þefkat vârdýr.

Bir süre okunup, içinden secde âyetinin atlanmasý mekruhtur. Yalnýz secde âyetinin okunup, diðer âyetlerin okunmamasýnda ise bir kerahet yoktur. Ancak secde âyetiyle birlikte bir veya bir kaç âyetin de okunmasý müstehaptýr. Secde âyeti okununca, hemen secde yapýlmasý mümkün olmadýðý takdirde okuyan ve dinleyenin "Semi´nâ ve eta´nâ, gufrâneke Rabbenâ ve ileykel-masîr" demeleri müstehaptýr.

Secde âyetinin tekrarlanmasý:

Bir mecliste secde âyetinin birden fazla tekrarlanmasý hâlinde bir tilâvet secdesi yeterlidir. Secdeyi ilk okuyuþtan sonra yapmak daha iyidir. Baþka bir görüþe göre, bu secdeyi tehir etmek daha uygundur.

Yine bir kimse çeþitli yer ve meclislerde bir secde âyetini tekrarlarsa, secdenin de tekrarlanmasý gerekir.

Bir kaç secdenin bulunduðu çeþitli âyetleri okuyan kimsenin, meclis bir olsun farklý bulunsun, her bir âyet için ayrý bir tilâvet secdesi yapmasý vacib olur.

Açýk arazide ve yoldaki meclis birliði üç adým yürümekle, yani o yerden baþka yere geçmekle; aðaç üzerinde bulunan için aðacýn bir dalýndan baþka bir dalýna geçmekle; veya bir nehirde yüzmekle deðiþmiþ olur. Küçük bir evde bir köþeden diðerine geçmekle veya büyük bir camide mekân deðiþikliði gerçekleþmez. Ancak okuyan sabit bir yerde bulunmakla birlikte dinleyen meclis deðiþirse secdenin vücûbu da tekrarlanýr (Ýbn Âbidîn, Reddül-Muhtâr, I, 726-728).

Secde âyetlerinin bulunduðu süreler þunlardýr:

Kur´an-ý Kerîm´de on dört yerde secde âyeti bulunmaktadýr. Bu süre ve âyet nolarý aþaðýda verilmiþtir: el-A´raf, 7/206; er-Ra´d, 13/15; en-Nahl, 16/50; el-Ýsrâ, 17/109; Meryem,19/58; el-Hac, 22/18; el-Furkân, 25/60; en-Neml, 27/25; es-Secde, 32/15; Sâd, 38/24; Fussilet, 41/37; en-Necm, 53/62; el-Ýnþikâk, 84/20 ve Alak, 96/19.

Þâfiî ve Hanbelîlere göre de sayý on dört olup, ancak onlar Sâd süresindeki secdeyi "þükür secdesi"sayarken; el-Hac süresinde iki tane secde âyeti kabul ederler. Mâlikîlere göre ise sayý on birdir. Onlar en-Necm, el-Ýnþikak ve Alak sürelerindeki secdeleri baðlayýcý saymazlar (el-Meydânî, el-Lübâb, I, 103; eþ-Þürünbülâlî, Merakîl-Felâh, 84 vd.).

Bu on dört secde âyetini bir mecliste okuyup, her biri için okudukça ayrýca bir secde yapan veya hepsini okuduktan sonra tamamýna birden on dört secdede bulunan kimsenin dünyevî ve uhrevî istek, sýkýntý ve kederleri konusunda Allah Teâlâ´nýn yeterli olacaðý rivayet edilmiþtir.

Tilâvet secdesini bozan haller: Namazý bozan her þey tilâvet secdesini de bozar. Daha tilâvet secdesinden kalkmadan abdestin bozulmasý, konuþma veya kahkaha ile gülme gibi. Ancak bu secdede, kahkaha ile gülmek abdesti bozmaz, kadýnlarda bir hizada bulunmak da bu secdeyi ifsat etmez (el-Kâsânî, Bedâyiu´s Sanayi, I, 179 vd.; Ýbnü´I-Hümâm, Fethu´l-Kadir, I, 380-392; Ýbn Âbidîn, a.g.e. I, 715 vd.; el-Meydânî, a.g.e., I, 103 vd.; Ýbn Kudâme, el-Muðnî, I, 6l6 vd.; eþ-Þirbinî, Muðni´l-Muhtâç, Mýsýr, t.y. 1, 214; Hamdi Döndüren, Delilleriyle Ýslam Ýlmihali, Ýstanbul 1991, . 371 vd.)


radyobeyan