Sahihi buhari By: armi Date: 18 Mart 2010, 15:24:09
SAHÝH-Ý BUHARÎ
Ýslam kültürünün, Kur´ân-ý Kerim´den sonra en güvenilir ve en sahîh kitabý; Ýslam alimlerine göre, sýrf sahih hadisleri bir araya toplamak için yazýlmýþ sahih hadis eseri. Ýmam Muhammed b. Ýsmail el-Buharî´nin Sahihine verdiði tam isim "El-Camiu´s-Sahîh Müsnedul-Muhtasar min Ümüri Rasulillah (s.a.s) ve Eyyâmihi"dir.
Ýmam Buhârî küçük yaþtan itibaren hadisle meþgul olmaya baþlamýþtýr. Henüz on altý yaþýnda iken Abdullah b. Mübarek ve Veki b. Cerrâh´ýn kitaplarýný ezberlemiþ; daha sonralarý hadis toplamak için ülkeler dolaþmýþtýr. Suriye, Cezire, Basra, Kufe, Hicaz gibi o günün belli baþlý ilim merkezlerini gezmiþ ve oralardaki üstadlardan hadis tahsil etmiþtir.
Ýmam Buharî bu eserini hocasý Ýshak b. Nâhüye´nin "Rasûlüllah´ýn sahih hadislerini muhtasar bir kitapta toplasanýz" diye temennide bulunmasý üzerine tasnif etmiþtir (Ýbn Hacer, Hedyü´s-Sâri, Mýsýr 1407, s. 9).
Buhârî´nin bu kitabý, kendi zamanýna kadar telif edilen ve zamanýndan sonra da telif edilecek olan bütün hadis kitaplarý arasýnda birinci dereceyi almýþ ve Ýslâm alimleri arasýnda en sahih hadis kitabý olarak kabul edilmiþtir. Hiç kimse bir baþka hadis kitabýnýn Buhârî´nin kitabýndan daha sahih olduðunu ileri sürmemiþtir. Ýmam Buharî sahih oluþuna hükmedilen bütün hadisleri bu kitabýna almýþ deðildir. O sadece sahih hadisler arasýndan kendi þartlarýna uyanlarý seçmiþ ve kitabýna koymuþtur. Zira Buhârî´nin Sahihinin dýþýnda bulunan pek çok hadisin sahih oluþunu kendisi ifade etmiþtir (Ýbn Kesir, Ýhtisaru Ulumil-Hadîs, thk Ahmed Muhammed Þakir, Beyrut 1951, s. 25).
Buhârî, Sahihini altý yüz bin hadis arasýndan seçmiþ ve kitabýný Mescid-i Haram´da telif etmiþtir. Hadis mu´cemi Concordance´a göre 97 kitab ve 3730 babtan oluþmaktadýr. Tekrar olunan hadisler dâhil 7275 hadis ihtivâ etmektedir. Mükerrerler dýþýnda dört bin hadis bulunmaktadýr (Ýbn fþesir, a.g.e., s. 25).
Ebul-Heysem el-Küþmeyhenî, Firabrî´den o da Buharî´den þöyle dinlemiþ: Kitabu´s-Sahihin içine, önce yýkanýp iki rekat namaz kýlmadýkça hiç bir hadis koymadým. el-Camiu´s-Sahîh´i altýyüz bin hadis içinden seçip onaltý senede tasnif ettim ve bunu kendim ile Allah arasýnda bir hüccet kýldým. El-Câmiu´s-Sahîh kitabýna sahih olduðunu gerçekten bildikten sonra iki rekat namaz kýlýp, bir de Allah´a istihâre etmedikçe hiç bir hadis koymadým. Bu kitabýma sýrf sahih olan hadisleri koydum, sahih hadislerden bir kýsmýný da kitap uzamasýn diye býraktým (Ýbn Hacer, Hedyü´s-Sârî, Mýsýr 1407 s. 9).
Buhârî, bab baþlýklarýný çoðu zaman ayet-i kerimelerden, bazan hadislerden iktibaslarla ve bazan da serbest þekilde fakat fýkhî bir anlam taþýyacak tarzda seçtiði ibârelerle tanzim etmiþtir. Bu yüzden "Buharî´nin fýkhî görüþleri bab baþlýklarýndadýr" sözü meþhur olmuþtur.
Buharî gerek bab baþlýklarýnýn seçiminde, gerek o baþlýklar altýnda zikrettiði hadislerde, konularýn kesin hükme baðlanmýþ olup olmadýðýna, o konuda kendisine ulaþmýþ sahih bir hadisin bulunup bulunmadýðýna iþaret etmiþ olmaktadýr.
Buhârî, ayný hadisi, ayný hadisin çeþitli rivayetlerini bir yerde toplamak yerine, ilgili olduklarý yerlerde tekrar etmek suretiyle bir hadisten birden fazla hüküm ve pratik sonuçlar çýkarýlabileceðini göstermiþtir (Ýsmail Lütfi Çakan, Ana Hatlarýyla Hadis, Ýstanbul 1983, s. 124).
Buhârî, bazan bir hadisi ilgisi dolayýsýyla ve ondan ahkâm çýkarmak düþüncesiyle, muhtelif kitaplarýn çeþitli bablarýnda hadisi bölerek ("takti") tekrarlar. Ancak çoðu kere böyle hadisi deðiþik yerlerde verirken ayrý ayrý senedle zikretmeye dikkat eder. Bununla da hadisin deðiþik senedlerle rivâyet edilmiþ olduðunu ispatlamýþ olur. Hadis kitaplarýnda görülen tekrarlarý müellifler boþ yere tekrar edip durmamýþlardýr. Bunun bir çok ve büyük hizmetleri vardýr. Söz gelimi; senedin teaddüdü, metne ait lâfýzlarýn muhtelif oluþu bunlardan bazýlarý da bazan bir hadisin tek bir sahâbîden, deðiþik senedlerle ve farklý lafýzlarla rivayet edildiði olur. Müelliflerin bütün rivayetleri toplama arzu ve hýrslarý dolayýsýyla kitaplarýnda tekrarlar görülür (Ahmed Abdurrahman El-Bennâ Es-Saatî, El-Fethu´r-Rabbanî li Tertîbi Müsnedil-Ýmam Ahmed EþSeybanî, Kahire 1358, I, s. 15).
Buharî´nin bir hadisi, Sahih´in 13 yerinde tekrarladýðý olmuþtur (Nureddin Itr, El-Ýmam et-Tirmizî vel-Müvâzene beyne Câmühi ve beyne´s-Sahîhayn, Halep 1970, s. 93-98). Ýmam Buhârî yaptýðý bu tekrarlarda her defasýnda da baþka baþka hocalarýndan rivayet ettiði farklý sened ve metinleri verir. Böylece hem hadisi kuvvetlendirir, hem de lafýz farklýlýklarý dolayýsýyla baþka baþka hükümlerin elde edilmesini saðlar (Ýsmail Lütfi Çakan, Hadis Edebiyatý, Ýstanbul 1985, s. 50).
Ýmam Buharî Sahih´inde ayrýca hadislerde geçen garib kelimeleri de yer yer açýklar. Ayný þekilde onun müþkilül-hadîs konusunda da açýklama yaptýðý görülür (Nureddin Itr, a.g.e., s. 225-226).
Buharî´nin Sahîh´inde yirmi iki adet "sülâsî" (üç râvi ile Rasûlüllah (s.a.s)´a ulaþan) hadîs bulunmaktadýr (Nureddin Itr, a.g.e., s. 16; Mübârekfurî, Tuhfetul-Ahvezî (Mukaddime), Kahire 1359, I, 249).
Ýslâm ümmeti Kur´ân-ý Kerim´den sonra en sahîh kitap olarak "Sahihayn" denilen Buhârî ve Müslim´in kitaplarýný kabul etmiþtir. Bu iki sahih hadis kitabýnýn birbirine kýyasý yapýldýðý zaman en sahîh olanýn Buhârî´nin kitabý olduðu anlaþýlmýþtýr. Çünkü Ýmam Müslim Buhârî´den istifade etmiþ, ona talebe olmuþtur; hocasýnýn eserlerinden istifade etmiþ ve ona dayanmýþtýr. Bunun için Dârekutnî, "Eðer Buhârî olmasaydý, Hadis ilminde Müslim ortaya çýkmaz ve bu mertebeye ulaþmazdý" demiþtir (Ýbn Hacer, Hüzhelü´n-Nazar, Mýsýr (t.y), s. 31). Bu yüzden de, devrin siyasî olaylarý sebebiyle birçoklarý Buhârî´nin çevresinden uzaklaþýrken, Ýmam Müslim onu deðil terk etmek; tam aksine onun yanýnda yer almýþtý. Hatta kendi hocasý Yahya ez-Zühlî (257/870)´nin "Kim, mes´eletül-lafz (yani Kur´ân´ýn lafzýný telaffuz etmenin mahlukiyeti meselesi)de Buhârî, ile ayný görüþte ise meclisimizden ayrýlsýn" demesi üzerine Müslim, herkesin gözü önünde meclisi terketti. Zühlî´den dinlediði hadisleri de bir çuvala koyarak Zühlî´ye gönderdi. Sahîhinde Zühlî´den rivâyette bulunmadý (Mehmed Sofuoðlu, Sahih-i Müslim ve Tercemesi, I, XXVIII).
Buharî ve Müslim tasnif olunmuþ hadis kitaplarý arasýnda en güvenilir olmalarýyla birlikte; alimlerin çoðunluðuna (cumhür) göre, Buhârî´nin kitabýnýn Müslim´in kitabýna tercih olunacaðý açýklanmýþtýr. Sahih-i Buhârî´nin Sahih-i Müslime takdim olunuþunun çeþitli sebepleri bulunmaktadýr. Bunlarý þöylece özetlemek mümkündür:
1. Buhârî´nin kendilerinden hadis nakletmekte tek kaldýðý ravilerin sayýsý 430 kadar olup, bunlardan yalnýz 80´i za´f yönünden tenkid edilmiþtir. Müslim´in kendilerinden hadis almakla tek kaldýðý ravilerin sayýsý ise 620´yi bulur ve bunlar arasýnda tenkide uðrayanlar 160 kiþidir. Þüphesiz, tenkide uðramayan kimselerden hadis rivâyet etmek tenkide uðrayan kimselerden rivayet etmekten daha iyidir. Hiç olmazsa, tenkide uðrayanlardan daha az hadis alýnmasý tercih sebeplerinden biri olur (Talat Koçyiðit, Hadis Istýlahlarý, Ankara 1980, s. 388).
2. Buhârî´nin tenkit olunan kimselerden rivayetle tek kaldýðý ravilerin çoðu, kendileriyle karþýlaþtýðý, onlarla birarada bulunduðu hallerini yakýndan tanýdýðý, hadislerine muttali olduðu ve sahih olanlarýný bildiði kendi hocalarýdýr. Halbuki Müslim´de tenkit edilen kimselerden hadis almakla tek kaldýðý râviler, kendi asrýndan önceki tabakalardandýr. Aslýnda muhaddis, kendi þeyhlerini, onlardan öncekilere nisbetle daha iyi tanýr.
3. Buhârî´nin sýhhat için ortaya koyduðu þartlar, daha kuvvetli ve daha þiddetlidir. Buhârî hadislerini genellikle hýfz ve itkan yönünden birinci tabakada yer alan râvilerden muttasýl olarak, bunu takib eden tabakalardakinden ta´lîk olarak naklettiði halde; Müslim, asýl olan hadisleri genellikle bu ikinci tabakadaki ravilerden almýþtýr (Talat Koçyiðit, a.g.e., s. 388).
4. Buhârî, ravide, kendisinden hadis rivayet ettiði kiþi ile bir defa da olsa karþýlaþmýþ olma þartýný arar. Müslim ise, görüþmüþ olmayý deðil görüþebilme imkanýn olmasýný yeterli görür (Ýsmail Lütfi þakan, Hadis Edebiyatý, Ýstanbul 1985, s. 60).
Sahih-i Buhârî´nin pek çok nüshalarý bulunmaktadýr. Zira Buhârî, Sahih´ini bizzat kendisi onbinlerce talebeye okutmuþtur. Bu kadar talebe içinden bin kadarý Sahih´in râvisi olmuþtur. Bunlarýn içinden de ancak beþ tanesinin isimleri bilinmektedir. Bunlar, sýrasýyla, el-Firebrî, en-Nesef, En-Nesevî, el-Bezdevî ve el-Mehâmilî´dir (Ýsmail Lütfi Çakan, a.g.e., s. 50). Sultan Abdülhamid´in emriyle ve Yünînî nüshasý esas alýnarak Mýsýr´da 1313te yapýlan dokuz cilttik Buhari baskýsý en güvenilir olanýdýr. Hacý Zihni Efendi tarafýndan harekelenerek Matbaa-i Âmire´de 1315 yýlýnda sekiz cild halinde yapýlan baský da muteberdir ve memleketimizde yaygýndýr.
Sahih-i Buhârî üzerinde ayrýca pek çok þerhlerde yazýlmýþtýr. Bu þerhlerden bu gün elde mevcut ve mütedâvil olanlarý Kirmanî´nin þerhi, Ýbn Hacer´in F´ethul-Barî" si; Aynî´nin "Umdetül-Kârî"si ve Kastallânî´nin "Ýrþâdu´s-Sârî" isimli þerhidir. Sahih-i Buhârî´nin bir ihtisarý olan ez-Zebîdî´nin Et-Tecrîdi´s-Sarîh li ehâdîsil-Câmü´s-Sahîh" i Türkçeye Ahmed Naim ve Kamil Miras tarafýndan tercüme edilmiþtir. Buhârî´nin tam olarak tercümesi de ayrýca Mehmed Sofuoðlu tarafýndan "Sahih-i Buhârî ve Tercemesi" adýyla gerçekleþtirilmiþ ve Ýstanbul´da basýlmýþtýr.
radyobeyan